11. Hud Suresi / 44.ayet

Bir süre sonra “Ey gökyüzü yağmuru tut, ey yeryüzü suyunu çek!” diye emredildi. Sular çekildi ve hüküm gerçekleşti ve gemi Cudi’de karaya oturdu ve şöyle denildi:
– Kahrolsun zalimler topluluğu!

Bknz: (63/4)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 44 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve dendi ki: Ey yeryüzü, em suyunu ve ey gök kes yağmurunu ve su emildi ve iş yapıldıbitti ve oturdu Cudi'ye gemi ve uzaklık denildi, zulmeden topluluğa.*

(Hud 44)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve (ardından) “Ey yer (artık) suyunu yut, ve ey gök sen de (suyunu) tut!” denildi... (Bu İlahi emir üzerine) Su(lar) çekildi, (zalimlerin) iş(leri) bitirildi… Gemi de Cudi (Dağı) üzerine oturup yerleşti… Ve zalimler topluluğu için de: “(Hayırdan ve huzurdan) Uzak kalsınlar, kahrolsunlar!” denildi…

(Hud 44)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve derken “Ey yeryüzü suyunu yut” denildi. “Ey gök yağmurunu durdur.” Ve böylece sular çekildi, Allah'ın hükmü yerine geldi, gemi Cûdî dağına oturdu. Ve yaratılış gayesi dışına çıkan bu toplum için, “Rahmetten uzak olsun” denildi.

(Hud 44)

Adem Uğur Meali:

(Nihayet) "Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: "O zalimler topluluğunun canı cehenneme!" denildi.

(Hud 44)

Ahmet Hulusi Meali:

"Ey yeryüzü, suyunu yut! Ey sema, (yağmurunu) kes" denildi... Su çekildi... Hüküm yerine geldi... (Gemi) Cudi'de (yüksek bir dağda) yerini aldı... "Zalimler kavmine uzaklık olsun" denildi.

(Hud 44)

Ahmet Tekin Meali:

Nihayet: “Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.” denildi. Sular çekildi. Plan icra edildi. Gemiler Cûdî (münbit hilal) böldesindeki tepelerde karaya oturdu. Tufanda boğulanlar için: “İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ile, temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu ve Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, suikastler tertip eden zâlim bir kavim rahmetten ve korumadan uzak olsun, canı Cehennem'e” denildi.

(Hud 44)

Ahmet Varol Meali

"Ey yer, suyunu çek ve ey gök sen de tut!" denildi. Böylece su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cudi'nin üzerine oturdu ve: "Zalimler topluluğu yok olsun" denildi.

(Hud 44)

Ali Bulaç Meali:

Denildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (dağı)üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.

(Hud 44)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Allah'ın emri olarak: “Ey arz, suyunu yut ve ey gök! Yağmuru tut.” denildi. Su çekildi ve iş bitirildi. Gemide CÛDİ dağı üzerinde kararlaştı ve : “-Zâlimler helâk olsun.” denildi.

(Hud 44)

Ali Rıza Sefa Meali:

Şöyle denildi: "Ey yeryüzü; suyunu yut!" "Ey gök; sen de tut!" Su çekildi; buyruk yerine getirildi ve Cudi üzerine oturdu. Ve şöyle denildi: "Uzak olsun; haksızlık yapanlar toplumu!"[156]

156)Nuh peygamberin gemisinin Cudi üzerine oturduğu, ‘Dağ' sözcüğü kullanılmadan yalnızca bu ayette bildirilir. Cudi Dağı, Şırnak ilimizdedir. Ayrıca, İsrail'in antik dönemlerinden beri, Kudüs çevresinde Judea -Cudi- isimli bir bölgenin varlığı da bilinmektedir. Tevrat'ta ise geminin Ararat Dağları'na oturduğu yazılıdır. Ararat ismi, Ağrı Dağı'nın Ermeni dilindeki söylenişidir ve tüm evrensel dillerde de aynı biçimde söylenir. Tevrat'ta, Ararat Dağları olarak yazılı olması nedeniyle, Nuh'un gemisinin Ağrı Dağı'na oturduğu, Müslümanlar arasında bile yaygın bir inanış biçimine gelmiştir. Tevrat, Yaratılış 8:1-4 ayetleri, şöyledir: "Allah, yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı. Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi; sular yeryüzünden çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı. Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat Dağları'na oturdu."

(Hud 44)

Ali Ünal Meali:

Nihayet Allah’tan, “Ey yer, suyunu yut ve sen ey gök, suyunu tut!” emri geldi. Sular çekildi; Allah’ın iradesi icra edilip iş bitirildi ve gemi Cudi üzerine oturdu. Ve “Uzak olsun o zalimler topluluğu!” hükmü verildi.

(Hud 44)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve: “Ey arz, suyunu yut! Ey gök, suyunu kes!” denildi. Su azaldı, iş bitti, gemi yüksek bir dağa oturdu. Ve “kahrolsun zalimler!” denildi.

(Hud 44)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey yeryüzü! Suyunu içeri çek ve ey gök,sen de suyunu tut" denildi. Su çekildi, iş de böylece bitirildi. Gemi ise Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan toplum yok olsun" denildi.

(Hud 44)

Bekir Sadak Meali:

Yere, «Suyunu cek!", goge, «Ey gok sen de tut!» denildi. Su cekildi, is de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. «Haksizlik yapan millet Allah'in rahmetinden uzak olsun» denildi.

(Hud 44)

Besim Atalay Meali:

Denildi ki: «Ey yeryüzü! Sen suyunu yutasın, ey gökyüzü ! Sen de yağmurunu tutasın!»; sular durdu, iş de bitti; gemi Cudi üzerine oturdu, zulüm eyliyen ulus için denildi ki: «Yok olun !»

(Hud 44)

Celal Yıldırım Meali:

Ey yeryüzü ! Suyunu yut; ey gök ! Sen de (suyunu) tut, denildi. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi CÛDÎ üzerinde yöntemli şekilde durdu. O zâlimler topluluğuna da «rahmetten uzak olun !» denildi.

(Hud 44)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bir süre sonra yere: “Ey yer, suyunu yut” ve göğe: “Ey gök, yağmurunu tut” denildi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada: “Kahrolsun zalimler topluluğu” diyen bir ses duyuldu.

(Hud 44)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yere, "Suyunu çek!", göğe, "Ey gök sen de tut!" denildi. Su çekildi, iş de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan millet Allah'ın rahmetinden uzak olsun" denildi.

(Hud 44)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu" denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cudi'ye oturdu ve "Zalimler topluluğu, Allah'ın rahmetinden uzak olsun!" denildi.

(Hud 44)

Diyanet Vakfı Meali:

(Nihayet)  «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu)  tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemi de)  Cûdî (dağının)  üzerine yerleşti. Ve: «O zalimler topluluğunun canı cehenneme!» denildi.

(Hud 44)

Edip Yüksel Meali:

Ve denildi ki: 'Ey toprak suyunu yut, ey gök sen de tut.' Su yatıştı, karar yerine getirildi, Cudi (Judea) üzerine oturdu ve 'Zalimler uzak olsunlar!,' dendi.

(Hud 44)

Elmalılı Orjinal Meali:

bir de denildi: ey Arz! Yut suyunu ve ey Sema! Açıl, su çekildi iş bitirildi ve gemi, Cudi üzerinde durdu, o zalim kavme def'olun denilmişti

(Hud 44)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sende açıl!" denildi ; su çekildi, iş bitirildi, gemi Cudi üzerinde durdu ve bu zalim topluluğa: "Defolun!" denilmişti.

(Hud 44)

Erhan Aktaş Meali:

"Ey yer, suyunu çek ve ey gök, suyunu kes." denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cudi'ye oturdu. "Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun." denildi.[1]

1)Nuh tufanı, bölgesel bir tufandır. Nuh'un davetine muhatap olanları kapsamaktadır. Bütün bir yeryüzünde olduğu düşüncesi Tevrat'tan kaynaklanmaktadır. Ya değilse Rabb'imiz, davetten habersiz bir toplumu ne diye cezalandırsın?

(Hud 44)

Gültekin Onan Meali:

Denildi ki: "Ey yer, suyunu tut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, buyruk yerine getirildi / bitirildi, (gemi de) Cudi (dağı) üstüne durdu ve zalimler topluluğuna da: "Uzak olsunlar" denildi.

(Hud 44)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve “Ey yeryüzü suyunu yut! Ey gökyüzü sen de tut!” denildi. Sular da çekildi. Emir de yerine gelmiş oldu. Gemi de Cudi üzerine oturdu. Ve o şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapan topluma, “Uzak olun [kahrolun, tarihten silinin]!” denildi.

(Hud 44)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Denildi ki: “Ey yer! Suyunu çek. Ve ey gök! Sen de suyunu tut.” Su çekildi, iş bitirildi. (Gemi) Cudi (Dağı) üzerinde yerleşip karar kıldı. Zalimlere de: “(Allah’ın rahmetinden) uzak olsunlar.” denildi.

(Hud 44)

Harun Yıldırım Meali:

Denildi ki: “Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.” Su çekildi, iş bitiriliverdi. Ve Cudi üzerinde durdu. Zalimler topluluğuna da: “Uzak olsunlar.” denildi.

(Hud 44)

Hasan Basri Çantay:

(Taraf-ı ilahiden) denildi ki: "Ey arz suyunu yut, ey gök sen de tut". Su kesildi, iş olub bitirildi, (gemi de) Cudi (dağının) üzerinde durdu. O zaalimler güruhuna "Uzak olsunlar" denildi.

(Hud 44)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet (vakti geldiğinde): “Ey yer! Suyunu yut! Ve ey gök! (Sen de yağmurunu) tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi, (gemi) Cûdî (dağının) üzerine oturdu(2) ve: “(Allah'ın rahmetinden uzak olan) zâlimler topluluğu helâk olsun!” denildi.*

(Hud 44)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Ey yer [dünya]! Suyunu yut! Ey gök! Sen de (suyunu) tut!" denildi. Su çekildi, iş/emir tamamlandı,¹ [gemi] Cudi'nin üzerine yerleşti ve zalimler milleti için "uzak [yok] olsunlar!" denildi.

(Hud 44)

Hüseyin Atay Meali:

"Ey yeryüzü! Suyunu yut ve ey gök! Sen de suyunu tut!" denildi. Su çekildi, iş de böylece bitirildi. Gemi ise Cudi’ye oturdu. "Haksızlık yapan ulus yok olsun" denildi.

(Hud 44)

İbni Kesir Meali:

Denildi ki: Ey yer suyunu çek, Ey gök, sen de tut, su çekildi, iş de bitti. Gemi Cudi'ye oturdu. Zalimler güruhu Allah'ın rahmetinden uzak olsun, denildi.

(Hud 44)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra “Ey arz suyunu em (yut), Ey gök suyunu tut (yağma)” denildi. Sular kesildi ve böylece Allah'ın hükmü yerine geldi, gemi Cudi (dağı seviyesine çıktı) üzerine oturdu. Böylece, “Haksızlık yapan toplum (inananlardan) uzak olsun” denildi.

(Hud 44)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve: “Ey arz (yeryüzü), suyunu yut! Ey sema (suyunu) tut!” denildi. Ve su çekildi ve emir yerine getirildi. Ve (gemi), Cudi (dağı)nın üzerine yerleşti. Ve zalim kavme: “Uzak olsunlar.” denildi.

(Hud 44)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Buyruldu: «Ey yeryüzü! Suyunu çek! Ey gök yüzü Sen de yağmurunu kes!» Sular kesildi. Allah'ın buyruğu yerine geldi. Gemi de Cûdî dağı üzerinde durdu. O kıyıcılar takımı için de «Allah'ın esirgeyiciliğinden uzak olsunlar» buyruldu.

(Hud 44)

Kadri Çelik Meali:

Denildi ki: “Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.” Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve “Zalimler (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun” denildi.

(Hud 44)

Mahmut Kısa Meali:

Bütün kâfirler helâk edildikten sonra, yere ve göğe, “Ey yer, sularını geri yut veey gök, yağmurlarını artık durdur!” diye emredildi. Böylece sular çekildi, iş bitirildi. Nûh’un gemisi, Cizre yakınlarındaki Cûdîdağının üzerinde karaya oturdu. Ve ilâhî fermânı ilân etmek üzere denildi ki: “Helâki hak eden bu zâlim topluluk İlahi rahmetten uzak olsun!”

(Hud 44)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Uslanma vakti denildi ki: "Ey yer suyunu yut ve ey gök sen de yağmurunu durdur." Durulup çekildi sular, iş bitti. Gemi de Cudi üzerinde oturdu. Şöyle denilmiştir: Haksızlık yapan, yaratılış gayesi dışındaki zalimler topluluğu uzak olsunlar.

(Hud 44)

Mehmet Türk Meali:

(Allah tarafından): “Ey yer! Suyunu yut ve ey gök! Sen de yağmuru kes.” denildi. Su çekildi (böylece Nûh toplumunun) helâk işi tamamlandı. (Gemi de) Cûdi1 üstünde durdu ve: “O zâlimler topluluğu (böylece) defolup gitti!” denildi.*

(Hud 44)

Muhammed Celal Şems Meali:

Denildi ki: “Ey yeryüzü, suyunu çek ve ey gök, sen (de yağmuru) dindir!” Su çekilip (kurutuldu) ve (gemi) Cudi (dağı) üzerinde durdu. “Zalimler topluluğu helâk olsun,” denildi.

(Hud 44)

Muhammed Esed Meali:

Ve derken, "Ey yer, suyunu yut!" denildi; "Ey gök, (yağmurunu) durdur!" Ve böylece sular çekildi, (Allah'ın) hükmü yerine geldi, gemi Cudi Dağı'na oturdu. Ve böylece, zulmeden bu halk için "uzak olsunlar!" sözü söylenmiş oldu.

(Hud 44)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ey yeryüzü, yut suyunu. Ey gök, tut suyunu!" denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cudi'ye oturdu ve "Zalimler topluluğu, Allah'ın rahmetinden uzak olsun!" denildi.

(Hud 44)

Mustafa Çavdar Meali:

Bir süre sonra “Ey gökyüzü yağmuru tut, ey yeryüzü suyunu çek!” diye emredildi. Sular çekildi ve hüküm gerçekleşti ve gemi Cudi’de karaya oturdu ve şöyle denildi: – Kahrolsun zalimler topluluğu!

Bknz: (63/4)

(Hud 44)

Mustafa Çevik Meali:

42-44 Gemi dağlar gibi dalgalar arasında yol almaya başladı, bir ara, müşrik olarak yaşamayı tercih eden oğlu dalgalar arasında Nûh’un gözüne takıldı, Nûh ona seslenerek, “Yavrucuğum, müşrik olmaktan tevbe edip, Allah’a yönelerek gel, sen de bizimle kurtulanlardan ol, kâfirler arasında kalma.” dedi. Fakat oğlu, “Ben bir dağa tırmanır, boğulmaktan kurtulurum.” dedi. Nûh da ona, “Bugün hiçbir müşrik ve kâfir, Allah’ın helak etme hükmünden kurtulamaz ancak mü’minler müstesna! Kurtulacak olanlar işte bunlar olacaktır.” diye oğluna seslendi, derken aralarına büyük bir dalga girdi ve oğlu da boğulmaktan kurtulamadı. Onların tamamı helak edilince de Allah, “Ey yer suyunu yut, ey gök sen de suyunu tut.” diye emretti bunun üzerine sular çekildi. Allah’ın hükmü gereği gemi de Cudi dağına oturtuldu. Gemiden inenler de, “Şirkinden dönmeyerek helak edilmeyi hak edenlere yazıklar olsun.” dediler.

(Hud 44)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Nihayet denildi ki: "Ey yer, suyunu yut! Ve ey gök, suyunu tut!" Ve sular çekildi ve hüküm infaz edildi, sonunda gemi Cudi üzerine oturdu. Ve kendilerine kıyan toplum için "Olmaz olsunlar!" denildi.

(Hud 44)

Osman Okur Meali:

(Nihayet) «Ey yer suyunu yut! Ve ey gök (suyunu) tut!» denildi. Su çekildi; iş bitirildi; (gemide) Cûdî (dağının) üzerine yerleşti. Ve: «O zalim kavminin canı cehenneme!» denildi.

(Hud 44)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi.

(Hud 44)

Ömer Öngüt Meali:

“Ey yer! Suyunu yut! Ey gök! Sen de tut!” denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi Cûdî'ye oturdu ve “Zâlimler topluluğu yok olsun!” denildi.

(Hud 44)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir süre sonra, “Ey yer, suyunu yut! Ey gök, sen de yağmurunu tut!” denildi. Sular çekildi, iş bitirildi. Gemi Cudi dağının üzerine oturdu. “Kahrolsun o zalimler!” denildi.

(Hud 44)

Sadık Türkmen Meali:

“EY YERYÜZÜ! ‘Suyunu yut!’ Ey gökyüzü! ‘Sen de tut!’ denildi.” Su çekildi, iş bitirildi. Cûdi üzerine oturdu. “Zalimler topluluğu imha olsun!” denildi.

(Hud 44)

Seyyid Kutub Meali:

Bir süre sonra yere «Ey yer, suyunu yut» ve göğe «Ey gök, yağmurunu tut» dendi. Bunun üzerine sular çekildi, Allah'ın emri gerçekleşti ve gemi Cudi'ye oturdu. Bu sırada «Kahrolsun zalimler güruhu» diyen bir ses duyuldu.

(Hud 44)

Suat Yıldırım Meali:

Kafirler boğulduktan sonra yerle göğe: "Ey yer suyunu yut ve sen ey gök suyunu tut!" diye emir buyuruldu. Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cudi üzerinde yerleşti ve "Kahrolsun o zalimler!" denildi.

(Hud 44)

Süleyman Ateş Meali:

"Ey yer, suyunu yut ve ey gök tut!" denildi. Su azaldı, iş bitirildi. (Gemi) Cudi'ye oturdu. "Haksızlık yapan kavim yok olsun!" denildi.

(Hud 44)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Ey yer! Suyunu yut! Ey gök sen de açıl!" dendi. Sular çekildi, iş tamamlandı, gemi Cudi'nin üstüne oturdu ve şöyle dendi: "Yanlışlar içindeki o topluluk olmaz olsun."[1]

1)...

(Hud 44)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey toprak, suyunu çek; ey gök, sen de yağmurunu durdur" denildi. Su çekildi, iş bitti. Gemi, Cudi Dağı'na oturdu. "Zâlimler yok olsun" denildi.

(Hud 44)

Şaban Piriş Meali:

-Ey yeryüzü suyunu yut, ey gök tut denildi. Su çekildi, emir gerçekleşti, gemi Cudi'ye oturdu. Ve şöyle denildi: -Kahrolsun zalim toplum!

(Hud 44)

Talat Koçyiğit Meali:

(Daha sonra da) "ey yer! suyunu çek; ey gök! sen de tut" denilmiş, su çekilmiş, iş tamamlanmış ve gemi Cûdî üzerine oturmuş; zâlim kavimlere de, "(Allah'ın rahmetinden) uzak olsunlar" denilmişti.

(Hud 44)

Tefhimul Kuran Meali:

Denildi ki: «Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut.» Su çekildi, iş bitiriliverdi, (gemi de) Cûdi (dağı) üstünde durdu ve zalimler topluluğuna da: «Uzak olsunlar» denildi.

(Hud 44)

Ümit Şimşek Meali:

Ve denildi ki: “Ey yer, suyunu yut; ey gök, suyunu tut.” Su çekildi, iş bitirildi, gemi Cûdî'ye oturdu. Ve “Zalimler güruhu yok olsun” denildi.

(Hud 44)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve denildi: "Ey yer! Suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Ve su çekidi. İş bitirilmişti. Gemi, Cudi üzerine oturdu ve haykırıldı: "O zalimler topluluğu geri gelmez olsun!"

(Hud 44)