7. Araf Suresi / 186.ayet

Allah kimin sapıklığını onaylamışsa onu doğru yola getirecek yoktur. O, onları azgınlıkları içerisinde debelenmeye terk eder.

Bknz: (13/33)(45/14)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 186 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah kimi yoldan çıkarırsa artık yoktur onu doğru yola sevkedecek ve onları can gözleri kör olarak şaşkınlıklarında bırakır gider.

(Araf 186)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Artık, (bile bile dalâlete kaydıkları için) Allah’ın (Hakk yoldan) saptırdığı kimseye hidayet verecek yoktur (böylelerine kurtuluş yolunu gösterebilecek kimse bulunmayacaktır) ve onları tuğyanları (tağutlara kullukları ve marazlı münafıklıkları) içinde şaşkınca dolaşır biçimde bırakır.

(Araf 186)

Abdullah Parlıyan Meali:

Allah'ın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah onları azgınlıkları içerisinde şaşkın olarak bırakır.

(Araf 186)

Adem Uğur Meali:

Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

(Araf 186)

Ahmet Hulusi Meali:

Allah kimi saptırırsa, artık ona hidayet edecek yoktur... Onları kendi taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın, bocalar halde bırakır.

(Araf 186)

Ahmet Tekin Meali:

Allah kimin hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, kimse onu doğru yola iletemez. Onları azgınlıkları içinde bocalar vaziyette bırakır.*

(Araf 186)

Ahmet Varol Meali

Allah kimi sapıklığa düşürürse onu doğru yola iletecek yoktur. (Allah) onları taşkınlıkları içinde bocalar bir halde bırakır.

(Araf 186)

Ali Bulaç Meali:

Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

(Araf 186)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kimi ki Allah doğru yoldan saptırır, artık onu yola getirecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.

(Araf 186)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah, kimi saptırırsa, artık, ona yol gösteren yoktur. Çünkü Allah, azgınlıkları içinde onları şaşkın bırakır.

(Araf 186)

Ali Ünal Meali:

Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, o saptırdıklarını taşkınlıkları içinde gayesiz ve başıboş sürüklenip gitmeye terkeder.

(Araf 186)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şüphesiz Allah kimleri saptırırsa, onlara yol gösterici bulunmaz. Ve Allah, azgınlıkları içinde onları şaşkın şaşkın bırakır.

(Araf 186)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah'ın saptırdığını doğru yola götürecek kimse yoktur.Allah onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

(Araf 186)

Bekir Sadak Meali:

Allah'in saptirdigini yola getirecek yoktur. O, sapanlari taskinliklari icinde bocalayip dururlarken birakir.

(Araf 186)

Besim Atalay Meali:

Allah kimi saptırırsa, onun için kılavuz yok, azgınlık içinde, o kimseleri şaşmış bırakır

(Araf 186)

Celal Yıldırım Meali:

Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, onu doğru yola iletecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bocalayıp şaşkın şaşkın dururken bırakıverir.

(Araf 186)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Allah'ın (kötü niyet ve eylemlerinden dolayı) sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.

(Araf 186)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur. O, sapanları taşkınlıkları içinde bocalayıp dururlarken bırakır.

(Araf 186)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar.

(Araf 186)

Diyanet Vakfı Meali:

Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır.

(Araf 186)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH'ın saptırdığı kimseler için yol gösterici bulunmaz. Onları azgınlıkları içinde bocalar durur halde bırakır.

(Araf 186)

Elmalılı Orjinal Meali:

Kimi ki Allah saptırır, artık onu yola getirecek yoktur, o onları bırakır, tuğyanları içinde kör körüne yuvarlanır giderler

(Araf 186)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah kimi saptırırsa, artık onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları bırakır taşkınlıkları içinde, körü körüne yuvarlanıp giderler.

(Araf 186)

Erhan Aktaş Meali:

Allah, kimi saptırırsa[1] ona doğru yolu gösterecek yoktur. Onları, azgınlıkları içinde bocalar durumda bırakır.

1)Kim saptırılmayı gerektiren şeyler yaparsa Allah onu saptırır. Allah, bir kimseyi hak etmedikçe, zorla ne hidayete iletir ne de saptırır. Doğru yolu veya sapkınlığı tercih etme konusunda sorumluluk bütünüyle insana aittir.

(Araf 186)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı'nın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

(Araf 186)

Hakkı Yılmaz Meali:

Allah, kimi saptırırsa, artık ona yol gösterecek bir kimse de yoktur. Ve O, bunları taşkınlıkları içinde şaşkın bir durumda bırakır.

(Araf 186)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah kimi saptırmışsa onu hidayet edecek kimse yoktur. Onları azgınlıkları içinde bocalar bir hâlde bırakır.

(Araf 186)

Harun Yıldırım Meali:

Allah her kimi saptırırsa artık onu hidayete erdirecek yoktur, onları taşkınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakıverir.

(Araf 186)

Hasan Basri Çantay:

Allah kimi sapdırırsa artık onu yola getirecek yokdur. O, bunları taşkınlığı içinde, ve serseri bir halde, bırakıverir.

(Araf 186)

Hayrat Neşriyat Meali:

Allah kimi (küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, o takdirde onu hidâyete erdirecek kimse yoktur ve (Allah) onları azgınlıkları içinde bırakır da bocalayıp dururlar!

(Araf 186)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allah, kimlere yolu kaybettirirse, artık on[lar] için hiçbir yol gösterici yoktur. [Allah] onları taşkınlıkları içinde şaşkın bir halde bırakır.

(Araf 186)

Hüseyin Atay Meali:

Allah'ın saptırdığını doğru yola getirecek yoktur. O, sapkınları taşkınlıkları içinde bocalamaya bırakır.

(Araf 186)

İbni Kesir Meali:

Kimi, Allah saptırırsa; onu doğru yola götürecek yoktur. O, bunları taşkınlıkları içinde serseri bir halde bırakır.

(Araf 186)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah'ın sapkınlık içerisinde bıraktıklarını, doğru yola iletebilecek kimse yoktur. Onları kendi azgınlıkları içerisinde bırak, oyalansınlar.

(Araf 186)

İskender Ali Mihr Meali:

Allah kimi dalâlette bırakırsa, artık onun için bir hidayetçi (hidayete erdiren) yoktur. Ve onları azgınlıkları (isyanları) içinde şaşkın (bir halde) terkeder (bırakır).

(Araf 186)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Allah kimi saptırırsa artık onu yola getirmez. Allah onları taşkınlıkları içinde bocalar bırakır.

(Araf 186)

Kadri Çelik Meali:

Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet edecek yoktur ve (Allah) onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

(Araf 186)

Mahmut Kısa Meali:

Allah kimi saptırmışsa, hiç kimse onu doğru yola iletemez. Allah böylelerini, kibirli, inatçı, nankörce tavırlarından dolayı, inkâr ve azgınlıkları içinde bocalar bir hâlde bırakır. Bu bocalama yüzündendir ki, yanı başlarındaki binlerce mûcizeyi görmezlikten gelirler de, ‘mûcize’ beklentisiyle, gâipten haber vermeni isterler:

(Araf 186)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Filhakika Allah'ın saptırıp bıraktığını kimse hidayete erdirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde şaşkınlıklarıyla bocalar şekilde bırakır.

(Araf 186)

Mehmet Türk Meali:

Allah kimi saptırırsa, artık onun için hiç bir yol gösterici yoktur. O onları kendi hâllerine bırakır, (onlar da) azgınlıklarında (ısrarla) kalmaya devam ederler.

(Araf 186)

Muhammed Celal Şems Meali:

Allah’ın sapmış olduğuna hüküm verdiği birini, hidayete kavuşturacak kimse yoktur. O, onları azgınlıkları içinde şaşkın halde bırakır.

(Araf 186)

Muhammed Esed Meali:

Allahın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah, onları körcesine sağa sola sendeleyip dururken o kurumlu azgınlıkları içinde bırakacaktır.

(Araf 186)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Allah'ın saptırdığı kimseleri hiç kimse doğru yola yöneltemez. O, onları bırakır ki, azgınlıkları içinde bocalayıp dursunlar.

(Araf 186)

Mustafa Çavdar Meali:

Allah kimin sapıklığını onaylamışsa onu doğru yola getirecek yoktur. O, onları azgınlıkları içerisinde debelenmeye terk eder.

Bknz: (13/33) - (45/14)

(Araf 186)

Mustafa Çevik Meali:

Allah, davetine icabet etmeyip müşrik olarak yaşamakta ısrarla direnenleri, azgınlıkları, sapkınlıkları içinde körcesine sağa sola sendeler halde kendi hallerine bırakır.

(Araf 186)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Allah kimi sapmaya terk ederse, artık ona doğru yolu kimse gösteremez: zira onları ısrarlı tercihleri olan sapıklıkta debelenmeye terk edecektir.

(Araf 186)

Osman Okur Meali:

Allah'ın sapık saydığını, kimse doğru yolda göremez (çünkü onlar bilerek inat eden kimselerdir), artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları (pişman olmazlarsa) azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır

(Araf 186)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Allah Teâlâ kimi dalâlete düşürürse artık ona hidâyet edecek bulunamaz ve onları kendi dalâletlerinde mütereddit bir halde bırakır.

(Araf 186)

Ömer Öngüt Meali:

Allah'ın saptırdığını yola getirecek yoktur, onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bocalayıp dururken bırakır.

(Araf 186)

Ömer Sevinçgül Meali:

Allah bir adamı saptırdı mı, onu kimse doğru yola iletemez! Onları azgınlıkları içinde bırakır, debelenir dururlar!

(Araf 186)

Sadık Türkmen Meali:

Allah’ın verdiği özgürlüğü, dalâleti/sapıklığı seçmede kullananlara, artık doğruya yönlendiren de kâr etmez/fayda vermez. (Allah) onları şaşkın bir halde azgınlıkları içinde bırakır.

(Araf 186)

Seyyid Kutub Meali:

Allah'ın saptırdığı kulu hiç kimse doğru yola iletmez. O sapıkları, azgınlıklar içinde debelenmeye bırakır.

(Araf 186)

Suat Yıldırım Meali:

Allah kimi şaşırtırsa onu doğru yola getirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler.

(Araf 186)

Süleyman Ateş Meali:

Allah kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren olmaz. Ve bırakır onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.

(Araf 186)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'ın sapık saydığını, kimse doğru yolda göremez. O, onları azgınlıkları içinde bocalar halde bırakır.

(Araf 186)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Allah'ın saptırdığını kimse doğru yola iletemez. Çünkü Allah onları, azgınlıkları içinde bocalar bir durumda bırakır.

(Araf 186)

Şaban Piriş Meali:

Allah kimi sapıklıkta bırakırsa onun bir rehberi yoktur. Onları azgınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakır.

(Araf 186)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah'ın saptırdığı kimseler için, artık hiçbir yol gösterici yoktur; Allah, onları azgınlıkları içinde bocalayıp durmaya bırakır.

(Araf 186)

Tefhimul Kuran Meali:

Allah'ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir.

(Araf 186)

Ümit Şimşek Meali:

Allah'ın saptırdığını doğru yola getirebilecek yoktur. Allah onları bırakır da azgınlıkları içinde bocalar dururlar.

(Araf 186)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurgunlukları içinde bocalayıp dursunlar.

(Araf 186)