23. Muminun Suresi / 54.ayet

Sen onları bir süreye kadar gömüldükleri gaflet bataklığıyla baş başa bırak.

Bknz: (18/53-[ayet]18/58)[/ayet] – (35/45)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 54 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Artık bir zamanadek sapıklıkları içinde bırak onları.

(Müminun 54)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Cezalarının verileceği) Bir süreye kadar, Sen onları (daldıkları) gaflet ve cehaletleri içinde bırak. (Sonunda göreceklerdir.)

(Müminun 54)

Abdullah Parlıyan Meali:

Şimdi sen onları, bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Adem Uğur Meali:

Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Ahmet Hulusi Meali:

Bir süre onları kozaları içinde bırak!

(Müminun 54)

Ahmet Tekin Meali:

Şimdi sen, helâk olacakları vakit gelinceye kadar, onları gafletleri, cehaletleri, şaşkınlıkları ile baş başa bırak.

(Müminun 54)

Ahmet Varol Meali

Sen onları bir süreye kadar gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Ali Bulaç Meali:

Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Şimdi (Ey Rasûlüm), o Mekke kâfirlerini bir vakte kadar dalgınlıkları içinde bırak.

(Müminun 54)

Ali Rıza Sefa Meali:

Artık, kendi aymazlıkları içinde onları bırak; belirlenmiş bir süreye dek.

(Müminun 54)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm, tebliğ ettiğin Din’in doğruluğu konusunda görüp durdukları onca delile rağmen halâ ona inanmamakta diretiyorlarsa,) onları içine gömüldükleri cehalet ve gaflet içinde bir süre kendi hallerine bırakıver.

(Müminun 54)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Artık, onları o çöküntüleri içinde belli bir zamana kadar bırak.

(Müminun 54)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onları bir süreye kadar, gaflet ve sapıklıkları ile baş başa bırak!

(Müminun 54)

Bekir Sadak Meali:

Onlari bir sureye kadar sapikliklariyla basbasa birak.

(Müminun 54)

Besim Atalay Meali:

Uykuları içinde bir zaman bırakasın onları

(Müminun 54)

Celal Yıldırım Meali:

Artık sen onları (ilâhî emir ve hüküm ininceye kadar) bir süre şaşkınlıkları içinde (bocalar halde) bırak.

(Müminun 54)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!

(Müminun 54)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onları bir süreye kadar sapıklıklarıyla başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey Muhammed! Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!

(Müminun 54)

Diyanet Vakfı Meali:

Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Edip Yüksel Meali:

Belli bir süreye kadar onları şaşkınlıkları içinde bırak.

(Müminun 54)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Elmalılı Yeni Meali:

Sen şimdi onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Erhan Aktaş Meali:

Artık onları belli bir süreye kadar aymazlıkları ile baş başa bırak!

(Müminun 54)

Gültekin Onan Meali:

Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sen, şimdi onları bir zamana kadar sapkınlıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları (azabın geleceği) belli süreye kadar, körlükleri ve şaşkınlıkları içinde kendi hâllerine terk et.

(Müminun 54)

Harun Yıldırım Meali:

Şimdi sen onları bir zamana kadar gaflet ve sapıklıkları ile başbaşa bırak!

(Müminun 54)

Hasan Basri Çantay:

Şimdi sen onları bir vakta kadar sapıklıkları içinde bırak.

(Müminun 54)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık onları bir zamâna kadar dalâletleriyle (baş başa) bırak!

(Müminun 54)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, onları bir süreye kadar kendi bataklıklarında [cehalet ve körlüklerinde]¹ bırak.

(Müminun 54)

Hüseyin Atay Meali:

Onları bir süreye kadar, içine düştükleri şaşkınlıklarıyla başbaşa bırak.

(Müminun 54)

İbni Kesir Meali:

Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla başbaşa bırak.

(Müminun 54)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onları belli bir zamana kadar kendi hallerine (sapkınlıklarında) bırak.

(Müminun 54)

İskender Ali Mihr Meali:

Artık onları, kendi dalâletleri içinde belli bir süreye kadar terket.

(Müminun 54)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Artık sen onları bir süreye değin sapkınlıkları ile başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Kadri Çelik Meali:

Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ey Müslüman! Sen şimdilik, bütün Peygamberlere ve kitaplara iman edecekleri, ya da belâlarını bulacakları bir vakte kadar, gömüldükleri cehâlet ve taassuplarıyla baş başa bırak onları. Çünkü onlara, tövbe edip hakka yönelmeleri için birazcık mühlet verilecektir:

(Müminun 54)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mekke'lileri artık belli bir süreye kadar kendi gafletleri üzerinde bırakıver.

(Müminun 54)

Mehmet Türk Meali:

Şimdi sen onları, belli bir süreye kadar kendi sapkınlıkları ile baş başa bırak!

(Müminun 54)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sen, onları bir süre gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Muhammed Esed Meali:

Fakat onları bir vakte kadar, kendi cehaletlerine gömülmüş olarak, kendi hallerine bırak.

(Müminun 54)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Artık sen onları bir süre aymazlıkları ile baş başa bırak.

(Müminun 54)

Mustafa Çavdar Meali:

Sen onları bir süreye kadar gömüldükleri gaflet bataklığıyla baş başa bırak.

Bknz: (18/53-[ayet]18/58)[/ayet] - (35/45)

(Müminun 54)

Mustafa Çevik Meali:

53-54 Bizim tüm uyarı ve öğütlerimize rağmen, peygamberlerden sonra gelen ümmetleri aralarındaki birlik ve beraberliği bozup, hizipler oluşturdular ve her bir hizip kendi uydurdukları ile övünüp, mutlu olmaya çalıştılar. Ey Peygamber! Geçmişte böyle yapmaları sebebi ile doğru yoldan sapmış olanların durumu ile insanları uyar. Bundan ders almak istemeyenleri de gaflet ve dalalet içinde başlarına azap gelinceye kadar kendi hallerine bırak.

(Müminun 54)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Artık onları bir vakte kadar, gömüldükleri gafletleriyle baş başa bırak da işine bak;

(Müminun 54)

Osman Okur Meali:

(Ey Muhammed!) Sen onları bir zamana kadar, gaflet ve şaşkınlıklarıyla baş başa bırak!

(Müminun 54)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık sen onları kendi dalâletleri içinde bir zamana kadar terket.

(Müminun 54)

Ömer Öngüt Meali:

Şimdi sen onları bir süreye kadar kendi sapıklıkları ile başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sen onları bir zamana kadar daldıkları batakta kendi hâllerine bırak da oyalanadursunlar!

(Müminun 54)

Sadık Türkmen Meali:

Artık onları, bir süreye kadar gafletleri/taşkınlıkları içinde bırak!

(Müminun 54)

Seyyid Kutub Meali:

Bir süre için onları gafletleri ve sapıklıkları ile başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Suat Yıldırım Meali:

Sen onları, bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi hallerine bırak!

(Müminun 54)

Süleyman Ateş Meali:

Bir süreye kadar onları, (daldıkları) gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Artık onları bir süreye kadar kendi cemaatleri ile baş başa bırak.

(Müminun 54)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onları bir süre cehaletleriyle başbaşa bırak.

(Müminun 54)

Şaban Piriş Meali:

Bir süreye kadar onları kendi sapıklıklarıyla baş başa bırak.

(Müminun 54)

Talat Koçyiğit Meali:

Azabı görecekleri vakte kadar sen onları bırak.

(Müminun 54)

Tefhimul Kuran Meali:

Artık sen onları, belli bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)

Ümit Şimşek Meali:

Sen onları bir süre gafletleriyle baş başa bırak.

(Müminun 54)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Artık sen onları bir süreye kadar kendi gafletleri içinde bırak.

(Müminun 54)