3. Ali İmran Suresi / 192.ayet

Rabbimiz şüphesiz sen kimi ateşe atarsan, onu perişan edersin, yanlışta ısrar eden zalimlerin yardımcıları da yoktur.

Bknz: (10/27)(35/37)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 192 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Rabbimiz, gerçekten de sen kimi ateşe atarsan şüphe yok ki onu hor hakir bir hale sokarsın ve zalimlere hiçbir yardımcı yoktur.

(Ali İmran 192)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu "hor ve aşağılık" kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları da yoktur (ve asla olmayacaktır).

(Ali İmran 192)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen kimi cehennem ateşine koyarsan, elbette onu rezil ve rüsvay edersin. Zalimler için hiçbir yardımcı da bulunmaz.

(Ali İmran 192)

Adem Uğur Meali:

Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Ahmet Hulusi Meali:

"Rabbimiz, sen kimi ateşe atarsan onu muhakkak aşağılamış olursun. Nefsine zulmedenlere hiçbir yardımcı (kurtarıcı) olmaz!"

(Ali İmran 192)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey Rabbimiz, sen kimi cehenneme koyarsan, onu rezil rüsvay etmişsindir, isyan ve inkârda ısrar eden zâlimlerin yardım edeni de bulunmaz” diyenlerdir.

(Ali İmran 192)

Ahmet Varol Meali

"Ey Rabbimiz! Sen kimi ateşe sokarsan onu perişan etmiş olursun. Zalimlerin yardımcıları da yoktur."

(Ali İmran 192)

Ali Bulaç Meali:

"Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey Rabbimiz, gerçekten sen kimi ateşe sokarsan, şüphesiz onu hor ve perişan edersin. Orada zâlimlerin azâbını kaldıracak hiç bir yardımcıları da yoktur.

(Ali İmran 192)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Efendimiz! Kuşkusuz, kimi ateşe sokarsan, onu aşağılamışsındır. Haksızlık yapanların zaten yardımcısı yoktur!"

(Ali İmran 192)

Ali Ünal Meali:

“Rabbimiz, Sen kimi Ateş’e koyarsan, hiç şüphesiz onu rüsvay etmişsindir. (Göklerdeki ve yerdeki âyetleri görmeyerek veya onları bile bile görmezden gelerek itikadda şirke, düşüncede dalâlete ve davranışta yanlışlara dalan) zalimler için, (onları Ateş’e girmekten koruyacak) hiçbir yardımcı yoktur.

(Ali İmran 192)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Ey Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan, onu son derece alçaltmışsın, demektir. Zalimler için asla yardımcılar olamaz.”

(Ali İmran 192)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsva etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Bekir Sadak Meali:

«ORabbimiz! Sen atese kimi sokarsan, onu suphesiz rezil etmis olursun, zulmedenlerin hic yardimcilari yoktur".

(Ali İmran 192)

Besim Atalay Meali:

«Ey Tanrımız! Ateşe attığını, şüphesiz horluyorsun, zalimlere yardımcılar bulunmaz

(Ali İmran 192)

Celal Yıldırım Meali:

Rabbimiz! Şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, elbette onu rezîl ve rüsvay edersin. Zâlimler için yardımcılar da yoktur.

(Ali İmran 192)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Rabbimiz! Şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, elbette onu alçaltmış olursun. Zalimlerin yardımcıları yoktur.”

(Ali İmran 192)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rezil etmiş olursun, zulmedenlerin hiç yardımcıları yoktur".

(Ali İmran 192)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey Rabbimiz! Doğrusu sen, kimi cehenneme koyarsan, artık onu rüsvay etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Edip Yüksel Meali:

'Rabbimiz, sen kimi ateşe sokarsan elbette onu rezil etmişsindir. Zalimlere yardım eden olmaz.

(Ali İmran 192)

Elmalılı Orjinal Meali:

Rabbena: çünkü sen kimi o ateşe sokarsan onu muhakkak rüsva ve perişan etmişindir, zalimlerin de yardımcıları yoktur

(Ali İmran 192)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey Rabbimiz, şüphesiz sen, kimi o ateşe sokarsan onu kesinlikle rezil ve perişan etmişsindir. Zalimlerin yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Erhan Aktaş Meali:

Ey Rabb'imiz! Kuşkusuz, kimi ateşe sokarsan, onu perişan edersin. Zalimlerin yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Gültekin Onan Meali:

"Rabbimiz, şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Hakkı Yılmaz Meali:

(190-194) Göklerin ve yeryüzünün oluşturuluşunda, gecenin ve gündüzün ardarda gelişinde, elbette, ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah'ı anan; göklerin ve yerin oluşturuluşu üzerinde: “Rabbimiz! Sen, bunu boş yere oluşturmadın, Sen, tüm noksanlıklardan arınıksın. Artık bizi Ateş'in azabından koru! Rabbimiz! Şüphesiz Sen, kimi o ateşe girdirirsen artık onu kesinlikle rezil etmişsindir. Şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar için yardımcılardan da hiç kimse yoktur. Rabbimiz! Şüphesiz ki biz, “Rabbinize inanın!” diye çağıran bir nidacıyı duyduk ve hemen inandık. Rabbimiz! Artık bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi “iyi adamlar” ile birlikte, geçmişte yaptıklarımızı ve yapmamız gerekirken yapmadıklarımızı bir bir hatırlattır/öldür. Rabbimiz! Ve bize, elçilerin üzerine vaat ettiğin şeyleri ver, kıyâmet günü bizi rezil etme. Şüphesiz Sen, verdiğin sözden dönmezsin” diye iyiden iyiye düşünen kavrama yetenekleri olanlar için nice alâmetler/göstergeler vardır.

(Ali İmran 192)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Rabbimiz! Şüphesiz ki sen, kimi ateşe sokmuşsan onu rezil etmiş/alçaltmışsındır. Zalimlere hiçbir yardımcı yoktur.”

(Ali İmran 192)

Harun Yıldırım Meali:

“Rabbimiz, doğrusu sen kimi ateşe atarsan onu muhakkak hakir etmişsindir, elbette zalimlerin yardımcıları da yoktur.”

(Ali İmran 192)

Hasan Basri Çantay:

"Ey Rabbimiz, hakıykat Sen kimi o ateşe sokarsan şübhesiz onu hor ve hakir edersin. (Orada) zaalimlerin hiç bir yardımcıları da yokdur".

(Ali İmran 192)

Hayrat Neşriyat Meali:

Rabbimiz! Şübhesiz ki sen kimi ateşe koyarsan bu sebeble onu gerçekten rezîl edersin! Zâlimlerin ise hiç yardımcıları yoktur.”

(Ali İmran 192)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(191-194) [Sağlıklı akıl sahibi olanlar] ki, ayakta, otururken ve yanları üzerinde [yatar] iken, Allah'ı hatırlayıp ankar ve göklerin ve yerin [tüm evrenin] yaratılışı konusunda düşünürler. "RAB'bimiz, bunu [evreni] yalan [gereksiz] olarak yaratmadın, seni tenzih ederiz artık bizi (o) ateşin azabından koru. RAB'bimiz, kesinlikle sen kimi ateşe girdirirsen, onu rezil etmişsindir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur. RAB'bimiz, kesinlikle biz "RAB'binize inanın!" diye inanca çağıran bir davetçi (kur'an'ı)¹ işittik, ardından inandık. RAB'bimiz, artık cezayı gerektiren işlerimizi bize bağışla, bizden kötülükleri tamamen örtüp yok et ve bizi iyilerle beraber vefat ettir. RAB'bimiz, bir de Elçilerinin üzerinden bize söz verdiğini bize ver, kıyamet gününde bizi rezil etme. Gerçekten sen, verilen söze aykırı hareket etmezsin." [dediler]²

(Ali İmran 192)

Hüseyin Atay Meali:

Rabbimiz! Doğrusu Sen kimi ateşe sokarsan, onu kuşkusuz rezil etmişsindir. Haksızlara hiçbir yardımcı bulunmaz.

(Ali İmran 192)

İbni Kesir Meali:

Rabbımız; Sen, kimi ateşe sokarsan; şüphesiz onu perişan edersin. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Ey Rabbimiz! Sen kimi ateşe atarsan onu alçaltmışsındır ve zalimler için yardımcı yoktur.”

(Ali İmran 192)

İskender Ali Mihr Meali:

Ey Rabbimiz! Muhakkak ki Sen, kimi ateşe sokarsan artık onu hakir ve rezil etmişsindir. Zalimler için bir yardımcı yoktur.

(Ali İmran 192)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey çalabımız! Sen kimi ateşe atarsan doğrusu onu alçaltırsın. Kıyıcıların yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Kadri Çelik Meali:

“Rabbimiz! Sen ateşe kimi sokarsan, onu şüphesiz rüsva etmiş olursun, zulmedenlerin hiç yardımcıları yoktur.”

(Ali İmran 192)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey Rabb’imiz! Sen kimi ateşe atacak olursan, onu perişanlığa mahkûm etmişsin demektir. İşte böyle azâbı hak eden zâlimlere, hiç kimse yardım edemeyecektir.”

(Ali İmran 192)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rabbimiz! Gerçekten Sen kimi ateşe atarsan, muhakkak onu hor, hakir, Aşağılık hale sokarsın. Şüphesiz zalimlerin hiç bir yardımcıları yoktur.

(Ali İmran 192)

Mehmet Türk Meali:

“Ey Rabbimiz! Sen, kimi cehenneme koyarsan onu rezil-rüsva edersin. Artık orada zalimler için bir yardımcı da yoktur.”

(Ali İmran 192)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ey Rabbimiz, Sen kimi ateşe sokarsan onu aşağılatmış olursun. Zalimlerin (de) hiç yardımcıları yoktur.”

(Ali İmran 192)

Muhammed Esed Meali:

"Ey Rabbimiz! Kimi ateşe mahkum edersen, kuşkusuz, onu (bu dünyada) alçaltmış olursun: Ve bu zalimler, hiçbir yardımcı da bulamazlar."

(Ali İmran 192)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Rabbimiz sen kimi ateşe atmışsan elbette ki onu perişan etmişsindir. Ayrıca zalimlere yardım edecek kimse de yoktur."

(Ali İmran 192)

Mustafa Çavdar Meali:

Rabbimiz şüphesiz sen kimi ateşe atarsan, onu perişan edersin, yanlışta ısrar eden zalimlerin yardımcıları da yoktur.

Bknz: (10/27) - (35/37)

(Ali İmran 192)

Mustafa Çevik Meali:

190-194 Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini izlemesinde ve uzayıp kısalmasında, Allah’ın ilmini, kudretini, azametini, yüceliğini gösteren deliller ve mesajlar vardır. Bunu ancak Allah’ı layıkıyla kavrayan, kavramaya çalışan temiz akıl sahipleri anlarlar. Bu kimseler ayakta iken, otururken veya yatarken, her durumda Allah’ı düşünür ve şöyle dua ederler: “Rabbimiz! Sen bu kâinatı ve insanları sebepsiz yaratmadın. Bizlerin yaratılış sebebimize uygun yaşama gayretimizi artır. Rabbimiz, yüce olan yalnız Sensin, bizleri cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Kim cehennem ateşine girmeyi hak etmişse, artık o hor ve hakir olmuştur. Böylelerine yardım edecek kimse de yoktur. Ey Rabbimiz! Biz ‘Rabbimizin davetine iman edin’ diyen Peygamber’i işittik ve onun davetine iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, bizleri affet, kötülüklerimizi ört ve ruhlarımızı İslâm’a teslim olmuş kullarınla beraber yanına al. Peygamberlerine vaat ettiğin cenneti, cennet nimetlerini bize de nasip eyle, Kıyamet ve Hesap Günü bizi utandırma, yüzümüzü kara çıkarma, şüphesiz Sen vaadinden dönmezsin.”

(Ali İmran 192)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Rabbimiz! Sen kimi ateşe mahkum edersen, kesinlikle onu rezil etmiş olursun; ve o zalimler yardımcı da bulamazlar!"

(Ali İmran 192)

Osman Okur Meali:

“Rabbimiz! Şüphesiz sen kimi ateşe sokarsan, elbette onu alçaltmış olursun. Zalimlerin yardımcıları yok tur.”

(Ali İmran 192)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ey Rabbimiz! Sen kimi o ateşe sokarsan şüphesiz onu hakîr ve zelil edersin. Ve zalimler için yardımcılar da yoktur.»

(Ali İmran 192)

Ömer Öngüt Meali:

“Ey Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan, onu rezil etmiş, rüsvay etmiş olursun. Zâlimlerin hiç yardımcıları yoktur. ”

(Ali İmran 192)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Rabbimiz! Sen, kimi ateşe sokarsan, onu perişan edersin. Zalimlerin yardımcısı yoktur!

(Ali İmran 192)

Sadık Türkmen Meali:

“Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur”.

(Ali İmran 192)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Rabbimiz, sen birini Cehennem'e atınca onu perişan edersin. Zalimlerin hiçbir yardım edeni yoktur.

(Ali İmran 192)

Suat Yıldırım Meali:

"Ey Yüce Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan, muhakkak onu rezil edersin. Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur!"

(Ali İmran 192)

Süleyman Ateş Meali:

"Rabbimiz, sen birini ateşe soktun mu, onu perişan etmişsindir. zalimlerin yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Sahibimiz! Sen kimi o ateşe sokarsan perişan edersin. Yanlış yapanların yardımcıları olmaz."

(Ali İmran 192)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Rabbimiz! Kimi ateşe atarsan, onu rezil etmiş olursun. Çünkü zâlimlerin hiçbir yardımcısı yoktur."

(Ali İmran 192)

Şaban Piriş Meali:

Rabbimiz şüphesiz sen kimi ateşe atarsan, onu perişan edersin, zalimlerin yardımcıları da yoktur.

(Ali İmran 192)

Talat Koçyiğit Meali:

"Rabbımız! Sen, kimi ateşe sokarsan onu zelil etmiş olursun. Zâlimlerin hiç yardımcıları yoktur."

(Ali İmran 192)

Tefhimul Kuran Meali:

«Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur.»

(Ali İmran 192)

Ümit Şimşek Meali:

“Rabbimiz! Sen kimi ateşe sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin ise hiçbir yardımcısı olmaz.

(Ali İmran 192)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey Rabbimiz! Sen birini ateşe soktun mu onu tam rezil etmişsindir. Zalimlerin, yardımcıları olmayacaktır."

(Ali İmran 192)