3. Ali İmran Suresi / 195.ayet

Allah da onların duasına şöyle karşılık verdi: “Ben, sizden erkek olsun kadın olsun hiçbir çalışanın çalışmasını zayi etmeyeceğim. Benim yolumda eziyet edilenler, yurtlarından çıkarılanlar, hicret edenler, savaşanlar ve öldürülenlerin, kesinlikle kusurlarını yok sayıp affedeceğim ve onları tabanından ırmakların çağladığı cennetlere koyacağım. Allah katından bir ödül olarak… Zira ödüllerin en güzeli Allah katındandır.”

Bknz: (2/186)(40/60)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 195 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçekten de Rableri, dualarını kabul etti, ben, erkek olsun, kadın olsun, içinizden iyilik yapanın iyiliğini boşa çıkarmam, bazınız bazınızdan meydana gelmedir ve hepiniz birsiniz bence. Ama benim yolumda göçenlerin, yurtlarından çıkarılanların, eziyete uğrayanların, savaşıp vuruşanların, vurulup ölenlerin kusurlarını, andolsun ki mutlaka örteceğim ve onları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım, Allah katından mükafattır bu, daha güzel mükafat da gene Allah katında.

(Ali İmran 195)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Nitekim Rableri de onlara (dualarını kabul ederek şöyle) cevap verdi: “Şüphesiz Ben, erkek olsun kadın olsun, sizden (hayırlı) bir işte bulunanın işini (ve ücretini) boşa çıkarmayacağım. (Zaten) Sizin kiminiz kiminizdendir. (Mü’minler birbirlerinin destekleyicisi konumundadır.) İşte, hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılıp sürgün edilenlerin ve Yolumda işkence görenlerin, (zalimlerle) çarpışıp öldürülenlerin, (bunların) mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap) tır. (O) Allah ki; karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır.”

(Ali İmran 195)

Abdullah Parlıyan Meali:

Nitekim Rableri onların dualarını kabul ederek cevap verdi; İster erkek, ister kadın olsun, benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. Çünkü, hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Allah'ın yasaklarını bırakıp, O'nun istediği gibi bir hayat yaşamak için hicret edenlere, eğer bulundukları yer zulüm ve kötülük yurdu haline gelmişse orayı terkedenlere, zorla yurtlarından çıkarılıp başka diyarlara sürülenlere, benim yolumda eziyet çekenlere ve bu yolda savaşıp öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları Allah'tan bir mükafat olarak, içinden ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Zira, mükafatların en güzeli Allah katında olandır.

(Ali İmran 195)

Adem Uğur Meali:

Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.

(Ali İmran 195)

Ahmet Hulusi Meali:

Rableri onların duasına icabet etti: "Sizden erkek olsun kadın olsun, kimsenin yaptığını boşa çıkarmam. Hep birbirinizdensiniz (aynı özelliklerle yaratılmış olmanız dolayısıyla hepiniz aynı sisteme tabisiniz). Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Ben'im uğruma eziyete uğratılanlar, savaşanlar ve öldürülenlere gelince; elbette onların suçlarını sileceğim. Elbette onları altlarından ırmaklar akan cennetlere (bilinçlerine akan çeşitli ilimlerin getirisiyle kişinin dilediğini yapabileceği boyuta) sokacağım, Allah indinden bir mükafat olarak. En güzel mükafat Allah indindendir. "

(Ali İmran 195)

Ahmet Tekin Meali:

Bunun üzerine Rableri onların dualarını kabul etti, dileklerini yerine getirdi. “Ben, erkek olsun, kadın olsun, aynı insanlık ailesine mensup ve eşit olduğunuz için, sizden, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin amellerini zayi etmeyeceğim, boşa çıkarmayacağım. Baskı, zulüm ve işkencenin hâkim olduğu memleketlerinden özgürce bana kulluk ve ibadet etmek, güç ve gönül birliği yapmak için hicret edenler, yurtlarından sürülenler, benim yolumda, İslâm uğrunda eziyete uğrayanların, savaşanların, öldürülenlerin, işte onların kusurlarını sileceğim, bağışlayacağım. Onları, Allah katından bir mükâfat olarak, altlarından ırmaklar akan Cennet konaklarına koyacağım.” En güzel mükâfat Allah katındadır.*

(Ali İmran 195)

Ahmet Varol Meali

Rableri onların dualarına şöyle karşılık verdi: "Ben, erkek olsun kadın olsun sizin içinizden çalışanın işini zayi etmem. Siz birbirinizdensiniz. Şüphesiz hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda kendilerine eziyet edilenlerin, çarpışanların ve öldürülenlerin kötülüklerini örtecek ve kendilerini altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu Allah katından bir karşılıktır. Karşılığın en güzel olanı Allah katındadır.*

(Ali İmran 195)

Ali Bulaç Meali:

Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."

(Ali İmran 195)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet Rableri de onların dualarına şöyle icabet buyurdu: “- Muhakkak ki ben, içinizden gerek erkek ve gerek dişi olsun hayır işleyen hiç kimsenin yaptığını zâyi etmem. Hep birbirinizdensiniz, din yönünden erkek ve dişiniz birdir. Dinlerini korumak için Mekke'den Medine'ye hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, dinim uğrunda işkenceye düşenlerin, savaşanların ve bu yolda öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim; onları altından nehirler akar cennetlere koyacağım. Bu lütuflar, onlara Allah katından mükâfattır ve sevabın da en güzeli Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve Efendileri, onların yakarışlarını, şöyle yanıtlar: "Erkek olsun, kadın olsun, çalışanlardan hiç kimsenin çalışmasını boşa çıkarmayacağım. Hepiniz, birbirinizle özdeşsiniz. Göç edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Benim yolumda sıkıntı çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin kötülüklerini kesinlikle sileceğim. Ve Allah'ın katından bir ödül olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. Çünkü Allah; ödüllerin en güzeli, O'nun katındadır!"

(Ali İmran 195)

Ali Ünal Meali:

Onların, “Rabbimiz!” diyerek Kendisine el açıp dua ettikleri sonsuz lütuf, kerem ve merhamet sahibi) Rabbi, yaptıkları bu duayı şöyle kabul buyurdu: “Hiç şüphesiz Ben, erkek olsun kadın olsun, içinizde hep böyle hayırlı işlerle meşgul bulunan kimsenin yaptığını katiyen zayi etmem. (Erkeğinizle, kadınınızla) siz birbirinizdensiniz, (aynı yolun yolcusu ve yaptıklarının mükâfatını eksiksiz alacak kardeşlersiniz.) Öyle de, (Benim uğrumda) hicret eden, yurtlarından sürülen, yolumda her türlü eziyete katlanan, savaşan ve öldürülen her kim olursa olsun mutlaka kusurlarını örtecek ve hiç şüphesiz onları, (ağaçlarının arasından ve köşklerinin) altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım; (başkasından değil, size söz veren ve her şeye gücü yeten rahmeti sonsuz) Allah katından, (dolayısıyla şu anda hayal bile edemeyeceğiniz) bir karşılık olarak yapacağım bunu.” Elbette Allah katındadır mükâfatların en güzeli!

(Ali İmran 195)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bunun üzerine sahipleri olan Allah, onların dualarını kabul etti ki: “Sizden erkek olsun kadın olsun hiçbir çalışanın yaptığınız zayi etmeyeceğim. (Kadın erkek arasında bir fark yoktur.) Zira birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkartılanlar, Allah yolunda eziyet gören, öldüren ve öldürülenler ise; onlardan kötülüklerini sileceğim, onları, altlarında nehirler akan Cennetlere sokacağım. Allah katından ebedî bir mükâfat olarak… Güzel mükâfat ise, ancak Allah’ın katındadır. (Yani, ebedî olandır.)”

(Ali İmran 195)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bunun üzerine Rabbleri, onların dualarını kabul etti. Dedi ki: "Birbirinizden olduğunuz için erkek olsun, kadın olsun benim yolumda çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler, andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu ödül Allah tarafındandır. Zira ödüllerin en güzeli, Allah katından olanıdır."

(Ali İmran 195)

Bekir Sadak Meali:

Rableri dualarini kabul etti: «Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadin olsun, is yapanini isini bosa cikarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden cikarilanlarin, yolumda ezaya ugratilanlarin, savasan ve oldurulenlerin gunahlarini elbette ortecegim. And olsun ki, Allah katindan bir nimet olarak, onlari iclerinden irmaklar akan cennetlere koyacagim. Nimetin guzeli Allah katindadir".

(Ali İmran 195)

Besim Atalay Meali:

«Erkek, dişi içinizden çalışan bir kimsenin işini, boşa gidermem, birbirinizden meydana geldiniz» diye cevap verdi Tanrıları onlara, yurtlarından çıkarılan göçmenleri, benim için üzülenleri, çarpışanları, öldürülmüş olanları Allahın katından sevap olarak, herhalde altından ırmaklar akan cennetlere koyarız, kapatırız onların günahlarını, Allahın katında güzel sevap var

(Ali İmran 195)

Celal Yıldırım Meali:

Rableri onların dualarını kabul buyurdu da, «Sizden erkek ve kadın hiç kimsenin amelini zayi' etmem; birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda işkenceye uğratıldılar ; savaştılar, öldürüldüler, şanıma and olsun ki, onların günah ve kötülüklerini örtüp temizleyeceğim, altlarından ırmaklar akan Cennetlere elbette sokacağım; (böylece) Allah katından bir sevaba (erişecekler). Sevabın güzeli Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bunun üzerine Rableri de, onların dualarına şöyle icabet buyurdu: “Ben, erkek olsun kadın olsun içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. (Sizler) birbirinizdensiniz. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler. Andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah ise, mükafatın/ödülün en güzeli katında olandır.” *

(Ali İmran 195)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Rableri dualarını kabul etti: "Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. And olsun ki, Allah katından bir nimet olarak, onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Nimetin güzeli Allah katındadır".

(Ali İmran 195)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Rableri, onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır."

(Ali İmran 195)

Diyanet Vakfı Meali:

Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. (Dedi ki:) Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O'nun katındadır.

(Ali İmran 195)

Edip Yüksel Meali:

Rab'leri onlara cevap verdi: 'Ben, sizden hiçbir çalışanın yaptığını ödülsüz bırakmam, ister erkek olsun, ister kadın olsun; hepiniz eşitsiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence ve hakarete uğrayanlar, vuruşanlar, öldürülenler... Onların kötülüklerini örteceğim ve onları içlerinde ırmaklar akan bahçelere yerleştireceğim. ALLAH'tan bir karşılık olarak... En güzel karşılık ALLAH'ın yanındadır.

(Ali İmran 195)

Elmalılı Orjinal Meali:

Rableri de dualarına şöyle icabet buyurdu: her halde ben içinizden gerek erkek ve gerek dişi hiç bir hayr işleyenin işlediğini boşa gidermem, hep biribirinizdensiniz, benim için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye uğrıyanların, cihada gidenlerin ve bu uğurda katledilenlerin, kabahatlerini taraflarından keffaretleyeceğim, onları altından ırmaklar akar Cennetlere koyacağım, tasavvur edemeyeceğiniz bir sevab ile Allah tarafından müsab olacaklar, sevabın da en güzeli Allah yanında

(Ali İmran 195)

Elmalılı Yeni Meali:

Rableri de onların dualarına şöyle icabet etti: "Kesinlikle ben, içinizden gerek erkek, gerek kadın hiçbir iyilik yapanın işlediğini boşa çıkarmam, hep birbirinizdensiniz. Benim için hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, yolumda işkenceye uğrayanların, savaşanların ve bu uğurda öldürülenlerin suçlarını örteceğim. Onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Onlar, Allah tarafından tasavvur edemeyeceğiniz bir mükafata kavuşacaklar. Mükafatın en güzeli Allah yanındadır.

(Ali İmran 195)

Erhan Aktaş Meali:

Ve Rabb'leri, onlara cevap verdi: "Ben, sizden; erkek olsun, kadın olsun -ki hepiniz birbirinizdensiniz- iyi şeyler yapanların yaptıklarının karşılığını boşa çıkarmam." Onlar ki benim yolumda hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerdir. İşte bunların kötülüklerini örterim. Onların yaptıklarının karşılığı Allah'ın yanındadır. Kuşkusuz, onları içinden nehirler akan Cennetlere koyacağım. Karşılıkların en iyisi, Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Gültekin Onan Meali:

Nitekim rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim (keffirenne) ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Tanrı katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Tanrı, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."

(Ali İmran 195)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bunun üzerine Rableri onlara karşılık verdi: “Şüphesiz Ben, sizden erkek olsun, kadın olsun –ki hepiniz aynısınızdır– çalışanın amelini kaybetmem. O nedenle, göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, Benim yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler; elbette onlardan kötülüklerini örteceğim ve Allah katından bir sevap olarak, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ve Allah, sevabın güzeli Kendi katında olandır.”

(Ali İmran 195)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Rableri onların (duasına) icabet etti (ve dedi ki): “Sizden erkek olsun, kadın olsun amel yapanların amelini zayi etmeyeceğim. Siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, benim yolumda eziyet gören, savaşan ve öldürülen kimselerin günahlarını örteceğim ve onları altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu mükâfat, yaptıklarına karşılık) Allah katından bir sevaptır. Allah, yanında sevabın en güzeli olandır.”

(Ali İmran 195)

Harun Yıldırım Meali:

Rableri dualarına icabet etti: “Şüphesiz ben erkek olsun kadın olsun –ki bazınız bazınızdandır sizden hiçbir çalışanın amelini boşa çıkarmayacağım. Hicret eden, yurtlarından çıkarılan, yolumda eziyet edilen, savaşan ve öldürülen kimseler var ya; andolsun ki onların kötülüklerini örteceğim ve elbette onları altından nehirler akan Cennetlere koyacağım. Bu Allah’tan mükafattır. Doğrusu en güzel mükafat Allah katındandır.”

(Ali İmran 195)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet Rableri onlar (ın duaların) a (şöyle) icabet etdi: "içinizden gerek erkek, gerek kadın — ki kiminiz kiminizden (haasıl olmadır) — (hayırlı) bir iş yapanın amelini ben elbette boşa çıkarmayacağım, işte hicret edenlerin, yurdlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye, hakaarete, ziyana uğrayanların, muhaarebe edenlerin ve öldürülenlerin de, andolsun suçlarını örteceğim ve andolsun, Allah canibinden bir mükafat olmak üzere, onları altından ırmaklar akar cennetlere de sokacağım. (Daha büyük ve) güzel mükafat ise Allanın yanındadır.

(Ali İmran 195)

Hayrat Neşriyat Meali:

Rableri de onlar(ın duâların)a şöyle cevab verdi: “Muhakkak ki ben, içinizden erkek olsun kadın olsun, (sâlih) bir iş yapanın amelini zâyi' etmem.(1) Hep birbirinizdensiniz. İşte hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler var ya, kötülüklerini onlardan mutlaka örteceğim ve Allah katından bir mükâfât olarak onları elbette altlarından nehirler akan Cennetlere koyacağım!” (Rabbiniz olan) Allah ki, mükâfâtın güzeli O'nun katındadır.*

(Ali İmran 195)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından, RAB'leri onlara olumlu cevap vermeyi diledi: "Kesinlikle ben, sizden erkek veya dişi, çalışanların eylemlerini boşa çıkarmam. Siz, birbirinizdensiniz." Artık, onlar göç etti, yurtlarından çıkarıldı, benim yolumda eziyete uğradılar, savaştılar ve öldürüldüler. Allah'ın katından bir sevap [eylemin getirisi] olarak onlardan kötülüğü mutlaka ama mutlaka tamamen örtüp yok edeceğim ve alt taraflarından ırmaklar akan cennetlere onları mutlaka ama mutlaka girdireceğim. Allah, [eylemin getirisinin] en güzeli kendisinin katındadır.

(Ali İmran 195)

Hüseyin Atay Meali:

Bunun üzerine Rableri, onlara cevap verdi. Birbirinizden meydana gelen sizlerden, erkek veya kadın, işleyenin işini boşa çıkarmam. Göç edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, yolumda incitilenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin kötülüklerini kuşkusuz örteceğim. Andolsun, Allah katından bir karşılık olarak onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödülün güzeli Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

İbni Kesir Meali:

Nihayet Rabbları, onlara icabet etti: Birbirinizden meydana gelen sizlerden; gerek erkek olsun gerek dişi olsun, çalışanın işini boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, benim yolumda işkenceye, hakarete, ziyana uğrayanların, muharebe edenlerin ve öldürülenlerin suçlarını elbette örteceğim, Allah katından mükafat olmak üzere; onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Sevabın en güzeli, Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

İlyas Yorulmaz Meali:

Rableri onların dualarına cevap vermiş “Elbette ki ben, sizden gerek erkek olsun gerekse kadın olsun, doğru işleri yapanların yaptıklarını zayi etmem, sizin bir kısmınız bir kısmınızdansınız.[1] Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Allah yolunda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin, yaptıkları kötülüklerin tümünün üzerini örteceğim ve Allah'ın katında yaptıklarının karşılığı olarak, onları altlarından ırmaklar akan güzel bahçelere (cennetlere) koyacağım. O Allah ki, en güzel karşılıklar O nun yanındadır.*

(Ali İmran 195)

İskender Ali Mihr Meali:

O zaman Rab'leri, onların dualarına icabet etti. (Şöyle buyurdu): Sizden erkek veya kadın amel edenin amelini, Ben kesinlikle zayi etmem. Siz birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Ben'im yolumda işkenceye uğrayanların, savaşanların ve öldürülenlerin seyyiatlarını mutlaka örteceğim. Ve onları mutlaka, altlarından nehirler akan cennetlere sokacağım, Allah'ın katından bir mükâfat olarak. Ve Allah, O'nun katında mükâfatların en güzelidir.

(Ali İmran 195)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çalapları da onların yalvarışını onadı. Buyurdu: «Gerçekten Ben erkek olsun, kadın olsun, ki hepiniz biribirinizden üremişsinizdir, iyilik işliyen hiçbirinizin işlediği iyiliği boşa çıkarmıyacağım. İşte o kimseler ki, göçtüler, yurtlarından çıkarıldılar, Benim uğurumda acı çektiler, Benim uğurumda vuruştular, öldüler, ne de olsa Ben onların bütün kötülüklerini örterim. Onları içinden ırmaklar akan cennetlere sokarım. Bu karşılık Allah'ın katındandır. Karşılıkların en güzeli de Allah'ın katındakidir.

(Ali İmran 195)

Kadri Çelik Meali:

Rableri onlara (dualarını kabul ederek şöyle) cevap verdi: “Birbirinizden meydana gelen sizlerden erkek olsun, kadın olsun, iş yapanın işini asla boşa çıkarmam. Hicret edenlerin, memleketlerinden çıkarılanların, yolumda ezaya uğratılanların, savaşan ve öldürülenlerin günahlarını elbette örteceğim. Hiç şüphesiz onları, Allah katından bir ödül olarak altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödüllerin en güzeli şüphesiz Allah katındadır.”

(Ali İmran 195)

Mahmut Kısa Meali:

Rab’leri de duâlarını kabul ederek onlara şöyle cevap verdi: “Elbette Ben, gerek erkek, gerek kadın olsun, içinizden Benim yolumda çaba harcayan hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. İlâhî adâlet karşısında her insan, ancak göstermiş olduğu gayret oranında ceza veya mükâfât alacak ve kadın-erkek, efendi-köle, siyah-beyaz, zengin-fakir ayrımı yapılmayacaktır. Çünkü toplumsal statüleriniz ne kadar farklı olursa olsun, hepiniz birbirinizin neslinden türeyen, eşit hak ve sorumluluklara sahip kimselersiniz. İşte, Müslümanca bir hayatın önünde engel olan her şeyi; gerektiğinde içinde yaşadığı toplumu, ülkeyi, aileyi, çevreyi, arkadaş ortamını, alışkanlıkları, hayat tarzını... terk ederek, İslâm’ı özgürce yaşayabileceği yepyeni bir ortama geçiş yapanlar, yani Allah yolunda İslâm diyarına hicret edenler, zalimler tarafından mallarına-mülklerine el konulup yurtlarından çıkarılanlar, Benim yolumda işkence ve eziyetlere uğrayanlar, yeryüzünde ilâhî adâleti egemen kılmak için savaşan ve bu uğurda şehit düşenler var ya; işte Ben, böyle fedâkâr müminlerden oluşan bir toplumu dâimâ iyiliğe, güzelliğe yönlendirecek, böylece, bireysel ve toplumsal hayatlarında her türlü zulmü, haksızlığı, kötülüğü yok ederek onların günahlarını sileceğim ve tarafımdan bir ödül olarak, onları âhirette, içinde ırmaklar çağıldayan cennet bahçelerine yerleştireceğim. Öyleyse, bu dünyanın gelip geçici zevkleri için değil, âhiretin sonsuz nîmetlerini kazanmak için çalışın. Çünkü ödüllerin en güzeli, Allah katında olandır.

(Ali İmran 195)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Muhakkak ki, Rableri dualarını kabul etti: "Şüphesiz erkek olsun, kadın olsun Rızasıyla bir iş yapanın işini boşa çıkarmam. Siz hepiniz bir birinizdensiniz. Ama benim yolumda hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların, Ne şekil de olursa olsun, yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, Andolsun günahlarını örteceğim. Onları altlarından ırmaklar akan cennetler, Layık oldukları yerlere sokacağım. Bu elbet Allah katında olan bir karşılıktır. İşte Allah katında olan mükafattır bu. En güzel mükafat da onun katındadır.

(Ali İmran 195)

Mehmet Türk Meali:

Bunun üzerine Rableri, onlara: “Ben, ister erkek olsun, ister kadın olsun, sizden çalışan hiç kimsenin emeğini boşa çıkarmam. Çünkü sizin birbirinizden farkınız yoktur.1 Hicret2 edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin günâhlarını kesinlikle örtecek ve onları, kendilerine Allah tarafından verilmiş bir mükâfat olarak zemîninden ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. Zîrâ mükâfatın en güzeli, yalnız Allah katındadır.” diye cevap verdi.*

(Ali İmran 195)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah dualarını kabul ederek (dedi ki:) “Aranızdan erkek olsun kadın olsun, çalışan hiç kimsenin amelini boşa çıkartmam. Hepiniz birbirinize bağlısınız. Hicret edenlerin, yurtlarından çıkarılanların, Benim yolumda eziyete uğratılanların, savaşan ve (de) öldürülenlerin kötülüklerini elbette kendilerinden uzaklaştıracağım. Allah tarafından bir mükâfat olarak onları, içinden ırmaklar akan bahçelere alacağım. Allah, mükâfatların en hayırlısı, Kendi katında olandır.”

(Ali İmran 195)

Muhammed Esed Meali:

Ve Rableri onların dualarını şöyle cevaplar: "İster erkek, ister kadın olsun, (Benim yolumda) çaba gösterenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım: (çünkü) hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarından kaçanlara, yurtlarından sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere ve (bu yolda) savaşıp öldürülenlere gelince; onların kötülüklerini mutlaka sileceğim ve onları, Allah'tan bir mükafat olarak, içinden ırmaklar akan hasbahçelere sokacağım: Zira mükafatların en güzeli, Allah katında olanıdır."

(Ali İmran 195)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bunun üzerine rableri de onlara şu yanıtı verir: "Erkek olsun, kadın olsun, sizden iyi bir iş yapanın emeğini ben asla boşa çıkarmam. Siz zaten birbirinizdensiniz. Göç eden, yurdundan çıkarılan, benim yolumda eziyete uğrayan, savaşan ve can veren kimselerin kötülüklerini örtecek ve onları içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştireceğim. Bu, Allah katından gelen bir ödüldür. Ödülün en güzeli de elbette ki Allah katındadır."

(Ali İmran 195)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah da onların duasına şöyle karşılık verdi: “Ben, sizden erkek olsun kadın olsun hiçbir çalışanın çalışmasını zayi etmeyeceğim. Benim yolumda eziyet edilenler, yurtlarından çıkarılanlar, hicret edenler, savaşanlar ve öldürülenlerin, kesinlikle kusurlarını yok sayıp affedeceğim ve onları tabanından ırmakların çağladığı cennetlere koyacağım. Allah katından bir ödül olarak... Zira ödüllerin en güzeli Allah katındandır.”

Bknz: (2/186) - (40/60)

(Ali İmran 195)

Mustafa Çevik Meali:

Allah kendisine böyle dua edenlere, şöyle icabet etti: “Sizden erkek olsun kadın olsun, her kim yapılan davet uğrunda emek harcayıp gayret gösterirse, emeklerini karşılıksız bırakmayacağım. Müşrik ve kâfirlerin zulmü sebebiyle yurtlarından çıkarılıp hicret etmek mecburiyetinde bırakılanların, işkenceye maruz kalanların, Allah yolunda savaşanların, savaşta şehit olanların günahlarını bağışlayıp içlerinden ırmaklar akan cennetlerime yerleştireceğim. Böylece onlar, Allah katında mükâfatların en güzeline kavuşacaklar.”

(Ali İmran 195)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Rableri de onların dualarına şöyle icabet etti: "Erkek olsun kadın olsun, çaba gösteren hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım; sizler karşılıklı birbirinizi tamamlayan parçalarsınız. Kötülükten ve kötülük diyarından hicret edenlere, yurtlarından sürülenlere, yolunda eziyet çekenlere, savaşanlara ve öldürülenlere gelince: Onların kötülüklerini mutlaka örteceğim ve elbet onları Allah'tan bir ödül olarak zemininden ırmaklar çağlayan cennetlere sokacağım; zira ödüllerin en güzeli Allah katındadır."

(Ali İmran 195)

Osman Okur Meali:

Allah da onların duasına karşılık verdi. Ben, sizden erkek veya kadın hiç bir çalışanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkarılanlar, benim yolumda işkence edilenler, savaşan ve öldürülenlerin, elbette günahlarını örteceğim ve onları alt taraflarından ırmakların aktığı cennetlere koyacağım. Zira ödüllerin en güzeli Allah katındandır .

(Ali İmran 195)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık Rabb-i Kerîmleri onlara şöyle icabet etti ki: «Ben sizden gerek erkek ve gerek kadın, bir amel edenin amelini zâyi kılmam. Bazınız bazınızdansınız. İmdi hicret etmiş olanlar ve yurtlarından çıkarılmış bulunanlar ve Benim yolumda eziyete uğrayanlar ve savaşta bulunan ve öldürülenler yok mu, elbette Allah indinde bir sevap olmak üzere onların suçlarını örteceğim ve elbette onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım!. Ve güzel mükâfaat ise Allah Teâlâ nezdindedir.»

(Ali İmran 195)

Ömer Öngüt Meali:

Rableri onların duâlarına karşılık verdi: Ben içinizden erkek olsun kadın olsun, çalışanın yaptığını boşa çıkarmam. Hep birbirinizdensiniz. Onlar ki hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğratıldılar, savaştılar ve öldürüldüler. Andolsun ki, onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Bu mükâfat Allah tarafındandır. Mükâfatın en güzeli, Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Ömer Sevinçgül Meali:

Rableri de onlara, “Birbirinizden türeyip gelen sizlerden, erkek olsun, kadın olsun, emek verenin emeğini boşa çıkarmam. Dinlerini yaşamak için kötülük beldelerinden başka yerlere göçenlerin, yurtlarından sürülenlerin, benim yolumda eziyete, hakarete, zarara uğrayanların, savaşanların, öldürülenlerin kabahatlerini örterim. Allah katından bir nimet olmak üzere, onları altında ırmaklar akan cennetlere girdiririm. Nimetin en güzeli Allah katındadır” diye cevap verdi.

(Ali İmran 195)

Sadık Türkmen Meali:

Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben; erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın yaptığını zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler; savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir ödül olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Ödülün en güzeli Allah katındadır.”

(Ali İmran 195)

Seyyid Kutub Meali:

Rabbleri onlara cevap verdi ki; «Ben birbirinizden meydana gelmiş bir bütün oluşturan sizlerden, erkek- kadın, hiçbir iyi amel işleyenin emeğini boşa çıkarmam. Buna göre göç edenlerin, yurtlarından sürülenlerin, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin kusurlarını örtecek ve kendilerini Allah tarafından verilmiş bir ödül olarak altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım. Ödüllerin güzeli yalnız Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Suat Yıldırım Meali:

Onların Rabbi de dualarına şöyle icabet buyurdu: "Sizden gerek erkek, gerek kadın, hayır işleyen hiçbir kimsenin çalışmasını zayi etmem. Çünkü siz birbirinizdensiniz, birbirinizden farkınız yoktur. Benim rızam için hicret edenlerin, vatanlarından sürülenlerin, Benim yolumda işkenceye, zarara uğrayanların, Benim yolumda savaşanların ve öldürülenlerin, Elbette kusurlarını örtecek ve elbette onları Allah tarafından mükafat olarak içinden ırmaklar akan cenetlere yerleştireceğim. En güzel ödüller Allah'ın yanındadır.

(Ali İmran 195)

Süleyman Ateş Meali:

Rableri onlara karşılık verdi: "Ben, sizden erkek kadın, hiçbir çalışanın işini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence edilenler, vuruşanlar ve öldürülenler... Elbette onların kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Yaptıklarına), Allah katından bir karşılık olarak (onlara bu ni'metleri vereceğim). Karşılıkların en güzeli Allah katındadır."

(Ali İmran 195)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Rableri, dualarını kabul etti ve dedi ki: "Erkek olsun, kadın olsun, sizden kim iyi bir çaba gösterirse çabasını boşa çıkarmam. Biriniz diğerindensiniz[1]. Hele hicret[2] eden, yurdundan çıkarılanlar, yolumda eziyet gören, savaşan ve öldürülenler var ya; onların da hatalarını örter, katımdan bir ödül olarak içinden ırmaklar akan bahçelere sokarım." Güzel karşılık Allah katındadır.

1)Her erkek bir kadının oğlu, her kadın bir erkeğin kızıdır.  "Erkek olsun,kadın olsun, sizden kim iyi bir çaba gösterirse çabasını boşa çıkarmam."(Al-i İmran 3/195) Kur'an'da cinsiyet ayrımcılığı yoktur. Kur'an'ın erkek ve kadınlara has yaptığı düzenlemeler fıtrattan ve Allah'ın yaratılışa koyduğu ölçüden kaynaklanır. Bkz (Nisa 4/34).
2)Hicret: Göç etmek

(Ali İmran 195)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Rableri onlara şöyle karşılık verir: "Doğrusu Ben, erkek veya kadın, kimsenin emeğini boşa çıkarmam. Çünkü hepiniz birbirinizin soyundansınız. Allah yolunda göç eden, yurtlarından sürülen, Benim yolumda sıkıntı çeken ve savaşıp öldürülenlerin günahlarını bağışlayacağım ve onları, içlerinden sular akan cennetlerle ödüllendireceğim." Çünkü en güzel ödül, Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Şaban Piriş Meali:

Allah da onların duasına karşılık verdi: -Ben, sizden erkek veya kadın hiç bir çalışanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkarılanlar, benim yolumda işkence edilenler, savaşan ve öldürülenlerin, elbette günahlarını örteceğim ve onları alt taraflarından ırmakların aktığı cennetlere girdireceğim. Allah katından bir mükafat olarak... Mükafatın en güzeli Allah katındandır.

(Ali İmran 195)

Talat Koçyiğit Meali:

Rabları da, onların bu dualarına icabet eder (ve der) ki: Ben, içinizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; (zira kadın ve erkek olarak siz), birbirinizden (olma) siniz. Hicret edenlerin, ülkelerinden sürülüp çıkarılanların, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve (savaşta şehîd olarak) öldürülenlerin, Allah katından (yaptıklarının) sevabı olarak, kusurlarını mutlaka örteceğim ve onları, (ağaçları) altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Tefhimul Kuran Meali:

Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevap verdi: «Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap) tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır.»

(Ali İmran 195)

Ümit Şimşek Meali:

Rableri de onlara şu cevabı verdi: Erkek olsun, kadın olsun, sizden iyi bir iş yapanın emeğini Ben asla boşa çıkarmam. Siz zaten birbirinizdensiniz. Hicret eden, yurdundan çıkarılan, Benim yolumda eziyete uğrayan, savaşan ve can veren kimselerin Ben kötülüklerini örtecek ve onları altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştireceğim. Bu Allah katından bir ödüldür. Ödülün en güzeli de Allah katındadır.

(Ali İmran 195)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rableri onlara cevap verdi: "Ben sizden, erkek-kadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğratılanlar, çarpışıp da öldürülenler var ya, onların kötülüklerini yemin olsun örteceğim. Ve yemin olsun ki onları, Allah katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım." Allah katındandır karşılıkların en güzeli.

(Ali İmran 195)