İbrahim, “Allah’tan başkasına kulluk etmeme” ilkesini hakka yönelmeleri için, en temel inanç ilkesi olarak gelecek nesillere miras bıraktı.
Bknz: (60/4)
İbrahim, “Allah’tan başkasına kulluk etmeme” ilkesini hakka yönelmeleri için, en temel inanç ilkesi olarak gelecek nesillere miras bıraktı.
Bknz: (60/4)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da daima kalacak ve zeval bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Ve (Allah) bunu (Hz. İbrahim’in bu tevhid inancını), belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı-bıraktı.
(Zuhruf 28)İbrahim bu tek Allah'a inanma sözünü hakka dönsünler diye, zürriyeti arasında yaşayacak bir vasiyyet olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
(Zuhruf 28)Bu sözünü kendinden sonra gelecekler için kalıcı bir fikir olarak oluşturdu, belki o gerçeğe dönerler diye.
(Zuhruf 28)İbrâhim bu ilkeleri, ardından gelecek olan nesillere, kalıcı-ebedî bir düzen haline getirdi ki, onlar hakka dönsünler, doğru yola girsinler.
(Zuhruf 28)Ve bunu (tevhid inancını) kendinden sonra gelecekler içinde kalıcı bir söz kıldı. (Artık) umulur ki dönerler.
(Zuhruf 28)Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
(Zuhruf 28)İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler.
(Zuhruf 28)Bunu da ardından gelecekler için kalıcı bir söz yaptı; belki dönerler diye.
(Zuhruf 28)Allah (Tevhid inancının ilanı olan) bu sözü, (bâtıl inanışlardan Hak Din’e) dönsünler diye O’ndan sonraki nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Ve bu mesajı, ardında gelenler içinde daimi kalacak bir yasa olarak bıraktı ki dönüş yapsınlar.
(Zuhruf 28)Onun bu sözünü, ardından geleceklere sürekli kalacak bir ilke olarak bıraktık ki, insanlar Rabblerine dönsünler.
(Zuhruf 28)Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler.
(Zuhruf 28)Ondan sonrakiler arasında, onu ölmez bir söz yaptık, olur geri dönerler
(Zuhruf 28)İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Ve (İbrahim) bu ifadeyi, (insanlar) hak dine dönsünler diye, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir vasiyet olarak söyledi.
(Zuhruf 28)İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.
(Zuhruf 28)İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.
(Zuhruf 28)Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler. *
(Zuhruf 28)Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
(Zuhruf 28)Ve onu ardında (zürriyyetinde) kalan bir kelime yaptı gerek ki rücu' edeler
(Zuhruf 28)O, bu sözü, soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler.
(Zuhruf 28)İbrahim, gerçeğe yönelmeleri umuduyla takdir edilmiş hükmü gelecek nesiller için de kalıcı bir ilke yaptı.
(Zuhruf 28)Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Tanrı'ya) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
(Zuhruf 28)İbrâhîm bu sözü, onların dönmesi için ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir söz yaptı.–
(Zuhruf 28)(Bu sözleri) insanlar ona dönerler diye onun ardından kalıcı bir kelime kıldı.
(Zuhruf 28)Ve bunu belki dönerler diye ardında kalıcı bir kelime olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)(İbrahim) bunu (bu tevhid kelimesini, ileride Mekkeliler de dinine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı.
(Zuhruf 28)Ve (İbrâhîm) bunu (bu sözü), zürriyeti içinde bâki kalacak bir kelime yaptı ki, onlar(onun dînine) dönsünler!
(Zuhruf 28)Onu (o sözünü), onun [İbrahim'in] arkasın[dan gelen soyu] içinde kalıcı bir kelime yaptı. Onların geri dönmeleri beklenir.
(Zuhruf 28)Ardından geleceklere bunu devamlı kalacak bir söz olarak bıraktı. Artık belki dönerler.
(Zuhruf 28)Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.
(Zuhruf 28)Allah, İbrahim'in sözünü gelecek insanlar için kalıcı bir söz yaptı ki, belki insanlar (inkarlarından) dönerler.
(Zuhruf 28)Ve onu, zürriyeti içinde bâki (kalıcı) bir kelime kıldı. Umulur ki böylece onlar (putlardan) dönerler.
(Zuhruf 28)İbrahim bu sözü kendinden sonra gelenlere ölmez bir söz olarak bıraktı, doğru yola dönsünler diye.
(Zuhruf 28)Ve onu (tevhit kelimesini), belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.
(Zuhruf 28)İşte bu sözleri Allah, İbrahim’den sonra gelenler arasında kıyâmete kadar yaşayacak ölümsüz bir dâvâ hâline getirdi ki,insanlar dâimâ onun vasiyetini hatırlayıp tevhid inancına yönelsinler.
(Zuhruf 28)Rehberlik etsin diye O, bu sözü gelecek nesle miras olarak bıraktı. Umulur ki artık dönerler.
(Zuhruf 28)Ve (İbrahim) bu sözü, hak yola dönsünler diye ardından gelecek (nesillere) kalıcı bir kelime olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)O bu (talimatı) kendi nesline, (şirkten) vazgeçsinler diye, kalıcı bir iz olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Ve bunu, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir söz olarak söyledi ki onlar (daima) o (sözü hatırlayıp ona) dönsünler.
(Zuhruf 28)O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek kuşaklara bir miras olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Bknz: (60/4)
(Zuhruf 28)26-29 Vaktiyle İbrahim de babasına ve kavmine şöyle demişti: “Ben sizlerin ve izinden gittiğiniz atalarınızın ilahlarına asla değer verip, itaat edip tapınmam. Ben yalnızca beni de sizi de yaratan Allah’a itaat ederek O’nu ilah edinir, O’nun davetine iman edip yönelirim. Çünkü tek doğru yol Rabbim daveti olan yoldur.” İbrahim bu sözlerini miras olarak kendinden sonra doğru yolu arayanlar için, en temel ilkeler olarak bıraktı. Lakin insanların birçoğu İbrahim’in uyarı niteliğindeki bu öğüdüne rağmen, ibret alıp ders çıkarmazlar. Buna rağmen Allah kendisine nankörlük eden insanları, dünya nimetlerinden yararlandırır ve onları yaratılış amaçlarını tebliğ eden bir elçi ve kitap göndermeden sorumlu tutmaz.
(Zuhruf 28)Bunu, ardından gelenler arasındaki baki kalacak bir söz olarak söyledi; belki (bu hak söze) dönerler diye.
(Zuhruf 28)Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
(Zuhruf 28)Ve onu (o ifadesini) zürriyeti arasında bâki bir kelime kıldı. Belki onlar, dönüverirler (diye).
(Zuhruf 28)Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.
(Zuhruf 28)Bu sözünü, belki dönerler diye, arkasından gelenlere yadigar bıraktı.
(Zuhruf 28)(İbrahim) bu sözü, ardında kalıcı bir söz yaptı ki, onlar doğru yola dönsünler.
(Zuhruf 28)ve bu tevhid sözünün ardından kalıcı bir söz yaptı ki, insanlar Allah'a dönsünler.
(Zuhruf 28)O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) dönsünler.
(Zuhruf 28)Belki dönerler diye onun bu sözünü, kalıcı (sonraki nesillere kadar ulaşan) bir söz yaptık.
(Zuhruf 28)İbrahim bunu, kendisinden sonrakilerin benimsemesi gereken ölümsüz bir dava olarak bıraktı.
(Zuhruf 28)İbrahim bunu, belki gerçek dîne dönerler diye, ardından gelecek olanlar arasında bakî kalacak bir söz yapmıştı.
(Zuhruf 28)Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah'a) dönerler diye.
(Zuhruf 28)İnsanlar hakka dönsünler diye, İbrahim bu sözü ardında miras bıraktı.
(Zuhruf 28)O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler.
(Zuhruf 28)