7. Araf Suresi / 195.ayet
Araf 195 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ayakları mı var ki yürüsünler, yahut elleri mi var ki tutsunlar, yoksa gözleri mi var ki görsünler, yahut da kulakları mı var ki duysunlar? De ki: Çağırın Tanrıya eş sandıklarınızı da sonra hep beraber bana düzen kurun, göz bile açtırmayın bakalım.
(Araf 195)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Allah'ın iznü inayeti olmazsa) Onların yürüyecek ayakları var mı? Ya da tutacakları elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Yoksa işitecek kulakları mı var? De ki: "(Şu bütün) Ortak koştuklarınızı da çağırın, sonra bir düzen (tuzak) hazırlayın da bana göz bile açtırmayın (yine de Hakk’tan dönecek değilim) ."
(Araf 195)Abdullah Parlıyan Meali:
Yürüyecek ayakları mı var peki onların? Tutacak elleri mi? Görecek gözleri, işitecek kulakları mı var? De ki: “Haydi Allah'a ortak olarak gördüğünüz bütün o varlıkları çağırın, bana karşı elinizden geleni ardınıza komayın ve böylece bana göz açtırmayın.”
(Araf 195)Adem Uğur Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi var veya görecekleri gözleri mi var yahut işitecekleri kulakları mı var (neleri var)? De ki: "Ortaklarınızı çağırın, sonra bana (istediğiniz) tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın!"
(Araf 195)Ahmet Hulusi Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları; yahut tutacakları elleri; yahut görecekleri gözleri; yahut duyacakları kulakları mı var? De ki: "Çağırın ortak (koştuk)larınızı, bana tuzak kurun ve hiç göz açtırmayın bana!"
(Araf 195)Ahmet Tekin Meali:
Onların yürüme kudretine sahip ayakları mı var? Tutup da bırakmama kudretine sahip elleri mi var? Görme gücüne sahip gözleri mi var? İşitme gücüne sahip kulakları mı var? “Haydi, çağırın, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak saydığımız varlıkları, sonra bana karşı istediğiniz, gizli planlarınızı da uygulayın, elinizden gelirse de göz açtırmayın" de.
(Araf 195)Ahmet Varol Meali
Onların yürüyecek ayakları mı yoksa tutacak elleri mi yoksa görecek gözleri mi yoksa duyacak kulakları mı var? De ki: "Ortaklarınızı çağırın, sonra bana tuzak kurun. Haydi bana hiç göz açtırmayın!."
(Araf 195)Ali Bulaç Meali:
Onların yürüyecek ayakları var mı? Ya da tutacakları elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Yoksa işitecek kulakları mı var? De ki: "Ortak koştuklarınızı çağırın, sonra bir düzen (tuzak) kurun da bana göz bile açtırmayın."
(Araf 195)Ali Fikri Yavuz Meali:
O putların yürüyecek ayakları, yoksa tutacak elleri, yoksa görecek gözleri, yoksa işitecek kulakları mı vardır? De ki: “- Haydi, çağırın ortaklarınızı! Sonra bana istediğiniz hîleyi kurun da elinizden gelirse, bana göz açtırmayın.”
(Araf 195)Ali Rıza Sefa Meali:
Yürüyecek ayakları mı var? Yoksa tutacak elleri mi var? Yoksa görecek gözleri mi var? Yoksa duyacak kulakları mı var? De ki: "Ortaklarınızı çağırın, sonra, bana karşı elinizden geleni ardınıza koymayın; artık, bana göz açtırmayın!"
(Araf 195)Ali Ünal Meali:
Nasıl cevap versinler ki, onların yürümek için ayakları mı var? Yoksa tutmak için elleri mi var? Veya görmek için gözleri mi var? Yahut işitmek için kulakları mı var? (Ey Rasûlüm! Onlara) de ki: “Haydi, Allah’a ortak tanıdığınız ne varsa çağırın, onlara yalvarın, sonra da bana karşı istediğiniz tuzağı kurun ve elinizden geliyorsa bir an bile göz açtırmayın.
(Araf 195)Bahaeddin Sağlam Meali:
Yürüyecekleri ayakları mı var? Yoksa tutacakları elleri mi var? Veya görecekleri gözleri mi var? Yoksa işitecekleri kulakları mı var? De ki: “Ortak koştuğunuz şeyleri çağırın. Sonra bana tuzak kurun (ellerinizden geliyorsa) bana hiç göz açtırmayın.
(Araf 195)Bayraktar Bayraklı Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa tutacak elleri mi ya da görecek gözleri mi var veya işitecek kulakları mı var? De ki: "Ortaklarınızı çağırınız, sonra bana tuzak kurup göz açtırmayınız."
(Araf 195)Bekir Sadak Meali:
Onlarin yuruyecek ayaklari mi var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da gorecek gozleri mi var, veya isitecek kulaklari mi var? De ki: «Ortaklarinizi cagirin elinizden gelirse bana tuzak kurun, goz actirmayin.»
(Araf 195)Besim Atalay Meali:
Yürüyen ayakları, tutan elleri, gören gözleri, işiten kulakları var mı onların? De ki: «Ortaklarınızı çağırınız da bana kötülük udin, hem beni bekletmeyin»
(Araf 195)Celal Yıldırım Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var ? Tutacak elleri mi var ? Görecek gözleri mi var ? İşitecek kulakları mı var ? De ki: Haydi ortak koştuklarınızı çağırın, sonra da bana tuzak ve birtakım düzenler kurun, bir an bile gözaçtırmayın.
(Araf 195)Cemal Külünkoğlu Meali:
Onların ayakları var mıdır ki onunla yürüsünler? Elleri var mıdır ki onunla tutsunlar? Gözleri var mıdır ki onunla görsünler? Kulakları var mıdır ki onunla işitsinler? De ki: “Çağırın ortaklarınızı da, elinizden gelirse, bana tuzak kurun ve göz açtırmayın.”
(Araf 195)Diyanet İşleri Eski Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da görecek gözleri mi var, veya işitecek kulakları mı var? De ki: "Ortaklarınızı çağırın elinizden gelirse bana tuzak kurun, göz açtırmayın."
(Araf 195)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var? Yahut tutacak elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var, ya da işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi, çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun da bana göz açtırmayın bakalım!"
(Araf 195)Diyanet Vakfı Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi var veya görecekleri gözleri mi var yahut işitecekleri kulakları mı var (neleri var)? De ki: «Ortaklarınızı çağırın, sonra bana (istediğiniz) tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın!»
(Araf 195)Edip Yüksel Meali:
Üzerinde yürüyecekleri ayakları mı var? Tutmaları için elleri mi var? Görmeleri için gözleri mi var? İşitmeleri için kulakları mı var? De ki, 'Ortaklarınızı çağırın ve benim için plan kurun. Hiç durmayın!'
(Araf 195)Elmalılı Orjinal Meali:
Ya onların yürüyecek ayakları veya tutacak elleri veya görecek gözleri veya işidecek kulakları mı var? dedi: haydın, çağırın şeriklerinizi sonra bana istediğiniz tuzağı kurun da elinizden gelirse bana bir lahza bile göz açdırmayın
(Araf 195)Elmalılı Yeni Meali:
Onları yürüyecek ayakları veya tutacak elleri yahut görecek gözleri ya da işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi çağırın ortak koştuklarınızı, sonra bana istediğiniz tuzağı kurun, elinizden gelirse bana bir an bile göz açtırmayın!
(Araf 195)Erhan Aktaş Meali:
Onların, kendileriyle yürüyecek ayakları mı var? Veya tutacak elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Ya da işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi çağırın ortaklarınızı, sonra hiç beklemeksizin bana tuzak kurun."
(Araf 195)Gültekin Onan Meali:
Üzerlerinde yürüyecekleri ayakları mı var? Tutmaları için elleri mi var? Görmeleri için gözleri mi var? İşitmeleri için kulakları mı var? De ki: "Ortak koştuklarınızı çağırın, sonra bir tuzak kurun da bana göz açtırmayın."
(Araf 195)Hakkı Yılmaz Meali:
Onların kendileriyle yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri veya işitecek kulakları mı var? De ki: “Çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun ve bana zaman da tanımayın.
(Araf 195)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onların kendisiyle yürüdükleri ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri, işitecek kulakları mı var ki (çağrınıza icabet etsinler)? De ki: “Bütün ortaklarınızı çağırın. Sonra elinizden gelen tuzağı kurun ve bana göz açtırmayın.”
(Araf 195)Harun Yıldırım Meali:
Onların kendileriyle yürüyecek ayakları mı var, ya da kendileriyle tutabilecekleri elleri mi var, veya görecek gözleri mi var, yoksa işitecek kulakları mı var? De ki: “Çağırın şirk koştuklarınızı da sonra bir düzen kurun da bana göz açtırmayın!”
(Araf 195)Hasan Basri Çantay:
Onların yürüyecekleri ayakları mı, yoksa tutacakları elleri mi, yahud görecekleri gözleri mi, yoksa işidecekleri kulakları mı, (nesi) var? (Habibim) de ki: "Çağırın ortaklarınızı, sonra bana (istediğiniz) tuzağı kurun da şöyle bir göz bile açdırmayın bana".
(Araf 195)Hayrat Neşriyat Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var; yoksa tutacakları elleri mi var; yoksa görecekleri gözleri mi var; yoksa işitecekleri kulakları mı var? (Ey Resûlüm!) De ki: “(Allah'a şirk koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın; sonra bana (hep berâber) tuzak kurun da bana bir an bile mühlet vermeyin!”
(Araf 195)Hubeyb Öndeş Meali: /
Onlara, kendileriyle yürüyecekleri ayaklar mı var? Yoksa kendileriyle yakalayacakları eller mi var? Yoksa, kendileriyle görecekleri gözler mi var? Yoksa kendileriyle duyacakları kulaklar mı var? "Ortaklarınıza dua edin. Aynı zamanda bana plan yapın da bana göz açtırmayın!" de.
(Araf 195)Hüseyin Atay Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa tutacak elleri mi var, ya da görecek gözleri mi var veya işitecek kulakları mı var? De ki: "Ortaklarınızı çağırın, sonra bana tuzak kurun ve bana göz açtırmayın.
(Araf 195)İbni Kesir Meali:
Onların ayakları var mıdır ki onunla yürüsünler? Elleri var mıdır ki onunla tutsunlar? Gözleri var mıdır ki onunla görsünler? Kulakları var mıdır ki onunla işitsinler? De ki: Çağırın ortaklarınızı da, elinizden gelirse, bana tuzak kurun ve göz açtırmayın.
(Araf 195)İlyas Yorulmaz Meali:
Yoksa onların ayakları varda onlarla mı yürüyorlar? Yoksa elleri varda onlarla mı yakalıyorlar? Yoksa onların gözleri varda onunla mı görüyorlar? Yahut onların kulakları varda onlarla mı işitiyorlar? Deki “Ortaklarınıza yalvarın da, bana tuzak hazırlasınlar ve bana göz açtırmayın.”
(Araf 195)İskender Ali Mihr Meali:
Onların, onlarla yürüdükleri ayakları mı var? Veya onlarla tuttukları elleri mi var? Veya onlarla gördükleri gözleri mi var? Veya onlarla işittikleri kulakları mı var? Söyle (onlara) ortaklarını çağırsınlar, sonra bana tuzak kursunlar. Böylece göz açtırmayın (fırsat vermeyin).
(Araf 195)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Sanki onların yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri, işitecek kulakları mı var? De ki: «Haydi yoldaşlarınızı çağırın, sonra da bana karşı düzen kurun, hem de hiç göz açtırmayın.»
(Araf 195)Kadri Çelik Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var, yoksa sıkıca tutacak elleri mi var, ya da görecek gözleri mi var veya işitecek kulakları mı var? De ki: “Ortaklarınızı çağırın, sonra bir düzen (tuzak) kurun da bana hiç mühlet vermeyin.”
(Araf 195)Mahmut Kısa Meali:
Hem nasıl olur da, kendinizden daha aşağı bir seviyede bulunan bu cansız taşlara, heykellere tapar, onlardan medet umarsınız? Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi? Görecekleri gözleri mi var, yoksa işitecekleri kulakları mı? Ey Müslüman, “İlâhlarımız aleyhinde konuşmaktan vazgeçmeyecek olursan, onların gazâbına uğrayıp helâk olacaksın!” diyerek seni tehdit eden zâlimlere meydan okuyarak de ki: “Haydi, Allah’a ortak koştuğunuz varlıkları yardımınıza çağırın; sonra bütün hile ve entrikalarınızla çıkın karşıma veyüreğiniz yetiyorsa, bir an bile göz açtırmayın bana!”
(Araf 195)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Ayakları mı var ki onlar yürüsünler. Yada tutacak elleri mi var ki tutsunlar Fiilen gözleri mi var ki görsünler. Kulakları mı var ki işitsin onlar? Artık çağırın şirk koştuklarınızı. Düzen kurun. Göz açtırmayın bana deyiver.
(Araf 195)Mehmet Türk Meali:
Sanki o (putların) yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri veya işitecek kulakları mı var? O kâfirlere: “Haydi! O (Allah’a) ortak koştuklarınızı çağırın, sonra da istediğiniz tuzağı kurun ve (elinizden geliyorsa) bana hiç göz açtırmayın.” de.
(Araf 195)Muhammed Celal Şems Meali:
Onların yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri ve işitecek kulakları mı var? (Onlara) de ki: “Ortaklarınızı çağırın. Sonra bana karşı, (istediğiniz gibi) düzen kurun. Hiç mühlet (de) vermeyin.”
(Araf 195)Muhammed Esed Meali:
Yürüyecek ayakları mı var peki onların? Tutacak elleri mi? Görecek gözleri, işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi, Allaha ortak olarak gördüğünüz bütün o varlıkları çağırın, bana karşı elinizden geleni ardınıza koymayın ve böylece bana göz açtırmayın!
(Araf 195)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Onların ayakları mı var ki yürüsünler? Elleri mi var ki tutsunlar? Gözleri mi var ki görsünler? Kulakları mı var ki işitsinler? De ki; "Ortaklarınızı çağırın, sonra bana kuracağınız tuzağı kurun, hadi bana göz bile açtırmayın."
(Araf 195)Mustafa Çavdar Meali:
Onların yürüyebilecek ayakları mı, yoksa tutacakları elleri mi, yoksa görebilecek gözleri mi var, yoksa işitebilecek kulakları mı var? De ki: – Ortak koştuklarınızı yardıma çağırın sonra bana tuzaklarınızı kurun da bana hiç fırsat tanımayın.Bknz: (8/30) - (13/42) - (52/42)
(Araf 195)Mustafa Çevik Meali:
Dönüp bir de şu putlarını diktiklerinize bakın, onların yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri ya da işitecek kulakları mı var ki? Onlardan yardım umuyor, önlerinde eğiliyor ve Allah’a ortak koşuyorsunuz? De ki: Haydi Bana karşı onları yardımınıza çağırın ve hep birden elinizden geleni ardınıza koymayın. Böyle ce onların hiçbir işinize yaramadığını görün.
(Araf 195)Mustafa İslamoğlu Meali:
Hem onların yürüyecek ayakları mı var? Ya da tutacak elleri veya görecek gözleri, yahut işitecek kulakları mı var? De ki: "Haydi çağırın Allah'a ortak koştuklarınızı, sonra önüme her türlü tuzağı kurun ve bana göz açtırmayın!
(Araf 195)Osman Okur Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi var veya görecekleri gözleri mi var yahut işitecekleri kulakları mı var (neleri var)? De ki: «Ortaklarınızı çağırın, sonra bana (istediğiniz) tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın!»
(Araf 195)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Onlar için kendileriyle yürüyecekleri ayakları mı, veya onlar için tutacakları elleri mi veya onlar için kendileriyle görecekleri gözleri mi veyahut onlar için kendisiyle işitecekleri kulakları mı var? De ki, haydi çağırınız şeriklerinizi, sonra bana yapacağınız hileyi yapınız, bana hiç mühlet vermeyiniz.
(Araf 195)Ömer Öngüt Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var? Tutacakları elleri mi var? Görecekleri gözleri mi var? İşitecekleri kulakları mı var? De ki: “Ortak koştuklarınızı çağırın, sonra bana istediğiniz tuzağı kurun ve bana göz bile açtırmayın!”
(Araf 195)Ömer Sevinçgül Meali:
Onların yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri, işitecek kulakları mı var! “Haydi davet edin yapay tanrılarınızı da bana düzen kurun. Elinizden gelirse, hiç göz açtırmayın!” de.
(Araf 195)Sadık Türkmen Meali:
Onların kendisiyle yürüyecekleri ayakları mı vardır? Yoksa kendisiyle tutacakları elleri mi vardır? Ya da kendisiyle görecekleri gözleri mi vardır? Veya kendisiyle işitecekleri kulakları mı vardır? Onun için de ki: “Ortak koştuklarınızı çağırın sonra da bana tuzak kurun... Bana, göz bile açtırmayın!
(Araf 195)Seyyid Kutub Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı var, tutacak elleri mi var, görecek gözleri mi var, yoksa işitecek kulakları mı var? De ki, Allah'a koştuğunuz ortakları çağırınız, sonra hiç göz açtırmaksızın bana karşı tuzak kurunuz.
(Araf 195)Suat Yıldırım Meali:
(194-195) Allah'tan başka dua ve ibadet ettiğiniz bütün putlar, sizin gibi kullardır. Onların tanrılığı hakkındaki iddianız yerinde ise, haydi bakalım onları çağırın da size cevap versinler bakalım! Nasıl icabet edecekler ki, onların yürüyecek ayakları mı var? Yoksa tutacak elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Yahut işitecek kulakları mı var, neleri var? De ki: "Haydi bütün şeriklerinizi çağırın, sonra bana istediğiniz tuzağı kurun, haydi elinizden geliyorsa bir an bile göz açtırmayın!"
(Araf 195)Süleyman Ateş Meali:
Onların yürüyecekleri ayakları mı var, yoksa tutacakları elleri mi var, yoksa görecekleri gözleri mi var, yahut işitecekleri kulaklarımı var? De ki: "(Allah'a) ortak(koştuk)larınızı çağırın, sonra bana tuzak kurun, haydi (elinizden geliyorsa) hiç göz açtırmayın bana!"
(Araf 195)Süleymaniye Vakfı Meali:
Ayakları mı var ki yürüsünler; elleri mi var ki tutsunlar; gözleri mi var ki görsünler; kulakları mı var ki dinlesinler. De ki "Çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun; hiç göz açtırmayın."
(Araf 195)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Yoksa onların yürüyebilecek ayakları, tutabilecek elleri, görebilecek gözleri ve duyabilecek kulakları mı var? De ki: "Allah'a ortak koştuğunuz varlıkları çağırın, sonra bana tuzak kurun, göz açtırmayın."
(Araf 195)Şaban Piriş Meali:
-Onların yürüyebilecek ayakları mı var; yoksa kendisiyle tutacakları elleri mi; yoksa görebilecek gözleri mi; yoksa işitebilecek kulakları mı var?!. De ki: -Ortak koştuklarınıza yalvarın sonra bana, göz açtırmayacağınız tuzaklarınızı kurun!
(Araf 195)Talat Koçyiğit Meali:
Onların yürüyecek ayakları mı vardır; yahut tutacak elleri, görecek gözleri, işitecek kulakları mı vardır? (Ey Muhammed! O müşriklere) de ki: "Allah'a koştuğunuz ortaklarınızı çağırın; sonra da (yardımlaşarak) bana tuzak kurun ve bana hiç fırsat bırakmayın".
(Araf 195)Tefhimul Kuran Meali:
Onların yürüyecek ayakları var mı? Ya da tutacakları elleri mi var? Veya görecek gözleri mi var? Yoksa işitecek kulakları mı var? De ki: «Ortak koşmakta olduklarınızı çağırın, sonra bir düzen (tuzak) kurun da bana göz bile açtırmayın.»
(Araf 195)Ümit Şimşek Meali:
Onların ayakları mı var yürüsünler? Elleri mi var tutsunlar? Gözleri mi var görsünler? Kulakları mı var işitsinler? De ki: Şeriklerinizi çağırın, sonra bana kuracağınız tuzağı kurun, üstelik mühlet de vermeyin.
(Araf 195)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ayakları mı var onların ki, onlarla yürüsünler; elleri mi var onların ki onlarla tutsunlar; gözleri mi var onların ki, onlarla görsünler; kulakları mı var onların ki, onlarla işitsinler. De ki: "Ortaklarınızı çağırıp bana tuzak kurun. Hadi, göz açtırmayın bana!"
(Araf 195)