3. Ali İmran Suresi / 41.ayet

“Rabbim, bana bir delil ver.” dedi. Allah da: “Senin delilin üç gün, insanlarla işaretle anlaşmak dışında konuşamamandır. Rabbini çokça zikret ve sabah akşam tespih et.” buyurdu.

Bknz: (21/89)»(21/90)(30/19)»(30/20)

Mustafa Çavdar Meali

Ali İmran 41 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Zekeriyya demişti ki: Rabbim, bana bir delil ver. Allah da, insanlarla işaretleşmen ayrı, tam üç gün, konuşmaman onlarla, delildir sana. Çok an Rabbini, akşam ve sabah çağlarında, onun noksan sıfatlardan arı olduğunu söyle demişti.

(Ali İmran 41)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Zekeriya:) "Rabbim, (bu konuda) bana bir alâmet (ayet) ver (ve itminana eriştir)" deyince (Cenab-ı Hakk) : "Sana alâmet; işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşamamandır (dilinin tutulmasıdır) . Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et" buyuruvermişti.

(Ali İmran 41)

Abdullah Parlıyan Meali:

Zekeriyya yalvardı: “Ey Rabbim! Bana bir işaret göster.” Allah buyurdu ki: “Senin işaretin, üç gün insanlara işaretten başka türlü konuşamamandır. Ve böylece Rabbini hiç durmadan an, gece gündüz O'nun sınırsız şanını yücelt.”

(Ali İmran 41)

Adem Uğur Meali:

Zekeriyya: Rabbim! (Oğlum olacağına dair) bana bir alâmet göster, dedi. Allah buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara, üç gün, işaretten başka söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.

(Ali İmran 41)

Ahmet Hulusi Meali:

"Rabbim, benim için buna bir işaret göster" dedi (Zekeriyya). Buyurdu: "Senin için işaret, üç gün süreyle insanlarla el-yüz işaretleri dışında konuşmamandır; bunun yanı sıra Rabbini çokça an ve sabah akşam O'nun şanının yüceliğini hisset. "

(Ali İmran 41)

Ahmet Tekin Meali:

Zekeriyya: “- Rabbim, bana, oğlum olacağına dair bir alâmet ver” dedi. Allah: “- Senin alâmetin, üç gün insanlarla, işaretle cevap vermenin dışında konuşamamandır. Rabbini çok zikret, Rabbine çok şükret, Rabbine çok çok ibadet et, Rabbinin dinini, şeriatini anlat, akşama doğru ve sabahları erken, onu tesbih et, namaz kıl” buyurdu.

(Ali İmran 41)

Ahmet Varol Meali

(Zekeriyya) "Ey Rabbim! Bana bir emare göster!" dedi. (Allah) "Senin emaren üç gün süreyle insanlarla işaretle anlaşmak dışında hiç konuşamamandır. Rabbini çokca an; gece ve sabahın erken vakitlerinde tesbih et" dedi.

(Ali İmran 41)

Ali Bulaç Meali:

(Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O'nu tesbih et." dedi.

(Ali İmran 41)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Zekeriyya (Aleyhisselâm): “- Ey Rabbim, zevcemin hamlinden haberdar olabileceğim bir nişan ve alâmeti bana ver.” dedi. Allah şöyle buyurdu: “- Senin (anlıyabileceğin) alâmet ve nişan, insanlara üç gün (el, baş ve göz işaretinde bulunup) söz söyleyememendir. Bununla beraber Rabbini çok an ve akşam sabah tesbih et.”

(Ali İmran 41)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Efendim! Bana bir belirti ver!" dedi. Dedi ki: "Belirtin, üç gün boyunca, göstergeyle anlaşmak dışında insanlarla konuşamayacaksın. Çok sık olarak Efendini an; akşam-sabah yücelterek an!"

(Ali İmran 41)

Ali Ünal Meali:

“Ya Rab,” dedi (Zekeriya), “Bana bir emare, bir alâmet lûtfet!” “Sana emare” buyurdu (Allah): “işaretleşme dışında, insanlarla üç gün süreyle konuşamamandır. Bu arada, Rabbini çok zikret ve ikindiakşam saatleriyle şafakişrak saatlerinde tesbihte bulun.”

(Ali İmran 41)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Zekeriya: “Öyle ise bana bir belirti göster.” dedi. Allah: “Belirtin şudur: Sen üç gün işaret dışında insanlarla konuşamayacaksın. Rabbini çok hatırla. Sabah akşam O’nu tesbih et.”

(Ali İmran 41)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Zekeriyya, "Ey Rabbim! Bana bir alamet göster" diye yalvardı. Allah buyurdu ki: "Senin için alamet, insanlara üç gün -işaretten başka- söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabahakşam tesbih et!"

(Ali İmran 41)

Bekir Sadak Meali:

«Ya Rabbi! Bana bir alamet ver» dedi, «Alametin, uc gun, isaretle anlasma disinda insanlarla konusmamandir; Rabbini cok an, aksam sabah hamd et» dedi. *

(Ali İmran 41)

Besim Atalay Meali:

Dedi: «Tanrım! Benim için bir belge ver», Allah buyurdu ki: «Senin belgen, üç gün için kimseyle konuşmamaklığında, yalnız işaretle anlaşırsın, Tanrını da çok anasın, hemi akşam, hemi sabah teşbih edesin»

(Ali İmran 41)

Celal Yıldırım Meali:

(Zekeriyya): «Ya Rab ! bana bir alâmet ver» diye niyaz etti. Allah da ona : «Alâmetin, üç gün —işaretle anlaşma dışında— insanlarla konuşmamandır. Bir de Rabbini çokça an ve akşam-sabah tesbihte bulun,» buyurdu.

(Ali İmran 41)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Zekeriya: “Ey Rabbim! Bana bir işaret göster!” dedi. (Allah) buyurdu ki: “İşaretin şudur; üç gün boyunca işaretleşmelerin dışında insanlarla konuşma! Rabbini hiç durmadan an ve gece gündüz O'nun sınırsız şanını yücelt!”

(Ali İmran 41)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ya Rabbi! Bana bir alamet ver" dedi, "Alametin, üç gün, işaretle anlaşma dışında insanlarla konuşmamandır; Rabbini çok an, akşam sabah hamd et" dedi.*

(Ali İmran 41)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Zekeriya, "Rabbim! (çocuğum olacağına dair) bana bir alamet ver" dedi. Allah da şöyle dedi: "Senin için alamet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işaretleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et."

(Ali İmran 41)

Diyanet Vakfı Meali:

Zekeriyya: Rabbim! (Oğlum olacağına dair) bana bir alâmet göster, dedi. Allah buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara, üç gün, işaretten başka söz söylememendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.

(Ali İmran 41)

Edip Yüksel Meali:

'Rabbim, bana bir alamet ver,' dedi. 'Alametin, üç gün işaretle anlaşmanın dışında halk ile konuşmamandır. Rabbini çokça an, akşam sabah onu düşün.'

(Ali İmran 41)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yarab! dedi: Bana bir ayet (bir alamet) yap, buyurdu ki: Ayetin nasa üç gün sade işaretten başka söz söyliyememendir. Bununla beraber rabbını çok zikret ve akşam sabah tesbih eyle

(Ali İmran 41)

Elmalılı Yeni Meali:

Zekeriyya: "Rabbim bana bir alamet ver!" dedi. Allah: "Alametin insanlarla üç gün yalnızca işaretten başka türlü konuşamamandır. Bununla birlikte Rabbini çok an ve akşam-sabah tesbih et!" buyurdu.

(Ali İmran 41)

Erhan Aktaş Meali:

Ey Rabb'im! Bana, bir ayet yap[1], dedi. O da: "Bunun ayeti, işaret dili dışında insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabb'ini çokça an, O'nu sabah akşam[2] tesbih[3] et." dedi.

1)Belirti göster.
2)Bütün bir gün boyunca, devamlı.
3)Her türlü noksanlıktan arındırarak, övgü ile yücelt.

(Ali İmran 41)

Gültekin Onan Meali:

(Zekeriya) "Rabbim, bana bir ayet ver" dedi. "Sana ayet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam, sabah O'nu tesbih et" dedi.

(Ali İmran 41)

Hakkı Yılmaz Meali:

Zekeriyyâ: “Rabbim! Benim için bir alâmet/gösterge göster” dedi. Allah: “Senin alâmetin/ göstergen, işaretle hariç, insanlara üç gün, konuşmamandır. Ve Rabbini çok an, her zaman noksan sıfatlardan arındır” dedi.–

(Ali İmran 41)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dedi ki: “Rabbim! Benim için bir alamet kıl.” Dedi ki: “Senin alametin, (jest ve mimiklerle) işaretleşme dışında üç gün boyunca insanlarla konuşamamandır. Rabbini çokça zikret. Akşam ve sabah O’nu tesbih et.”

(Ali İmran 41)

Harun Yıldırım Meali:

“Rabbim bana bir alamet ver!” dedi. “Senin alametin insanlarla işaretleşmen dışında üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve sabah akşam tesbih et!” buyurdu.

(Ali İmran 41)

Hasan Basri Çantay:

(Zekeriyya) söyledi: "Rabbim, bana (bu hususda) bir nişan ver". (Allah) dedi ki: "Senin nişanın sade bir işaretden başka insanlara üç gün söz söyleyememendir. Bununla beraber Rabbini çok an ve akşam sabah onu tesbih et".

(Ali İmran 41)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Zekeriyyâ) dedi ki: “Rabbim! (Onun geleceğine dâir) bana bir alâmet kıl!” (Rabbiona şöyle) buyurdu: “Senin (ona dâir) alâmetin, insanlarla işâret (ile anlaşman) dışında, üç gün konuşamamandır. Hem Rabbini çok zikret ve akşam sabah (O'nu) tesbîh eyle!”

(Ali İmran 41)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Zekeriya] "RAB'bim! bana bir ayet [işaret] yap." dedi. [RAB'bi] "senin ayetin [işaretin] üç gün insanlarla konuşmamandır. Ancak, işaret etmek müstesna. RAB'bini çokça hatırlayıp an, yatsı ve sabahın ilk vakitlerinde tenzih et." dedi.

(Ali İmran 41)

Hüseyin Atay Meali:

"Rabbim! Bana bir belirti ver" deyince, "Belirtin, insanlarla üç gün, işaretten başka şekilde konuşmayacaksın, Rabbini çok an, akşam sabah O'nu yücelt" dedi.

(Ali İmran 41)

İbni Kesir Meali:

Rabbım, bana bir alamet ver, dedi. Alametin, işaretten başka şekillerle insanlarla konuşmamandır. Bununla beraber Rabbını çok an ve akşam sabah tesbih et.

(Ali İmran 41)

İlyas Yorulmaz Meali:

Zekeriya “Öyle ise bana bir işaret ver” dedi. Allah “İnsanlarla üç gün, işaretleşmenin dışında konuşamaman senin için işaret (ayet) olsun” dedi. Rabbini çokça hatırla ve sabah akşam O nu noksan sıfatlardan tenzih et.

(Ali İmran 41)

İskender Ali Mihr Meali:

(Zekeriyâ A.S): “Rabbim bana bir alâmet (işâret) kıl” dedi. (Allah): “Senin alâmetin üç gün insanlarla rumuzdan (işaretten) başka bir şekilde konuşmamandır. Ve Rabbini çok zikret ve O'nu, akşam ve sabah tesbih et.” buyurdu.

(Ali İmran 41)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Zekeriya dedi: «Ey çalabım! Bana bir belge göster.» Allah buyurdu: «Sana belge şu olsun: Üç gün hiç kimse ile konuşmıyacaksın, ancak, kımıltılarla konuşabileceksin. Yalnız çalabını sık sık an, onu sabah, akşam ulula.»

(Ali İmran 41)

Kadri Çelik Meali:

“Ya Rabbi! Bana bir alamet ver” (ki bu ilmim yakin ve itminana dönüşsün) dedi. Allah “Alametin, üç gün boyunca işaretle anlaşma dışında insanlarla konuşmamandır. Rabbini çok an, akşam sabah tesbih et” dedi.

(Ali İmran 41)

Mahmut Kısa Meali:

Zekeriya: “Ey Rabb’im, oğlum olacağına dâir bana bir alâmet göster ki, anlayayım!” dedi. Allah: “Senin alâmetin şudur ki, hasta olmadığın hâlde, üç gün boyunca dilin tutulacak ve insanlarla ancak işâret diliyle konuşabileceksin. Fakat bu hâlde bile, O’nun ayetlerini sürekli gündemde tutarak Rabb’ini çokça zikredecek, hem kalbinle, hem davranışlarınla O’nun adını yücelterek gece gündüz tesbih edeceksin!” dedi. Bu arada ilâhî kudret, Meryem’i kutsal göreve hazırlıyordu:

(Ali İmran 41)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"İşaret, bir alamet ver bana Rabbim" demişti. Allah da: senin alametin şudur; Muhakkak ki üç gün işaretleşme dışında insanlarla konuşamayacak olmandır Rabbini akşam ve sabah vakitlerinde çokça zikret. O'nu yücelt" demiştir.

(Ali İmran 41)

Mehmet Türk Meali:

(Zekeriya): “Ey Rabbim, (çocuğum olacağına dâir) bana bir mûcize ver.”1 dedi. (Allah da) Senin mûcizen, insanlarla üç gün (üç gece) işaretleşme dışında konuşamamandır. (Sen, bu arada) Rabbinin adını çokça an ve Onu akşam ve sabah (sürekli olarak) noksan sıfatlardan tenzih et.” buyurdu.2 *

(Ali İmran 41)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Zekeriya,) “Yarabbi, (bu hususta) bana bir buyruk ver?” dedi. (Yüce Allah da) dedi ki: “Sen, insanlarla işaret dışında üç gün konuşma, Rabbini çok an ve sabah akşam O’nun tespihiyle meşgul ol.”

(Ali İmran 41)

Muhammed Esed Meali:

(Zekeriya) yalvardı: "Ey Rabbim! Bana bir işaret göster!" "İşaretin şudur ki," denildi, "üç gün boyunca yüz işaretleri dışında insanlarla konuşma! Rabbini hiç durmadan an ve gece gündüz O'nun sınırsız şanını yücelt!"

(Ali İmran 41)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

O; "Rabbim, bana bir işaret ver," deyince Allah ona şöyle dedi; "Senin için işaret, halkla simgelerle anlaşmak dışında üç gün konuşmamaktır. Rabbini çokça anmalı ve onu sabah-akşam yüceltmelisin."

(Ali İmran 41)

Mustafa Çavdar Meali:

“Rabbim, bana bir delil ver.” dedi. Allah da: “Senin delilin üç gün, insanlarla işaretle anlaşmak dışında konuşamamandır. Rabbini çokça zikret ve sabah akşam tespih et.” buyurdu.

Bknz: (21/89)»(21/90) - (30/19)»(30/20)

(Ali İmran 41)

Mustafa Çevik Meali:

35-41 Vaktiyle İmran’ın karısı Allah’a şöyle dua etmişti: “Rabbim! Karnımdaki çocuğu yalnız Seni Rab ve ilah edinerek yaratılışının sebebine uygun yaşamak ve onu yaşatmak uğruna gayret eden bir kul olması dileğiyle, Sana hizmete adıyorum. Benden bunu kabul eyle, şüphesiz Sen duaları işiten, niyetleri bilensin.” İmran’ın karısı doğan çocuğunun kız olduğunu görünce, “Rabbim kız çocuğu doğurdum, hâlbuki erkek olmasını istiyordum. Erkek çocuk, kız çocuk gibi değildir. Adını da Meryem koydum, onu ve soyunu şeytanın şerrinden korunmak üzere Sana emanet ediyorum.” dedi. Tabii ki Allah, İmran’ın karısının erkek evlat beklerken kız doğurduğunu biliyordu. Rabbi, İmran’ın karısının duasını kabul ederek, onu bir çiçek gibi yetiştirmek üzere Zekeriyya Peygamber’in himayesine yönlendirdi. Zekeriyya ne zaman mabette Meryem’in bulunduğu bölüme girse, Meryem’in yanında yiyecekler olduğunu görüyordu: “Ey Meryem, bu yiyecekler sana nereden geliyor” deyince, Meryem de “Bunları bana Rabbim lütfediyor. O, dilediğine hesapsız rızık bahşeder” diyordu. Bunları duyan Zekeriyya o sırada şöyle dua etti. “Rabbim bana da katından lütfunla güzel bir nesil bahşet! Şüphesiz Sen duaları işitir ve karşılık verirsin.” Sonra da mihrapta namaza durunca melekler ona şöyle seslendiler: “Ey Zekeriyya! Allah sana adı Yahya olacak bir erkek çocuk lütfedeceğini ve onun da çok iffetli ve faziletli salih bir peygamber olacağı müjdesini veriyor.” Bunun üzerine Zekeriyya büyük bir şaşkınlıkla şöyle dedi: “Rabbim! Ben yaşlanmış biriyken ve üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl bir oğlum olabilir.” Ona müjdeyi veren melekler de Zekeriyya’ya “Elbette olur! Allah dilediğini yapar.” dediler. Sonra da Zekeriyya, “Rabbim bana bu olacakların bir delilini göster.” diye dua etti. Allah da ona: “Senin insanlarla üç gün boyunca işaretleşme dışında konuşamaman bunun alametidir. Sen üç gün boyunca, Rabbinin yüceliğini düşünüp bahşettiği bu nimete durmadan şükret.” diye vahyetti.

(Ali İmran 41)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Zekeriyya) yalvardı: "Rabbim! Bana bir işaret göster!" (Allah) buyurdu ki: "Senin işaretin, insanlarla üç gün boyunca işaret dışında konuşamamandır. (Konuşma yerine) Rabbini çok zikret ve sabah-akşam, gündüz-gece O'nu tesbih et!

(Ali İmran 41)

Osman Okur Meali:

Rabbim, bana bir delil ver, dedi. Allah da: Senin delilin, üç gün insanlarla işaretle anlaşmak dışında konuşamamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam, sabah tesbih et, buyurdu.

(Ali İmran 41)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Yarabbi! Benim için bir alâmet kıl.» Buyurdu ki: «Senin için alâmet, nâs ile bir işaretten başka üç gün tekellüm edememektir. Maamafih Rabbini çokça zikret ve akşam sabah namaz kı!»

(Ali İmran 41)

Ömer Öngüt Meali:

“Ey Rabbim! Öyleyse bana bir işaret ver!” dedi. Allah: “Senin işaretin, insanlarla üç gün işaretten başka söz söyleyememendir. Rabbini çok zikret, sabah akşam O'nu tesbih et!” buyurdu.

(Ali İmran 41)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Rabbim! Bana bir alâmet ver” dedi. “Alâmetin, işaret diliyle söz anlatmaktan başka insanlarla konuşmamandır. Rabbini çokça an. Sabah akşam tesbih et” buyurdu.

(Ali İmran 41)

Sadık Türkmen Meali:

Zekeriya; “Rabbim! (Çocuğum olacağına dair) bana bir alâmet/işâret ver” dedi. Allah da şöyle dedi: “Senin için işâret/alâmet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işâretleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbih et.”

(Ali İmran 41)

Seyyid Kutub Meali:

Zekeriyya 'Rabbim, bana bunun belirtisini göster' dedi. Allah ona şöyle buyurdu; 'Senin belirtin üç gün boyunca, işaretleşme dışında insanlarla konuşmamandır. Rabbinin adını çokça an ve sabah akşam O'nu noksanlıktan tenzih et :

(Ali İmran 41)

Suat Yıldırım Meali:

O: "Ya Rabbi, bana oğlum olacağına dair bir alamet bildirir misin?" deyince, Allah: "Senin işaretin şudur: "Üç gün müddetle halkla işaretleşme dışında konuşmayacaksın! Rabbini çok zikret, sabah akşam onu tesbih ve tenzih et!" buyurdu.

(Ali İmran 41)

Süleyman Ateş Meali:

"Rabbim, o halde bana (oğlum olacağına dair) bir alamet ver!" dedi. (Allah) buyurdu ki: "Senin alametin üç gün insanlarla işaretten başka türlü konuşamamandır; Rabbini çok an, akşam sabah (O'nu) tesbih et!"

(Ali İmran 41)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Zekeriya:) "Sahibim! Benim için bir gösterge belirle!" dedi. Allah: "Göstergen üç gün boyunca insanlarla, işaret dili dışında bir dille konuşamamandır[1]. Sahibini çokça an ve sabah akşam O'na ibadet et."[2] dedi.

1)  "Konuşamama" diye meal verilmesinin sebebi, bu göstergeyi kendisi için istemesinden dolayıdır. Buraya "konuşmama" şeklinde meal verilemez, çünkü konuşmama, insanın elindedirl. Gösterge olması için istediği halde konuşamaması gerekir. Zaten (Meryem 19/10.) ayetteki "sapasağlam olduğun halde" ifadesi bu meali destekliyor. 
2)Zekeriya'nın (as) Allah'tan çocuk isteyip müjdeyi alınca şaşırması, çocuğu kendi için değil de Meryem için istediğini gösterir.

(Ali İmran 41)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Zekeriya: "Rabbim! Öyleyse bana bir delil ver" dedi. Allah: "Senin delilin, işaretle anlatman dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çok an, sabah akşam O'nun şanını yücelt" dedi.

(Ali İmran 41)

Şaban Piriş Meali:

-Rabbim, bana bir delil ver, dedi. Allah da: -Senin delilin, üç gün insanlarla işaretle anlaşmak dışında konuşamamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam, sabah tesbih et, buyurdu.

(Ali İmran 41)

Talat Koçyiğit Meali:

Zekeriyya: "Rabbım! Bana. (bu hususta) bir alâmet, (bir nişan) ver" demiş, (Rabbı da:) "senin alâmetin, üç gün boyunca, işaretleşme dışında insanlarla konuşmamandır. Rabbını da çok zikret ve akşam sabah tesbih et" buyurmuştu.

(Ali İmran 41)

Tefhimul Kuran Meali:

(Zekeriya) Dedi ki: «Rabbim, bana bir alamet ver.» «Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah onu tesbih et.» dedi.

(Ali İmran 41)

Ümit Şimşek Meali:

Zekeriya, “Rabbim, bana bir alâmet ver” dedi. Allah buyurdu ki: “Alâmetin, üç gün insanlarla işaretten başka bir şekilde konuşmamandır. Yalnız Rabbini çokça an; sabah akşam onu tesbih et.”

(Ali İmran 41)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Zekeriyya dedi: "Rabbim, bana bir belirti ver." Allah buyurdu: "Sana belirti şudur: "İnsanlarla üç gün, işaretleşme dışında konuşmayacaksın. Rabbini çok an. Akşam-sabah tespih et."

(Ali İmran 41)