26. Şuara Suresi / 102.ayet

Keşke bize bir fırsat daha verilse de inanıp güvenen müminlerden olsak.

Bknz: (6/26)»(6/28)(23/99)(35/37)

Mustafa Çavdar Meali

Şuara 102 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ne olurdu bir kere daha dünyaya dönebilseydik de inananlardan olsaydık.

(Şuara 102)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Ah keşke, bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik" (diye pişmanlık gösterecekler).

(Şuara 102)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ne olurdu, o hayata bir kere daha dönebilseydik de, inananlardan olsaydık.

(Şuara 102)

Adem Uğur Meali:

Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!

(Şuara 102)

Ahmet Hulusi Meali:

"Keşke geri dönebilsek de (hakikate) iman etmenin getirisini elde etsek. "

(Şuara 102)

Ahmet Tekin Meali:

“Ah, keşke, bizim için dünyaya bir dönüş fırsatı olabilseydi, biz de mü'minlerden olurduk.”*

(Şuara 102)

Ahmet Varol Meali

Keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da mü'minlerden olsaydık.

(Şuara 102)

Ali Bulaç Meali:

"Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik."

(Şuara 102)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bari bizim için geriye bir dönüş olsaydı da müminlerden olsak.”

(Şuara 102)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Keşke bir kez daha olsaydı da inananlar arasında olsaydık!"

(Şuara 102)

Ali Ünal Meali:

“Ne olur, bize bir şans daha tanınsa da dünyaya döndürülsek; o zaman mutlaka mü’minlerden oluruz!”

(Şuara 102)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Keşke bir kere daha dünyaya dönseydik de müminlerden olaydık.”

(Şuara 102)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: "Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır.Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."

(Şuara 102)

Bekir Sadak Meali:

(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.

(Şuara 102)

Besim Atalay Meali:

Yeniden dünyaya gönderilirsek, inanlılar arasına gireriz»

(Şuara 102)

Celal Yıldırım Meali:

Ah! Eğer bir defa daha (Dünya'ya) dönüşümüz olsaydı elbette mü'minlerden olurduk.

(Şuara 102)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de, mü'minlerden olabilsek.”

(Şuara 102)

Diyanet İşleri Eski Meali:

96,97,98,99,100,101,102. Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.

(Şuara 102)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Keşke (dünyaya) bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."

(Şuara 102)

Diyanet Vakfı Meali:

Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak!

(Şuara 102)

Edip Yüksel Meali:

'Bir şansımız daha olsaydı da, inananlar olsaydık.'

(Şuara 102)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bari bizim için geriye bir dönmek olsa idi de mü'minlerden olsa idik

(Şuara 102)

Elmalılı Yeni Meali:

Bari bizim için geriye (dünyaya) dönme imkanı olsaydı da, mü'minlerden olsaydık."

(Şuara 102)

Erhan Aktaş Meali:

"Keşke bizim için geri dönüş olsaydı da biz de inananlardan olsaydık."

(Şuara 102)

Gültekin Onan Meali:

"Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da inançlılardan olabilseydik."

(Şuara 102)

Hakkı Yılmaz Meali:

(96-102) Onlar, onun içinde birbirleriyle çekişirlerken dediler ki: “Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içinde idik. Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk. Ve bizi yalnızca o günahkârlar saptırdı. Artık bizim için yardımcılardan, torpilcilerden hiçbir kimse ve candan bir yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın yoktur. Ah keşke bizim için bir geri dönüş olsaydı da biz de mü’minlerden olsaydık!”

(Şuara 102)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Keşke dünyaya dönüşümüz mümkün olsaydı da, iman edenlerden olsaydık.”

(Şuara 102)

Harun Yıldırım Meali:

“Bizim için bir kere daha dönüş olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.”

(Şuara 102)

Hasan Basri Çantay:

"Bizim için hakıykaten bir geri dönüş olsaydı da biz de mü'minlerden olsaydık".

(Şuara 102)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Buna rağmen ah keşke, bizim için hakikaten (dünyaya) bir (dönüş) daha olsa da mü'minlerden olsak!”

(Şuara 102)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Artık, bizim için [dünyaya dönüş] bir kere daha olsaydı¹, inançlılardan olurduk"

(Şuara 102)

Hüseyin Atay Meali:

96-102 Cehennemde aralarında çekişerek derler ki: "Andolsun biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi aracımız da, içtenli bir dostumuz da yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."

(Şuara 102)

İbni Kesir Meali:

Keşki bizim için geri dönüş olsa da, mü'minlerden olsak.

(Şuara 102)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Keşke bizim için tekrar geri dönüş olsa da, inananlardan olsak” derler.

(Şuara 102)

İskender Ali Mihr Meali:

Bizim için keşke bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı, o zaman biz mü’minlerden olurduk.

(Şuara 102)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten ne olurdu gerisin geriye dönebilseydik de artık inanan kimseler olsaydık.»

(Şuara 102)

Kadri Çelik Meali:

“Bizim için bir kere daha (dünyaya dönüş) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik!”

(Şuara 102)

Mahmut Kısa Meali:

Ah, keşke dünyaya geri dönebilseydik de inananlardan olsaydık!”

(Şuara 102)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ah keşke bir kez daha fırsatımız olup dönseydik de, olsaydık inanan kimseler

(Şuara 102)

Mehmet Türk Meali:

“Keşke (dünyaya) bir daha dönebilsek de Müslümanlardan olabilsek!”

(Şuara 102)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Keşke bir kez geri dönebilseydik, o zaman müminlerden olurduk.”

(Şuara 102)

Muhammed Esed Meali:

N'olurdu, (o hayata) bir kere daha dönebilseydik de inananlardan olsaydık!"

(Şuara 102)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Keşke bir daha dünyaya dönebilsek de inananlardan olsak."

(Şuara 102)

Mustafa Çavdar Meali:

Keşke bize bir fırsat daha verilse de inanıp güvenen müminlerden olsak.

Bknz: (6/26)»(6/28) - (23/99) - (35/37)

(Şuara 102)

Mustafa Çevik Meali:

92-102 Cehennemi hak edenlere, “O peşine düşüp, kullukta kusur etmediğiniz ilahlarınız şimdi nerede? Bakalım onların kendilerine ya da size yardıma güçleri yetecek mi?” denilecek. Sonunda hem onlar hem de bilinçsizce onların peşlerinden gidenler, hep birlikte iblisin avanesi olarak cehennem ateşine atılacaklar. Ve orada birbirlerini suçlayarak, “Vallahi biz dünyada iken, büsbütün sapıklık içinde yaşamışız, sizin gibi yaratılmışların uydurduğu hayat nizamlarına uyup, sizi âlemlerin Rabbi ile bir tutmuştuk, dolayısı ile bizi siz saptırdınız, şirki, küfrü hayat nizamı halinde bize kabullendirdiniz. Fakat bugün ne bize arka çıkabiliyor, ne de dostluk gösterebiliyorsunuz. Keşke dünya hayatına tekrar dönme imkânımız olsa da, biz de Allah adına, peygamber ve kitaplarla yapılan davete iman edip teslim olanlardan olabilsek.” diyerek pişmanlık içinde kıvranacaklar.

(Şuara 102)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Keşke bizim için bir kez daha dönüş olsaydı da, biz de inananlardan biri olsaydık."

(Şuara 102)

Osman Okur Meali:

Keşke bizim için (dünyaya) bir geri dönüş olsaydı da müminlerden olsaydık.

(Şuara 102)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«İmdi bizim için bir kere (geriye) dönüş olsa idi de artık mü'minlerden olsa idik.»

(Şuara 102)

Ömer Öngüt Meali:

“Ah keşke (dünyaya) bir kere daha dönebilsek de inananlardan olsak!”

(Şuara 102)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Keşke bir kez olsun geriye dönebilseydik de inananlardan olsaydık!”

(Şuara 102)

Sadık Türkmen Meali:

Şâyet bizim için bir imkân/dönüş daha olsa da, inananlardan olsak.”

(Şuara 102)

Seyyid Kutub Meali:

Ah keşki, bir daha dünyaya dönebilsek de mü'minlerden olsak.

(Şuara 102)

Suat Yıldırım Meali:

(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"

(Şuara 102)

Süleyman Ateş Meali:

"Ah keşke bir dönüşümüz daha olsa da inananlardan olsak!"

(Şuara 102)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Keşke bize fırsat verilse de müminlerden olsak."

(Şuara 102)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(96-102) O Gün orada birbirlerini suçlayarak: "Allah şahit, biz, apaçık sapıklık içindeydik. Çünkü sizi âlemlerin Rabbiyle bir tutuyorduk. Ama bizi günahkar önderlerimiz saptırdı. Şimdi ne kurtulmamıza aracılık edecek biri var, ne de sâdık bir dostumuz... Keşke o hayata geri dönsek de iman edenlerden biri olsak" derler.

(Şuara 102)

Şaban Piriş Meali:

Keşke bizim bir hakkımız daha olsaydı da müminlerden oluverseydik.

(Şuara 102)

Talat Koçyiğit Meali:

"Keşke bizim dünyaya dönüşümüz olsaydı da, biz de müminlerden olsaydık.

(Şuara 102)

Tefhimul Kuran Meali:

«Bizim bir kere daha (dünyaya dönüşümüz mümkün) olsaydı da iman edenlerden olabilseydik.»

(Şuara 102)

Ümit Şimşek Meali:

“Ne olur, bir fırsatımız daha olsa da mü'minlerden olsaydık!”

(Şuara 102)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Keşke bir dönüşünüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik."

(Şuara 102)