75. Kıyamet Suresi / 27.ayet
- « Kıyamet 26
- Kıyamet 27
- Kıyamet 28 »
Kıyamet 27 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Ona: Haydi görelim şimdi tedavi için) "Son müdahaleyi yapacak kimdir?" (En güvendiğin hekiminiz, şeyhiniz, şöhretliniz nerededir) diye (hatırlatılacaktır).
(Kıyamet 27)Ali Fikri Yavuz Meali:
(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”
(Kıyamet 27)Ali Rıza Sefa Meali:
Şöyle denilir: "Kurtaran yok mu?"[553]
553)"Kurtaran yok mu?" söylemi, Kur'an çevirilerinde, "Okuyup üfleyecek yok mu?" veya "Çare bulan var mı?" veya "Kim iyileştirecek?" veya "Büyücü kim?" biçiminde çevrilmiştir.
Bayraktar Bayraklı Meali:
- Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, "Kim tedavi edecektir?" dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.
(Kıyamet 27)Bekir Sadak Meali:
(26-27) Dikkat edin; can bogaza gelip koprucuk kemiklerine dayandigi zaman: «Care bulan yok mudur?» denir.
(Kıyamet 27)Cemal Külünkoğlu Meali:
26,27. Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman: “Son müdahaleyi yapacak kim (tedavi edecek ve ömrü uzatacak biri var mı?)” denir.
(Kıyamet 27)Diyanet İşleri Eski Meali:
26,27. Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.
(Kıyamet 27)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.
(Kıyamet 27)Hakkı Yılmaz Meali:
26-30 Kesinlikle onların düşündüğü gibi değil! Köprücük kemiklerine dayandığı, “Çare bulan kimdir!” denildiği ve can çekişen kişi bunun o ayrılık anı olduğunu anladığı ve bacak bacağa dolaştığı zaman; işte o gün sürülüp götürülmek, sadece Rabbinedir.
(Kıyamet 27)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Var mı (ölüm hastalığını) tedavi edecek?” denildiğinde,
(Kıyamet 27)Hayrat Neşriyat Meali:
26,27. Hayır! (Can) köprücük kemiklerine dayandığı zaman: “Var mı (bu hastaya) bir okuyacak (tedâvi edecek) kişi?” denilir.
(Kıyamet 27)Hubeyb Öndeş Meali: /
(26-30) Asla! (can) köprücük kemiğine ulaştığında, "Kaldırıcı/iyileştirici¹ kimdir?" denildiğinde, [insan] onun ayrılış olduğunu düşündüğünde, bacak bacağa dolandığında² o gün, sevk sadece RAB'binedir.
(Kıyamet 27)Hüseyin Atay Meali:
26-27 Hayır olmaz! Köprücük kemiklerine dayandığı zaman, "Çare bulan yok mudur" denir.
(Kıyamet 27)Mahmut Kısa Meali:
Ve can çekişen adamın etrafındaki yakınlarının, “Bunu kurtaracak bir hekim yok mu!” diye feryat ettikleri zaman,
(Kıyamet 27)Mehmet Türk Meali:
26,27. Hayır! (Dikkat edin!) Can köprücük kemiğine gelip dayanınca ve “bir kurtarıcı1 yok mu?” denilmeye başlanılınca,*
(Kıyamet 27)Muhammed Celal Şems Meali:
(26-27) Hayır, (iyi dinleyin! Can) boğaza dayandığında, üfürükçülükle bunu iyileştirecek var mı, denilecek.
(Kıyamet 27)Mustafa Çavdar Meali:
Bir çığlık koparılacak “Doktor nerede/şifacı kim?”Bknz: (23/99)»(23/108) - (63/10)
(Kıyamet 27)Mustafa Çevik Meali:
26-33 Dünya hayatını Allah’ın davetine sırtını dönüp O’na başkaldırmış olarak yaşamış insanın canı boğazına gelip dayandığında ve etrafındakilerin bunu kurtaracak biri yok mu diye çırpınıp durduğunda, işte o zaman kendisi de ayrılık vaktinin gelip çattığını iyice kavrar, son çırpınışla ayakları birbirine dolaşır ve ancak o zaman bu gidişin Rabbin huzuruna gidiş olduğuna inanıp iman eder fakat son pişmanlık fayda etmez. O, yaşadığı sürece Allah’ın peygamber ve kitaplarla davet ettiği yaratılışının sebebi olan hayat nizamına uymayı kabul etmedi. Ona karşı kibirlenip böbürlendi, çalım satarak kendine göre bir hayat nizamı kurmaya ya da kendi gibilerin kurduğu nizamlara yönelip sarıldı.
(Kıyamet 27)Osman Okur Meali:
(26-27) Dikkat edin; can boğaza gelip köprücük kemiklerine dayandığı zaman: "Çare bulan yok mudur?" denir.
(Kıyamet 27)Sadık Türkmen Meali:
“(Onu kurtaracak) bir hekim/ona okuyacak bir kimse yok mu?” diye sesleniyorlar.
(Kıyamet 27)Süleyman Ateş Meali:
Ve (başında bulunanlar tarafından): "Kim afsun yapar acaba? denir,
(Kıyamet 27)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(26-27) Birisi ölmek üzereyken, "Onu kurtarabilecek kimse yok mu?" denir.
(Kıyamet 27)Talat Koçyiğit Meali:
26-27 Hayır, can köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman, "kim kurtaracak?" denir.
(Kıyamet 27)