29. Ankebut Suresi / 2.ayet

Şimdi bu insanlar hiç bir sıkıntı ve zorlukla sınanmadan yalnızca “İman ettik” demekle, kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar.

Bknz: (2/214)(5/41)

Mustafa Çavdar Meali

Ankebut 2 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

(Ankebut 2)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yoksa insanlar sadece “iman ettik” demekle, bir imtihana tâbi tutulmadan (ve sonunda yeterli ve geçerli puan almadan) bırakılacaklarını (ve kurtulacaklarını) mı (zann ve) hesap etmektedirler?

(Ankebut 2)

Abdullah Parlıyan Meali:

İnsanlar sadece, inandık demeleriyle bırakılacaklarını ve imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Adem Uğur Meali:

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Ahmet Hulusi Meali:

İnsanlar denenip (kendilerince) ne olduklarının sonucu görülmeden "İman ettik" lafıyla kurtulacaklarını mı sandılar!

(Ankebut 2)

Ahmet Tekin Meali:

İnsanlar, canlarıyla, mallarıyla ağır imtihanlardan geçirilmeden, sadece: “İman ettik” demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?”*

(Ankebut 2)

Ahmet Varol Meali

İnsanlar yalnız: "İman ettik" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Ali Bulaç Meali:

İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Müşrikler tarafından eziyet edilen) o insanlar sandılar mı ki, “iman ettik.” demeleriyle bırakılacaklar da imtihana çekilmiyecekler?

(Ankebut 2)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnsanlar, "İnandık!" demeleriyle bırakılacaklarını ve sınanmayacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Ali Ünal Meali:

İnsanlar, sadece “inandık” demekle kendi hallerine bırakılacak ve (çok çeşitli yollarla) imtihana tâbi tutulmayacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnsanlar imtihan edilmeden, “inandık” demekle kurtulacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Bekir Sadak Meali:

(2-3) And olsun, biz kendilerinden oncekileri de denemisken, insanlar, «Inandik» deyince, denenmeden birakilacaklarini mi sanirlar? Allah elbette dogrulari ortaya koyacak ve elbette yalancilari da ortaya cikaracaktir.

(Ankebut 2)

Besim Atalay Meali:

İnsanlar «inandık demiş olmakla sınanmadan, bırakılırlar mı sanmaktalar?

(Ankebut 2)

Celal Yıldırım Meali:

İnsanlar, «inandık» demeleriyle kendi hallerine terkedileceklerini, çetin sınavlardan geçirilmiyecek lerini mi sanırlar ?

(Ankebut 2)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnsanlar, (sadece) “İnandık!” demeleriyle bırakılacaklarını ve imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar? *

(Ankebut 2)

Diyanet İşleri Eski Meali:

2,3. And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.

(Ankebut 2)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnsanlar, "İnandık" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.

(Ankebut 2)

Diyanet Vakfı Meali:

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?  *

(Ankebut 2)

Edip Yüksel Meali:

İnsanlar, sadece 'İnandık' demeleriyle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sanıyor?

(Ankebut 2)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sandı mı o insanlar "inandık" demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmiyecekler?

(Ankebut 2)

Elmalılı Yeni Meali:

İnsanlar: "İnandık! demeleriyle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Erhan Aktaş Meali:

İnsanlar, inandık demekle fitnelendirilmeden[1] bırakılacaklarını mı sanıyorlar.

1)Samimiyet sınavından geçmeden, güçlerini, mallarını ve imkan-larını nasıl kullanacakları belli olmadan.

(Ankebut 2)

Gültekin Onan Meali:

İnsanlar, (sadece) "inandık" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Hakkı Yılmaz Meali:

(2,3) İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir.

(Ankebut 2)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa insanlar, “İman ettik.” dedikten sonra, imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Harun Yıldırım Meali:

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Hasan Basri Çantay:

İnsanlar (yalınız) inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihaana çekilmiyeceklerini mi sandı (lar)?

(Ankebut 2)

Hayrat Neşriyat Meali:

İnsanlar hiç imtihân edilmeden, (sâdece) “Îmân ettik!” demeleriyle (kendi hâllerine)bırakılıvereceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnsanlar, kendileri fitnelenmiyor [sınanmıyor] bir halde "inandık!" demekle bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Hüseyin Atay Meali:

İnsanlar "inandık" deyince, sınanmadan bırakılacaklarını mı sanırlar?

(Ankebut 2)

İbni Kesir Meali:

Yoksa, insanlar; inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini ve kendilerinin denenmeyeceklerini mi sandılar.

(Ankebut 2)

İlyas Yorulmaz Meali:

İnsan, iman ettik demekle, denenmeden bırakılacağını mı zannediyor?

(Ankebut 2)

İskender Ali Mihr Meali:

İnsanlar, "amenna (îmân ettik)" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İnsanlar ne sanıyorlar, inandık derdemez bırakıverecekler, artık sınanmıyacaklar, öyle mi?

(Ankebut 2)

Kadri Çelik Meali:

İnsanlar, (yalnızca) “İman ettik” diyerek, sınanmadan bırakılıvereceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Mahmut Kısa Meali:

İnsanlar, “Biz Allah’a ve âhiret gününe inanıyoruz!” demekle, hiçimtihân edilmeden bırakılacaklarını ve kolayca cennete ulaşacaklarını mı sanıyorlar? Oysa ne kadar da yanılıyorlar!

(Ankebut 2)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Açıkça sınavdan geçirilmeden insanlar, "iman ettik" demeyle bırakılacağını mi sanırlar?

(Ankebut 2)

Mehmet Türk Meali:

İnsanlar sadece, “inandık” diyerek hiç imtihan edilmeden (başıboş) bırakılacaklarını mı1 sandılar?2*

(Ankebut 2)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnsanlar, yalnız inandık, demelerini (yeterli sayıp, hiç) sınanmadan bırakılacaklarını mı zannediyorlar?

(Ankebut 2)

Muhammed Esed Meali:

İnsanlar, (sadece) "İnandık!" demeleriyle bırakılacaklarını ve sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnsanlar yalnızca "İnandık!" demekle, hiç sınanmadan kendi başlarına bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Mustafa Çavdar Meali:

Şimdi bu insanlar hiç bir sıkıntı ve zorlukla sınanmadan yalnızca “İman ettik” demekle, kendi hallerine bırakılacaklarını mı sanıyorlar.

Bknz: (2/214) - (5/41)

(Ankebut 2)

Mustafa Çevik Meali:

1-2 Elif. Lam. Mim. Allah sizlere harflerden oluşan sözlerle okuyup yazma, konuşup anlaşma kabiliyetleri bahşedip, sayısız nimetlerle donatıp, yaratılış sebebinizi de bildirip ona uygun yaşamaya davet ettikten sonra sınanmadan, yalnızca “inandık, iman ettik” demekle, kendi halinize bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?

(Ankebut 2)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İnsanlar yalnızca "İman ettik" demekle, sınanıp denenmeden bırakılacaklarını mı sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Osman Okur Meali:

İnsanlar, (sadece) “İnandık!” demeleriyle bırakılacaklarını ve imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

İnsanlar, «İmân ettik» demeleriyle bırakılacaklarını, ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler?

(Ankebut 2)

Ömer Öngüt Meali:

İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnsanlar, “İnandık” demekle ‘kendi hâllerine’ bırakılacaklarını, sınanmayacaklarını mı sanıyorlar!

(Ankebut 2)

Sadık Türkmen Meali:

İNSANLAR; inandık demekle bırakılacaklarını, açığa çıkarılmayacaklarını ve yaptıklarının karşılığının verilmeyeceğini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Seyyid Kutub Meali:

İnsanlar sırf 'inandık' demekle; hiçbir sınavdan geçirilmeksizin bırakılıvereceklerini mi sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Suat Yıldırım Meali:

Müminler sadece "İman ettik" demeleri sebebiyle kendi hallerine bırakılıvereceklerini, imtihana tabi tutulmayacaklarını mı zannettiler?

(Ankebut 2)

Süleyman Ateş Meali:

İnsanlar yalnız "inandık" demekle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

(Ankebut 2)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bu insanlar, inandık deyince rahat bırakılacaklarını, sıkıntıya sokulmayacaklarını mı sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İnsanlar, 'iman ettik' demekle bırakılacaklarını, sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?

(Ankebut 2)

Şaban Piriş Meali:

İnsanlar "iman ettik" demekle, bir imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sanıyorlar.

(Ankebut 2)

Talat Koçyiğit Meali:

İnsanlar. "iman ettik" demekle, hiç denenmeden hemen bırakılıvereceklerini mi zannediyorlar?

(Ankebut 2)

Tefhimul Kuran Meali:

İnsanlar, (yalnızca) «İman ettik» diyerek, sınanmadan bırakılıvereceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Ümit Şimşek Meali:

İnsanlar “İman ettik” demekle bırakılıp da imtihan edilmeyeceklerini mi sandılar?

(Ankebut 2)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!

(Ankebut 2)