37. Saffat Suresi / 18.ayet

Onlara de ki: -Evet, hem de rezil rüsva bir halde!

Bknz: (36/51)»(36/67)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Evet ve siz horhakir bir halde dirileceksiniz.

(Saffat 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş ve zelil düşmüş kimseler olarak (elbette diriltileceksiniz) ."

(Saffat 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: “Evet üstelik boyun bükmüş, aciz ve çaresiz bir vaziyette diriltileceksiniz.

(Saffat 18)

Adem Uğur Meali:

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).

(Saffat 18)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Evet! Siz de boyun bükmüş zavallılar olarak (ba's olunacaksınız). "

(Saffat 18)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara: “Evet, sizler, hem de aşağılanarak, hakaret edilerek diriltileceksiniz.” de.

(Saffat 18)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Evet hem de küçük düşürülmüş olarak."

(Saffat 18)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."

(Saffat 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), de ki: “- Hem hepiniz zelîl ve hakîr olarak (diriltileceksiniz).”

(Saffat 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Evet! Üstelik aşağılanmış olarak!"

(Saffat 18)

Ali Ünal Meali:

“Evet,” de, “hem de hor–hakir bir halde diriltileceksiniz.”

(Saffat 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Evet (dirileceksiniz!) Hem de hor ve hakir olarak.”

(Saffat 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Evet, siz hem de aşağılanarak diriltileceksiniz."

(Saffat 18)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Evet hem de zelil ve hakir olarak.»

(Saffat 18)

Besim Atalay Meali:

Diyesin ki: «Evet, hem de siz horlanarak»

(Saffat 18)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Evet, hem de aşağılanıp rüsvay olduğunuz halde...

(Saffat 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”

(Saffat 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Evet hem de zelil ve hakir olarak."

(Saffat 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)."

(Saffat 18)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak (diriltileceksiniz).

(Saffat 18)

Edip Yüksel Meali:

De ki, 'Evet, hem de horlanarak.'

(Saffat 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki: evet, hem siz çok hor, hakir olarak

(Saffat 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Deki: "Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!"

(Saffat 18)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Evet, aşağılanmış olarak."

(Saffat 18)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Evet, üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz)."

(Saffat 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Evet, siz de çok aşağılanmış olarak diriltileceksiniz...”

(Saffat 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Evet, sizler boyun eğip, alçalmış olarak (diriltileceksiniz).”

(Saffat 18)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.

(Saffat 18)

Hasan Basri Çantay:

Sen de ki: "Evet (diriltileceksiniz). Hem siz (hepiniz) hor ve hakıyr olarak".

(Saffat 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) De ki: “Evet! Hem de siz zelîl kimseler olarak (diriltileceksiniz)!”

(Saffat 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Evet! Siz alçalmış bir haldeyken¹ [yeniden diriltilmiş olacaksınız]"

(Saffat 18)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Evet! Hem de aşağılaşmış olarak."

(Saffat 18)

İbni Kesir Meali:

De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak.

(Saffat 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Evet, siz aşağılanmış olarak.

(Saffat 18)

İskender Ali Mihr Meali:

"Evet ve siz (yeniden yaratıldığınız zaman) hor ve hakir olacaklarsınız." de.

(Saffat 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Evet öyle! Hem de hepiniz alçala alçala!»

(Saffat 18)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Evet, hem de siz hor ve hakirler olarak (diriltileceksiniz).”

(Saffat 18)

Mahmut Kısa Meali:

Onlara de ki: “Evet; hepiniz diriltileceksiniz, hem de alçaltılmış bir şekilde!”

(Saffat 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(17-18) "Sabık olan atalarımız da mı?" De ki: "Evet, üstelik aşağılanarak diriltileceksiniz sizler"

(Saffat 18)

Mehmet Türk Meali:

(Sen de onlara): “Evet hem de rezil bir durumda.” de.

(Saffat 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Evet, hem (de) rezil edilenler olacaksınız.”

(Saffat 18)

Muhammed Esed Meali:

De ki: "Elbette, hem de en perişan ve zavallı şekilde!"

(Saffat 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Evet, hem de aşağılanmış olarak diriltileceksiniz."

(Saffat 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlara de ki: -Evet, hem de rezil rüsva bir halde!

Bknz: (36/51)»(36/67)

(Saffat 18)

Mustafa Çevik Meali:

14-21 Müşrikler, Allah’ın âyetleri tebliğ edilerek doğru olan hayat tarzını yaşamaya davet edildiklerinde, alay ederek “Bunlar bizleri büyülemek için söylenmekte olan sözlerden başka bir şey değil.” derler. Bu da yetmezmiş gibi, ardından da şöyle demeye başlarlar: “Ne yani, şimdi biz öldükten, kemik yığını haline geldikten, toza toprağa karıştıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz, bizden önce ölmüş olan atalarımızda mı diriltilecekler?” Sen onlara de ki: “Evet, hepiniz müşrik ve kâfir olarak ölmeniz sebebi ile hor, hakir, zelil ve aşağılanmış olarak diriltileceksiniz.” Diriliş Günü geldiğinde, üflenen Sûr’un o müthiş sarsıcı sesi ile diriltilip, gerçeklerle yüz yüze gelecekler ve o zaman da birbirlerine, “Eyvah! Demek ki bize bildirilen Hesap Günü gerçekmiş.” diyecekler.

(Saffat 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Evet" de, "Hem de rezil rüsva bir halde!"

(Saffat 18)

Osman Okur Meali:

De ki: “Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz).”

(Saffat 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.»

(Saffat 18)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: "Evet, hem de hor ve hakir olarak!"

(Saffat 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlara, “Evet! Hem de hor ve hakir olarak diriltileceksiniz!” de.

(Saffat 18)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Evet, hem de aşağılanmış, boyun bükmüş kimseler olarak!”

(Saffat 18)

Seyyid Kutub Meali:

De ki; «Evet, hem de hor ve hakir olarak dirileceksiniz.»

(Saffat 18)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz!"

(Saffat 18)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Evet siz aşağılanarak (diriltileceksiniz)!"

(Saffat 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki: "Evet! Hem de siz alçaltılmış bir halde olacaksınız.

(Saffat 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Evet, hem de zelil olarak..."

(Saffat 18)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Evet, hem de hor ve hakir olarak!

(Saffat 18)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) De ki: "Evet; hem de zelil olarak."

(Saffat 18)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Evet, üstelik sizler boyun bükmüş kimseler olarak.»

(Saffat 18)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Evet. Hem de horlanmış şekilde diriltileceksiniz.

(Saffat 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

De ki: "Evet! Ve, siz de! Aşağılanmış, ezilmiş olarak."

(Saffat 18)