33. Ahzab Suresi / 8.ayet

Bu yüzden Allah hepsine bu görevlerini sadakatle yerine getirip getirmediklerini soracak, gerçekleri örtbas eden kâfirler için ise acıklı bir azap hazırlayacaktır.

Bknz: (5/109)(5/118)»(5/119)(7/6)(39/69)

Mustafa Çavdar Meali

Ahzab 8 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Doğruların doğruluğunu sormak için ve kafirlere, elemli bir azap hazırladık.

(Ahzab 8)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Allah) Doğru olanlara, (bu) doğruluk (ve bağlılık) larını(n niyetini ve neticesini) sorması için (böyle davranmaktadır) . Kâfirlere ise (Allah) acı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah bu sözü doğrulara, doğruluklarını sorup, tesbit etmek için aldı. Kendisinden gelen gerçekleri örtbas edenler için de, çok acıklı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Adem Uğur Meali:

Allah bu sözü doğruları doğruluklarıyla sorumlu kılmak için aldı. Kâfirler için de çok acıklı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Ahmet Hulusi Meali:

Sadıklara sıdklarının gereği sorulsun (denensinler bu konuda) diye... Hakikat bilgisini inkar edenler için ise feci bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Ahmet Tekin Meali:

Taahhütlerine sadakat gösterenlere, peygamberlere, kendi devirlerinde peygamberlik görevlerini sadakatle yapıp yapmadıklarının hesabını sorması için, Allah bu sözü aldı. Kâfirler, peygamberleri inkâr edenler, nankörler için de, can yakıp inleten müthiş bir azap hazırladı.*

(Ahzab 8)

Ahmet Varol Meali

(Allah) doğrulara doğruluklarından sormak için (bunu yaptı). İnkarcılar için ise acıklı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Ali Bulaç Meali:

Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Allah'ın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azab hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Allah, o sadıklara (peygamberlere kıyamette ümmetleri huzurunda) sadakatlarından (tebliğlerinden) sorsun diye, (kendilerinden bu sağlam sözü almıştır.) Kâfirler için ise, acıklı bir azab hazırladı.

(Ahzab 8)

Ali Rıza Sefa Meali:

Doğru olanlara, doğruluklarını sorsun diye. Nankörlük edenlere ise acı bir ceza hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Ali Ünal Meali:

Elbette Allah, sözünde sadık olanlara sadakatlerine tevdi edilen emanetten soracaktır; O, kâfirler için ise pek acı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Nihayet doğru olanların doğruluklarını sorup (onları) mükâfatlandıracak. Kâfirler için ise, elem verici bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah, o doğru kişilere ne söylediklerini soracaktır. Allah inkar edenler için de acıklı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Bekir Sadak Meali:

Allah, dogrulardan dogruluklarini sormak ve inkarcilara can yakici azap hazirlamak icin bunu yapmistir. *

(Ahzab 8)

Besim Atalay Meali:

Gerçeklerin gerçekliğin sora o; kâfirlere ağrıtıcı azap hazırladık

(Ahzab 8)

Celal Yıldırım Meali:

Doğrulara sadakatlerini sormak için (böyle yapmıştık). Kâfirlere de elem verici bir azâb hazırlamıştık.

(Ahzab 8)

Cemal Külünkoğlu Meali:

7,8. Hani biz peygamberlerden söz almıştık, senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan. Evet, biz, onlardan sapa sağlam bir söz almıştık ki vakti gelince (Allah), sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. İnkârcılara ise korkunç bir azap hazırlanmıştır.

(Ahzab 8)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve inkarcılara can yakıcı azap hazırlamak için bunu yapmıştır.*

(Ahzab 8)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(Allah, bunu) doğru kimseleri doğruluklarından hesaba çekmek için (yapmıştır.) Kafirlere de elem dolu bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah bu sözü doğruları doğruluklarıyla sorumlu kılmak için aldı. Kâfirler için de çok acıklı bir azap hazırladı.  *

(Ahzab 8)

Edip Yüksel Meali:

Böylece doğrulardan doğruluklarını soracağız. İnkarcılar içinse acı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sadıklara sadakatlerinden soracağı için, kafirler için ise elim bir azab hazırladık

(Ahzab 8)

Elmalılı Yeni Meali:

(Bunu) doğrulara doğruluklarından sorması için (yaptı). Kafirler için ise acı bir azap hazırladık.

(Ahzab 8)

Erhan Aktaş Meali:

Ki, doğru kimselere, doğruluklarını sorsun.[1] Ve gerçeği yalanlayan nankörlere de acı verecek bir azap hazırladı.

1)Sözüne bağlı kimselerin, sözlerine bağlılıklarını ortaya koysun.

(Ahzab 8)

Gültekin Onan Meali:

Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Tanrı'nın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azab hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Hakkı Yılmaz Meali:

(7,8) Ve hani Biz, doğru kimselere doğruluklarından sormak için peygamberlerden; Nûh'tan, İbrâhîm'den, Mûsâ'dan ve Meryem oğlu Îsâ'dan ‘kesin söz’lerini almıştık. Senden de ‘kesin söz’ aldık. Biz, onlardan ağır bir ‘kesin söz’ aldık. Ve Allah, kâfirler; Kendisinin ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler için acı verecek bir azabı hazırladı.

(Ahzab 8)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Bu,) sadık olanlara, sadakatlerinden/doğruluklarından sorması içindir. Kâfirler için can yakıcı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Harun Yıldırım Meali:

Allah bu sözü doğruları doğruluklarıyla sorumlu kılmak için aldı. Kâfirler için de çok acıklı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Hasan Basri Çantay:

Taki (Allah) o saadıklara sadakatları sorsun. O kafirler için pek acıklı bir azab hazırladı.

(Ahzab 8)

Hayrat Neşriyat Meali:

Tâ ki (Rabbin) o doğru kimselere (peygamberlere) doğruluklarından (yaptıkları tebliğ hakkında) sorsun! Kâfirler için ise (pek) elemli bir azab hazırladı.

(Ahzab 8)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(7-8) bir vakit, Nebiler'den kendilerinin pekiştirilmiş anlaşmalarını almıştık¹. Senden², Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem'in oğlu İsa'dan da.. [Allah'ın], dürüstlere, kendilerinin dürüstlükleri konusunda sorması için onlardan [Nebiler'den] oldukça sapasağlam bir pekiştirilmiş anlaşma almıştık. [Allah], kafirlere[gerçeği örtenlere] can yakıcı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Hüseyin Atay Meali:

7-8 Hani, peygamberlerden; senden, Nuh'dan, İbrahim'den, Musa'dan, Meryemoğlu İsa'dan belgeli antlaşma almıştık. Doğrulardan doğruluklarını sormak üzere yine onlardan sağlam belgeli bir söz almışızdır ve inkarcılara da acıtıcı bir azap hazırlanmıştır.

(Ahzab 8)

İbni Kesir Meali:

Sadıklardan sadakatlarını sormak için. Ve O kafirlere elim bir azab hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

İlyas Yorulmaz Meali:

Doğru sözlü olanların doğrularını sorgulamak ve doğruları reddedip inkar edenlere de acıklı bir azap hazırlamak için.

(Ahzab 8)

İskender Ali Mihr Meali:

Sadıklara sadakatlerini sorması içindir. Ve kâfirlere elîm bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Böylelikle Allah doğrulardan doğruluklarını soracaktır. Tanımazlar için de acıklı bir azap düzmüştür.

(Ahzab 8)

Kadri Çelik Meali:

Allah (bu sözü), doğrulardan doğruluklarını sormak ve kâfirlere elim bir azap hazırlamak için almıştır.

(Ahzab 8)

Mahmut Kısa Meali:

O hâlde, ahdinize vefa gösterin! Çünkü Allah, bu sözleşmeyi kabul eden herkese, ona ne kadar sadık kaldıklarını Hesap Gününde mutlaka soracaktır. Kur’an’ın hükümlerini tanımayan inkârcılara gelince; onlara da, can yakıcı bir azap hazırlamıştır! Siz sözünüze bağlı kaldığınız sürece, Allah sizi asla yardımsız bırakmayacaktır. Nitekim;

(Ahzab 8)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Allah) bu sözü, doğrulara doğruluklarını sorması için kafirlere acı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Mehmet Türk Meali:

7,8. Biz bir zamanlar senden, Nûh’tan, İbrahim’den, Mûsa’dan, Meryem’in oğlu İsa’dan ve tüm Peygamberlerden kesin sözlerini almıştık.1 İşte Biz (Peygamberlerden) o çok ağır sözü, doğrulardan doğruluklarını sormak2 ve kâfirlere de acıklı bir azap hazırlamak için aldık. *

(Ahzab 8)

Muhammed Celal Şems Meali:

(7-8) Hani Biz peygamberlerden kesin sözlerini almıştık. Senden, Nuh ve İbrahim’den, Musa ile Meryem oğlu İsa'dan (da söz almıştık.) Biz kendilerinden kesin söz almıştık. (Bknz 3:81. Yani, her peygambere kendisinden sonra gelecek olan peygamberin müjdesi verilmiş ve kavminin ona inanması da gerekli kılınmıştı.) Bu, (Allah’ın) doğru olanlara doğrulukları hakkında sorması içindir. O, kâfirlere çok acı azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Muhammed Esed Meali:

ki, (zamanın bitiminde) O, bu hak davanın temsilcilerine hakikate sadık kalmalarını(n yeryüzünde nasıl bir karşılık gördüğünü) sorabilsin. Ve O, hakikati inkar edenlerin tümü için acı bir azap hazırlamıştır!

(Ahzab 8)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve inkarcılara da can yakıcı bir azap hazırlamak için bunu yapmıştır.

(Ahzab 8)

Mustafa Çavdar Meali:

Bu yüzden Allah hepsine bu görevlerini sadakatle yerine getirip getirmediklerini soracak, gerçekleri örtbas eden kâfirler için ise acıklı bir azap hazırlayacaktır.

Bknz: (5/109) - (5/118)»(5/119) - (7/6) - (39/69)

(Ahzab 8)

Mustafa Çevik Meali:

7-8 Ey Peygamber! Biz bütün peygamberlerden, insanları sınırlarını Allah’ın belirlediği bir hayatı yaşamaya davet edeceklerine dair söz almıştık. Senden, Nûh’tan, İbrahim’den, Musa’dan ve Meryemoğlu İsa’dan da bu tebliğ hususunda sapasağlam sözler aldık. Allah, Hesap Günü peygamberlere de bu sözlerinde durup durmadıklarını soracaktır. Peygamberlerin Allah adına yaptıkları davete uymayanlar için acıklı bir azap vardır.

(Ahzab 8)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ta ki O, sözlerine sadık kalanların sadakatlerine buldukları karşılığın hesabını sorabilsin: zira O, inkarcılar için acıklı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Osman Okur Meali:

Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve inkarcılara can yakıcı azap hazırlamak için bunu yapmıştır.

(Ahzab 8)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Tâ ki, o sâdıklara sadâkatlarından sual etsin ve kâfirler için de pek acıklı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Ömer Öngüt Meali:

Allah sâdıklara sadâkatlerinden sormak için bunu yaptı. Kâfirler için de çok acıklı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sadıklara sadakatlerinden sormak üzere. İnkâr edenler için acı verici bir azap hazırladık.

(Ahzab 8)

Sadık Türkmen Meali:

Doğru olanlara doğruluklarından ve sadakatlerinden sormak için. Kâfirlere de çok acıklı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Seyyid Kutub Meali:

Allah, doğrulardan doğruluklarını sormak ve kafirlere can yakıcı azap hazırlamak için bunu yapmıştır.

(Ahzab 8)

Suat Yıldırım Meali:

(7-8) Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık. Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem'in oğlu İsa'dan. Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kafirlere ise gayet acı bir azap hazırladı.

(Ahzab 8)

Süleyman Ateş Meali:

(Böyle yaptık) Ki (Allah), o doğrulara doğruluklarından sorsun. Kafirlere de acı bir azab hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunu, sözlerini tutanların dürüstlüklerini (sadıkların sadakatlerini) sorgulamak için yaptık. Kafirlere de (verdiği sözü görmezden gelenlere) acıklı bir azaphazırladık[1]

1)  Arap edebiyatında iltifat sanatı vardır. Anlatımı canlı tutmak ve konunun önemini vurgulamak için sözün akışı beklenmedik bir şekilde değiştirilerek üçüncü şahıstan birinci şahsa, ikinci şahıstan birinci veya üçüncü şahsa, birinci şahıstan ikinci veya üçüncü şahsa geçilir. Geçmiş zamandan şimdiki veya gelecek zamana; gelecek zamandan geçmiş zamana ya da geçmiş zamandan emir kipine geçiş yapılabilir. Türkçede bu sanat olmadığından bu gibi ifadeler bir Türk'ü şaşırtır. Bu sebeple burada bu sanat dikkate alınmamıştır. Önceki ayetin devamı olan bu ayette birinci şahıstan üçüncü şahsa geçildiğinden meal, bu geçiş yok sayılarak verilmiştir.

(Ahzab 8)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah bunu, dâva adamlarının hakikate bağlı kalmalarının nasıl bir karşılık gördüğünü sormak için böyle yapmış, kâfirlere de can yakıcı bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Şaban Piriş Meali:

Doğrulara doğruluklarından sormak ve inkarcılara da acı bir azap hazırlamak için...

(Ahzab 8)

Talat Koçyiğit Meali:

7-8 Peygamberlerden (görevlerini yapmak ve dîni tebliğ etmek üzere) sözlerini almıştık. Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu isa'dan, doğrulara doğruluklarından sormak, kâfirlere de acı bir azâb hazırlamak için bunların hepsinden söz almıştık.

(Ahzab 8)

Tefhimul Kuran Meali:

Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Allah'ın) sorması için. Kâfirlere ise acıklı bir azab hazırlamıştır.

(Ahzab 8)

Ümit Şimşek Meali:

Tâ ki Allah, sözlerine sadık kalanlara, sadakatlerini sorsun.(6) Kâfirlere ise O acı bir azap hazırlamıştır.*

(Ahzab 8)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.

(Ahzab 8)