34. Sebe Suresi / 51.ayet
Sebe 51 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve dehşetli bir korkuya kapıldıkları ve hiçbirinin kurtulamayıp en yakın bir yerde azaba uğratıldıkları gün, bir görsen onları.
(Sebe 51)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Hakkın bâtıla galip geldiği Mehdiyet ve medeniyet devriminde ve nihayet kıyametin gerçekleştiği günde) Sen onların (nasıl) korkuya ve telaşa kapıldıklarını bir görsen (hepsi şaşkın ve perişandır) . Artık hiçbir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanmış (ve çaresiz bırakılmış) lardır.
(Sebe 51)Abdullah Parlıyan Meali:
Ey Muhammed! Gerçekleri inkâr edenleri, kabirlerinden kalkıp telaşa düştükleri zaman bir görsen, kaçacak bir yer bulamazlar ve yakın bir yerde yani can damarlarından veya kendi kişiliklerinden kıskıvrak yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Adem Uğur Meali:
(Resûlüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ahmet Hulusi Meali:
Korku ve dehşete kapıldıklarında bir görsen! Kaçacakları yerleri yoktur; çok yakından yakalanmışlardır!
(Sebe 51)Ahmet Tekin Meali:
Onları korkudan, telaşa, dehşete düştükleri zaman bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerde, dünyada yakalanarak cezalandırılacaklar.
(Sebe 51)Ahmet Varol Meali
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiçbir kaçış yeri yoktur ve yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ali Bulaç Meali:
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiçbir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir.
(Sebe 51)Ali Fikri Yavuz Meali:
(Ey Rasûlüm, kıyamet günü o kâfirleri) dehşete düştükleri vakit görsen!... Artık kaçacak yerleri yoktur ve (cehenneme) yakın bir yerde yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ali Rıza Sefa Meali:
Korkuya kapıldıklarında, onları bir görsen? Artık, kaçış yoktur; yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ali Ünal Meali:
Onları ölüm korkusuyla çırpınırken bir görsen; ama artık kurtuluş ve geri dönüş yoktur; çok yakın bir mevkiden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Bahaeddin Sağlam Meali:
52. Telaşa düştükleri zamanı bir görseydin! Onlara kurtuluş olmayacaktır. Ve yakın bir yerden yakalanacaklardır. (O gün) “O Kur’ana inandık” derler. Fakat çok uzak bir yerden nasıl ona ulaşacaklardır?!
(Sebe 51)Bayraktar Bayraklı Meali:
Onların korkuya kapılacakları, hiçbir kaçış yollarının olmayacağı ve yakın bir yerde yakalandıkları anı bir görseydin!
(Sebe 51)Bekir Sadak Meali:
(51-52) Onlari korktuklari zaman bir gorsen; artik kurtulus yoktur; cehenneme yakin bir yerde yakalanmislardir. O zaman, «Allah'a inandik» derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasil kolayca ulasirlar?
(Sebe 51)Besim Atalay Meali:
Sen onların korktukların, kurtulmadan hemen yakalanıp, yakıncak bir yerde tutuldukların bir görseydin?
(Sebe 51)Celal Yıldırım Meali:
Onları, korkup telaşa kapıldıkları zaman görsen ! Artık kurtulma (şansları) hiç yoktur ve yakın bir yerde yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Cemal Külünkoğlu Meali:
Onları bir de paniğe kapıldıklarında görsen! Kaçacakları hiçbir yer yok. (Cehennemin) yakınında yakayı ele vermişlerdir.
(Sebe 51)Diyanet İşleri Eski Meali:
51,52. Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur, cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "Allah'a inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden imana nasıl kolayca ulaşırlar?
(Sebe 51)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Sen onları, dehşetli bir korkuya kapılıp da kaçıp kurtulamayacakları ve yakın bir yerden yakalanacakları zaman bir görsen!
(Sebe 51)Diyanet Vakfı Meali:
(Resûlüm!) Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır. *
(Sebe 51)Edip Yüksel Meali:
Korkuya kapıldıkları anı bir görsen; kaçamazlar; yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Elmalılı Orjinal Meali:
Görsen o telaşa düştükleri vakıt, artık kaçamak yoktur, yakın yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Elmalılı Yeni Meali:
O telaşa düştükleri zaman görsen, artık kaçamak yoktur, yakın yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Erhan Aktaş Meali:
Onları, korkuya kapıldıkları zaman bir görsen. Artık kurtuluş yoktur. Yakın bir yerden[1] yakalandılar.
1)Kıskıvrak, sıkı sıkıya.
Gültekin Onan Meali:
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiçbir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir.
(Sebe 51)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve sen onları korkuya kapıldıkları zaman bir görsen; artık kaçmak yoktur. Ve yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
(Kıyametin) dehşetli korkusu onları sardığında, hâllerini bir görsen! Artık kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanmış olacaklardır.
(Sebe 51)Harun Yıldırım Meali:
Telaşa düştükleri zaman, bir görsen! Artık kurtuluş yoktur, yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Hasan Basri Çantay:
Onları can baş kaygısına düşdükleri vakıf görmelisin. Artık kaçacak yerleri de yokdur. Yakın bir mahalde yakalanmışlar,
(Sebe 51)Hayrat Neşriyat Meali:
(Ey Resûlüm!) Hâlbuki (onları mahşer günü) dehşete düştükleri zaman bir görsen; artık (onlar için) kaçış yoktur, çünki (onlar) yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Hubeyb Öndeş Meali: /
Endişelendikleri o vakit onları görseydin... Artık kaçış yoktur, yakın bir yerden yakalandılar.
(Sebe 51)Hüseyin Atay Meali:
51-52 Onlar ürktükleri zaman bir görsen, artık kaçış yoktur; yakın bir yerden yakalanmışlardır. "O’na inandık" derler, artık uzak bir yerden nasıl alabilirler?
(Sebe 51)İbni Kesir Meali:
Bir görsen, hani onlar korkmuşlardı. Artık kaçacak yerleri de yoktur, yakın bir yerde yakalanmışlardır.
(Sebe 51)İlyas Yorulmaz Meali:
Sen (kıyamet gününde) onların korktukları hali bir görsen, kaçacak hiçbir yerleri yok. Çünkü en yakın bir yerden yakalanmışlar.
(Sebe 51)İskender Ali Mihr Meali:
Ve onları dehşete kapıldıkları zaman görsen. Artık kaçış (kurtuluş) yoktur. Ve onlar, (cehenneme) yakın bir yerden yakalandılar.
(Sebe 51)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
O gün onların nasıl can kaygısına düştüklerini bir görmelisin. Kaçacak delik bularmıyacaklar, en yakın yerde yakalanacaklardır.
(Sebe 51)Kadri Çelik Meali:
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen! Artık hiç bir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir.
(Sebe 51)Mahmut Kısa Meali:
Ey Muhammed! Onları, Mahşer Gününde korkudan tir tir titreyecekleri zaman çırpınırken bir görseydin! Öyle ki, artık hiçbir kurtuluş çareleri kalmamıştır; çünkü yakın bir yerden, can damarlarından kıskıvrak yakalanmışlardır!
(Sebe 51)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Eh sen korkuya kapıldıklarında bir görsen, hiç kaçış yoktur. Yakın yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Mehmet Türk Meali:
Sen onları, (kıyamet günü) korkudan dehşete düştüklerinde bir görsen. Artık onlar (cehenneme) yakın bir yerde yakalandıkları için (azaptan) asla kurtulamazlar.
(Sebe 51)Muhammed Celal Şems Meali:
Keşke sen, onların (büyük bir) telaşa kapılacaklarını, kaçacak bir yol bulamayacaklarını ve yakın bir yerde (de) yakalanacaklarını bir görsen!
(Sebe 51)Muhammed Esed Meali:
Sen, (Kıyamet Günü, hakikati inkar edenlerin,) -can damarlarından yakalandıkları için- kaçacak bir yer bulamayıp korkuyla büzüldükleri (anki halleri)ni bir görsen;
(Sebe 51)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık kaçacak hiçbir yer yoktur ve yakın bir yerde yakalanıvermişlerdir.
(Sebe 51)Mustafa Çavdar Meali:
Sen onların kaçıp kurtulamayacakları yakın bir yerden yakalanıp tutuklandıklarında nasıl dehşetli bir korkuya kapıldıklarını görmeliydin!Bknz: (55/41)»(55/45) - (67/23)»(67/27)
(Sebe 51)Mustafa Çevik Meali:
50-54 De ki: “Şayet ben bildirilen doğrulardan saparsam kendime zulmetmiş, zarar vermiş olurum. Rabbimin davetine uyarsam, ancak o zaman doğru yolu bulmuş olurum. Allah kuluna şah damarından daha yakındır ve O her şeyi işitir.” Sen Allah’ın âyetlerine kulağını tıkayıp aklını kullanmayanların Kıyamet Günü kıskıvrak yakalandıkları zaman ki korkuyla nasıl büzüldüklerini, kaçacak yer bulamayıp da perişan olduklarını bir görsen! İşte O Gün: “Biz peygamberlerin Allah adına yaptıkları davete inandık.” diyecekler. Fakat asıl inandık, iman ettik demeleri gereken dünya, artık onlardan çok uzakta kalmıştır. Bu Gün iman etmelerinin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır. Hâlbuki onlar hakikate sırtlarını dönmüş, umursamazlıktan gelmişlerdi. Şimdi bunlar kendilerinden öncekiler gibi dünyaya geri döndürülüp O’na yönelmenin arzusu ile yalvaracaklar, fakat artık dünyaya dönüş ile aralarına aşılması imkânsız bir set çekilmiştir.
(Sebe 51)Mustafa İslamoğlu Meali:
Asıl sen onları, şah damarlarından yakalanıp kaçacak delik bulamamış bir halde dehşetten panikledikleri zaman bir görmeliydin!
(Sebe 51)Osman Okur Meali:
(51-52) Onları korktukları zaman bir görsen; artık kurtuluş yoktur; (cehenneme) yakın bir yerde yakalanmışlardır. O zaman, "ona inandık" derler ama, ahiret gibi uzak bir yerden (dünya bittikten sonra ) imana kavuşmak nasıl mümkün olabilir?
(Sebe 51)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Görecek olsan telaşa düştükleri zaman (ne garip bir manzara görmüş olursun) artık kurtuluş yok ve onlar yakın bir mahalden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ömer Öngüt Meali:
Can baş kaygısına düştükleri zaman bir görmelisin! Artık kaçacak yerleri de yoktur. Yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Ömer Sevinçgül Meali:
Bir görsen onları korkuyla çırpınırlarken! Kaçacak yerleri yoktur. Yakın bir yerde yakalanmışlardır!
(Sebe 51)Sadık Türkmen Meali:
KORKU ve telâşa kapıldıklarında sen onları bir görsen! Artık kaçış ve kurtuluş yoktur! Çok yakın bir yerden yakalanmışlardır!
(Sebe 51)Seyyid Kutub Meali:
Onları bir de paniğe kapıldıklarında görsen! Kaçacakları hiçbir yer yok. Cehennemin yakınında yakayı ele vermişlerdir.
(Sebe 51)Suat Yıldırım Meali:
Kıyamet günü o kafirler can kaygısına düştükleri zaman bir görsen! Artık kaçacak hiçbir yerleri yoktur ve cehenneme yakın bir yerde yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Süleyman Ateş Meali:
Telaşa düştükleri zaman (onları) bir görsen: Hiçbiri kurtulamaz, yakın yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Süleymaniye Vakfı Meali:
Kıskıvrak yakalandıkları ve kaçma imkanları da kalmadığı sırada, onların nasıl tir tir titrediklerini bir görsen!
(Sebe 51)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Kıskıvrak yakalandıkları ve kaçacak yer bulamadıkları için korkudan tir tir titrediklerinde onların halini bir görsen!
(Sebe 51)Şaban Piriş Meali:
Onların dehşetli bir korkuya tutuldukları anı bir görsen! Geçip gitmek yok... Yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Talat Koçyiğit Meali:
Azabı görünce, birdenbire düştükleri o korkulu hallerini bir görsen.. Hiç kaçış yoktur. Yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Tefhimul Kuran Meali:
Sen onları korkuya kapıldıklarında bir görsen. Artık hiçbir kaçış yoktur ve yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir.
(Sebe 51)Ümit Şimşek Meali:
Can derdine düştükleri zaman onları bir görsen! Kaçacak hiçbir yer yoktur; azabın çok yakınında yakalanmışlardır.
(Sebe 51)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bir görsen onları korku ve telaşa düştüklerinde! Artık kaçış, kurtuluş yok! Çok yakın bir yerden yakalanmışlardır.
(Sebe 51)