57. Hadid Suresi / 16.ayet

İman edenlerin Allah’ı saygıyla anıp O’nun katından gelen Kuran ayetleri karşısında titreyerek kalplerinin yumuşama zamanı hala gelmedi mi? Onlar vaktiyle kendilerine kitap verilen fakat vahiyden yüz çevirerek geçirdikleri uzun zaman içerisinde kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. İşte bundan dolayı onların çoğu yoldan çıkmış fasıklardı.

Bknz: (5/49)(9/24)

Mustafa Çavdar Meali

Hadid 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnananlara, o çağ gelmedi mi henüz, Allah'ı anış ve Kur'an'dan inen şeyler, onların gönüllerini yumuşatsın da tamamıyla korkup itaat etsinler ve önceden kendilerine kitap verilenlere benzemesinler; onların, peygamberleriyle araları, uzayıp açıldıkça kalpleri katılaştı ve onların çoğu, buyruktan çıktı.

(Hadid 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Artık,) “İman edenlerin Allah’ın (hüküm ve haberlerini, nimet ve hikmetlerini düşünmek) ve Hakk olarak indirilen Zikri (Kur’an’ı dikkatle okuyup anlamaya ve gereğini uygulamaya gayret etmek) için, kalplerinin saygı ve kaygı ile yumuşayacağı zaman hâlâ gelmedi mi? (Sakın Müslümanlar,) Bundan önce kendilerine kitap verilip de, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçtiğinden bu nedenle kalpleri katılaşmış (böylece kitaplarını bozmuş, dinlerini yozlaştırmış ve Hakk Dinden uzaklaşmış) bulunanlar gibi olmasınlar! Ki onların çoğu da fasık (günah ve kötülüğe dalmış) olan kimselerdi.

(Hadid 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikrine ve inen Kur'ân'a karşı saygı duyup yumuşasın ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle, kalpleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Adem Uğur Meali:

İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.

(Hadid 16)

Ahmet Hulusi Meali:

İman edenler için, Allah'ın zikri (hatırlanışı) ve Hak'tan inzal olana bilinçlerinin huşu duyması vakti gelmedi mi? Ki daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar (ibadetleri adete dönüşmesin, çalışmalarını düşünerek hissederek yapsınlar)! Onların (İsrailoğullarının) üzerlerinden uzun müddet geçmişti de (ibadetleri adete dönüşmüştü), bu yüzden kalpleri katılaşmıştı (yaptıklarını düşünüp hissedip yaşamadan, adet diye yapmaya başlamışlardı)! Onlardan (Yahudilerden) çoğunun inançları bozuktur!

(Hadid 16)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ı zikretmek ve gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek Hak kitap Kur'ân'dan inen âyetleri anlatmak, tebliğ etmek için, tam bir samimiyetle Allah'a imanın, kulluk ve itaatin şuuruna erip saygı göstererek, hakkaniyete riayet duyguları yaşayarak mü'minlerin akıllarının, ruhlarının kıpırdanma zamanı gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine verilen kutsal kitaplardaki emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulanlar gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçmiş ve kafaları kalınlaşmış, kalpleri katılaşmıştı. Onların çoğu da doğru ve mantıklı düşünmeyi, hak dini terkeden fâsıktı, âsi ve bozguncu bir topluluk idi.*

(Hadid 16)

Ahmet Varol Meali

İman edenlerin, Allah'ın zikrine ve haktan inene kalplerinin saygı duyacağı vakit gelmedi mi ki; daha önce kendilerine kitap verilmiş sonra üzerlerinden uzun süre geçmiş, böylece kalpleri katılaşmış kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdi.*

(Hadid 16)

Ali Bulaç Meali:

İman edenlerin, Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin 'saygı ve korku ile yumuşaması' zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardı.

(Hadid 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İman edenlere, vakti gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın zikrine ve inen Kur'an'a saygı ile yumuşasın; ve bundan önce kendilerine kitab verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçib de kalbleri katılaşmış ve çoğu fıska dalmış bulunanlar gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'ın Öğretisine ve indirilen gerçeğe, inanca çağırılanların yüreklerinin saygı duymasının zamanı gelmedi mi? Daha önce kitap verilen ve üzerinden zaman geçince yürekleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu zaten yoldan çıkmıştır.

(Hadid 16)

Ali Ünal Meali:

İman edenlerin, Allah’ın Mesajı (olan Kur’ân) ve kendilerine inen gerçekler, İlâhî öğretiler karşısında kalblerinin saygı ve ürpertiyle yumuşayıp (Allah’a ve emirlerine tam teslim olma) vakti gelmedi mi? Sakın onlar, önceden kendilerine Kitap verilenler gibi olmasınlar. (O Kitap verilenler), Kitabı almalarının üzerinden belli bir zaman geçince (artık ona olan saygılarını yitirmişler ve neticede) kalbleri kaskatı kesilmişti. Onların pek çoğu, bütün bütün yoldan çıkmışlardır.

(Hadid 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnananlar için hala vakit gelmedi mi? Ki kalpleri Allah’ın zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalpleri katılaşmış, çoğu da yolda çıkmış kimseler gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Müminlerin Allah'ı anmaları ve O'ndan gelen bu gerçeğe karşı kalplerinin yumuşama zamanı gelmedi mi? İnananlar, kendilerinden önce kitap verilenler gibi olmasınlar. Çünkü onların üzerinden uzun zaman geçip kalpleri katılaşmıştı. Onların çoğu yoldan çıkmışlardır.

(Hadid 16)

Bekir Sadak Meali:

Inananlarin gonullerinin Allah'i anmasi ve O'ndan inen gercege icten baglanmasi zamani daha gelmedi mi? Onlar, daha once kendilerine kitap verilenler gibi olmasinlar; onlarin uzerinden uzun zaman gecti de kalbleri katilasti; cogu, yoldan cikmis kimselerdir.

(Hadid 16)

Besim Atalay Meali:

İnanmış olanların — haktan gelen şeylere, Allahı anmak için — yüreklerinin yumuşadığı zaman gelmemiş midir? Eskiden, kendilerine kitap verilerek, zaman uzadığında, yürekleri katılaşan, çokları da, emirden dışarı çıkan kimselere dönmeyeler

(Hadid 16)

Celal Yıldırım Meali:

O imân edenlerin kalblerini Allah'ı saygıyla korkuyla anmaları, O'ndan inen hakka (bağlanmaları) zamanı gelmedi mi ? Ve sakın mü'minler, kendilerine daha önce kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerlerinden uzun zaman geçti de kalbleri katılaştı ve çoğu da ilâhî sınırları aşan yozmuş kişilerdir.

(Hadid 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin (Kur'an'ın) etkisi ile mü'minlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün hâlâ gelmedi mi? (Mü'minler) daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun zaman geçince onların kalpleri katılaştı ve çoğu yoldan çıkmış kimseler oldu.*

(Hadid 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

İnananların gönüllerinin Allah'ı anması ve O'ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçti de kalbleri katılaştı; çoğu, yoldan çıkmış kimselerdir.

(Hadid 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İman edenlerin Allah'ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.

(Hadid 16)

Diyanet Vakfı Meali:

İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan bir çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.  *

(Hadid 16)

Edip Yüksel Meali:

İnananlar için ALLAH'ın mesajına ve inen gerçeğe gönüllerini açmanın vakti gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilmiş olanlar gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçince kalpleri katılaşmıştı. Onların çoğunluğu yoldan çıkmış kimselerdir.

(Hadid 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ya o iyman edenlere çağı gelmedi mi? ki kalbleri Allahın zikrine ve inen hak aşkına huşu' ile çoşsun ve bundan evvel kendilerine kitab verilmiş sonra üzerlerinden uzun zaman geçip de kalbleri katılaşmış ve ekserisi fıska dalmış bulunanlar gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Elmalılı Yeni Meali:

O iman edenlere zamanı gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikrine ve inen gerçek aşkına saygı ile coşsun ve bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçip de kalpleri katılaşmış, Çoğu da günaha dalmış bulunanlar gibi olmasınlar?

(Hadid 16)

Erhan Aktaş Meali:

İnananların; Allah'ın öğütlerini dinleyip de Hakk'tan gelen şeyle kalplerinin yumuşaması zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine Kitap verilip, üzerinden uzun zaman geçince kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onların çoğu fasık kimselerdi.[1]

1)Bu ayet, dinde gevşeklik göstererek, giderek yaşadığı gibi inanmaya başlayan kimseler için önemli bir uyarıdır. İnananlar, Allah'ın kendilerine verdiği nimetleri Allah'ın buyruklarına göre değerlendirmezlerse, kalplerinin katılaşıp, fasıklaşacaklarını bilmelidirler.

(Hadid 16)

Gültekin Onan Meali:

İnananların, Tanrı'nın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin 'saygı ve korku ile yumuşaması' zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden (uzun) bir müddet geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasıktı.

(Hadid 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

İnananlar için hâlâ vakti gelmedi mi ki kalpleri Allah'ı anmak ve haktan gelen için ürpersin de, daha önce kendilerine Kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş, dolayısıyla kalpleri katılaşmış kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu da yoldan çıkmıştır.

(Hadid 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

İman edenlerin, Allah’ın zikrine ve (Kur’ân ayetlerinden) inen hakka karşı kalplerinin yumuşamasının zamanı gelmedi mi? Bundan önce kendilerine Kitap verilen, uzun bir zamanın geçmesiyle de kalpleri katılaşan ve birçoğu da fasık olan kimseler gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Harun Yıldırım Meali:

İman edenlerin, Allah’ın zikrine ve haktan inene kalplerinin ürpermesi ve daha önce kendilerine kitap verildiği halde uzun zaman geçince kalpleri katılaşan ve çoğu fasık olan kimseler gibi olmama zamanı gelmedi mi?

(Hadid 16)

Hasan Basri Çantay:

iman edenlerin, Allahı ve Hakdan ineni zikr için, kalblerinin saygı ile yumuşaması zamanı hala gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitab verilib de üzerlerinden uzun zaman geçmiş, artık kalbleri kararmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan bir çoğu (dinlerinden çıkmış) faasıklardı.

(Hadid 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

Îmân edenlerin, Allah'ın zikrine ve Hakk'tan inene (Kur'ân'a) karşı kalblerinin(korku ve) yumuşama zamânı hâlâ gelmedi mi? (Onlar da) daha önce kendilerine kitab verilenler gibi olmasınlar ki, onların üzerlerine uzun zaman geçti de kalbleri katılaştı. Hem onlardan çoğu, günahkâr kimselerdir.

(Hadid 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnanmış olanlar için 'Allah'ın hatırlatması'na (zikrine) ve Hak'tan önce indirdiği [şeylere] karşı kalplerinin saygılı olmalarının ve önceden kitap kendilerine verilmiş, ardından belirli süre kendilerine uzun gelmiş¹ böylece kalpleri katılaşmış [kişiler] gibi olmamalarının zamanı hiç gelmedi mi? Onlardan [kitap verilmiş o kimselerden] pek çoğu hadlerini aşanlardır.

(Hadid 16)

Hüseyin Atay Meali:

İnananların gönüllerinin Allah’ı bilinçle anma ve inen gerçeğe inanma zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçti de, yürekleri katılaştı, çoğu yoldan çıkmış kimselerdi.

(Hadid 16)

İbni Kesir Meali:

İman edenlerin, Allah'ı anması ve O'ndan inen gerçek için kalblerinin yumuşaması zamanı hala gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitab verilip de üzerlerinden uzun zaman geçmiş, artık kalbleri katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan bir çoğu fasıklardır.

(Hadid 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

İman edenlerin, Allah'ı anmalarının ve inen gerçeklerden (Kur'an dan) dolayı kalplerinin saygı ile dolup taşmasının vakti gelmedi mi? İman edenler, daha önceden kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Ehli kitaba kendilerine verilen kitabın indirilmesinden çok uzun zaman geçmesine rağmen, hala kalpleri kaskatı ve pek çoğu da yoldan çıkmış durumdalar.

(Hadid 16)

İskender Ali Mihr Meali:

Allah’ın zikri ile ve Hakk’tan inen şeyle (Allah’ın nurları ile), âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) kalplerinin huşû duyma zamanı gelmedi mi? Kendilerine daha önce kitap verilip de böylece üzerinden uzun zaman geçince, artık (zikri unuttukları için) kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasıklardır.

(Hadid 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İnanan kimseler için Allah'ın doğru olarak gönderdiği Kitap'ı anarak gönüllerini alçaltma zamanı daha gelmedi mi? Sakın onlar daha önce kendilerine Kitap verilip de üzerlerinden zaman geçmiş de artık yürekleri katılaşmış kimseler gibi olmasınlar, Bunların çoğu karıştırıcıdırlar.

(Hadid 16)

Kadri Çelik Meali:

İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürperme zamanı daha gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış kimseler gibi olmasınlar. Onlardan çoğu da fasık olanlardı.

(Hadid 16)

Mahmut Kısa Meali:

Allah’ın bu dehşet verici uyarısı ve yücelerden indirdiği Hakikat karşısında Müminlerin kalplerinin yumuşayıp saygıyla ürpereceği vakit hâlâ gelmedi mi? Evet, artık müminler, paslanan gönüllerini silkeleyip Kur’an’la yeniden hayat bulsunlar da böylece, daha önce kendilerine kitap verilen ve vahiyle tanışmalarının üzerinden uzun bir süre geçtiği içinimanla tanışma heyecanını yitiren, kalpleri gaflet perdesiyle kapanıpkatılaşan ve bugün birçokları yoldan çıkmış olan Yahudi ve Hıristiyanların durumuna düşmesinler!

(Hadid 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Haktan inmiş olanın zikir için iman edenlerin, kalplerine saygılar ve korkular Altında yumuşama vakti gelmedi mi? Onlar bundan önce kitap verilmiştir. Daha sonra uzunca bir süre de geçmiş böylece de kalpleri katılaşmıştır. İşte mü'minler bunlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu fasık olanlardır.

(Hadid 16)

Mehmet Türk Meali:

Îman edenlerin,1 Allah’ı anma ve Ondan inen gerçeğe gönülden bağlanma zamanı daha gelmedi mi? (Ey Muhammed! Onlara); “Daha önce kendilerine kitap verilen, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçince, kalpleri katılaşıp da birçoğu fâsık olanlar2 gibi olmamalarını” söyle.*

(Hadid 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

İman edenler için, kalplerinin Allah’ın zikri ve inen hakkın (korkusuyla) yumuşayacağı zaman daha gelmedi mi? Onlar daha önce Kitap verilenler gibi olmasınlar. Ardından üzerlerinden (uzun) zaman geçti (ve) sonunda kalpleri katılaştı. Onların çoğu, itaat dışına çıkanlar (oldular.)

(Hadid 16)

Muhammed Esed Meali:

İmana ermiş olanların kalplerinin Allah'ı ve (kendilerine) indirilen hakikati anarken acizliklerini fark etmelerinin zamanı gelmedi mi? (Ve vakti gelmedi mi) kendilerine daha önce vahiy indirilmiş olanlara ve zamanın geçmesiyle kalpleri katılaşarak çoğu (bugün) yoldan sapmış olanlara benzememelerinin?

(Hadid 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnananların gönüllerinin Allah'ı anması ve ondan inen gerçeğe içtenlikle bağlanmalarının zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Üstelik onların çoğu, yoldan çıkmış kimselerdir.

(Hadid 16)

Mustafa Çavdar Meali:

İman edenlerin Allah’ı saygıyla anıp O'nun katından gelen Kuran ayetleri karşısında titreyerek kalplerinin yumuşama zamanı hala gelmedi mi? Onlar vaktiyle kendilerine kitap verilen fakat vahiyden yüz çevirerek geçirdikleri uzun zaman içerisinde kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar. İşte bundan dolayı onların çoğu yoldan çıkmış fasıklardı.

Bknz: (5/49) - (9/24)

(Hadid 16)

Mustafa Çevik Meali:

16-17 İman edenlerin Allah’ın âyetleri kendilerine okunurken kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı hâlâ gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçince kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdi. Allah, kuruduktan sonra toprağa can verir. Şüphesiz, aklınızı kullanasınız diye âyetleri size apaçık bildirmektedir.

(Hadid 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İman (ettiğini iddia) edenlerin, Allah'ın zikrine, yani Hak katında inen vahye karşı, ta kalplerinde ürperti duymalarının vakti hala gelmedi mi? Ta ki kendilerine daha önce vahiy verilip de, üzerlerinden uzun zaman geçtiği için kalpleri katılaşan kimseler gibi olmasınlar; ki onların bir çoğu yoldan sapmıştır.

(Hadid 16)

Osman Okur Meali:

Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin (Kur'an'ın) etkisi ile mü'minlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün hâlâ gelmedi mi? (Mü'minler) daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun zaman geçince onların kalpleri katılaştı ve çoğu yoldan çıkmış kimseler oldu.

(Hadid 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İmân edenler için hâlâ zamanı gelmedi mi ki, kalbleri Allah'ın zikri için ve Hak'tan nüzül eden için havf ve haşyet içinde bulunsun? Ve evvelce kendilerine kitap verilmiş kimseler gibi olmasınlar ki, üzerlerine uzun zaman geçmiş de kalbleri katılaşmıştır ve onlardan birçoğu fâsıklardır.

(Hadid 16)

Ömer Öngüt Meali:

İnananların Allah'ı zikir ve O'ndan inen gerçek için kalplerinin saygı ile yumuşaması zamanı hâlâ gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerlerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Zaten onlardan bir çoğu yoldan çıkmış fâsıklardır.

(Hadid 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah’ı anmaları sebebiyle ve ondan inen haktan dolayı, inananların ruhlarının saygıyla ürpermesinin zamanı hâlâ gelmedi mi! Onlar, kendilerine daha önce kitap verilen, üzerlerinden uzun zaman geçince kalpleri katılaşan, çoğu yoldan çıkan kimseler gibi olmasınlar.

(Hadid 16)

Sadık Türkmen Meali:

İMAN EDENLERİN Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.

(Hadid 16)

Seyyid Kutub Meali:

Allah'tan gelen öğütlerin ve O'nun indirdiği gerçeğin etkisi ile müminlerin kalplerinin yumuşayacağı, ürpereceği gün halâ gelmedi mi? Müminler daha önce kendilerine kutsal kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun zaman geçince onların kalpleri katılaştı ve çoğu yoldan çıkmış kimseler oldu.

(Hadid 16)

Suat Yıldırım Meali:

İman edenlerin kalplerinin Allah'ı ve Cenab-ı Hak tarafından inen hakikatleri hatırlayarak yumuşayıp saygı ile dirilme vakti gelmedi mi? Sakın onlar daha önce kitap verilen ümmetler gibi olmasınlar. Zira kitabı tanımalarının üzerinden kendilerince uzun zaman geçmesi sebebiyle, onlarda ülfet ve kanıksama meydana gelmiş, neticede kalpleri katılaşmıştı. Hatta onların çoğu büsbütün yoldan çıkmışlardır.

(Hadid 16)

Süleyman Ateş Meali:

İnananlar için hala vakit gelmedi mi ki kalbleri Allah'ın Zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine Kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar?

(Hadid 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendini inanıp güvenmiş (mümin) sayanların[1] kalplerini, Allah'ın Zikrine (Kitabına) ve o gerçekten süzülen hikmetlere[2] bağ­lamalarının zamanı gelmedi mi? Sakın daha önce kendilerine ki­tap verilen­ler gibi olmasınlar; üzerlerinden uzun zaman geçmişti de kalpleri katılaşmıştı. On­ların çoğu yoldan çıkmıştır.

1)Buradaki amenu آمنوا fiili if'al babındandır. Bu bab fiile vicdan=bulma anlamı da yüklediğinden ayete "vecedu enfusehüm muminine" anlamı verilmiştir.
2)Buradaki el-hak kelimesi Allah'ın zikrini yani Kur'an'ı gösterir. Ondan inen de Kur'an'dan süzülen hikmet olur. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmuştur: "O, indirdiği kitap ve hikmet ile size öğüt vermektedir"(Bakara 2/231)

(Hadid 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İman edenlerin, Allah'ı gönülden anma ve O'nun indirdiği hakikat üzerinde derin bir şekilde düşünme zamanı hâlâ gelmedi mi? Onlar, kendilerine daha önce Kitap verilen, aradan uzun bir süre geçtiği için kalpleri katılaşan ve çoğu yoldan çıkan kimselere benzemesinler.

(Hadid 16)

Şaban Piriş Meali:

Allah'ın ve haktan inenin uyarıları için iman edenlerin kalblerinin titreme (zamanı) gelmedi mi? Kendilerinden önce kitap verilenler gibi olmasınlar. Uzun süre geçince kalpleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmışlardı.

(Hadid 16)

Talat Koçyiğit Meali:

İman edenlere, Allah'ın ve Kur'ândan nazil olanların zikri için, kalblerinin titreme vakti henüz gelmedi mi? Sakın ola ki evvelce kendilerine kitap verilip de aradan geçen zamanın uzaması dolayısıyle kalbleri katılaşan ve çoğu da fâsık olan Yahudî ve Hıristiyanlara benzemesinler.

(Hadid 16)

Tefhimul Kuran Meali:

İman etmekte olanların, Allah'ın ve haktan inmiş olanın zikri için kalplerinin 'saygı dolu bir korku ile yumuşaması' zamanı gelmedi mi? Onlar, bundan önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçmiş, böylece kalpleri de katılaşmış bulunanlar gibi olmasınlar. Onlardan çoğu da fasık olanlardı.

(Hadid 16)

Ümit Şimşek Meali:

İman edenlerin, Allah'ın zikrine(14) ve hak olarak inene karşı kalplerinin yumuşaması için zaman hâlâ gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasın ki, üzerinden zaman geçince kalpleri katılaşıvermiş ve birçoğu yoldan çıkmıştı.*

(Hadid 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnananlar için hala vakti gelmedi mi ki, kalpleri Allah'ın zikri/Kur'an'ı ve Hak'tan inen için ürpersin de daha önce kendilerine kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmiş de kalpleri kaskatı kesilmiş kimseler gibi olmasınlar. Onların çoğu yoldan çıkmıştır.

(Hadid 16)