37. Saffat Suresi / 53.ayet

Şimdi biz ölüp, toprağa karışıp kemik yığına haline geldikten sonra tekrar diriltilip hesaba çekileceğiz öyle mi?

Bknz: (19/66)(45/23)»(45/24)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 53 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı soruya çekileceğiz, cezalanacağız?

(Saffat 53)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Bizler öldüğümüz, toprak ve kemik (yığını) olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?" (diye sorup imanımızdan dolayı bizi kınar ve hırpalardı).

(Saffat 53)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra, yeniden dirilip sorguya çekilip, cezalanacağız öyle mi?

(Saffat 53)

Adem Uğur Meali:

Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

(Saffat 53)

Ahmet Hulusi Meali:

"Gerçekten biz öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı cezalandırılacağız?"

(Saffat 53)

Ahmet Tekin Meali:

“Öldüğümüz zaman, toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi yargılanarak cezaya maruz kalacağız; mükâfata nail olacağız? derdi.”

(Saffat 53)

Ahmet Varol Meali

Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman gerçekten cezalandırılacak mıyız?"

(Saffat 53)

Ali Bulaç Meali:

"Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?"

(Saffat 53)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz öldüğümüz ve bir toprakla çürümüş bir yığın kemik olduğumuz vakit, gerçekten biz cezalanacakmıyız?”

(Saffat 53)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Öldüğümüz ve toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı? Gerçekten yargılanacak mıyız?"

(Saffat 53)

Ali Ünal Meali:

‘Biz ölüp toprak olduktan, bir kemik yığını haline geldikten sonra, yani şimdi biz o halde iken diriltilip hesaba çekileceğiz öyle mi?’

(Saffat 53)

Bahaeddin Sağlam Meali:

52, 53. Gerçekten sen doğru mu söylüyorsun? Ölüp toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı cezalandırılacağız?” diyordu.

(Saffat 53)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Biz ölüp kemik ve toprak haline geldiğimiz zaman, dirilip cezalandırılacak mıyız?"

(Saffat 53)

Bekir Sadak Meali:

(51-53) Iclerinden biri soyle der: «Benim bir dostum vardi, bana: 'Sen de mi, olup toprak ve kemik oldugumuz zaman dirilerek ceza gorecegimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.»

(Saffat 53)

Besim Atalay Meali:

Biz öldükten, toprakla kemik olduktan sonra mı ceza göreceğiz?» der idi bana

(Saffat 53)

Celal Yıldırım Meali:

Biz mi ölüp toprak ve kemik yığını haline geldiğimizde (yeniden dirilip) hesap ve ceza göreceğiz ?» diyordu.

(Saffat 53)

Cemal Külünkoğlu Meali:

52,53. (Bana:) “Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin? Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacakmışız?” derdi.

(Saffat 53)

Diyanet İşleri Eski Meali:

51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

(Saffat 53)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi hesaba çekileceğiz?"

(Saffat 53)

Diyanet Vakfı Meali:

52, 53. Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

(Saffat 53)

Edip Yüksel Meali:

' 'Biz toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi dirileceğiz?' '

(Saffat 53)

Elmalılı Orjinal Meali:

Öldüğümüz de bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz vakıt hakıkaten biz cezalanacak mıyız?"

(Saffat 53)

Elmalılı Yeni Meali:

Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman gerçekten biz cezalanacak mıyız?"

(Saffat 53)

Erhan Aktaş Meali:

Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, gerçekten cezalandırılacak mıyız?

(Saffat 53)

Gültekin Onan Meali:

"Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?"

(Saffat 53)

Hakkı Yılmaz Meali:

(51-53) Onlardan bir sözcü der ki: “Şüphesiz benim ‘Sen gerçekten, kesinlikle doğrulayanlardan mısın? Öldüğümüz ve toprak, kemik olduğumuz zaman mı, gerçekten mi biz karşılık göreceğiz?’ diyen bir yaşıtım/yakın arkadaşım vardı.”

(Saffat 53)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Biz ölüp de toprak ve kemik olduğumuzda, yaptıklarımızın karşılığını mı alacağız?”

(Saffat 53)

Harun Yıldırım Meali:

Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

(Saffat 53)

Hasan Basri Çantay:

"Biz öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, hakikaten biz mi cezalanmış olacağız"?

(Saffat 53)

Hayrat Neşriyat Meali:

“(Ve bana:) '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak, bir kemik (yığını) hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi cezâlandırılacak kimseler olacağız?' (derdi).”

(Saffat 53)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(51-53) Onlardan bir sözcü, "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı, "Gerçekten sen, cidden (söylenenleri) doğrulayanlardan mısın? Öldüğümüzde, toprak ve kemik olduğumuzda mı? Cidden biz mi borçlanmış [karşılık bulmuş] olacağız?" derdi." dedi.

(Saffat 53)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, ölüp toprak ve kemik olduğumuzda yargılanacak mıyız?" derdi.

(Saffat 53)

İbni Kesir Meali:

Öldüğümüz, toprak ve bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, biz mi ceza göreceğiz?

(Saffat 53)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Biz öldüğümüzde, toprak ve kemik yığını olduğumuzda, diriltilip, yaptıklarımızın karşılığını mı ödeyeceğiz?”

(Saffat 53)

İskender Ali Mihr Meali:

Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz mutlaka cezalandırılacak olanlar mıyız?

(Saffat 53)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz ölüp de bir avuç toprak, bir yığın kemik olduktan sonra yine de kesenkes ceza görecek miyiz?»

(Saffat 53)

Kadri Çelik Meali:

“Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda, gerçekten cezalandırılanlar olacak mıyız?”

(Saffat 53)

Mahmut Kısa Meali:

‘Ne yani, biz şimdi ölüp toprak ve kemik yığınına dönüştükten sonra yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda mahkemeye çıkarılacağız, öyle mi?’ diyerek âhireti inkâr ederdi.”

(Saffat 53)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(52-53) "Fiilen doğrulayanlar mısın?", "Ölüp, toprak ve kemik olunca mı cezalandırılacağız?" der

(Saffat 53)

Mehmet Türk Meali:

52,53. (Ve devamla, o bana): “Sen gerçekten, bizim ölünce, toprak ve kemikler haline geldikten sonra, sorguya çekileceğimize inananlardan mısın?” derdi.

(Saffat 53)

Muhammed Celal Şems Meali:

(52-53) “O bana, biz ölüp toprak ve kemikler olunca, yine (de) bize kesin olarak karşılık verilecek mi ve sen (de bunu) gerçekten doğrulayanlardan mısın, derdi.”

(Saffat 53)

Muhammed Esed Meali:

ölüp toz ve kemik yığını haline geldikten sonra yargılanacağımıza!"

(Saffat 53)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Biz, ölüp kemik ve ardından toprak haline geldikten sonra,' gerçekten diriltilip cezalandırılacak mıyız?"

(Saffat 53)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi biz ölüp, toprağa karışıp kemik yığına haline geldikten sonra tekrar diriltilip hesaba çekileceğiz öyle mi?

Bknz: (19/66) - (45/23)»(45/24)

(Saffat 53)

Mustafa Çevik Meali:

50-61 Cennette birbirleriyle sohbet ederken, içlerinden biri der ki: “Bir zamanlar dünyada iken benim bir arkadaşım vardı ve bana hep derdi ki, sen âhiret hayatına gerçekten inanıyor musun? Şimdi biz öldükten, kemik yığını ve toprak haline geldikten sonra yeniden diriltilip hesaba mı çekileceğiz, buna mı inanıyorsun? Şimdi bana böyle diyenin durumunu görmek için cehenneme bir bakalım.” Cehenneme baktıklarında onu ateşinin ortasında görürler, cennetteki mü’min ona seslenerek, “Vallahi eğer senin aklına uysaydım beni de mahvedecektin. Ben Rabbimin davetine iman edip yönelmeseydim, şimdi o ateşin içinde feryat edenlerden olacaktım.” dedikten sonra da, cennette ki arkadaşlarına dönüp, “Biz bir daha ölmeyeceğiz ve cehennem azabı da görmeyeceğiz, işte gerçek zafer ve mutluluk budur, çalışıp çabalamak isteyenler bunun için çalışsınlar.” diyecek.

(Saffat 53)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ne yani, biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra hesap vereceğiz, öyle mi?" (diye eklerdi).

(Saffat 53)

Osman Okur Meali:

(52-53) Bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

(Saffat 53)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Biz öldüğümüz ve biz toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, hakikaten biz mi tekrar hayat bulup cezalandırılanlar(olacağız?)».

(Saffat 53)

Ömer Öngüt Meali:

"Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi sorguya çekileceğiz?"

(Saffat 53)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ölüp de bir toprak, bir yığın kemik olunca mı, gerçekten cezalanacak mıyız?!”

(Saffat 53)

Sadık Türkmen Meali:

Öldüğümüz zaman, toprak ve kemik yığını olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz cezalandırılacak mıyız?”

(Saffat 53)

Seyyid Kutub Meali:

Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirilip yaptığımız işlere göre cezalanacağız?

(Saffat 53)

Suat Yıldırım Meali:

(51-53) Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"

(Saffat 53)

Süleyman Ateş Meali:

Biz ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, biz mi (diriltilip yaptığımız işlere göre) cezalanacağız?"

(Saffat 53)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz toprak ve kemikler haline geldiğimiz bir sırada mı? Gerçekten hesaba mı çekileceğiz?"

(Saffat 53)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(52-53) "Bana: Sen de mi, ölüp toz-toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra hesaba çekileceğimize inanıyorsun?' derdi."

(Saffat 53)

Şaban Piriş Meali:

Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, biz hesap mı vereceğiz?

(Saffat 53)

Talat Koçyiğit Meali:

"Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, yeniden diriltilip cezalandırılacağız"?

(Saffat 53)

Tefhimul Kuran Meali:

«Bizler öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuzda mı, gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?»

(Saffat 53)

Ümit Şimşek Meali:

“Ölüp de topraktan ve kemikten ibaret hale geldikten sonra hesaba çekileceğimize?”

(Saffat 53)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Biz, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra, gerçekten cezalandırılacak mıyız?"

(Saffat 53)