54. Kamer Suresi / 22.ayet

Andolsun ki biz bu Kuran’ı öğüt ve ibret alınsın diye kolaylaştırdık. Hani var mı anlayıp öğüt ve ibret alan?

Bknz: (6/97)

Mustafa Çavdar Meali

Kamer 22 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve andolsun ki öğüt ve ibret için Kur'an'ı kolaylaştırdık, fakat bir ibret alan mı var?

(Kamer 22)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun Biz Kur'an'ı zikir (öğüt alıp düşünmek ve ayetlerimizle sorunlarını çözmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı?

(Kamer 22)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu nedenle biz Kur'ân'ı okumak, öğrenmek, ezberlemek, yaşamak ve öğüt almak için kolaylaştırdık, fakat öğüt alıp düşünen var mıdır?

(Kamer 22)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

(Kamer 22)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki Kuran'ı kolaylaştırdık hakikatin hatırlanması ve tefekkürü için! Düşünen yok mu?

(Kamer 22)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun biz Kur'ân'ı okunarak ibadet edilsin, öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Düşünen, öğüt alan, okuyarak ibadet eden var mı hiç?

(Kamer 22)

Ahmet Varol Meali

Andolsun ki, Kur'an'ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alan var mı?

(Kamer 22)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 22)

Ali Fikri Yavuz Meali:

And olsun ki, biz Kur'an'ı düşünüb öğüd almak için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?

(Kamer 22)

Ali Rıza Sefa Meali:

Üstelik gerçek şu ki, Kur'an'ı, düşünmek için kolaylaştırdık. Artık, öğüt alan var mı?

(Kamer 22)

Ali Ünal Meali:

Gerçek şu ki, Kur’ân’ı (insanın dilinde indirmekle) Allah’ı anma, onu indirmekteki gayesini anlama ve ondan gereken dersi alma adına kolaylaştırdık. Yok mudur düşünüp ders alacak?

(Kamer 22)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Andolsun! Biz, Kur’anı zikir için kolaylaştırdık. Artık öğüt alan yok mudur?!

(Kamer 22)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Andolsun ki Kur'an'ı,düşünenler için kolaylaştırdık. Düşünen var mı?

(Kamer 22)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, Kuran'i ogut olsun diye kolaylastirdik; ogut alan yok mudur? *

(Kamer 22)

Besim Atalay Meali:

Öğütlenmek için biz Kur'anı kolaylattık, öğütlenen var mıdır?

(Kamer 22)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki biz, Kur'ân'ı öğüt ve ibret almak için kolaylaştırdık. Öğüt ve ibret alan var mıdır?

(Kamer 22)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki biz, Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan? *

(Kamer 22)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, Kuran'ı öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?*

(Kamer 22)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun biz, Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?

(Kamer 22)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz Kur'an'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?

(Kamer 22)

Edip Yüksel Meali:

Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

(Kamer 22)

Elmalılı Orjinal Meali:

Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?

(Kamer 22)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?

(Kamer 22)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun Biz, Kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Var mı öğüt alıp düşünen?

(Kamer 22)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 22)

Hakkı Yılmaz Meali:

Andolsun Biz Kur’ân'ı düşünme/ öğüt için kolaylaştırdık/ hazırladık. O hâlde var mı ibret alıp düşünen?

(Kamer 22)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki biz, Kur’ân’ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Peki, var mı öğüt alan?

(Kamer 22)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun biz Kur’an’ı zikir için kolaylaştırdık. O halde var mı ibret alıp düşünen?

(Kamer 22)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun ki biz Kur'anı düşünmek için kolaylaşdırmışızdır. O halde var mı bir düşünen?

(Kamer 22)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şânım hakkı için, (biz) Kur'ân'ı nasîhat alınsın diye kolaylaştırdık; fakat bir nasîhat alan var mı?

(Kamer 22)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, hatırlatmak için kur'an'ı kolaylaştırdık. Artık, hiçbir öğüt alan yok mudur?

(Kamer 22)

Hüseyin Atay Meali:

18-22 Âd yalanlamıştı; Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu, uğursuz mu uğursuz bir günde, insanları sökülmüş hurma kütüğü gibi kopararak yere seren dondurucu bir rüzgarı üzerlerine gönderdik. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Andolsun ki, Kur'anı hatırlamak için kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?

(Kamer 22)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki; Biz, Kur'an'ı, düşünmek için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan var mı?

(Kamer 22)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz Kur'an'ı öğüt alınması için kolaylaştırdık. Yok mu düşünen?

(Kamer 22)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve andolsun ki Biz, Kur’ân’ı zikir için kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan) var mı?

(Kamer 22)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ant olsun ki Biz Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık, öğütlenmeleri için. Hani, öğütlenen nerede?

(Kamer 22)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz Kur'an'ı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık. Fakat hatırlayıp kendine gelen var mı?

(Kamer 22)

Mahmut Kısa Meali:

Andolsun Biz, ayetlerimizi anlayıp öğüt alabilmeniz için bu Kur’an’ı kolaylaştırdık; öyleyse, yok mu onu okuyup öğüt alan?

(Kamer 22)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kur'an'ın anlaşılması, öğüt alınması için kolaylaştırdık ki; Andolsun, İbret alan var mıdır?

(Kamer 22)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun ki Biz, Kur’an’ı düşünülmesi için kolaylaştırdık. Fakat düşünen var mı?

(Kamer 22)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, Kur’an’ı nasihat (almanız) için kolay kıldık. Öyleyse nasihat almak isteyen var mı?

(Kamer 22)

Muhammed Esed Meali:

Bu nedenle Biz bu Kuran'ı akılda kolay tutulur kıldık. Öyleyse, yok mudur ondan ders almak isteyen?

(Kamer 22)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz Kur an'ı öğüt almaları için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mıdır?

(Kamer 22)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun ki biz bu Kuran’ı öğüt ve ibret alınsın diye kolaylaştırdık. Hani var mı anlayıp öğüt ve ibret alan?

Bknz: (6/97)

(Kamer 22)

Mustafa Çevik Meali:

Biz bu Kur’an’ı anlatılanlardan öğüt alınıp dersler çıkarılsın diye kolay anlaşılır kıldık ki düşünüp de doğruya yönelesiniz.

(Kamer 22)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve doğrusu Biz bu Kur'an'ı ders alınsın diye kolaylaştırdık: öyleyse yok mudur ders alan?

(Kamer 22)

Osman Okur Meali:

Andolsun ki, Kuran'ı düşünüp öğüt alınsın diye kolay kıldık; öğüt alan yok mudur?

(Kamer 22)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve kasem olsun ki, Biz Kur'an'ı düşünülmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen var mı?

(Kamer 22)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz Kur'an'ı anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

(Kamer 22)

Ömer Sevinçgül Meali:

Andolsun, Kur’an’ı insanlar düşünebilsinler diye kolaylaştırdık. Fakat nerde düşünen!

(Kamer 22)

Sadık Türkmen Meali:

Ant olsun, Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt/ibret alan yok mudur?

(Kamer 22)

Seyyid Kutub Meali:

Biz Kur'an'dan öğüt alınabilsin diye onu kolay anlaşılır kıldık. Yok mu öğüt alan?

(Kamer 22)

Suat Yıldırım Meali:

Yemin olsun! Biz ders alınsın diye Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırdık. Haydi var mı düşünen ve ibret alan?

(Kamer 22)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun biz Kur'an'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

(Kamer 22)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Doğru bilgiye ulaşılsın diye Kur'an'ı (ayetler kümesini bulmayı) kolaylaştırdık. O bilgiye ulaşan var mı?

(Kamer 22)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu Kur'an'ı öğüt alınsın diye anlaşılır kıldık. Öğüt alan yok mu?

(Kamer 22)

Şaban Piriş Meali:

Andolsun ki Kur'an'ı öğüt olması için kolaylaştırdık. Öğüt alan var mı?

(Kamer 22)

Talat Koçyiğit Meali:

Kur'ân'ı öğüt olması için kolaylaştırdık; şimdi öğüt alacak yok mu?

(Kamer 22)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun biz Kur'an'ı zikr (ile öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp düşünen var mı?

(Kamer 22)

Ümit Şimşek Meali:

And olsun, Biz Kur'ân'ı zikir için kolaylaştırdık. Fakat hani ibret alacak olan?

(Kamer 22)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?

(Kamer 22)