7. Araf Suresi / 110.ayet

Tüm amacı sizi yerinizden yurdunuzdan etmek. O halde ne öneriyorsunuz?

Bknz: (10/78)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 110 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sizi yerinizden, yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz şimdi?

(Araf 110)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Firavun ise çevresine: "Herhalde) Sizi topraklarınızdan (yurdunuzdan) sürüp-çıkarmak (ve iktidara konmak) istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?" (diye etrafını kışkırtmaya girişmişti).

(Araf 110)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sizi yerinizden yurdunuzdan etmek isteyen biri.” Firavun: “Peki ne öneriyorsunuz?” diye sordu.

(Araf 110)

Adem Uğur Meali:

O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

(Araf 110)

Ahmet Hulusi Meali:

"Sizi arzınızdan (makamınızdan) uzaklaştırmak istiyor"... (Firavun sordu): "Öneriniz ne?"

(Araf 110)

Ahmet Tekin Meali:

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?"

(Araf 110)

Ahmet Varol Meali

Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Buna göre ne buyurursunuz?"

(Araf 110)

Ali Bulaç Meali:

"Sizi topraklarınızdan sürüp çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?"

(Araf 110)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor.” Firavun da: “- O halde, ne tedbir düşünüyorsunuz?” dedi.

(Araf 110)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Sizi, toprağınızdan çıkarmak istiyor; bu durumda ne öneriyorsunuz?"

(Araf 110)

Ali Ünal Meali:

“Sizi ülkenizden, toprağınızdan çıkarmak istiyor. Bu durumda ne tavsiye edersiniz?”

(Araf 110)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sizi (ey millet,) memleketinizden çıkarmak istiyor. Sizler ne buyurursunuz?”

(Araf 110)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?"

(Araf 110)

Bekir Sadak Meali:

(109-110) Firavun milletinin ileri gelenleri, «Dogrusu bu bilgin bir sihirbazdir, sizi memleketinizden cikarmak istiyor, dediler. Firavun: ne buyurursunuz?» dedi.

(Araf 110)

Besim Atalay Meali:

Musa ile kardeşini alıkoyarak, şehirlere birtakım adamlar gönder

(Araf 110)

Celal Yıldırım Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak ister, dediler. Bunun üzerine Fir'avn onlara : «Peki ama ne tavsiye edersiniz ?» diye sordu.

(Araf 110)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyen biri!” (Firavun:) “Peki, ne öneriyorsunuz?” diye sordu.

(Araf 110)

Diyanet İşleri Eski Meali:

109,110. Firavun milletinin ileri gelenleri, "Doğrusu bu bilgin bir sihirbazdır, sizi memleketinizden çıkarmak istiyor" dediler. Firavun: "Ne buyurursunuz?" dedi.

(Araf 110)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Sizi yerinizden çıkarmak istiyor." Firavun, ileri gelenlere, "Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz?" dedi.

(Araf 110)

Diyanet Vakfı Meali:

109, 110. Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır. Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

(Araf 110)

Edip Yüksel Meali:

'Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne önerirsiniz?'

(Araf 110)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, binaenaleyh ne emr edersiniz?

(Araf 110)

Elmalılı Yeni Meali:

Sizi yerinizden çıkarmak istiyor. O halde ne emredersiniz?" dedi.

(Araf 110)

Erhan Aktaş Meali:

"Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?"

(Araf 110)

Gültekin Onan Meali:

"Sizi topraklarınızdan sürüp çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?"

(Araf 110)

Hakkı Yılmaz Meali:

109-112 Firavun'un toplumundan ileri gelenler, “Kesinlikle bu çok bilgili büyüleyici, etkin bir bilgindir. O, sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor” dediler. Firavun, “O hâlde siz ne emredersiniz?” dedi. Onlar: “Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere de toplayıcılar gönder. Bütün çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginleri sana getirsinler” dediler.

(Araf 110)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Firavun:) “(Yaptığı bu sihirle) sizi yerinizden yurdunuzdan etmek istiyor. Ne buyurursunuz?” (demişti.)

(Araf 110)

Harun Yıldırım Meali:

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. O halde ne buyurursunuz?”

(Araf 110)

Hasan Basri Çantay:

(109-110) Fir'avnın kavminden ileri gelenler dedi ki: "Bu sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyen bilgin bir büyücüdür muhakkak". (Fir'avn sordu:) "O halde ne buyurursunuz"?

(Araf 110)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor.” (Fir'avun:) “Öyle ise ne buyurursunuz?”(dedi).

(Araf 110)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Firavun]¹ "Sizi yerinizden[bölgenizden] çıkarmayı istiyor. Artık ne emir ediyorsunuz?" [dedi]

(Araf 110)

Hüseyin Atay Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?" dediler.

(Araf 110)

İbni Kesir Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Firavun: O halde ne buyurursunuz?

(Araf 110)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Bunun amacı, sizi topraklarınızdan çıkarmaktır” dediler. Firavun “O halde ne öneriyorsunuz?” diye sordu.

(Araf 110)

İskender Ali Mihr Meali:

(Firavun, Musa (A.S) hakkında kavminin ileri gelenlerine sordu:) “Sizi topraklarınızdan (arzınızdan) çıkarmak istiyor. O halde ne dersiniz (ne yapılmasını istersiniz)?”

(Araf 110)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«O sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi siz ne diyorsunuz?»

(Araf 110)

Kadri Çelik Meali:

“Sizi memleketinizden çıkarmak istiyor, görüşünüz nedir?”

(Araf 110)

Mahmut Kısa Meali:

“Tek amacı, tahtınızı ele geçirip sizi yurdunuzdan çıkarmak.” Bunun üzerine Firavun,“Peki, teklifiniz nedir?” diye onlara sordu.

(Araf 110)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rezaletle sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne önerirsiniz sizler?

(Araf 110)

Mehmet Türk Meali:

(Firavun): “O sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne (yapmamı) tavsiye edersiniz?” (dedi.)

(Araf 110)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Sizi memleketinizden çıkarmak istiyor.” (Bunun üzerine Firavun sordu:) “Peki ne öneriyorsunuz?”

(Araf 110)

Muhammed Esed Meali:

"sizi yerinizden etmek isteyen biri!" (Firavun:) "Peki, ne öneriyorsunuz?" diye sordu.

(Araf 110)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?"

(Araf 110)

Mustafa Çavdar Meali:

Tüm amacı sizi yerinizden yurdunuzdan etmek. O halde ne öneriyorsunuz?

Bknz: (10/78)

(Araf 110)

Mustafa Çevik Meali:

109-112 Bu durumu görmekte olan Firavun’un önde gelenleri, Firavun’a dönerek, “Musa bu işleri iyi öğrenen bir sihirbaz olmuş. Anlaşılan o ki, O’nun asıl amacı sisteminizi yıkıp, yerine kendi nizamını kurup tahtınıza oturmak.” Firavun da adamlarına, “Peki buna engel olmak için ne yapalım, ne öneriyorsunuz?” dedi. Onlar da “Sen Musa ve kardeşinin başkaları ile görüşüp konuşmasına engel ol, bir taraftan da şehirlere adamlarını gönderip, bütün sihirbazları toplayıp huzuruna getirsinler. Musa’nın ortaya koyduklarının mucize değil birer sihirbazlık olduğunu göstersinler.” dediler.

(Araf 110)

Mustafa İslamoğlu Meali:

tüm arzusu (ise) sizi yerinizden yurdunuzdan etmek!" (Firavun): "O halde ne öneriyorsunuz?"

(Araf 110)

Osman Okur Meali:

(109-110) Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Bu çok bilgili bir sihirbazdır. Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne emrediyorsunuz (ne buyurursunuz)?

(Araf 110)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Sizi yerinizden çıkarmak istiyor, o halde siz ne emredersiniz?»

(Araf 110)

Ömer Öngüt Meali:

“Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne emredersiniz?”

(Araf 110)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Sizi yurdunuzdan sürmek istiyor” dediler. Firavun onlara, “Bu durumda öneriniz nedir?” dedi.

(Araf 110)

Sadık Türkmen Meali:

Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?”

(Araf 110)

Seyyid Kutub Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Peki ne buyurursunuz?

(Araf 110)

Suat Yıldırım Meali:

Firavun: "Bu adam, dedi, "sizi yerinizden yurdunuzdan etmek peşinde! Görüşünüz nedir bu konuda?"

(Araf 110)

Süleyman Ateş Meali:

"Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor, ne buyurursunuz?"

(Araf 110)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Firavun etrafındakilere:) "Sizi ülkenizden çıkarmak istiyor; ne emredersiniz?"[1]

1)"Sizi, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?" sözü, her iki ayette de Firavun'a aittir. Çeviri yapanları yanıltan Arapça'daki bir kurala dikkat etmemeleridir. Arapça'da, kim olursa olsun tek kişiye "siz" diye hitap edilmez. Firavun tek kişi olduğu için ayetlerdeki "siz" kelimeleri ve "Ne dersiniz?" sözleri, ancak Firavun tarafından çevresinde yer alan kişilere hitaben söylenebilir. "Bu, bilgin bir sihirbazdır" sözünü ise Araf'ta Firavun, Şura'da ise çevresindekiler söylemektedirler. Bunları bütün halinde düşündüğümüz zaman Firavun ve çevresinin ciddi bir telaşa düştüklerini görürüz. Çünkü onlar, onun yaptığının sihir olmadığını anladıkları halde sihir diyerek birbirlerini teselli etmektedirler. Sihirbazlıkla uğraşan kimselerin Firavun gibi güçlü bir hükümdara bir şey yapamayacağı açık olduğu halde onun;  "Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?" diyerek çevresini yanına çekme çabası,  büyük bir korkuya kapıldığını da gösteriyor. Onun bu korkusu, davranışlarını anlatan bütün ayetlerde görülebilir. Üstelik Musa'nın (a.s.) en baştan itibaren Firavun ve halkını o ülkeden çıkartmayı değil, aksine İsrailoğullarını alıp kendisi oradan gitmeyi talep ediyor. Fakat Firavun yalan söyleyerek, ileri gelenleri ve halkını kandırıp onların korkuya kapılmasını arzu ediyor ki peşinden ayrılmasınlar. Bu tavrı Dünya siyasi tarihinde ve günümüzde de gözlemleyebiliriz. Modern zamanlarda bu türden faaliyetlere "propaganda" deniyor ve toplumsal algıyı yönetmek veya bozmak için ustaca kullanılıyor. Kur'an ile kendini geliştiren ümmetler(toplumlar) bu müdahaleye karşı bağışık ve güçlü duruş sergileyebilir, üstelik o ümmetin (toplumun) liderine siyasal açıdan bağlı olmakla birlikte kişisel hürriyetlerinin kısıtlanmasına neden olabilecek her türlü faaliyeti sezerek (furkan ile), hür ve adil sosyal yapılarının bozulmasına engel olabileceklerdir. 

(Araf 110)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor" dediler. Firavun: "Ne yapmamı teklif edersiniz?" dedi.

(Araf 110)

Şaban Piriş Meali:

Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?

(Araf 110)

Talat Koçyiğit Meali:

"Sizi yurdunuzdan sürüp çıkarmak istiyor; ne emredersiniz?"

(Araf 110)

Tefhimul Kuran Meali:

«Sizi topraklarınızdan sürüp çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?»

(Araf 110)

Ümit Şimşek Meali:

“Sizi ülkenizden çıkarmak istiyor.” Firavun “Ne tavsiye edersiniz?” dedi.

(Araf 110)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?"

(Araf 110)