– Evet, elbette siz benim yanımda yüksek bir mevkide olacaksınız, dedi.
Bknz: (26/42)
– Evet, elbette siz benim yanımda yüksek bir mevkide olacaksınız, dedi.
Bknz: (26/42)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
(Firavun ise) "Evet" dedi. "(O takdirde) Siz en yakın(larım) kılınanlardan (saygın ve varlıklı kimseler) olacaksınız."
(Araf 114)Firavun: “Elbette” diye karşılık verdi. “Üstelik o zaman benim en yakınlarımdan olacaksınız.”
(Araf 114)(Firavun): "Evet" dedi... "Muhakkak ki siz benim çok yakınlarımdan olacaksınız. "
(Araf 114)Firavun: “- Evet, şüphesiz ki, siz yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.
(Araf 114)Firavun: “Evet, ücret olacaktır. Ve siz, yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.
(Araf 114)Büyücüler dediler ki: «Ey Musa ! Değneğini sen mi atacaksın; biz mi atalım?»
(Araf 114)Firavun, "Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız" dedi.
(Araf 114)Evet, "Sizler yakınlaştırılanlardan[1] olacaksınız." dedi.
1)Yakınımda yer alanlardan, mevki makam sahibi olanlardan.
"Evet" dedi. "(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."
(Araf 114)113-114 Ve o çok bilgili, büyüleyici, etkin bilginler Firavun'a geldiler: “Eğer galip gelen/ yenen biz olursak, gerçekten bizim için büyük bir ödül olacak/ olacak mı?” dediler. Firavun, “Evet” dedi, “siz kesinlikle yakınlaştırılmışlardan olacaksınız da.”
(Araf 114)“Evet, şüphesiz (üstün geldiğiniz takdirde) bana yakınlaştırılmış (gözde adamlarımdan) olacaksınız.” demişti.
(Araf 114)“Evet, ayrıca gerçekten de siz yakınlaşanlardan olacaksınız.” dedi.
(Araf 114)(Fir'avn): "Var ya, dedi, hem siz (benim) en yakınlar (ım) dan da olacaksınız muhakkak".
(Araf 114)(Fir'avun:) “Evet, hem elbette siz, kesinlikle (bana) yakın kılınanlardan olacaksınız” dedi.
(Araf 114)[Firavun] "Evet ve kesinlikle siz bana yaklaştırılmışlardan(olacaksınız)" dedi.
(Araf 114)Firavun “Elbette bunun karşılığında, bana yakın kimseler olacaksınız” dedi.
(Araf 114)(Firavun) şöyle dedi: “Evet ve siz mutlaka en yakın olanlardan (olacaksınız).”
(Araf 114)Firavun dedi: «Evet, hem de şüphesiz sizler benim yakınlarım olacaksınız.»
(Araf 114)Firavun,“Elbette!” diye cevapladı, “Üstelik o zaman, en yakın ve en seçkin adamlarımdan olacaksınız.” Derken Mûsâ ile sihirbazlar, bir bayram sabahı, şehrin büyük meydanında toplanan halkın karşısına çıktılar:
(Araf 114)Akabinde Firavun: "Evet" dedi "üstelik yakınlarımdan olacaksınız sizler."
(Araf 114)Firavun: “Evet, siz kesinlikle benim en yakınlarımdan olacaksınız.” dedi.
(Araf 114)(Firavun,) “Evet. Şüphesiz bana yakın olanlardan olursunuz,” dedi.
(Araf 114)(Firavun): "Elbette" diye karşılık verdi, "üstelik, o zaman gözdelerimizin arasına katılmış olacaksınız."
(Araf 114)"Evet," dedi. "Ayrıca siz benim en yakınlarımdan olacaksınız."
(Araf 114)Bknz: (26/42)
(Araf 114)113-114 Şehirlerden toplanan en ünlü sihirbazlar, Firavun’un karşısına çıkıp dediler ki: “Şayet biz yapacaklarımızla Musa’ya üstün gelir, onu mağlup edersek, herhalde sen de bizi ödüllendirirsin?” Firavun da, “Evet siz kazanacak olursanız, ben de sizleri yanıma alıp makam sahibi yaparak ödüllendireceğim.” dedi.
(Araf 114)(Firavun): "Kesinlikle!" dedi, "üstelik siz (protokolde) maiyetimiz arasındaki yerinizi de alacaksınız."
(Araf 114)Dedi ki: «Evet. Ve şüphe yok siz (o zaman) en yakınlardansınızdır.»
(Araf 114)Firavun, “Evet, gözdelerim arasına katılma hakkı kazanacaksınız” dedi.
(Araf 114)Firavun: "Elbette! Üstelik siz benim gözdelerimden olacaksınız!" dedi.
(Araf 114)(Fir'avn): "Evet, dedi, hem de siz (benim) yakınlar(ım)dan(olacak)sınız!"
(Araf 114)Firavun: "Evet. Üstelik gözde kimseler olacaksınız" dedi.
(Araf 114)Firavun da: "Evet, aynı zamanda siz benim yakınlarımdan olacaksınız" demişti.
(Araf 114)«Evet» dedi. «(O zaman) Siz en yakın(larım) kılınanlardan da olacaksınız.»
(Araf 114)