37. Saffat Suresi / 169.ayet

Kesinlikle dini Allah’a has kılan kullar olurduk.

Bknz: (5/19)

Mustafa Çavdar Meali

Saffat 169 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Elbette biz de ihlasa eren Allah kulları olurduk.

(Saffat 169)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis kullarından olurduk" (şeklinde yalan iddialarda bulunacaklardı.)

(Saffat 169)

Abdullah Parlıyan Meali:

kesinlikle Allah'ın öz ve temiz kullarından olurduk.”

(Saffat 169)

Adem Uğur Meali:

Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!.

(Saffat 169)

Ahmet Hulusi Meali:

"Elbette biz de Allah'ın ihlasa (samimiyete, saflığa) erdirilmiş kulları olurduk. "

(Saffat 169)

Ahmet Tekin Meali:

“Elbette biz de Allah'ı ilâh tanıyan, candan müslüman samimi kullar olurduk.”*

(Saffat 169)

Ahmet Varol Meali

Muhakkak biz de Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk."

(Saffat 169)

Ali Bulaç Meali:

"Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis olan kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Herhalde Allah'ın ihlas sahibi kullarından olurduk.”

(Saffat 169)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kesinlikle, Allah'ın içten kullarından olurduk!"

(Saffat 169)

Ali Ünal Meali:

“Hiç kuşkusuz Allah’ın ihlâsa erdirilmiş has kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Elbette, Allah’ın halis kullarından olurduk” diyorlar.

(Saffat 169)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Müşrikler, "Öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlaslı kulları olurduk!" diyorlardı.

(Saffat 169)

Bekir Sadak Meali:

(167-169) Putperestler: «Oncekilerde oldugu gibi bizde de bir kitap olsaydi, Allah'in O'na icten baglanan kullari olurduk» derlerdi.

(Saffat 169)

Besim Atalay Meali:

167,168,169. «Bizim de yanımızda, geçenleri bildiren bir kitap olsaydı Bizler de Allahın özden olan kullarındandık!» diyor idiyseler de

(Saffat 169)

Celal Yıldırım Meali:

(167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah'ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da,

(Saffat 169)

Cemal Külünkoğlu Meali:

167,168,169. Onlar (inkârcılar) ise şöyle deyip duruyorlardı: “Eğer yanımızda öncekilerden bir zikir (kitap) bulunmuş olsaydı elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Diyanet İşleri Eski Meali:

167,168,169. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi.

(Saffat 169)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(167-169) Müşrikler) şunu da söylüyorlardı: "Eğer yanımızda öncekilere verilen kitaplardan bir kitap olsaydı, elbette biz ihlaslı kullar olurduk."

(Saffat 169)

Diyanet Vakfı Meali:

167, 168, 169. Putperestler: Eğer öncekilere verilenlerden bizde de bir kitap olsaydı, mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk! diyorlardı.

(Saffat 169)

Edip Yüksel Meali:

'Kendimizi ALLAH'a adar, sadece O'na kul olurduk.'

(Saffat 169)

Elmalılı Orjinal Meali:

Her halde Allahın ıhlas ile seçilmiş kullarından olurduk

(Saffat 169)

Elmalılı Yeni Meali:

herhalde Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Erhan Aktaş Meali:

Biz de Allah'ın muhles[1] kullarından olurduk.

1)Arıtılmış kullar. Saf, berrak, arı-duru, samimi, erdemli hale getirilmiş olan kullar. Şeytanların etki edemedikleri kullar.

(Saffat 169)

Gültekin Onan Meali:

"Gerçekten bizler de, Tanrı'nın muhlis olan kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Hakkı Yılmaz Meali:

(167-169) Ve onlar kesinlikle diyorlardı ki: “Şüphesiz eğer yanımızda öncekilerden bir öğüt/kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın arıtılmış kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Hiç şüphesiz, Allah’ın muhlas/arındırılmış/ihlaslı kullarından olurduk.”

(Saffat 169)

Harun Yıldırım Meali:

"Mutlaka Allah'ın ihlâslı kulları olurduk!" .

(Saffat 169)

Hasan Basri Çantay:

"Elbet biz de Allahın ihlasa erdirilmiş kullarından olurduk".

(Saffat 169)

Hayrat Neşriyat Meali:

167,168,169. Ve (o müşrikler) doğrusu diyorlardı ki: “Eğer şübhesiz bizim yanımızda(da) öncekiler(e verilenler)den bir kitab olsaydı, (biz de) elbette Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(167-169) Gerçekten, onlar mutlaka ama mutlaka "Şayet, öncülerden-öncekilerden bir zikir (hatırlatma) bizim katımızda olsaydı, mutlaka Allah'ın adanmış kulları olurduk" diyorlardı.

(Saffat 169)

Hüseyin Atay Meali:

167-169 "Bizde de öncekilerden bir hatırlatma olsaydı, Allah’ın öz kulları olurduk" diyorlardı.

(Saffat 169)

İbni Kesir Meali:

Biz de elbet Allah'ın ihlasa erdirilmiş kulları olurduk.

(Saffat 169)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bizde Allah'ın salih kullarından olurduk.

(Saffat 169)

İskender Ali Mihr Meali:

(O zaman) mutlaka biz, Allah’ın muhlis kullarından olurduk.

(Saffat 169)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

besbelli ki biz de Allah'ın öz kullarından olurduk.»

(Saffat 169)

Kadri Çelik Meali:

“Biz de elbet Allah'ın ihlâsa erdirilmiş kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Mahmut Kısa Meali:

Elbette biz de Allah’ın seçkin ve samîmî kulları olurduk!”

(Saffat 169)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(169-170) Allah'ın halis kulları olurduk." Fakat onu tanıyıp küfrettiler; yakında olacağı bilecekler.

(Saffat 169)

Mehmet Türk Meali:

167,168,169,170. Her ne kadar o (kâfirler, daha önce): “Eğer bizim yanımızda da öncekilerden kalan bir kitap bulunsaydı, bizler de Allah’ın iyi kullarından olurduk.” dedilerse de (kitap gelince) onu hemen inkâr ettiler. Fakat pek yakında (inkârlarının sonucunu) anlayacaklar.

(Saffat 169)

Muhammed Celal Şems Meali:

(167-169) (Kâfirler) derlerdi ki: “Eğer önceki (kavimlerinki gibi) bir peygamber bize (de) gelseydi, elbette Allah’ın seçkin kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Muhammed Esed Meali:

kesinlikle Allah'ın halis kulları olurduk!"

(Saffat 169)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Elbette ki, biz Allah'ın iyi kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Mustafa Çavdar Meali:

Kesinlikle dini Allah’a has kılan kullar olurduk.

Bknz: (5/19)

(Saffat 169)

Mustafa Çevik Meali:

167-170 Kur’an gönderilmeden önce müşrikler, şöyle diyorlardı: “Önceki kavimlere gönderildiği gibi, bizlere de ilahi bir kitap gönderilerek Allah’ın mesajları ulaşmış olsaydı ya da atalarımızdan bize böyle bir kitap miras olarak kalmış olsaydı, biz de Allah’ın emirlerine uyan, yasaklarından sakınan, gönülden O’na bağlı, kalbi temiz kullarından olurduk.” Fakat şimdi kendilerini gerçeğe davet eden ilahi kitap gelince de, onu kabule yanaşmayıp reddettiler. Elbette bu tutumlarının yanlış olduğunu hak ettikleri ceza ile karşılaştıklarında anlayacaklar.

(Saffat 169)

Mustafa İslamoğlu Meali:

elbet biz de imanını saf ve temiz tutma çabasını Allah'ın desteklediği halis kullarından olurduk!"

(Saffat 169)

Osman Okur Meali:

(167-169) (Vaktiyle o müşrikler,) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olurduk.

(Saffat 169)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Elbette ki, biz Allah'ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.

(Saffat 169)

Ömer Öngüt Meali:

"Elbette Allah'ın ihlâslı kullarından olurduk. "

(Saffat 169)

Ömer Sevinçgül Meali:

“O zaman biz de Allah’ın halis kulları olurduk.”

(Saffat 169)

Sadık Türkmen Meali:

elbette biz de, Allah’ın temiz olan kullarından olurduk.”

(Saffat 169)

Seyyid Kutub Meali:

Elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.

(Saffat 169)

Suat Yıldırım Meali:

(167-169) Müşrikler önceleri: "Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Süleyman Ateş Meali:

"Elbette biz, Allah'ın halis kulları olurduk!"

(Saffat 169)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'ın en samimi kulları yine biz oluruz".

(Saffat 169)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(167-169) Allah'a ortak koşanlar her zaman şöyle demişlerdir: "Öncekiler gibi bize de bir Kitap indirilmiş olsaydı, biz de O'nun samimi kullarından olurduk."

(Saffat 169)

Şaban Piriş Meali:

Elbette Allah'ın ihlaslı kulları olurduk.

(Saffat 169)

Talat Koçyiğit Meali:

167-169 Gerçi müşrikler: "Evvelkilerde olduğu gibi bizim de yanımızda bir kitap olsaydı Allah'ın ihlaslı kulları olurduk" demişlerdir.

(Saffat 169)

Tefhimul Kuran Meali:

«Gerçekten bizler de, Allah'ın muhlis kullarından olurduk.»

(Saffat 169)

Ümit Şimşek Meali:

“Biz de Allah'ın ihlâsa erdirdiği kullardan olurduk.”

(Saffat 169)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Elbette biz de Allah'ın samimi kullarından olurduk."

(Saffat 169)