18. Kehf Suresi / 109.ayet

De ki:
– Rabbimin kelimelerini/hükümlerini yazmak için bütün denizler mürekkep olsa hatta ona bir o kadar daha ilave etsek yine de denizler tükenir de Rabbimin kelimeleri tükenmezdi.

Bknz: (31/27)

Mustafa Çavdar Meali

Kehf 109 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Deniz mürekkep olsa tükenir, yazılmaz Rabbimin sözleri tükenmeden, hatta o deniz kadar bir deniz daha eklense gene tükenir, yazılamaz.

(Kehf 109)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: “Rabbimin kelimelerini (sonsuz bilgi hazinesini, Kur’an’ın işaret ettiği hikmet ve hakikatleri yazmak) için deniz mürekkep olsa, (yetmeyip) yardım için bir mislini daha getirip ona katsak; (yine de) Rabbimin kelimeleri (bilgi ve hikmetleri) tükenmeden önce elbette deniz tükeniverirdi.”

(Kehf 109)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, ayrıca deniz üzerine deniz katsak, yine Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi.

(Kehf 109)

Adem Uğur Meali:

De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.

(Kehf 109)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Eğer Rabbimin kelimeleri (açığa çıkardığı manalar) için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce elbette deniz tükenirdi! Velev ki onun (o denizin) bir o kadarını daha getirsek!"

(Kehf 109)

Ahmet Tekin Meali:

“Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsaydı, Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenirdi. Bir misli daha takviye mürekkep getirsek bile yetmezdi.” de.*

(Kehf 109)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa, bir o kadarını daha destek olarak getirsek Rabbimin sözleri bitmeden deniz biter."*

(Kehf 109)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.

(Kehf 109)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Kur'an-ı Kerimin beyanına göre, size pek az ilim verildi, diyen Yahudilere, ey Rasûlüm) de ki: “- Eğer Rabbimin kelimeleri (ni yazmak) için bütün denizler mürekkep olsa, muhakkak ki Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi, bir o kadar daha yardımcı getirsek bile...”

(Kehf 109)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Efendimin Sözleri için denizler mürekkep olsa ve destek olarak bir o kadarını daha getirsek; Efendimin Sözleri tükenmeden, denizler tükenirdi!"

(Kehf 109)

Ali Ünal Meali:

De ki: “Rabbimin (bütün isim ve sıfatlarının tecellileri ve O’nun icraatı olan) kelimelerini yazmak için denizler mürekkep olsaydı, hattâ onlara bir o kadar daha ilâve etseydik, bütün bu denizler biterdi de, Rabbimin kelimeleri yazmakla tükenmezdi.”

(Kehf 109)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Eğer deniz, Rabbimin sözleri için mürekkep olsaydı ve bir o kadar da ilave getirseydik de Rabbimin sözleri bitmeden deniz bitecekti.

(Kehf 109)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Rabbimin kelimelerini yazmak için denizler mürekkep olsa, bir o kadarını daha ilave etsek, Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi."

(Kehf 109)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Rabbimin sozlerini yazmak icin denizler murekkep olsa ve bir o kadarini da katsak, Rabbimin sozleri tukenmeden denizler tukenirdi.»

(Kehf 109)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Deniz mürekkep olsa, o kadar da katılsa, Tanrının sözleri tükenmeden daha önce, denizler tükenirdi!»

(Kehf 109)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Rabbimin sözlerini (yazmak) için deniz(ler) mürekkep olsa ve bir o kadarı da ilâve edilse, Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi.

(Kehf 109)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Rabbimin sözlerini (ilmini) yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi.” *

(Kehf 109)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden denizler tükenirdi."

(Kehf 109)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave etsek (denizlere deniz katsak); Rabbimin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi."

(Kehf 109)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.  *

(Kehf 109)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Rabbimin sözleri için okyanus mürekkep olsa ve hatta bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden okyanus tükenir.'

(Kehf 109)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: eğer rabbımın kelimatı için deniz mürekkeb olsa idi her halde rabbımın kelimatı tükenmeden deniz tükenirdi, bir misli de meded getirsek bile

(Kehf 109)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Eğer Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsaydı, kesinlikle Rabbimin sözleri tükenmeden deniz tükenirdi, bir misli de yardımcı getirsek bile."

(Kehf 109)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Rabb'imin kelimeleri[1] için denizler ve bir o kadar daha deniz mürekkep olsa; Rabb'imin kelimeleri bitmeden denizler biterdi.

1)"Allah'ın kelimeleri"ne "Allah'ın sözleri" anlamını vermek doğru değildir. Bu deyim, "takdir edilmiş hüküm" demektir. Bu ayette, Allah'ın "ol emri" ile yarattığı şeyleri ve yaratma gücünü ifade etmektedir. Allah'ın sonsuz ilmini ve gücünü anlatmaktadır.

(Kehf 109)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.

(Kehf 109)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Rabbimin sözleri için, deniz mürekkep olsa Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenirdi, hatta bir o kadarını daha getirsek bile.”

(Kehf 109)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Şayet denizler Rabbimin kelimelerini (yazmak için) mürekkep olsa ve bir o kadar daha yardım için getirmiş olsak, (yine de) Rabbimin kelimeleri bitmeden deniz tükenirdi.”

(Kehf 109)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir.

(Kehf 109)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Rabbimin sözleri (ni yazmak) için (bütün) deniz (lerin suyu) mürekkeb olsa ve bir o kadar daha yardımcı olarak ilave etsek Rabbimin sözleri tükenmeden o deniz (ler) tükenir".

(Kehf 109)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Rabbimin (ilim ve hikmetinin) kelimeleri(ni yazmak) için deniz(ler)mürekkeb olsaydı ve yardımcı olarak bir o kadarını daha getirmiş olsaydık, Rabbimin sözleri tükenmeden elbette o deniz(ler) tükenir(di)!”(2)*

(Kehf 109)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"RAB'bimin kelimeleri için deniz, bir mürekkep olsaydı, onun [denizin] misli de destek olarak getirseydik bile, RAB'bimin kelimelerinin tükenmesinden önce mutlaka deniz tükenirdi." de.

(Kehf 109)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için deniz mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden, deniz tükenir."

(Kehf 109)

İbni Kesir Meali:

De ki: Rabbımın sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak; daha Rabbımın sözleri tükenmeden denizler tükenirdi.

(Kehf 109)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlara deki “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, hatta o denizlerin bir misli daha olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden, o denizler tükenirdi.”

(Kehf 109)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: “Denizler, Rabbimin kelimeleri için (kelimelerini yazmak için) mürekkep olsaydı ve onun bir mislini daha imdada (yardıma) getirmiş olsaydık bile, Rabbimin kelimeleri bitmeden, denizler mutlaka tükenirdi.”

(Kehf 109)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Çalabının sözlerini yazmak için bütün deniz mürekkep olsaydı, bir okadarı da ona katılsaydı, yine de çalabının sözleri tükenmeden deniz tükenirdi.»

(Kehf 109)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Rabbimin sözleri için (yazalım dersek), deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirecek olsak, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverir.”

(Kehf 109)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! Yaratanın sonsuz ilmiyle yaratılanların sınırlı bilgisi arasındaki farkı, akıllarda kalacak çarpıcı bir örnekle ortaya koymak üzere de ki: “Rabb’imin sonsuz ilim ve hikmetini gözler önüne seren kelimelerini yazmak için bütün denizler mürekkep ve ağaçlar kalem olsa, yine de okyanuslar tükenir, fakat Rabb’imin kelimeleri tükenmezdi; hatta mevcut olanlara bir o kadarını daha eklesek bile!”

(Kehf 109)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kelam olarak de ki: "Rabbimin sözleri için deniz mürekkep olsa, Engin kelimeler bitmeden deniz biter. Bir o kadar dahası olsa Her haliyle yine Rabbimin sözleri bitmeden onlar da biter.

(Kehf 109)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed! Onlara): “Rabbimin sözlerini yazmak için denizler1 mürekkep olsa ve bir o kadarını da ilâve getirsek, Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenirdi.”2 de.*

(Kehf 109)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Eğer deniz, Rabbimin kelimelerini (yazmak için) mürekkep olsa, ona benzer (başka bir denizi daha) yardım için getirsek, Rabbimin kelimeleri tükenmeden, (her) deniz mutlaka tükenecektir.”

(Kehf 109)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için denizler mürekkep olsa ayrıca deniz üstüne deniz katsak yine de Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi".

(Kehf 109)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa rabbimin sözleri bitmeden denizler kesinlikle biter. Hatta bir o kadarını daha getirsek yine de yetmez."

(Kehf 109)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: – Rabbimin kelimelerini/hükümlerini yazmak için bütün denizler mürekkep olsa hatta ona bir o kadar daha ilave etsek yine de denizler tükenir de Rabbimin kelimeleri tükenmezdi.

Bknz: (31/27)

(Kehf 109)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! De ki: “Rabbimizin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, hatta onun bir mislini de üzerine ilave etsek, yine de denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmezdi.”

(Kehf 109)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Eğer Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, hatta onun bir mislini de üzerine ilave etmiş olsak, yine de Rabbimin kelimeleri tükenmeden denizler tükenirdi."

(Kehf 109)

Osman Okur Meali:

De ki: "Rabbimin kelimelerini (yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.

(Kehf 109)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Eğer Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, elbette Rabbimin kelimeleri tükenmeden deniz tükenir biter. Velev ki denizin bir mislini de yardımcı getirecek olsak.»

(Kehf 109)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: “Rabbimin sözleri için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve getirsek dahi Rabbimin sözleri bitmeden önce denizler tükenir. ”

(Kehf 109)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Rabbimin sözleri için deniz mürekkep olsa, bir o kadarı daha eklense, Rabbimin sözleri tükenmeden deniz tükenirdi” de.

(Kehf 109)

Sadık Türkmen Meali:

DE Kİ: “Eğer deniz, Rabbimin sözlerini yazmak için mürekkep olsaydı; elbette deniz, Rabbimin sözleri tükenmeden önce tükenirdi. Hatta yardım için bir o kadarını daha getirsek!”

(Kehf 109)

Seyyid Kutub Meali:

De ki; «Rabb'imin sözlerini yazmak için, denizler mürekkep olsa da onlara bir o kadarını daha katsak, Rabb'imin sözleri bitmeden önce denizler biterdi.»

(Kehf 109)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için bütün denizler mürekkep olsaydı, hatta onun bir mislini de takviye gönderseydik, bu denizler tükenir, Rabbinin sözleri yine de bitmezdi."

(Kehf 109)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Rabbimin sözleri(ni yazmak) için deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce deniz tükenir." Yardım için bir o kadarını daha getirsek (yine yetmez)."

(Kehf 109)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Rabbimin kelimeleri için denizler mürekkep olsaydı, bir o kadarını daha ona katsaydık, Rabbimin kelimeleri tükenmeden deniz tükenirdi."

(Kehf 109)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Dünyadaki denizlerin iki katı kadar mürekkep olsa, Rabbimin sözlerinin yazılması bitmeden o mürekkep tükenirdi."

(Kehf 109)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsaydı Rabbin sözleri bitmeden denizler tükenirdi. Hatta bir misli daha mürekkep getirsek bile..

(Kehf 109)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) De ki: "Rabbımın sözleri için deniz mürekkeb olsaydı ve bir o kadarını da yardım için getirseydik, Rabbımın sözleri tükenmeden önce deniz mutlaka tükenirdi".

(Kehf 109)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Rabbimin sözleri (ni yazmak) için deniz mürekkep olsa ve yardım için bir benzerini (bir o kadarını) dahi getirsek, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.»

(Kehf 109)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, hattâ bir o kadarını daha getirsek, Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi.

(Kehf 109)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter. Bir o kadarını daha getirsek de yetmez."

(Kehf 109)