27. Neml Suresi / 92.ayet
Neml 92 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa faydası kendisine ait ve kim saparsa artık de ki: Ben ancak korkutanlardanım.
(Neml 92)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
“Ve Kur'an'ı okumakla (anlamak ve uygulamakla) da (emrolundum) .” Artık her kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim de sapacak olursa, de ki: “Ben sadece uyarıcılardan biriyim.”
(Neml 92)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve ben, Kur'ân'ı insanlara okuyup ulaştırmakla da emrolundum. Artık bundan sonra, kim doğru yolu tutarsa, o yolu kendi iyiliği için tutmuş olur. Kim de yoldan saparsa, böylelerine de ki: “Ben yalnızca bir uyarıcıyım!”
(Neml 92)Adem Uğur Meali:
Ve Kur'an'ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
(Neml 92)Ahmet Hulusi Meali:
"Kuran'ı bildirmekle de!"... Artık kim hakikati kabul ederse, nefsinde hakikati yaşamak için bu yolda yürümüş olur... Kim de saparsa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım!"
(Neml 92)Ahmet Tekin Meali:
“- İnsanlara Kur'ân'ı okuyarak, tebliğ etmem, onları davet ve irşad etmem emrolundu.” Artık kim hür iradesiyle hak yolu tercih eder, İslâm'da sebat ederse, kendi iyiliği, kurtuluşu için hak yola girmiş, İslâmî hayatı yaşamış olur. Kimler de başlarına buyruk hareket ederek hak yoldan uzaklaşır, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ederlerse, onlara: “- Ben sadece sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılardanım” diye bildir.*
(Neml 92)Ahmet Varol Meali
Kur'an'ı okumakla da (emrolundum)." Artık kim hidayete ererse kendi için hidayete erer. Kim de sapıtırsa de ki: "Ben sadece uyarıcılardanım."
(Neml 92)Ali Bulaç Meali:
"Ve Kur'an'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım."
(Neml 92)Ali Fikri Yavuz Meali:
Kur'an okumamla da emr edildim. (Bu hususta bana) kim uyarsa, ancak kendi menfaatı için uyup iman eder. Kim de ayrılır küfrederse, de ki: “- Ben ancak cehennem azabından korkutanlardanım (vazifem yalnız tebliğ etmektir).”
(Neml 92)Ali Rıza Sefa Meali:
"Bir de Kur'an'ı okumak!" Artık, kim doğru yolu bulursa, yalnızca kendisi için doğru yolu bulmuş olur. Kim de saparsa, de ki: "Aslında, ben, yalnızca uyarıcılardan birisiyim!"
(Neml 92)Ali Ünal Meali:
Ve, Kur’ân okumam, (böylece O’nun Mesajı’nı tebliğ etmem emredildi). Artık kim doğru yolu tercih ve takip ederse, başka bir şey için değil, ancak kendi iyiliği için tercih ve takip etmiş olur. Kim de sapar giderse, de ki: “Ben, ancak uyarmakla görevli elçilerden biriyim.”
(Neml 92)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve Kur’an okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulursa, o kendi lehine bulmuş demektir. Kim de sapıtırsa, sen de ki: “Ben ancak, uyarıcılardan bir uyarıcıyım.”
(Neml 92)Bayraktar Bayraklı Meali:
- De ki: "Ben, yalnızca her şeyin sahibi olan bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmak ve Kur'an okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur; kim sapıtırsa, ona de ki: "Ben, sadece uyaranlardan biriyim."
(Neml 92)Bekir Sadak Meali:
(91-92) De ki: «Ben, yalniz her seyin sahibi olan ve bu kutlu kilinmis sehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Muslumanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum.» Kim dogru yolu bulmussa, yalniz kendisi icin bulmus olur, kim sapitmissa kendine etmis olur. De ki: «Ben sadece, uyaranlardan biriyim.»
(Neml 92)Besim Atalay Meali:
Kur'an okumakla emrolunmuşum, doğru yolu tutan bir kimse, kendisine tutmuştur, sapmış olan kimseye de, diyesin ki: «Ben ancak kocunduranlardanım»
(Neml 92)Celal Yıldırım Meali:
Ben ancak hürmete lâyık gördüğü bu şehrin (Mekke'nin) Rabbına ibâdetle emrolundum. Her şey O'na aittir ve ben Müslümanlardan olmakla, Kur'ân okumakla da emrolundum. Artık kim doğru yolu bulup seçerse, o ancak kendi lehine bulmuş olur; kim de sapıtırsa, de ki: Ben ancak (kötü ve tehlikeli sonucu haber veren) uyarıcılardanım.
(Neml 92)Cemal Külünkoğlu Meali:
91,92. (Ey Muhammed, de ki:) “Bana sırf bu şehrin Rabbine kulluk etmem emredildi. O bu şehri dokunulmaz kıldı. Her şey O'nundur. Yine bana, Müslümanlardan olmam ve Kur'an'ı okumam emredildi.” Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: “Ben sadece uyarmakla yükümlü elçilerden biriyim.”
(Neml 92)Diyanet İşleri Eski Meali:
91,92. De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: "Ben sadece, uyaranlardan biriyim."
(Neml 92)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(91-92) De ki: "Bana ancak, bu beldenin (Mekke'nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur'an'ı okumam emredildi." Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım."
(Neml 92)Diyanet Vakfı Meali:
91, 92. (De ki:) Ben ancak, bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine -ki O burayı dokunulmaz kılmıştır- kulluk etmekle emrolundum. Her şey de zaten O'na aittir. Bana müslümanlardan olmam ve Kur'an okumam emredildi. Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
(Neml 92)Edip Yüksel Meali:
Ve Kuran'ı okumakla da... Kim doğruyu bulursa kendi yararına doğruyu bulmuştur. Kim saparsa ben ancak uyarıcılardan biriyim.
(Neml 92)Elmalılı Orjinal Meali:
Ve Kur'an okuyayım, bunun üzerine her kim hidayeti kabul ederse sırf kendi lehine eder, kim de sapa giderse de ki: ben sade tehlükeyi haber verenlerdenim
(Neml 92)Elmalılı Yeni Meali:
Bir de Kuran okuyayım diye emrolundum. Her kim doğru yolu kabul ederse, yalnızca kendi yararına kabul etmiş olur. Kim de sapar giderse de ki: "Ben, yalnızca tehlikeyi haber verenlerdenim."
(Neml 92)Erhan Aktaş Meali:
Ve Kur'an okumakla[1]. Her kim doğru yola yönelirse, kendisi için yönelmiş olur. Ve sapkın yolu seçenlere: "Ben yalnızca bir uyarıcıyım." de.
1)Kur'an'ı anlatmakla, duyurmakla.
Gültekin Onan Meali:
"Ve Kuran'ı okumam da (buyruldu). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir, kim sapacak olursa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım."
(Neml 92)Hakkı Yılmaz Meali:
(91-93) Sen, “Ben ancak her şeyin sahibi olan ve burayı dokunulmaz kılan Mekke'nin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ve ben Müslüman olmamla ve Kur’ân'ı okuyup izlememle emrolundum. Artık kim kılavuzlanan doğru yola düşerse, yalnız kendisi için kılavuzlanan doğru yola düşmüş olur; kim de saparsa hemen ‘Ben sadece uyarıcılardanım.’ Ve, bütün övgüler Allah'a mahsustur. O, âyetlerini/ alâmetlerini/ göstergelerini size gösterecek de siz onları tanıyacaksınız” de. –Ve Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.–
(Neml 92)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Ve Kur’ân’ı okumakla (emrolundum). Kim hidayet bulursa, kendi yararına hidayet bulmuştur. Kim de sapıtırsa de ki: ‘Ben, ancak uyarıcılardan biriyim.’ ”
(Neml 92)Harun Yıldırım Meali:
"Ve Kur'an'ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.
(Neml 92)Hasan Basri Çantay:
"Ve Kur'an okumamla (emr olundum). Kim doğru yolu bulursa o yolu kendi faidesine bulmuş olur. Kim de saparsa (ona) de ki: "Ben sadece fena hareketlerin korkunç aakıbetini haber verenlerdenim".
(Neml 92)Hayrat Neşriyat Meali:
91,92. (Ey Resûlüm! De ki:) “(Ben) ancak, (Allah'ın) haram (ve emîn) kıldığı bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum; herşey ise O'nundur. Ve (ben)Müslümanlardan olmakla, hem (size) Kur'ân okumakla emrolundum.” O hâlde kim hidâyete gelirse, artık ancak kendisi için hidâyete gelmiş olur. Kim de dalâlete düşerse, o takdirde (onlara) de ki: “Ben ancak (Allah'ın azâbını haber vermekle) korkutucu olanlardanım.”
(Neml 92)Hubeyb Öndeş Meali: /
(91-92) "Ben, sadece 'burayı [bu beldeyi] kutsal kılan, her şey kendisine ait olan, bu beldenin RAB'bine' kulluk etmekle emir olundum. Bir de, Müslümanlardan [Allah'a teslim olanlardan] olmakla ve kur'an'ı okuyup teşvik etmekle-uygulamakla emir olundum." [de]¹ Artık, kim yol bulduysa, sadece kendi benliği için yol buluyor. Kim yolu kaybettiyse artık "Ben sadece uyarıcılardanım." de.
(Neml 92)Hüseyin Atay Meali:
91-92 Ben yalnız, her şeyin sahibi olanın kutlu kıldığı bu şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Doğruya içtenlikle boyun eğenlerden olmakla ve Kur'an okumakla emrolundum. Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur; kim sapıtmışsa, ona de ki: "Ben sadece uyaranlardan biriyim."
(Neml 92)İbni Kesir Meali:
Ve Kur'an okumakla da. Kim hidayete ererse; yalnız kendisi için ermiş olur. Kim de sapıtırsa; de ki: Ben, sadece uyaranlardanım.
(Neml 92)İlyas Yorulmaz Meali:
“Ve bu Kur'an'ı okumakla emrolundum” dedi. Artık kim doğru yolu seçerse, kendisi için seçmiştir. Kimde sapıklık yolunu tercih ederse, deki “Ben ancak bir uyarıcıyım.”
(Neml 92)İskender Ali Mihr Meali:
Ve "Kur’ân’ı okumakla (emrolundum). Kim hidayete ererse, o taktirde sadece kendi nefsi için hidayete erer. Ve kim dalâlette kaldıysa, o zaman Ben sadece inzar edenlerdenim (uyaranlardanım)." de.
(Neml 92)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bir de bana buyrulan, Kur'an'ı okumaktır. Herkim doğru yolu tutacak olursa işte o doğru yolu kendi için tutmuş olur. Herkim de sapıtacak olursa o da ona göre. Öyleyse de ki: «İşte ben yalnız bir uyarıcıyım.»
(Neml 92)Kadri Çelik Meali:
“Ve Kur'an'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete ermiştir; kim de sapacak olursa (kendi aleyhine sapmıştır). Sen de ki: “Ben yalnızca uyarıp korkutuculardanım.”
(Neml 92)Mahmut Kısa Meali:
“Ayrıca, Kur’an’ı okumam ve tüm insanlığa ulaştırmam emredildi! Artık kim doğru yolu tutarsa, bunu ancak kendi iyiliği için yapmış olacaktır ve kim de İslâm’ı terk edip şeytanın yoluna saparsa, onlara da de ki: “Tercih ve eylemlerinizden, yalnızca siz sorumlusunuz. Çünkü ben, ancak bir uyarıcıyım.”
(Neml 92)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Mukaddes Kur'an'ı okumakla emrolundum. Artık kim doğruyu bulur hidayete ererse eğer, Liyakati nefsinedir. Sapan kimseye gelince, de ki: "Ben uyarıcılardanım. Hepsi budur."
(Neml 92)Mehmet Türk Meali:
91,92. (Ey Muhammed! Onlara): “Ben ancak güvenli kıldığı bu şehrin (Mekke’nin) ve her şeyin Rabbi (olan Allah’a) kulluk etmekle emrolundum ve ben Müslümanlardan olmakla ve Kur’an’ı okumakla da emrolundum.” de. Artık kim hak yola gelirse ancak kendi lehine hak yola gelir ve kim de sapıtırsa ona: “Ben sadece uyarıcılardan birisiyim” de.
(Neml 92)Muhammed Celal Şems Meali:
Keza Kur’an’ı okuyup (anlatmam da bana buyruldu.) Bunun sonucunda doğru yolu bulan kimse, ancak kendi yararı için (onu) bulmuş olur. (Doğru yoldan) sapan olursa, de ki: “Ben, ancak uyarıcılardanım.”
(Neml 92)Muhammed Esed Meali:
bir de, bu Kuran'ı (insanlara) okuyup ulaştırmakla." Bundan sonra artık kim ki, doğru yolu tutarsa, o yolu kendi iyiliği için tutmuş olacaktır; ve kim de yoldan saparsa, (böylelerine) de ki: "Ben yalnızca bir uyarıcıyım!"
(Neml 92)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
"Bir de bana Kur an'ı okumam emredildi. Artık kim doğru yolu tutarsa kendisi için tutmuş olur. Kim de sapacak olursa, de ki: ben yalnızca bir uyarıcıyım."
(Neml 92)Mustafa Çavdar Meali:
Ve de Kuran’ı okuyup duyurmakla. Artık kim Kuran’a kulak verip doğru yola yönelirse, ancak kendisi için yönelmiş olur. Kim de bu yoldan saparsa ona de ki: – Ben sadece bir uyarıcıyım.Bknz: (6/94) - (7/188) - (10/108) - (46/9)
(Neml 92)Mustafa Çevik Meali:
91-93 Ey Peygamber! Sen şirk ve küfründe inatla direnenlere de ki: “Ben yalnızca Allah’ın mübarek kıldığı bu şehrin ve her şeyin Rabbi olan Allah’a kulluk etmekle emrolundum; zira O, her şeyin sahibidir. O’nun daveti hayat nizamına uymaktan daha doğru ne olabilir. Ben Kur’an’ı insanlara okuyup ulaştırmakla görevlendirildim. Bundan sonra kim Kur’an ile davet edildiği hayatı yaşamaya yönelirse doğru yolu bulmuş olur, kim de sırtını döner ve reddederse O’na da de ki: “Ben sadece bir uyarıcıyım.” Onlara şunu da söyle: “Övülüp, şükredilmeye layık olan bizleri yaratıp, bunca nimetlerle donatan ve doğru yolu gösteren Allah’tır, O vaat ettiği her şeyi zamanı gelince size gösterecek, siz de onları görünce gerçeği anlayacaksınız. Rabbiniz yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.”
(Neml 92)Mustafa İslamoğlu Meali:
Bir de bu Kur'an'ı (insanlara) okuyup iletmekle..." Bundan böyle kim doğru yola yönelirse, o kendisi için doğruyu bulmuş olur; kim de yoldan saparsa, o zaman de ki: "Ben sadece bir uyarıcıyım."
(Neml 92)Osman Okur Meali:
(91-92) (Resülüm) De ki: "Ben, yalnız her şeyin sahibi olan ve bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur, kim sapıtmışsa kendine etmiş olur. De ki: "Ben sadece, uyaranlardan biriyim."
(Neml 92)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
«Ve emrolundum ki, Kur'-an'ı tilâvet edeyim. İmdi her kim hidâyete ererse kendisi için hidâyete ermiş olur ve kim de dalâlete düşerse artık de ki: «Ben ancak azab-ı ilâhiyi haber verenlerdenim.»
(Neml 92)Ömer Öngüt Meali:
“Ve ben Kur'an okumakla emrolundum. O halde kim hidayete ererse, ancak kendisi için ermiş olur. Kim de saparsa, de ki: “Ben sadece uyarıcılardanım. ”
(Neml 92)Ömer Sevinçgül Meali:
“Bir de, hem kendime, hem başkalarına Kur’an okumam emredildi. Kim doğru yola erişirse kendisi için erişir. Kim de sapıtırsa, “Ben sadece uyarıcılardanım.”
(Neml 92)Sadık Türkmen Meali:
Kur’an’ı (anlayarak) okumakla emrolundum. Kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için doğru yola gelmiş olur. Kim de saparsa (kendisi sapmış olur).” (Böylelerine) de ki: “Ben yalnızca uyarıcılardanım!”
(Neml 92)Seyyid Kutub Meali:
Bana bir de Kur'an okumam emredildi. Kim doğru yola gelirse kendi iyiliği için doğru yola gelmiş olur. Kim eğri yola saparsa de ki; ben sadece bir uyarıcıyım.
(Neml 92)Suat Yıldırım Meali:
(91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah'a, yalnız O'na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah'a teslim olanların ilki olmam ve Kur'an okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."
(Neml 92)Süleyman Ateş Meali:
"Ve Kur'an okumam (emredildi)." "İmdi kim yola gelirse kendi yararına yola gelmiş olur ve kim saparsa, de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım."
(Neml 92)Süleymaniye Vakfı Meali:
"Bir de Kur'an'a uyma emri aldım." Yola gelen kendisi için gelir. Yoldan çıkan olursa ona de ki, "Ben sadece uyarıda bulunan bir kişiyim."
(Neml 92)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(91-92) De ki: "Bana ancak, her şeyin ve kutlu kıldığı bu şehrin Rabbi olan Allah'a kulluk etmem, O'na teslim olmam ve bu Kur'an'ı okuyup duyurmam emredildi." Kim doğru yola gelirse, kendi iyiliğinedir. Kim de doğru yoldan saparsa de ki: "Ben ancak bir uyanayım."
(Neml 92)Şaban Piriş Meali:
Kur'an'a tabi olmakla da... Kim doğru yola yönelirse, ancak kendisi için yönelir. Kim de saparsa, de ki: -Ben ancak bir uyarıcıyım
(Neml 92)Talat Koçyiğit Meali:
"Keza Kur'ân okumakla da emrolundum." Her kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, (Ey Muhammed! Böylelerine) de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım".
(Neml 92)Tefhimul Kuran Meali:
«Ve Kur'an'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim de sapacak olursa, sen de, de ki: «Ben yalnızca uyarıcı, korkutuculardanım.»
(Neml 92)Ümit Şimşek Meali:
Bir de Kur'ân'ı okumam bana emredildi. Artık kim doğru yolu tutarsa kendisi için tutmuş olur. Kim de sapacak olursa, de ki: Ben ancak bir uyarıcıyım.
(Neml 92)Yaşar Nuri Öztürk Meali
"Ve Kur'an okumakla emrolundum. Artık kim yola gelirse kendi nefsi için gelir. Sapmışa gelince, böylesine de ki: 'Ben uyarıcılardan biriyim. Hepsi bu!"
(Neml 92)