37. Saffat Suresi / 52.ayet

Bana derdi ki:
– Sen gerçekten yeniden dirilişi tasdik mi ediyorsun?

Bknz: (24/51)(75/31)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 52 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sen de mi derdi, gerçek sayanlardansın.

(Saffat 52)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Sen de gerçekten (dirilişi ve ahirette hesaba çekilişi) doğrulayanlardan (böyle saçmalıklara inananlardan) mısın?" diye (bana sataşırdı.)

(Saffat 52)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bana derdi ki: “Sen de mi Allah'tan, peygamberlerden gelenleri doğrulayanlardansın?”

(Saffat 52)

Adem Uğur Meali:

Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?

(Saffat 52)

Ahmet Hulusi Meali:

(O) derdi ki: "Hakikaten sen (bildirilenleri) tasdik edenlerden misin?"

(Saffat 52)

Ahmet Tekin Meali:

“Sen de, diriltilmenin gerçekleşeceğini tasdik edenlerden misin, derdi.”

(Saffat 52)

Ahmet Varol Meali

Derdi ki: "Gerçekten sen doğrulayanlardan mısın?

(Saffat 52)

Ali Bulaç Meali:

"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"

(Saffat 52)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Bana) derdi ki, sen cidden (hesab gününe) inananlardan mısın?

(Saffat 52)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Gerçekten, doğrulayanlar arasında mısın?"

(Saffat 52)

Ali Ünal Meali:

“‘Sen de mi’, derdi, ‘şu masala inananlardansın?

(Saffat 52)

Bahaeddin Sağlam Meali:

52, 53. Gerçekten sen doğru mu söylüyorsun? Ölüp toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı cezalandırılacağız?” diyordu.

(Saffat 52)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Derdi ki: "Sen de, öldükten sonra dirilmeye inananlardan mısın?"

(Saffat 52)

Bekir Sadak Meali:

(51-53) Iclerinden biri soyle der: «Benim bir dostum vardi, bana: 'Sen de mi, olup toprak ve kemik oldugumuz zaman dirilerek ceza gorecegimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.»

(Saffat 52)

Besim Atalay Meali:

Sen de mi inanırsın?

(Saffat 52)

Celal Yıldırım Meali:

Bana, «cidden sen de mi inananlardansın, (söylenen şeyleri tasdîk edenlerdensin) ?

(Saffat 52)

Cemal Külünkoğlu Meali:

52,53. (Bana:) “Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin? Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacakmışız?” derdi.

(Saffat 52)

Diyanet İşleri Eski Meali:

51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

(Saffat 52)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?" derdi.

(Saffat 52)

Diyanet Vakfı Meali:

52, 53. Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

(Saffat 52)

Edip Yüksel Meali:

'Şöyle konuşurdu, 'Sen de doğruluyor musun?' '

(Saffat 52)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derdi: sen cidden inananlardan mısın?

(Saffat 52)

Elmalılı Yeni Meali:

Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?

(Saffat 52)

Erhan Aktaş Meali:

Diyordu ki: "Sen gerçekten ahireti doğrulayanlardan mısın?"

(Saffat 52)

Gültekin Onan Meali:

"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"

(Saffat 52)

Hakkı Yılmaz Meali:

(51-53) Onlardan bir sözcü der ki: “Şüphesiz benim ‘Sen gerçekten, kesinlikle doğrulayanlardan mısın? Öldüğümüz ve toprak, kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten mi biz karşılık göreceğiz?’ diyen bir yaşıtım/yakın arkadaşım vardı.”

(Saffat 52)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Derdi ki: “Sen, (ahiret hayatını) tasdik edenlerden misin?”

(Saffat 52)

Harun Yıldırım Meali:

Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?

(Saffat 52)

Hasan Basri Çantay:

(Bana:) "Gerçek sen de (tekrar dirilmiye) kat'i inananlardan mısın?" derdi.

(Saffat 52)

Hayrat Neşriyat Meali:

“(Bana:) 'Gerçekten sen, (dirilmeyi) tasdîk edenlerden misin?' derdi.”

(Saffat 52)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(51-53) Onlardan bir sözcü, "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı, "Gerçekten sen, cidden (söylenenleri) doğrulayanlardan mısın? Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuzda mı? Cidden biz mi borçlanmış [karşılık bulmuş] olacağız?" derdi." dedi.

(Saffat 52)

Hüseyin Atay Meali:

"Doğrusu, onaylayanlardan mısın?

(Saffat 52)

İbni Kesir Meali:

Derdi ki: Sen de mi tasdik edenlerdensin?

(Saffat 52)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Bana diyordu ki “Sen doğrulayanlardan mısın?”

(Saffat 52)

İskender Ali Mihr Meali:

"Sen gerçekten (tekrar dirilmeyi) tasdik edenlerden misin?" dedi.

(Saffat 52)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

şöyle derdi: Sen bu işin olacağına inanıyor musun?

(Saffat 52)

Kadri Çelik Meali:

“Derdi ki: “Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?”

(Saffat 52)

Mahmut Kısa Meali:

“Bana sürekli, “Sen de mi Kur’an’ın hak olduğuna inanan şu gerici yobazlardansın?” derdi. Bununla da kalmaz:

(Saffat 52)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(52-53) "Fiilen doğrulayanlar mısın?", "Ölüp, toprak ve kemik olunca mı cezalandırılacağız?" der

(Saffat 52)

Mehmet Türk Meali:

52,53. (Ve devamla, o bana): “Sen gerçekten, bizim ölünce, toprak ve kemikler haline geldikten sonra, sorguya çekileceğimize inananlardan mısın?” derdi.

(Saffat 52)

Muhammed Celal Şems Meali:

(52-53) “O bana, biz ölüp toprak ve kemikler olunca, yine (de) bize kesin olarak karşılık verilecek mi ve sen (de bunu) gerçekten doğrulayanlardan mısın, derdi.”

(Saffat 52)

Muhammed Esed Meali:

(bana) derdi ki, 'Ne? Sen onun doğru olduğuna gerçekten inananlardan mısın,

(Saffat 52)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Bana derdi ki; sen de mi inananlardansın?"

(Saffat 52)

Mustafa Çavdar Meali:

Bana derdi ki: – Sen gerçekten yeniden dirilişi tasdik mi ediyorsun?

Bknz: (24/51) - (75/31)

(Saffat 52)

Mustafa Çevik Meali:

50-61 Cennette birbirleriyle sohbet ederken, içlerinden biri der ki: “Bir zamanlar dünyada iken benim bir arkadaşım vardı ve bana hep derdi ki, sen âhiret hayatına gerçekten inanıyor musun? Şimdi biz öldükten, kemik yığını ve toprak haline geldikten sonra yeniden diriltilip hesaba mı çekileceğiz, buna mı inanıyorsun? Şimdi bana böyle diyenin durumunu görmek için cehenneme bir bakalım.” Cehenneme baktıklarında onu ateşinin ortasında görürler, cennetteki mü’min ona seslenerek, “Vallahi eğer senin aklına uysaydım beni de mahvedecektin. Ben Rabbimin davetine iman edip yönelmeseydim, şimdi o ateşin içinde feryat edenlerden olacaktım.” dedikten sonra da, cennette ki arkadaşlarına dönüp, “Biz bir daha ölmeyeceğiz ve cehennem azabı da görmeyeceğiz, işte gerçek zafer ve mutluluk budur, çalışıp çabalamak isteyenler bunun için çalışsınlar.” diyecek.

(Saffat 52)

Mustafa İslamoğlu Meali:

bana, "Sahi, sen gerçekten de onun doğruluğunu tasdik mi ediyorsun?" derdi;

(Saffat 52)

Osman Okur Meali:

(52-53) Bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

(Saffat 52)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Derdi ki: «Sen de hakikaten tasdik edenlerden misin?»

(Saffat 52)

Ömer Öngüt Meali:

Derdi ki: "Gerçekten sen de tasdik edip inananlardan mısın?"

(Saffat 52)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bana, “Sen de mi ‘dirilmeye, yargılanmaya’ inananlardansın?! derdi.

(Saffat 52)

Sadık Türkmen Meali:

Derdi ki: Gerçekten sen de doğrulayanlardan mısın?

(Saffat 52)

Seyyid Kutub Meali:

Bana «Sende mi doğrulayanlardansın?»

(Saffat 52)

Suat Yıldırım Meali:

(51-53) Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"

(Saffat 52)

Süleyman Ateş Meali:

Derdi ki: "Sen doğrulayanlardan mısın?

(Saffat 52)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bana şöyle derdi: "Sen gerçekten inanıyorsun; öyle mi?"

(Saffat 52)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(52-53) "Bana: Sen de mi, ölüp toz-toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra hesaba çekileceğimize inanıyorsun?' derdi."

(Saffat 52)

Şaban Piriş Meali:

Bana derdi ki: -Sen gerçekten tasdik mi ediyorsun?

(Saffat 52)

Talat Koçyiğit Meali:

"Bana derdi ki: Sen gerçekten yeniden dirilmeyi tasdik edenlerden misin"?

(Saffat 52)

Tefhimul Kuran Meali:

«Der ki: -Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?»

(Saffat 52)

Ümit Şimşek Meali:

“Derdi ki: Sen de inanıyor musun,

(Saffat 52)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"

(Saffat 52)