23. Muminun Suresi / 64.ayet

Nihayet onların varlık ile şımarmış zenginlerini azap ile yakaladığımızda hemen feryadı basarlar.

Bknz: (33/67)(34/34)(43/23)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 64 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonunda nimet içinde yaşayanlarını azaba uğrattığımız zaman feryada ve yalvarmaya başlarlar.

(Müminun 64)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini (yöneticilerini ve servet sahiplerini) azap ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basıp (özür dileyeceklerdir).

(Müminun 64)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonunda her türlü konfor ve nimetler içinde yaşayanlarını azaba uğrattığımız zaman, birdenbire feryat ederek yardım dilerler.

(Müminun 64)

Adem Uğur Meali:

En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Ahmet Hulusi Meali:

Nihayet onların pişmanlıktan doğan itirafları içinde azaplarıyla yakaladığımızda, hemen yalvara-yakara feryat ederler.

(Müminun 64)

Ahmet Tekin Meali:

Nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya, cezaya maruz bıraktığımızda, bakarsın ki, onlar feryad-ü figan ederek yalvarırlar.

(Müminun 64)

Ahmet Varol Meali

Nihayet onların refah içinde olanlarını azapla yakaladığımızda derhal feryat ederler.

(Müminun 64)

Ali Bulaç Meali:

Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.

(Müminun 64)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet onların (zevke düşkün) elebaşlarını azab ile yakaladığımız zaman, çığlık kopararak yardım istiyeceklerdir.

(Müminun 64)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonunda, onların, ellerine güç geçirmiş olanlarını yakaladığımızda yalvarmaya başlarlar.

(Müminun 64)

Ali Ünal Meali:

Ne zaman ki, hiçbir ahlâkî kaygı taşımadan refah ve dünyevî lezzetler içinde şımarık bir hayat sürenleri (başlarına indirdiğimiz) ceza ile kıskıvrak yakalayıveririz, işte o zaman feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nihayet, onların azgınlarını azap içinde yakaladığımızda, onlar hemen çığlık atmaya başlarlar.

(Müminun 64)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonunda şımarmış zenginlerini azapla yakaladığımız zaman feryat ederler.

(Müminun 64)

Bekir Sadak Meali:

Sonunda simarik varliklarini azabla yakaladigimiz zaman feryat ederler.

(Müminun 64)

Besim Atalay Meali:

Biz onların bölük içinde olanlarını azaba uğratırsak, o zaman çığrışırlar

(Müminun 64)

Celal Yıldırım Meali:

Ne vakit ki, refah içinde yüzen ileri gelenlerini azâb ile yakalarız, o zaman sızlanıp yardıma çağırırlar.

(Müminun 64)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Nihayet (onların) refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar.

(Müminun 64)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonunda şımarık varlıklılarını azabla yakaladığımız zaman feryat ederler.

(Müminun 64)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Nihayet refah ve bolluk içinde olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman, bakmışsın ki feryat edip duruyorlar.

(Müminun 64)

Diyanet Vakfı Meali:

En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Edip Yüksel Meali:

Varlıklılarını cezaya çarptığımızda, yakınmaya başlarlar.

(Müminun 64)

Elmalılı Orjinal Meali:

Nihayet refahlı olanlarını azaba çekiverdiğimiz zaman hemen feryada başlıyacaklardır

(Müminun 64)

Elmalılı Yeni Meali:

Nihayet, refah içinde olanlarını azaba çektiğimiz zaman, hemen feryada başlayacaklardır.

(Müminun 64)

Erhan Aktaş Meali:

Nihayet varlıklılarını azapla yakaladığımızda, hemen feryat etmeye başlarlar.

(Müminun 64)

Gültekin Onan Meali:

Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.

(Müminun 64)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonunda, onların konfor içinde olanlarını azapla yakaladığımızda hemen feryadı basıverirler.

(Müminun 64)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onların azgınlaşan şımarıklarını (azapla) yakaladığımız zaman, (bir de ne göresin) hemen feryadı basıp yaygarayı koparmışlar.

(Müminun 64)

Harun Yıldırım Meali:

En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet refah içinde olanlarını azab ile yakaladığımız vakit onlar hemen feryad ve istimdad edeceklerdir.

(Müminun 64)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet onların ni'met içinde olanlarını azâb ile yakaladığımız zaman, bir de bakarsın ki onlar feryâd ederler.

(Müminun 64)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonunda onların zengin şımarıklarını yakaladığımız zaman, bir bakarsın ki onlar feryat ediyorlar.

(Müminun 64)

Hüseyin Atay Meali:

Sonunda görkemlilerini azapla yakaladığımız zaman hemen yakarıp dururlar.

(Müminun 64)

İbni Kesir Meali:

En sonunda onların refahla şımaranlarını azabla yakaladığımız zaman hemen feryad ederler.

(Müminun 64)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bunların önde gelenlerini azapla yakaladığımız zaman, hemen yalvarmaya başlarlar.

(Müminun 64)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların refahta olanlarını azapla aldığımız zaman (o zaman) onlar, yalvarıp bağırarak yardım isterler.

(Müminun 64)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bir gün gelip Biz onların genlik içinde yaşıyanlarını azaba uğratınca onlar hemen çığlığı basacaklardır.

(Müminun 64)

Kadri Çelik Meali:

Nihayet onların refahtan şımaran önde gelenlerini azap ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Mahmut Kısa Meali:

Nihâyet Biz, kendilerine bahşedilen nîmetlerle şımarıp azgınlaşan bu insanları son nefeslerinde çetin bir azapla yakalayınca; işte o zaman, hemen feryât edip yalvarmaya başlayacaklar. Fakat son pişmanlık fayda vermeyecek; onlara denilecek ki:

(Müminun 64)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İşte refah içinde şımarıklıklarını yakaladığımızda feryat ile bağırmaya başlarlar

(Müminun 64)

Mehmet Türk Meali:

Sonunda onların en şımarıklarını azapla yakaladığımız zaman bir de bakarsın ki onlar hemen yalvarmaya başlarlar.1*

(Müminun 64)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, aralarından zengin olanları (azap ile) yakaladığımızda, hemen yalvarmaya başlarlar.

(Müminun 64)

Muhammed Esed Meali:

öyle ki, sonunda, onların arasından bolluk, genişlik içinde dalıp gitmiş olanları azapla kıskıvrak yakaladığımız zaman yalvarıp yakarmaya başlayacaklar.

(Müminun 64)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonunda onların zengin olanlarını cezaya çarptırdığımız zaman hemen feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Mustafa Çavdar Meali:

Nihayet onların varlık ile şımarmış zenginlerini azap ile yakaladığımızda hemen feryadı basarlar.

Bknz: (33/67) - (34/34) - (43/23)

(Müminun 64)

Mustafa Çevik Meali:

62-67 Biz hiç kimseye gücünün üstünde bir yük yüklemeyiz. Bizim katımızda herkesin gücünün yettiği kadarıyla, yaptıklarının kayıtlarının eksiksiz tutulduğu amel defterleri vardır. Sonunda hiç kimse haksızlığa uğratılmaz. Fakat bu gerçeği kabul etmek istemeyenler, inatla Allah’ın yasaklarını çiğnemeye devam ederler. Böyleleri verdiğimiz bunca nimetlere rağmen nankörlük edip, şımarıp, azgınlaşırlar. Onları bu yaptıklarından dolayı kıskıvrak yakaladığımızda, yalvarıp yakarmaya başlayacaklar. O zaman onlara şöyle denilecek: “Şimdi boş yere feryat edip durmayın. Bizden asla yardım görmeyeceksiniz. Vaktiyle âyetlerimiz sizlere defalarca okunup doğru olana davet edildiğiniz halde kibirlenip, böbürlenerek kabule yanaşmıyor, üstelik bununla da kalmayıp geceleri bir araya geldiğinizde, karanlığın koynunda kitabımız Kur’an aleyhinde cahilce, düşünmeden atıp tutuyordunuz.”

(Müminun 64)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ta ki onların servet ve iktidarla şımarmış olanlarını azap ile çepeçevre kuşattığımız zamana dek; (ama), o zaman da onlar imdat çığlıkları atarlar.

(Müminun 64)

Osman Okur Meali:

En nihayet, refah ve bolluk içinde olanlarını sıkıntıya (veya azaba) uğrattığımızda, bakarsın ki onlar feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Nihâyet Biz onların ileri gelenlerini azap ile yakaladığımız zaman onlar o an bağırıp yalvarmağa başlarlar.

(Müminun 64)

Ömer Öngüt Meali:

Nihayet onların refah ve bolluk içinde olanlarını azap ile yakaladığımız zaman, hemen feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Ömer Sevinçgül Meali:

Günü gelince, şımarık zenginleri azapla yakalarız. O zaman feryadı basarlar!

(Müminun 64)

Sadık Türkmen Meali:

Sonunda azgınlaşmış servet sahiplerini, azap ile yakaladığımız zaman, hemen feryat etmeye başlarlar!

(Müminun 64)

Seyyid Kutub Meali:

Ama onların azılı elebaşlarının yakasına azabımızla yapıştığımızda hemen feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Suat Yıldırım Meali:

En nihayet onların refaha dalıp gitmiş olanlarını azapla kıskıvrak yakaladığımızda birden feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Süleyman Ateş Meali:

Nihayet varlıklılarını azab ile yakaladığımız zaman, hemen feryada başlarlar.

(Müminun 64)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onların şımarık olanlarını azaba alınca hemen çığlığı basarlar.

(Müminun 64)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O şımarık zenginleri cezalandırdığımızda, hemen feryat etmeye başlarlar.

(Müminun 64)

Şaban Piriş Meali:

En sonunda onların zenginlerini ve liderlerini azapla yakaladığımız zaman, hemen feryadı basarlar.

(Müminun 64)

Talat Koçyiğit Meali:

Onların varlıklarını azâbla yakalayıp aldığımız zaman feryadı basacaklardır.

(Müminun 64)

Tefhimul Kuran Meali:

Nihayet, onların refahtan şımaran önde gelenlerini azab ile yakalayıverdiğimiz zaman, onlar hemen feryadı basacaklar.

(Müminun 64)

Ümit Şimşek Meali:

Nihayet onların refah içinde yüzenlerini azapla yakalayıveririz; işte o zaman feryada başlarlar.

(Müminun 64)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonunda, servet ve refahla şımarmışlarını azapla yakaladığımızda, hemen bağırıp dövünmeye başlarlar.

(Müminun 64)