– Onlar: Belli ki sen adamakıllı büyülenmiş birisin, dediler.
Bknz: (26/141)
– Onlar: Belli ki sen adamakıllı büyülenmiş birisin, dediler.
Bknz: (26/141)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Kavmi: “Sen, kesinlikle büyülenerek aklı etki altına alınanlardan birisin” dediler.
(Şuara 153)Onlar (Salih peygambere) dediler ki: “- Sen çok büyülenmişlerdensin.
(Şuara 153)Onlar şöyle dediler: "Şüphesiz sen sadece büyülenenlerden birisin."
(Şuara 153)(153-154) «Ben suphesiz buyulenmisin birisin; bizim gibi bir insandan baska birsey degilsin. Eger dogru sozlu isen bir belge getir» dediler.
(Şuara 153)153,154. Dediler ki: “Sen ancak büyülenmiş kişilerdensin. Sen de ancak bizim gibi bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bize bir mucize getir!”
(Şuara 153)153,154. "Sen şüphesiz büyülenmişin birisin; bizim gibi bir insandan başka birşey değilsin. Eğer doğru sözlü isen bir belge getir" dediler.
(Şuara 153)(153-154) Onlar dediler ki: “Sen, kesinlikle büyülenmişlerdensin! Sen de ancak bizim gibi bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir alâmet/gösterge getir.”
(Şuara 153)(Onlar) dediler ki: “Sen ancak iyice sihirlenmiş kimselerdensin!”
(Şuara 153)(153-154) [Milleti] "Sen, sadece sihirlenmişlerdensin. Bizim örneğimizde bir beşer'den başkası değilsin. Eğer dürüstlerden idiysen bir ayet [mucize] getir." dediler.
(Şuara 153)153-154 "Sen şüphesiz, yanıltılmışlardan birisin; bizim gibi bir beşerden başka bir şey değilsin. Eğer doğru sözlü isen bir belge getir" dediler.
(Şuara 153)Kavmi ona “Sen birilerinin etkisinde kalmışsın (sihre uğramışsın).”
(Şuara 153)Buna karşılık onlar, “Ey Sâlih!” dediler, “Anlaşılan sen, ikide bir diline doladığın ilâhlarımızın gazâbına uğrayarak büyülenmişsin.”
(Şuara 153)"Ancak sen büyülenmiş kimselerden olmalısın" diye Salih'in kavmi söylemiştir.
(Şuara 153)(Bunun üzerine) onlar dediler ki: “Sen ancak yemek verilenlerdensin. ”
(“Sen yabancılardan rüşvet alan, onların bir ajanısın. Onlar sana geçimini tedarik ederek seni kullanmaktadırlar.” Bu suçlama Hz. Salih’e (a.s.) yapıldığı gibi her peygambere de yapılmıştır.)
Bknz: (26/141)
(Şuara 153)153-158 Salih’in bu uyarı ve öğütlerinin ardından kavmi de ona, “Ey Salih! Seni galiba birileri büyülemiş, o yüzden de peygamberlik iddiasında bulunuyorsun. Senin bizden hiçbir farkın yok, sen de bizim gibi bir insansın. Şayet söylediklerin gerçekten doğruysa ve sen peygambersen o zaman bize peygamberliğinin bir delili olarak mucize göster.” dediler. Salih de onlara: “İstediğiniz mucize işte şu dişi devedir, hayvanlarınızın sulandığı yerden su içme hakkı bir gün bu deveye, bir gün de sizin hayvanlarınıza ait olsun ve sakın ola bu deveye bir zarar vermeye kalkmayın, o takdirde müthiş bir azaba çarptırılırsınız.” Bu uyarıya rağmen o müşrik ve kâfirler, deveyi hunharca katlettiler, ardından Salih’in uyarıp haberini verdiği azap, onları kıskıvrak yakaladı, yaptıklarına çok pişman oldular, fakat artık çoktan iş işten geçmişti. Salih’in kavminin bu yaşadıklarından alınacak ibretlik dersler vardır. Fakat buna rağmen insanların çoğu uyarılardan yüz çevirirler.
(Şuara 153)(153-154) "Sen şüphesiz büyülenmişin birisin; bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Eğer doğru sözlü isen bir ayet (mucize) getir" dediler.
(Şuara 153)(153-154) "Sen" dediler, "bir sihirin etkisine kapılmışlardan birisin. Hem bize hiçbir üstünlüğün yok, bizim gibi bir insansın. Yok eğer böyle değil de, iddianda doğru isen mucize göster bize!"
(Şuara 153)(153-154) "Doğrusu sen, büyülenmiş birisin. Eğer doğru söylüyorsun bize bir alâmet getir" dediler.
(Şuara 153)Onlar ise şöyle demişlerdi: "Sen ancak büyülenmiş kimselerden birisin."
(Şuara 153)