30. Rum Suresi / 47.ayet

Andolsun ki biz senden önce de nice elçileri kendi toplumlarına göndermiştik ve onlara hakikatin apaçık belgeleri olan hakkı getirmişlerdi. Sonunda da suç ve günahta direnenlere yaptıklarının acısını tattırdık. Zira müminlere yardım etmek bize bir borçtur.

Bknz: (14/9)»(14/10)(10/103)(36/6)(40/51)

Mustafa Çavdar Meali

Rum 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki senden önce de kavimlerine peygamberler gönderdik de apaçık delillerle geldiler onlara; derken cürmettiklerinden dolayı öç aldık onlardan ve inananlara yardım, bir haktır bize.

(Rum 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz Senden önce birçok peygamberi kendi kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık belgeler getirdiler (ama onlar inkâr edip azgınlaştılar) ; böylece Biz de suçlu günahkârlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek (ve zafere eriştirmek) ise, Bizim üzerimize Hakk olmuş (bir va’ad) tır.

(Rum 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! Senden önceki toplumlara da kendi içlerinden peygamberler göndermiştik ve onlar açık belgeler ve mucizelerle geldiler, ama çoğu inanmayıp, günahkar oldular. Biz de, günaha batıp giden suçlulardan intikam aldık. Zaten mü'minlere yardım edip, onları başarıya ulaştırmak bize düşen bir haktır.

(Rum 47)

Adem Uğur Meali:

Andolsun ki, biz senden önce kendi kavimlerine nice peygamberler gönderdik de onlara açık deliller getirdiler. (Onları dinlemeyip) günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.

(Rum 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki, senden önce de kendi toplumlarına Rasuller irsal ettik de onlara açık deliller olarak geldiler... Biz de suç işleyenlerden intikam aldık... İman edenlere yardım etmek hakkımızdır.

(Rum 47)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun, biz senden önce, sayısız Rasulleri özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevli olarak kavimlerine gönderdik. Onlara açık deliller getirdiler. Peygamberlere planlı şekilde cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahiplerini kendilerinden sonrakilere gözdağı ve ibret olacak şekilde cezalandırdık. Mü'minlere yardım etmek de kesinkes bizim gerçekleştireceğimiz bir taahhüttür.*

(Rum 47)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki, senden önce peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik ve onlara apaçık deliller getirdiler. Suç işleyenlerden öç aldık. Mü'minlere yardım etmek ise bizim üzerimize bir haktır.

(Rum 47)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.

(Rum 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), gerçekten biz, senden evvel bir çok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara, (hak peygamber olduklarını isbat eden apaçık) delillerle vardılar. Fakat (onlar iman etmedikleri için) o günah işliyenlerden biz intikâm aldık. Müminlere, (kendilerini peygamberlerle beraber kurtarmak suretiyle) yardım etmek üzerimize bir hak oldu.

(Rum 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Gerçek şu ki, senden önce de elçileri kendi toplumlarına gönderdik. Onlara kesin kanıtlar getirdiler. Sonunda, hak ettikleri cezayı suçlulara verdik. Çünkü inananlara yardım etmek, üzerimizde bir yükümlülüktür.

(Rum 47)

Ali Ünal Meali:

Doğrusu, senden önce de her biri kendi kavmine olmak üzere rasûller gönderdik. Onlar, kavimlerine apaçık gerçekler ve delillerle vardılar; fakat neticede, inanmayıp hayatlarını günah hasadıyla geçiren suçluların cezalarını verdik. Mü’minlere yardım etmek, her zaman yerine getirmeyi üzerimize aldığımız bir va’d, bir borç olmuştur.

(Rum 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Senden önce de, kendi toplumlarına peygamberler gönderdik. Mucizelerle onlara geldiler. (İnsanlar iki gruba ayrıldılar.) Biz de suçlu olanlardan intikamımızı aldık. Çünkü inananlara yardım etmek, bizim üzerimize bir borç idi.

(Rum 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Senden önce nice peygamberleri kendi toplumlarına göndermiştik. Onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Biz, sonunda suçlulardan öç aldık. İnananlara yardım etmeyi üzerimize almışızdır.

(Rum 47)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki! Senden once, bir cok peygamberleri ummetlerine gonderdik, onlara belgeler getirdiler; dinlemeyip suc isleyenlerden oc aldik, zira inananlara yardim etmek bize hak olmustu.

(Rum 47)

Besim Atalay Meali:

Senden önce, kendi uluslarına peygamberler gönderdik, belgelerle onlara geldiler, biz de günah edenlerden öç aldık, inanmış olanlara yardım bize hak oldu

(Rum 47)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki senden önce kendi milletlerine peygamberler gönderdik, onlara açık belgelerle, mu'cizelerle geldiler. (Çoğu inanmadı). Biz de günah işleyen suçlulardan intikam aldık. Zaten mü'minlere yardım edip onları başarıya eriştirmek bize düşen bir haktır.

(Rum 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve andolsun ki, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik ve onlara apaçık mucizeler getirdiler. (Buna rağmen hakka karşı direnmeye devam ederek) suç işleyenlerden biz de intikam aldık (yaptıklarının karşılığını verdik). Çünkü inananları desteklemek, bize düşen bir haktı (borçtu).

(Rum 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki! Senden önce, birçok peygamberleri ümmetlerine gönderdik, onlara belgeler getirdiler; dinlemeyip suç işleyenlerden öç aldık, zira inananlara yardım etmek bize hak olmuştu.

(Rum 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.

(Rum 47)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun ki, biz senden önce kendi kavimlerine nice peygamberler gönderdik de onlara açık deliller getirdiler. (Onları dinlemeyip) günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.

(Rum 47)

Edip Yüksel Meali:

Senden önce elçileri halklarına apaçık delillerle gönderdik. Suç işleyenleri de cezalandırdık. İnananlara yardım etmek görevimizdir.

(Rum 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için senden evvel bir çok Resulleri kavmlerine gönderdik de onlara beyyinelerle vardılar, onun üzerine cürm işliyenlerden intikam aldık, mü'minlere ise nusrat uhdemizde bir hakk oldu

(Rum 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de onlara apaçık delillerle vardılar. Onun üzerine suç işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım ise üzerimizde bir hak oldu.

(Rum 47)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki, senden önce, birçok rasulü kavimlerine gönderdik. Onlara beyyineler[1] getirdiler. Ardından suçlulardan intikam aldık. İnanan kimselere yardım etmek Bize hak oldu.

1)Kanıt içeren, açıklayıcı, açığa çıkarıcı bilgi.

(Rum 47)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İnançlılara yardım etmek ise bizim üzerimizde bir haktır.

(Rum 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve andolsun ki Biz, senden önce birtakım elçileri toplumlarına gönderdik de, onlar onlara, apaçık delilleri getirdiler. Sonra Biz, günah işleyen kimseleri yakalayıp cezalandırarak adaleti sağladık. Mü’minlere yardım da, Bizim üzerimize bir hak idi.

(Rum 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki, senden önce de kavimlerine resûller göndermiştik. Onlara apaçık delillerle gelmişlerdi. (Onlara karşı çıkan) suçlu günahkârlardan intikam almıştık. Müminlere yardım etmek, bizim üzerimize bir haktır.

(Rum 47)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun ki, biz senden önce kendi kavimlerine nice peygamberler gönderdik de onlara açık deliller getirdiler. (Onları dinlemeyip) günaha dalanların ise cezalarını hakkıyla vermişizdir. Müminlere yardım etmek de bize düşer.

(Rum 47)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz senden evvel kendi kavmlerine (nice) peygamberler göndermişizdir de onlara açık açık bürhanlar getirmişlerdir. Fakat (iman etmedikleri için) biz o günah işleyenlerden intikaam almışızdır. Mü'minlere yardım etmek ise üstümüzde bir hakdır.

(Rum 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Celâlim hakkı için, senden önce de nice peygamberleri kavimlerine gönderdik de onlara mu'cizeler getirdiler. (Bir kısmı îmân etti, bir kısmı îmân etmedi.) Bunun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Mü'minlere yardım etmek ise, üzerimize hak oldu.

(Rum 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, senden önce de kendi milletlerine Elçiler göndermiştik, ardından onlara apaçık kanıtlar getirdiler. Derken, suç işlemiş olanlardan intikam aldık. İnançlıların yardımı, üzerimize [düşen] bir hak oldu.

(Rum 47)

Hüseyin Atay Meali:

Senden önce, birçok elçileri uluslarına gönderdik, onlara belgeler getirdiler, suç işleyenlerin cezasını verdik. İnananlara yardım etmek Bize görev olmuştur.

(Rum 47)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; senden önce Biz, nice peygamberleri kendi kavimlerine göndermişizdir de onlara açık deliller getirmişlerdir. Ama Biz, suç işleyenlerden öç aldık. Çünkü mü'minlere yardım etmek üstümüze bir haktır.

(Rum 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Senden önce onların kavimlerine elçiler göndermiş ve elçiler onlara açıklayıcı belgelerle gelmişlerdi. Bizde suçlulardan intikam aldık. Artık inananlara yardım etmek bizim üzerimize hak olmuştur.

(Rum 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki, senden önce onların kavmine resûller gönderdik. Böylece onlara beyyineler (kesin deliller) getirdiler. Bunun üzerine mücrimlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım, Bizim üzerimize hak oldu.

(Rum 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Biz senden önce kendi uluslarına nice elçiler göndermiştik. Onlara, apaçık belgeler getirmişlerdi. Bu­nun üzerine Biz de o suçlulardan öc almıştık. İnananlara yardım etmek Bizim boynumuza borç olmuştur.

(Rum 47)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz senden önce kendi kavimlerine peygamberler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler ve böylece biz de suçlu günahkârlardan intikam aldık. İman etmekte olanlara yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.

(Rum 47)

Mahmut Kısa Meali:

Ey şanlı Elçi! Gerçekten Biz, senden önce de, nice Peygamberleri kendi toplumlarına mesajımızı ileten elçiler olarak görevlendirmiştik ve bu elçiler, onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat zalimler, hakikati reddetmekle kalmadılar, müminlere baskı ve işkenceler yaptılar. Biz de, müminleri kurtardık ve o suçlulardan, zulmettikleri masum insanların intikamını aldık. Zira yolumuzda mücadele eden müminlere yardım etmek, üzerimizde bir hak ve mutlaka yerine getirilmesi gereken bir söz, bir sorumluluk idi. İşte, Rabbinizin sonsuz ilim, kudret ve merhametini yani tek bir rab ve ilâh olduğunu gösteren bir başka delil:

(Rum 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uyarı için senden önceki kavimlere de gönderdik, kendi içlerinden apaçık belgelerle elçiler. Müminlere yardım etmek üzerimize haktır. Böylece biz de günahkarlardan aldık intikamlar.

(Rum 47)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun Biz senden önce, kendi kavimlerine apaçık belgeler getiren peygamberler gönderdik ve sonunda (peygamberlere îman etmeyen) günâhkârları da helâk ettik. Böylece, inananlara yardım etmek, Bizim üzerimize bir borç oldu.

(Rum 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, senden önce (birçok) peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Onlar, onlara apaçık delillerle geldiler. Biz, suç işleyenlerden öç aldık. Müminlere yardım etmek (ise,) üstümüzde bir yükümlülüktür.

(Rum 47)

Muhammed Esed Meali:

(Ey Muhammed,) senden önceki toplumlara da kendi içlerinden peygamberler göndermiştik ve onlar hakikatin her türlü kanıtını getirmişlerdi ve sonra (müminleri zafere ulaştırmak suretiyle,) (kasden) kötülük işleyenlerden öcümüzü almıştık, zaten inananlara yardım etmeyi üstümüzde bir sorumluluk olarak görmüştük.

(Rum 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz senden önce kendi toplumlarına nice elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de günahkarlardan intikam aldık. İnananlara yardım etmek ise, bizim üzerimize düşen bir borç idi.

(Rum 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun ki biz senden önce de nice elçileri kendi toplumlarına göndermiştik ve onlara hakikatin apaçık belgeleri olan hakkı getirmişlerdi. Sonunda da suç ve günahta direnenlere yaptıklarının acısını tattırdık. Zira müminlere yardım etmek bize bir borçtur.

Bknz: (14/9)»(14/10) - (10/103) - (36/6) - (40/51)

(Rum 47)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Biz senden önceki peygamberleri, gerçeği apaçık ortaya koyan âyetler ve bir kısım mucizelerle insanlara göndermiştik. Fakat buna rağmen birçoğu onları yalanlayıp, iman etmeyi reddettiler. Onların içlerinden davete iman eden mü’minleri kurtardık. Allah mü’minlere yardım etmeyi üzerine almıştır. İman etmeyenleri de azabımızla helak ettik.

(Rum 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Doğrusu senden önce de kendi kavimlerine elçiler göndermiştik; ve onlara hakikatin apaçık delilleriyle gelmiştiler. En sonunda suç ve günahta direnen kimselere yaptıklarının acısını tattırdık: zaten inananlara yardım etmek üstlendiğimiz bir görevdi.

(Rum 47)

Osman Okur Meali:

Ve andolsun ki, senden önce onların kavmine resûller gönderdik. Böylece onlara beyyineler (kesin deliller) getirdiler. Bunun üzerine mücrimlerden intikam aldık. Müminlere yardım, Bizim üzerimize hak oldu.

(Rum 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Celâlim hakkı için senden evvel kavimlerine peygamberler gönderdik de onlara açık açık deliller ile gelmişlerdi. Artık günahkâr olanlardan intikam almış idik. Mü'minlere yardım etmek ise Bizim üzerimize bir hak olmuştur.

(Rum 47)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz senden önce nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Onlara apaçık delillerle geldiler. Biz de günahkârlardan intikam aldık. Müminlere yardım etmek üzerimize hak olmuştur.

(Rum 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Ey Muhammed!’ Senden önce de nice peygamberleri, ellerine apaçık deliller vererek, kendi toplumlarına göndermiştik. Sonra, suç işleyenlerin cezalarını verdik. Çünkü, inananlara yardım etmek bizim için bir sorumluluk olmuştu.

(Rum 47)

Sadık Türkmen Meali:

Ant olsun Biz, senden önceki toplumlara da nice elçiler gönderdik. Onlara apaçık deliller getirdiler. Biz de suç işleyen kimselerden intikam aldık. Ve gerçekleri kabul edenlere yardım ettik.

(Rum 47)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun ki, biz senden önce de elçileri kavimlerine gönderdik, onlar belgeler getirdiler; dinleyip suç işleyenlerden öç aldık, zira inananlara yardım etmek bize hak olmuştur.

(Rum 47)

Suat Yıldırım Meali:

Ey Resulüm! Biz senden önceki ümmetlere de resuller gönderdik. O peygamberler ümmetlerine parlak deliller getirdiler, ama çoğu iman etmedi. Biz de o suçlulardan intikam aldık. Çünkü müminleri desteklemek, Bize düşen bir borç idi.

(Rum 47)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun ki, biz senden önce de elçileri kavimlerine gönderdik; onlara deliller getirdiler ve biz, (onları dinlemeyip) suç işleyenlerden öc aldık. (Elbette alırız, çünkü) mü'minlere yardım etmek, üzerimize borç idi.

(Rum 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Senden önce elçileri kendi kavimlerine gönderdik; onlara, açık belgelerle geldiler. Sonra suça batanlara hak ettikleri cezayı verdik. İnanıp güvenenlere yardım boynumuza borçtur.

(Rum 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Senden önce de birçok topluma elçi gönderdik. O elçiler onlara birçok delil sundular. Ama onlara inanmadıkları için günahkarları cezalandırdık. Çünkü iman edenlere yardım edeceğimize söz vermiştik.

(Rum 47)

Şaban Piriş Meali:

Senden önce de nice peygamberleri toplumlarına göndermiştik de onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Suç işleyenlerin cezasını vermiştik. Müminlere yardım etmek borcumuzdur.

(Rum 47)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Senden önce de kendi kavimlerine peygamberler göndermiştik de onlara apaçık deliller getirmişlerdi. Fakat suç işleyenlerden intikam almıştık. Mü'minlere yardım etmek de üzerimize borç olmuştu.

(Rum 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine peygamberler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkârlardan intikam aldık. İman etmekte olanlara yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.

(Rum 47)

Ümit Şimşek Meali:

Senden önce de kendi kavimlerine Biz peygamberler gönderdik de onlara apaçık âyetler getirdiler. Sonra da cürüm işleyenlerden intikamımızı aldık. Mü'minlere yardım etmek ise üzerimize bir hak olmuştu.

(Rum 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun biz, senden önce de resulleri toplumlarına gönderdik, onlara açık kanıtlar getirdiler. Nihayet, günah işleyenlerden öç aldık. İnananlara yardım etmek bizim üzerimizde bir haktı.

(Rum 47)