11. Hud Suresi / 72.ayet

– Ardından şaşkınlık içerisinde “Vay başıma gelene, ben bu ihtiyar halimle çocuk mu doğuracağım? Üstelik kocam da iyice ihtiyarlamışken, bu gerçekten şaşılacak bir şey” dedi.

Bknz: (51/29)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 72 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O, eyvahlar olsun dedi, ben mi doğuracağım? Ben bir kocakarıyım, şu kocam da ihtiyar. Şüphe yok ki bu, pek şaşılacak bir şey.

(Hud 72)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Hz. İbrahim’in hanımı) “Vay bana (ve başıma gelene!) ” dedi. “Ben ihtiyarlamış bir kadın iken ve şu kocam da yaşlılığın sonuna dayanmış iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu şaşırtıcı bir şeydir!”

(Hud 72)

Abdullah Parlıyan Meali:

İbrahim'in hanımı: “Vay halime, ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken, çocuk mu doğuracağım? Doğrusu bu şaşılacak birşey” dedi.

(Hud 72)

Adem Uğur Meali:

(İbrahim'in karısı:) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi.

(Hud 72)

Ahmet Hulusi Meali:

(İbrahim'in karısı) dedi ki: "Vay bana! Ben bir yaşlı (adetten kesilmiş) kadın ve şu kocam da ihtiyar iken doğuracak mıyım? Muhakkak ki bu şaşılacak bir şeydir!"

(Hud 72)

Ahmet Tekin Meali:

İbrâhim'in karısı: “Vay başıma gelenlere! Ben bir kocakarı, kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım. Bu tuhaf bir şey.” dedi.

(Hud 72)

Ahmet Varol Meali

"Vay halime! Ben böyle kocamış bir kadın kocam da bir ihtiyar iken ben doğuracak mıyım? Bu gerçekten şaşırtıcı bir şey!" dedi.

(Hud 72)

Ali Bulaç Meali:

"Vay bana" dedi (kadın). "Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!.."

(Hud 72)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(İbrâhim'in hanımı) şöyle dedi: “- Ay! Ben doğuracak mıyım? Ben ihtiyar bir kadın ve bu kocam da bir ihtiyar iken!... Doğrusu bu, çok şaşılacak bir şey!...

(Hud 72)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Vay başım!" dedi; "Ben yaşlı bir kadın, kocam da yaşlıyken doğuracak mıyım? Aslında, gerçekten şaşılacak bir şey bu!"

(Hud 72)

Ali Ünal Meali:

“Vay başıma gelenlere!” dedi; “Ben bir yaşlı kadın ve şu kocam da bir pir iken nasıl çocuğum olabilir? Doğrusu çok şaşılacak bir şey bu!”

(Hud 72)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İbrahim’in hanımı: “Vay halime! Ben ihtiyar bir kocakarı iken, bu beyim de yaşlı iken, ben nasıl doğururum?! Bu çok acayip bir şeydir” dedi.

(Hud 72)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hanımı,"Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu, gerçekten şaşılacak bir şey!" dedi.

(Hud 72)

Bekir Sadak Meali:

«Vay basima gelenler! Ben bir kocakari, kocam da ihtiyar olmusken nasil dogurabilirim? Dogrusu bu sasilacak bir sey» dedi.

(Hud 72)

Besim Atalay Meali:

Kadın dedi ki : «Vay başıma gelene, ben nice doğururum? Bir kurutka karıyım, erim de kocalmıştır» evet, işte budur şaşılacak bir nesne

(Hud 72)

Celal Yıldırım Meali:

Vay, dedi, doğuracak mıyım ? Oysa ben bir kocakarı, şu kocam da bir ihtiyar. Doğrusu bu şaşılacak şey !

(Hud 72)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Karısı: “Vay başıma gelenler! Ben kocamış bir kadın ve bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Gerçekten bu, çok şaşılacak bir şey!” dedi.

(Hud 72)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı, kocam da ihtiyar olmuşken nasıl doğurabilirim? Doğrusu bu şaşılacak bir şey" dedi.

(Hud 72)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Karısı, "Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı ve bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Gerçekten bu, çok şaşılacak bir şey!" dedi.

(Hud 72)

Diyanet Vakfı Meali:

(İbrahim'in karısı:)  Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi.  *

(Hud 72)

Edip Yüksel Meali:

'Vay başıma gelenler,' dedi, 'Ben bir yaşlı kadın ve kocam da ihtiyar bir adam iken çocuk mu doğuracağım? Bu çok garip bir şey!'

(Hud 72)

Elmalılı Orjinal Meali:

Vay, dedi, doğuracak mıyım? Ben bir acuz, kocam da bu bir pir iken, her halde bu çok acib bir şey

(Hud 72)

Elmalılı Yeni Meali:

Vay dedi zevcesi, "Ben bir kocakarı, kocam da bir ihtiyar iken doğurabilir miyim? Gerçekten bu çok şaşılacak bir şey !

(Hud 72)

Erhan Aktaş Meali:

"Vay başıma gelene! Ben bir koca karı, kocam da bir ihtiyar olduğumuz halde, doğuracak mıyım? Doğrusu bu çok hayret edilecek bir şey!" dedi.

(Hud 72)

Gültekin Onan Meali:

"Vay bana" dedi (kadın). "Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!.."

(Hud 72)

Hakkı Yılmaz Meali:

İbrâhîm'in karısı dedi ki: “Vay be! Ben mi doğuracağım! Ben kocası işe yaramaz bir zavallıyım, bahtsız, mutsuz bir kadınım. Şu kocam da yaşlı bir adam! Şüphesiz bu, çok tuhaf bir şey!”

(Hud 72)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Hanımı) demişti ki: “Vay başıma gelene! Ben iyice kocamış bir kadın bu da yaşlı kocam (iken, buna rağmen) doğuracak mıyım? Şüphesiz ki bu, pek şaşılacak bir şeydir.”

(Hud 72)

Harun Yıldırım Meali:

Dedi ki: “Vay halime! Ben kocamış bir kadın ve şu eşim de bir ihtiyar iken, ben mi doğuracakmışım? Doğrusu pek şaşılacak bir şey!”

(Hud 72)

Hasan Basri Çantay:

"(Kadın) vay, dedi, kendim bir koca karı, şu zevcim de bir ihtiyar iken ben mi doğuracak mışım? Bu, cidden pek şaşılacak bir şey"!

(Hud 72)

Hayrat Neşriyat Meali:

(İbrâhîm'in hanımı Sâre:) “Vay bana! Ben ihtiyar bir kadın, bu kocam da yaşlı bir kimse iken mi doğuracağım? Doğrusu bu gerçekten şaşılacak bir şey!” dedi.

(Hud 72)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(71-72) [İbrahim'in] hanımı o anda ayaktaydı, ardından güldü¹. Hemen onu[hanımını] İshak'la ve İshak'ın arkasında Yakup'la müjdeledik. [Hanımı] "Vay halime! Ben, aciz [yaşlı kadın] iken ve bu kocam bir yaşlı iken mi doğuracağım? Gerçekten de bu çok tuhaf bir şeydir." dedi

(Hud 72)

Hüseyin Atay Meali:

"Vay başıma gelene! Ben bir kocakarı, kocam da yaşlı iken, ben nasıl doğurabilirim? Doğrusu şaşılacak bir şey" dedi.

(Hud 72)

İbni Kesir Meali:

Vay başıma gelenler, ben mi doğuracağım? Ben kocamış biri, şu erim de bir ihtiyar iken. Doğrusu bu, şaşılacak bir şey, dedi.

(Hud 72)

İlyas Yorulmaz Meali:

İbrahim'in karısı “Vay başıma gelene, ben yaşlı, elden ayaktan düşmüş bir kadın, kocamda kocamış bir erkek hale gelmişken doğuracak mıyım? Gerçekten bu şaşılacak bir durum” dedi.

(Hud 72)

İskender Ali Mihr Meali:

“Hayret, ben ihtiyar (aciz) iken mi doğuracağım? Ve (işte) bu eşim de ihtiyar. Muhakkak ki bu, elbette şaşılacak bir şeydir.” dedi.

(Hud 72)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine İbrahim'in karısı dedi: «Başıma gelenler! Ben yaşlıyım. Kocam da yaşlı. Nasıl olur da doğururum? Doğrusu, şaşılacak şey!»

(Hud 72)

Kadri Çelik Meali:

“Vay başıma gelenler! Ben bir kocakarı, kocam da ihtiyar olmuşken nasıl doğurabilirim? Doğrusu bu şaşılacak bir şey” dedi.

(Hud 72)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine Sâre, hayretler içerisinde “Nasıl olur?Ben şu yaşlı hâlimle, üstelik de kocam bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu, gerçekten de şaşılacak bir şey!” dedi.

(Hud 72)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Doğrusu ben kocamış kadın ve şu da kocam da ihtiyarken mi? Vay halime" demiştir. Hakikaten bu çok şaşırılacak tuhaf bir şeydir şeklinde İbrahim'in karısı demiştir.

(Hud 72)

Mehmet Türk Meali:

(İbrahim’in karısı): “Vay başıma gelene! Şimdi ben bir kocakarı, şu kocam da bir ihtiyarken doğuracağım öyle mi? Cidden bu çok acayip bir şey!” dedi.

(Hud 72)

Muhammed Celal Şems Meali:

O dedi ki: “Eyvah ben mi (çocuk) doğuracağım? Oysa ben, yaşlı bir kadınım. Bu kocam (da) ihtiyardır. Bu şüphesiz tuhaf bir şeydir!”

(Hud 72)

Muhammed Esed Meali:

"Vah bana!" dedi, "Ben yaşlı bir kadın, kocam da yaşlı bir adam iken, hala çocuk mu doğuracağım? Doğrusu, yadırganacak bir şey bu!"

(Hud 72)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O dedi ki; "Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey!"

(Hud 72)

Mustafa Çavdar Meali:

– Ardından şaşkınlık içerisinde “Vay başıma gelene, ben bu ihtiyar halimle çocuk mu doğuracağım? Üstelik kocam da iyice ihtiyarlamışken, bu gerçekten şaşılacak bir şey” dedi.

Bknz: (51/29)

(Hud 72)

Mustafa Çevik Meali:

71-73 O sırada misafirlerine hizmet için odada bulunan İbrahim’in yaşlı karısı İshak adlı bir çocuğunun olacağını ve ardından da torunları Yakub’un olacağı müjdesini duyunca şaşkınlık içinde, “Ne yani, ben yaşlı bir kocakarı, kocam da yaşlı bir piri fani olduğumuz halde çocuk mu doğuracağım, bu olacak şey mi?” dedi. Melekler de ona, “Sen Allah’ın emrine mi şaşırıyorsun?” dedikten sonra da sözlerine devamla, “Ey hane halkı! Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun! Şunu iyi bilin ki, şükredip övülmeye layık olan yalnızca Allah’tır, O’nun dilediği her şeyi yaratmaya ve yapmaya gücü yeter.” dediler.

(Hud 72)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ah benim dertli başım! Ben yaşlı bir kadın şu kocam da bir piri fani olduğu halde, ben çocuk doğuracağım ha? Bu gerçekten de çok garip bir şey!" dedi.

(Hud 72)

Osman Okur Meali:

(İbrahim'in karısı:) Olacak şey değil! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey! dedi.

(Hud 72)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Vay halime! Ben çocuk doğurabilir miyim? Ben bir koca kadınım, kocam da bir ihtiyardır. Şüphe yok ki bu acaip bir şeydir.»

(Hud 72)

Ömer Öngüt Meali:

“Vay hâlime! Ben bir kocakarı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey!” dedi.

(Hud 72)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Eyvahlar olsun bana! Doğuracak mıyım! Ben bir kocakarıyım. Kocam da şu ihtiyar! Bu ne acayip şey!” dedi.

(Hud 72)

Sadık Türkmen Meali:

“Vay başıma gelenler!” dedi. “Ben bir kocakarı iken, doğuracak mıyım? Üstelik, bu kocam da yaşlı bir ihtiyardır. Bu, cidden acayip bir şey!”

(Hud 72)

Seyyid Kutub Meali:

Aman Allah'ım! Doğum mu yapacağım? Oysa ben yaşlı bir kadınım, şu eşim de ihtiyar bir adamdır. Bu şaşılacak bir şey!

(Hud 72)

Suat Yıldırım Meali:

İbrahim'in hanımı: "Ay! dedi, ben bir kocakarı, kocam da bir pir iken ben mi doğuracağım! Doğrusu bu çok şaşılacak bir şey!"

(Hud 72)

Süleyman Ateş Meali:

"Vay, dedi, ben bir kocakarı, bu kocam da bir pir iken doğuracak mıyım? Bu, cidden şaşılacak bir şey!"

(Hud 72)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Vay başıma gelenler!" dedi. "Doğum mu yapacağım?" Ben gücünü kaybetmiş bir kadınım; bu da kocam, iyice yaşlanmış! Bu gerçekten tuhaf bir şey!"

(Hud 72)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Vay başıma gelene! Kocam da, ben de yaşlı birer insan olduğumuz halde çocuğum mu olacak? Bu gerçekten çok ilginç bir durum" dedi.

(Hud 72)

Şaban Piriş Meali:

-Vay başıma gelenler, Ben ihtiyar bir kadınım, kocam da yaşlı olduğu halde nasıl doğurabilirim? Bu şaşılacak bir şey! dedi.

(Hud 72)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ancak İbrahim'in karısı) demişti ki: "Vay başıma gelenlere! Ben kocakarı, kocam da yaşlı bir adam olduğu halde çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey."

(Hud 72)

Tefhimul Kuran Meali:

«Vay bana» dedi (kadın) . «Ben kocamış bir kadın iken ve şu kocam da bir ihtiyar iken doğuracak mıyım? Gerçekten bu, şaşırtıcı bir şey!..»

(Hud 72)

Ümit Şimşek Meali:

“Eyvahlar olsun!” dedi. “Bu kocamış halimle mi doğuracağım? Üstelik kocam da bir pir-i fani iken! Bu çok tuhaf birşey!”

(Hud 72)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Vay başıma, dedi. Doğuracak mıyım ben? Kendim bir kocakarı, kocam bir ihtiyar. Gerçekten şaşılacak şey bu."

(Hud 72)