Ve her ikisine de yemin ederek; Ben sizin, iyiliğiniz için öğüt veriyorum dedi.
Bknz: (14/22)
Ve her ikisine de yemin ederek; Ben sizin, iyiliğiniz için öğüt veriyorum dedi.
Bknz: (14/22)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ve yemin ederek şüphe yok ki dedi, ben size öğüt verenlerdenim.
(Araf 21)Ve (İblis) : "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye (yalan yere) yemin de etmişti.
(Araf 21)Ve onlara: “Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyen biriyim” diye de yemin etti.
(Araf 21)Ve onlara: "Kesinlikle ben sizin hayrınızı isteyenlerdenim" diye de yemin etti.
(Araf 21)Âdem ile eşine, yeminler ederek: “Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim" dedi.*
(Araf 21)Ayrıca: "Şüphesiz ki ben size öğüt verenlerdenim" diye onlara karşı yemin etti.
(Araf 21)Bir de onlara: “-Muhakkak ki, ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim”, diye yemin etti.
(Araf 21)Bir de ardından, “Ben sizin ancak iyiliğinizi istiyor ve bu bakımdan size öğüt veriyorum!” diye yemin üstüne yemin etti.
(Araf 21)Ve onlara yemin etti ki: “Ben size samimiyetle öğüt verenlerdenim.”
(Araf 21)Onlara, "Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim" diye yemin etti.
(Araf 21)Bir de onlara: “Muhakkak ki, ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diye yemin etti.
(Araf 21)"Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim" diye de onlara yemin etti.
(Araf 21)Ve her halde ben sizin hayrınızı istiyenlerdenim diye ikisine de yemin etti
(Araf 21)Ve: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim." diye ikisine de yemin etti.
(Araf 21)Ve ikisine: "Ben gerçekten ikinizin de iyiliğini istemekteyim." diye yemin etti.
(Araf 21)Ve “Elbette ben, size öğüt verenlerdenim” diye onlara yemin etti/ kanıtlar ileri sürdü.
(Araf 21)Ve: “Şüphesiz ki ben, sizin iyiliğinizi istiyorum/size nasihat veriyorum.” diye o ikisine yemin etti.
(Araf 21)Ayrıca: “Muhakkak ki ben size öğüt verenlerdenim!” diye ikisine de yemin etti.
(Araf 21)Bir de onlara: "Şübhesiz ki ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye yemin etdi.
(Araf 21)Ve onlara: “Doğrusu ben size gerçekten (iyiliğiniz için) nasîhat edenlerdenim” diye de yemîn etti.
(Araf 21)(20-21) Ardından şeytan, kendilerinden örtülmüş olan edep yerlerini kendilerine göstermek için kendilerine kötü düşünceler fısıldadı ve "RAB'biniz, sırf iki melek olursunuz veya kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan engelledi." dedi. O ikisiyle "Kesinlikle ben, ikiniz için mutlaka nasihat edenlerdenim." [diye] antlaştı.
(Araf 21)“Ben size öğüt verenlerdenim” diyerek Adem'e ve eşine yemin etmişti.
(Araf 21)Ve ikisine yemin etti: “Muhakkak ki ben, sizin ikinize nasihat edenlerdenim.”
(Araf 21)Gerçekten ben her ikinizin de iyiliğini istiyorum.» diye and içti.
(Araf 21)“Doğrusu ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diye ikisine yemin etti.
(Araf 21)Ve “Allah şahidimdir ki, bunu sırf sizin iyiliğiniz için yapıyorum!” diye onlara yemin etti.
(Araf 21)Ayrıca onlara yemin ederek: "Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim" demiştir.
(Araf 21)20,21. Bunun üzerine şeytan o ikisinin, kendilerine örtülmüş olan avret yerlerini meydana çıkarmak için1 o ikisine2 de vesvese3 verdi ve: “Rabbiniz size bu ağacı, sadece sizin birer melek olmamanız ya da ebedî yaşayanlardan olmamanız için yasakladı.” dedi ve: “Doğrusu ben, sizin iyiliğinizi istiyorum.” diye yemin etti.*
(Araf 21)İkisine (de) yeminler ederek, “Şüphesiz ben, iyiliğinizi isteyenlerdenim,” (dedi.)
(Araf 21)Ve onlara: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyen biriyim" diye de and verdi.
(Araf 21)Onlara; "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi istiyorum," diye de yemin etti.
(Araf 21)Bknz: (14/22)
(Araf 21)20-22 Şeytan, Âdem ve eşine yaklaşıp, “Rabbinizin bu ağaca yaklaşmanızı yasaklamasının sebebi, melekler gibi ölümsüz ve hep burada yaşayanlardan olmanızı istemeyişinden dolayıdır.” diyerek, söylediklerinin doğruluğuna ve onların hayrına olduğuna dair yeminler edip her ikisini de inandırdı ve böylece onları ağaca yaklaştırıp meyvesinden yedirdi. Bunun üzerine Âdem ve eşi hemen üzerlerindeki elbisenin sıyrılıp edep yerlerinin açıldığını fark ettiler, derhal cennetteki ağaç yapraklarından toplayıp örtünmeye çalıştılar. Bu sırada Rableri de onlara şöyle seslendi: “Ben size o ağaca yaklaşmayı yasaklamış ve şeytanın da sizin düşmanınız olduğunu söyleyerek uyarmamış mıydım?”
(Araf 21)Ve her ikisine yeminler etti: "İnanın ki ben ikinizin de iyiliğini istiyorum."
(Araf 21)Ve onlara: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye yemin etti.
(Araf 21)Ve onlara, «Ben muhakkak sizin için elbette hayırhâh olanlardanım.» diye yemin etti.
(Araf 21)“Ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diyerek onlara yeminler etti.
(Araf 21)(20-21) Fakat şeytan onlara, gözlerinden gizlenmiş olan edep yerlerini açığa çıkarmak için vesvese verdi. Onlara şöyle telkinde bulundu: "Rabbinizin size bu ağacın meyvesini yasaklamasının tek sebebi, sizin meleklerden veya ölümsüz hayata kavuşanlardan olmanızı önlemektir" diyerek, kendisinin onların iyiliğini istediğine dair yemin üstüne yemin etti.
(Araf 21)Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.
(Araf 21)Ayrıca: "Ben sizin iyiliğinizi istiyorum" diye yemin ederek ikisini de kandırdı.
(Araf 21)Ben sizin, iyiliğinizi isteyen, size öğüt verenlerdenim, diye onlara yemin etti.
(Araf 21)