7. Araf Suresi / 105.ayet

Gerçek şudur ki: Ben Allah hakkında doğru olandan başka bir şey söylemiyorum. Size Rabbinizden apaçık bir belgeyle/mucizeyle geldim. İsrailoğullarını benimle beraber gönder.

Bknz: (7/101)(10/75)»(10/78)(45/16)»(45/17)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 105 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah hakkında ancak gerçek sözü söylemem borçtur bana. Rabbinizden apaçık bir delille geldim size, İsrailoğullarını benimle gönder.

(Araf 105)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı (sizlere) ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile (açık mucizelerle) geldim. Artık (onları serbest bırak ve) İsrailoğullarını benimle beraber gönder" (şeklinde davetini yaptı).

(Araf 105)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bana düşen, Allah'a karşı gerçek olandan başkasını söylememektir. İşte sizin Rabbinizden apaçık delillerle çıkıp geldim. Öyleyse esir olarak muamele ettiğin İsrailoğullarını bırak, benimle beraber gönder de, bu zulümden kurtulmuş olsunlar.

(Araf 105)

Adem Uğur Meali:

Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!"

(Araf 105)

Ahmet Hulusi Meali:

"Allah üzerine Hak olmayanı söylememek, benim üzerime hakiki bir borçtur... Gerçekten ben size Rabbinizden apaçık bir delil ile geldim... (O halde) İsrailoğullarını benimle beraber gönder!"

(Araf 105)

Ahmet Tekin Meali:

"-Allah adına yalınızca doğruyu, hakkı, adaletin-eşitliğin tesisini söyleme yetkisine, liyakatine sahibim. Rabbinizden size açık hak deliller, mûcizeler getirdim. Artık İsrailoğulları'nı, temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına son vererek benimle gönder." dedi.

(Araf 105)

Ahmet Varol Meali

Bana yaraşan, Allah hakkında gerçek olandan başkasını söylememektir. Size Rabbinizden açık bir belge getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle birlikte gönder."

(Araf 105)

Ali Bulaç Meali:

"Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder."

(Araf 105)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bana gereken, Allah'a karşı hakdan başka bir şey söylememekliğimdir. Gerçekten ben size, rabbinizden bir mûcize ile geldim. Artık (köle edindiğin) İsraîloğullarını benimle beraber (vatanları olan Şam'a) gönder.”

(Araf 105)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Üzerimdeki yükümlülük, Allah hakkında gerçeklerden başkasını söylememektir. Efendinizden, size açık bir kanıtla geldim; İsrailoğullarını, artık benimle gönder!"

(Araf 105)

Ali Ünal Meali:

“Bana gereken, Allah hakkında ancak doğru ne ise onu söylemektir. Şu halde bilin ki size, (benim gibi) sizin de Rabbiniz olan, (benim gibi sizi de yaratan, besleyip büyüten, hayatta tutan) Allah’tan apaçık bir gerçek ve delillerle geldim. Öyleyse İsrail Oğulları’nı sal da, benimle gelsinler.”

(Araf 105)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bana Allah hakkında ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbinizden açık bir mucize getirdim. Artık İsrailoğulları’nı benimle beraber gönder.”

(Araf 105)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Allah hakkında yalnız gerçek olanı söylemek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğulları'nı benimle birlikte serbest bırak!"

(Araf 105)

Bekir Sadak Meali:

Bana Allah'a karsi ancak gercegi soylemek yarasir. Size Rabbinizden bir mucize getirdim, Israilogullarini benimle beraber koyver» dedi.

(Araf 105)

Besim Atalay Meali:

Bana yaraşan, Allah hakkında ancak doğru söylemektir, ben size, Tanrınızdan belgelerle gelmişim, İsrail oğulların gönderesin benimle»

(Araf 105)

Celal Yıldırım Meali:

Bana yakışıp yaraşan, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemekliğimdir. Doğrusu size Rabbinizden açık bir belge (mu'cize) ile geldim ; artık israil oğulları'nı benimle beraber gönder.

(Araf 105)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Bana düşen, Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylememektir. İşte size Rabbinizden apaçık delille çıkıp geldim. Öyleyse bırak artık, İsrailoğulları benimle gelsinler!”

(Araf 105)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bana Allah'a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbinizden bir mucize getirdim, İsrailoğullarını benimle beraber gönder" dedi.

(Araf 105)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bana, Allah'a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.

(Araf 105)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim; artık İsrailoğullarını benimle bırak!»  *

(Araf 105)

Edip Yüksel Meali:

'ALLAH hakkında gerçeğin dışında bir şey söylememek benim görevimdir. Rabbinizden size bir kanıt ile geldim; İsrail oğullarını benimle birlikte salıver.'

(Araf 105)

Elmalılı Orjinal Meali:

Birinci vazifem Allaha karşı haktan başka bir şey söylememekliğimdir, hakikat ben size rabbınızdan bir beyyine ile geldim, artık Beni İsraili benimle beraber gönder

(Araf 105)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah'a karşı birinci görevim, gerçekten başka birşey söylememektir. Gerçekten ben size Rabbinizden apaçık bir delil ile geldim. Artık İsrail oğullarını benimle beraber gönder." dedi.

(Araf 105)

Erhan Aktaş Meali:

"Allah adına, haktan başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size, Rabb'inizden açık beyyinelerle[1] geldim. Öyleyse İsrailoğulları'nı benimle gönder."

1)Kanıt içeren; açıklayıcı, açığa çıkarıcı bilgi.

(Araf 105)

Gültekin Onan Meali:

"Benim üzerimdeki yükümlülük, Tanrı'ya karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle birlikte gönder."

(Araf 105)

Hakkı Yılmaz Meali:

104-105 Ve Mûsâ, “Ey Firavun! Ben kesinlikle âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir elçiyim. Allah hakkında haktan başkasını söylememek bana bir yükümlülüktür. Gerçekten ben size Rabbinizden apaçık bir delil ile geldim. Bu nedenle İsrâîloğulları'nı gönder benimle” dedi.

(Araf 105)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Allah’a karşı yalnızca hak olanı söylemek benim görevimdir.” (demişti.) “Şüphesiz ki size Rabbinizden apaçık mucizelerle geldim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder.”

(Araf 105)

Harun Yıldırım Meali:

“Benim yükümlülüğüm Allah hakkında haktan başkasını söylememektir. Gerçekten de size Rabbinizden apaçık bir delil ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.”

(Araf 105)

Hasan Basri Çantay:

"Allaha karşı hakdan başkasını söylememekliğim (üzerime) borcdur. Size Rabbinizden açık bir alametle gelmişimdir. Artık İsrail oğullarını benimle beraber gönder".

(Araf 105)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Bana düşen, Allah'a karşı haktan başka bir şey söylemememdir! Şübhesiz ki size Rabbinizden apaçık bir delil (bir mu'cize) getirdim; artık İsrâiloğullarını benimle berâber gönder!”

(Araf 105)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Allah'a karşı ancak hakkı söylemek bana en layık (hak) olandır.¹ Size RAB'binizden bir açık kanıt getirmiştim. Artık İsrail'in oğullarını benimle gönder." [dedi]

(Araf 105)

Hüseyin Atay Meali:

Allah'a karşı bana ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbinizden açık bir belge getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder" dedi.

(Araf 105)

İbni Kesir Meali:

Bana yaraşan; Allah hakkında haktan başkasını söylememektir. Size, Rabbınızdan apaçık bir burhan getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder.

(Araf 105)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Allah adına gerçeklerden başka bir şey söylememem gerektiği benim için bir haktır. Rabbinizden kesin ve apaçık belgeler getirdim. Artık İsrail oğullarını benimle birlikte gönder” dedi.

(Araf 105)

İskender Ali Mihr Meali:

Hak olan (doğru olan) Allah’a karşı Hakk’tan başka bir şey söylemememdir. Size Rabbinizden beyyine (açık delil, mucize) ile geldim (gelmiştim). Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder.

(Araf 105)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bana yaraşan, Allah üzerine doğru olandan başkasını söylememektir. Doğrusu ben size çalabınızdan apaçık bir belge getirdim. Artık İsrailoğullarını bırak da benimle birlikte gelsinler.»

(Araf 105)

Kadri Çelik Meali:

“Bana Allah'a karşı ancak gerçeği söylemek yaraşır. Size Rabbinizden bir mucize getirdim. O halde İsrail oğullarını benimle beraber (vaat edilmiş topraklara) gönder.”

(Araf 105)

Mahmut Kısa Meali:

“Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek, benim için bir insanlık ve kulluk borcudur. Benim görevim, Allah’ın bana bildirdiği hakîkati dile getirmekten başka bir şey değildir. Bakın, sözlerimin doğruluğunu ispatlamak üzere, size Rabb’inizden apaçık bir delil getirdim; o hâlde, şu köleleştirmiş olduğun İsrail Oğulları’nı bırak da, benimle birlikte Mısır’dan çıkıp atalarının yurduna, Filistin’e gelsinler.

(Araf 105)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Filhakika benim üzerimdeki sorumluluk; Allah için gerçeği söylemektir Apaçık bir delille Rabbinizden geldim. İsrailoğullarını benimle gönder.

(Araf 105)

Mehmet Türk Meali:

(Ve devamla): “Benim, Allah’a karşı ilk görevim, sadece mutlak doğruları söylememdir. Gerçekten ben size Rabbinizden bir mûcize getirdim, hemen İsrâil oğullarını benimle gönder.” (dedi)

(Araf 105)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Bana düşen, Allah hakkında doğru olan dışında, bir şey söylememektir. Ben size, Rabbiniz tarafından apaçık bir mucize getirdim. Onun için, İsrâiloğulları’nı benimle gönder.”

(Araf 105)

Muhammed Esed Meali:

bana düşen, Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylememektir. İşte size Rabbinizden apaçık burhanla çıkıp geldim: Öyleyse bırak artık, İsrailoğulları benimle gelsinler!"

(Araf 105)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Benim Allah'a karşı üzerimdeki yükümlülük, yalnızca gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrail oğullarını benimle gönder."

(Araf 105)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçek şudur ki: Ben Allah hakkında doğru olandan başka bir şey söylemiyorum. Size Rabbinizden apaçık bir belgeyle/mucizeyle geldim. İsrailoğullarını benimle beraber gönder.

Bknz: (7/101) - (10/75)»(10/78) - (45/16)»(45/17)

(Araf 105)

Mustafa Çevik Meali:

104-105 Musa da Firavun’a şöyle demişti, “Ey Firavun! Ben âlemlerin Rabbinin size gönderdiği bir elçisiyim. Bana düşen Allah’ın davetini duyurmaktır, size apaçık delillerle ve bilgilerle geldim, buna rağmen inanmıyorsan hiç olmazsa köleleştirdiğin şu İsrailoğullarının, benimle birlikte Mısır’dan çıkıp gitmesine izin ver.”

(Araf 105)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bana yakışan Allah hakkında hakikatten başka bir şey söylememektir. Elbet size Rabbinizden apaçık mucizelerle geldim. Artık bırak da İsrailoğulları benimle gelsinler.

(Araf 105)

Osman Okur Meali:

Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbiniz den açık bir ayet (mucize) getirdim; artık İsrail oğullarını benimle bırak!»

(Araf 105)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ben Allah Teâlâ'ya karşı haktan başkasını söylememekte aleddevam sâbitim. Şüphesiz ki, ben size Rabbinizden bir mûcize ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder.»

(Araf 105)

Ömer Öngüt Meali:

“Allah hakkında gerçekten başkasını söylememek benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden apaçık bir delil getirdim. Artık İsrâiloğullarını benimle beraber gönder. ”

(Araf 105)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Bana düşen, Allah hakkında gerçeklerden başka bir şey söylememektir. Size Rabbinizden kesin bir mucize getirdim. İsrailoğullarını bırak da benimle birlikte gelsinler.”

(Araf 105)

Sadık Türkmen Meali:

Allah’a karşı, gerçekten başkasını söylememem üzerime bir borçtur. Size Rabbinizden apaçık bir delil ile geldim. Artık İsrailoğulları’nı benimle birlikte gönder.”

(Araf 105)

Seyyid Kutub Meali:

bana Allah hakkında sadece doğruyu söylemek yaraşır. Size Rabbinizden açık bir belge, bir mucize getirdim, İsrailoğulları'nı benimle gönder. (Serbest bırak.)

(Araf 105)

Suat Yıldırım Meali:

"Başta gelen görevim, Allah Teala hakkında, gerçek dışı bir şey söylemememdir. Gerçekten size Rabbinizden çok açık bir belge getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder!"

(Araf 105)

Süleyman Ateş Meali:

"Allah'a karşı gerçekten başkasını söylememek, benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim, artık İsrail oğullarını benimle gönder!"

(Araf 105)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Üzerimdeki görev, Allah hakkında sadece gerçeği söylemektir. Size Rabbinizden bir belge de getirdim. Artık İsrailoğullarının benimle birlikte hareketlerine engel çıkarma."

(Araf 105)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Bana yaraşan, Allah hakkında ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir delil getirdim. Öyleyse İsrailoğulları'nı benimle gönder."

(Araf 105)

Şaban Piriş Meali:

Gerçek şudur ki: Ben Allah hakkında doğru olandan başka bir şey söylemiyorum. Size Rabbinizden belgelerle geldim. Bu sebeple, İsrailoğullarını benimle beraber gönder.

(Araf 105)

Talat Koçyiğit Meali:

"Allah'a karşı gerçek olandan" başkasını söylememem gereklidir. Size Rabbınızdan apaçık bir delil getirdim; bu itibarla, israil oğullarını benimle birlikte gönder."

(Araf 105)

Tefhimul Kuran Meali:

«Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.»

(Araf 105)

Ümit Şimşek Meali:

“Bana düşen, Allah hakkında gerçek dışı hiçbir şey söylememektir. Size Rabbinizden apaçık bir delil getirdim. İsrailoğullarını benimle gönder.”

(Araf 105)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Allah hakkında gerçek dışında birşey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder."

(Araf 105)