İşte bunlar, hakikati açıklayan kitabın ayetleri.
Mümin olmuyorlar diye neredeyse kendini helak edeceksin.
Şayet biz dileseydik gökten onlara öyle bir mucize indirirdik ki hepsi ona boyun eğip inanmak zorunda kalırdı.
Kendilerine, Rahman’dan ne zaman yeni bir mesaj gelse onların tek yaptıkları o mesajdan yüz çevirmek olmuştur.
Nitekim onlar, bu mesaj/Kuran karşısında yalana sarıldılar, ama hafife aldıkları o haber yakında onların da başına gelecektir.
Peki onlar, yeryüzüne ibret nazarıyla hiç bakmıyorlar mı? Biz orada envai çeşit güzellikte bitkiler bitirdik.
İşte bunda da alınacak bir ibret vardır. Fakat onların çoğu yine de iman etmediler.
Olsun senin Rabbin, yine de sınırsız bir güç sahibi ve sonsuz rahmet kaynağıdır.
Hani bir zaman Rabbin Musa’ya şöyle seslenmişti: “Şu zalimler toplumuna git!”
Firavun’un kavmine... Sor onlara hala küfür ve zulümden vazgeçmeyecekler mi?
Musa dedi ki: “Rabbim! Onların beni yalancı yerine koymalarından korkuyorum.
Ayrıca yüreğim daralır dilim dolaşır diye korkuyorum, onun için Harun’a da elçilik görevi ver.
Üstelik benim onlara karşı işlediğim bir de suçum var. Bu yüzden beni öldürmelerinden de korkuyorum".
Allah: - Asla, şimdi ikiniz, ayetlerimle gidin, şüphesiz biz, sizinle beraberiz sizi korur ve gözetiriz.
Firavun’a gidin ve deyin ki: “Biz, bütün toplumların Rabbinin gönderdiği elçileriyiz.
İsrailoğullarını bizimle beraber gönder.”
Firavun dedi ki: Biz seni küçük bir çocukken aramıza alıp yetiştirmedik mi? Ve yıllarca bizim aramızda yaşamadın mı?
Sonunda yapacağını yaptın ve sen nankörlerden biri olup çıktın!”
–Musa: Evet ben, onu yaptım ama ben o zaman cahildim ne yaptığımı bilmiyordum.
Sonra da sizden korktuğum için yanınızdan kaçtım ardından Rabbim bana doğruyu yanlıştan ayırt etme yeteneği verdi ve beni elçilikle görevlendirdi.
Başıma kaktığın bu iyiliğe gelince o, İsrailoğullarını kendine kul köle yapmanın bir neticesiydi.
Firavun dedi ki: Alemlerin Rabbi de neyin nesiymiş?
Musa: Eğer gerçekten bilip kabul etmek istiyorsanız O, göklerin, yerin ve ikisi arasındaki her şeyin Rabbi/sahibidir. Dedi.
–Firavun etrafındakilere: Bu adam neler söylüyor duyuyor musunuz?
Musa: O, sizin de Rabbiniz, gelmiş geçmiş atalarınızın da Rabbidir.
Firavun: Size gönderildiğini iddia eden bu adam deli.
Musa: Eğer anlayıp kavrayabilirseniz O, doğunun, batının ve arasındakilerin Rabbidir.
Firavun Musa ya, Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun ki seni zindanlarda süründürürüm!
Musa: Peki ben sana, apaçık bir delil getirsem de mi?
Firavun: Eğer doğru söylüyorsan getir onu bakalım!
Bunun üzerine Musa asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler! O, gerçekten bir yılan oluvermiş.
Musa elini koynuna sokup çıkardı fakat o da ne! Bakanların gözünü kamaştıran bir beyazlık!
Firavun çevresindeki ileri gelenlere: Anlaşıldı bu adam işini iyi bilen bir sihirbaz!
Sihriyle sizi yurdunuzdan sürüp çıkarmak istiyor, peki siz ne öneriyorsunuz?
Danışmanlar: Onu ve kardeşini alıkoy, bir yandan da bütün şehirlere sihirbazları toplayacak adamlarını gönder.
Ne kadar usta sihirbaz varsa hepsini sana getirsinler.
Nihayet usta sihirbazlar, belirlenen gün ve saatte belirlenen bir yerde toplandılar.
Halka da: “Ne duruyorsunuz haydi çabuk toplanın!” diye seslenildi.
–Haydi toplanın da sihirbazları destekleyelim böylece galip gelen onlar olsun.
Sihirbazlar Firavun’a geldiklerinde: Eğer galip gelirsek, bize bir ödül var, değil mi? dediler.
–Firavun: Evet kesinlikle siz benim katımda yüksek bir mevkide olacaksınız.
Musa sihirbazlara: Haydi ne hüneriniz varsa gösterin! Dedi.
Sihirbazlar, iplerini ve asalarını yere atarak “Firavunun izzet ve şerefine yemin ederiz ki biz mutlaka galip geleceğiz” dediler.
Derken Musa da asasını yere bıraktı o da ne! Asa, onların aldatıcı sihir malzemelerini yutuyor.
Bunun üzerine bütün sihirbazlar hepsi birden secdeye kapandılar ve
–İman ettik âlemlerin Rabbine, dediler.
–Firavun Ben size izin vermeden önce ona iman ettiniz öyle mi? Anlaşıldı demek ki size sihri öğreten büyük ustanız oymuş, fakat göreceksiniz yakında sizin sahip olduklarınızla ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim ve sizi hurma kütüklerinde sallandırıp idam edeceğim.
Sihirbazlar: Hiç önemli değil, biz zaten sonunda Rabbimize döneceğiz.