7. Araf Suresi / 21.ayet

Ve her ikisine de yemin ederek; Ben sizin, iyiliğiniz için öğüt veriyorum dedi.

Bknz: (14/22)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 21 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve yemin ederek şüphe yok ki dedi, ben size öğüt verenlerdenim.

(Araf 21)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ve (İblis) : "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye (yalan yere) yemin de etmişti.

(Araf 21)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve onlara: “Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyen biriyim” diye de yemin etti.

(Araf 21)

Adem Uğur Meali:

Ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.

(Araf 21)

Ahmet Hulusi Meali:

Ve onlara: "Kesinlikle ben sizin hayrınızı isteyenlerdenim" diye de yemin etti.

(Araf 21)

Ahmet Tekin Meali:

Âdem ile eşine, yeminler ederek: “Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim" dedi.*

(Araf 21)

Ahmet Varol Meali

Ayrıca: "Şüphesiz ki ben size öğüt verenlerdenim" diye onlara karşı yemin etti.

(Araf 21)

Ali Bulaç Meali:

Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.

(Araf 21)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de onlara: “-Muhakkak ki, ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim”, diye yemin etti.

(Araf 21)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve şöyle yemin etti: "Aslında, size gerçekten yol gösteriyorum!"

(Araf 21)

Ali Ünal Meali:

Bir de ardından, “Ben sizin ancak iyiliğinizi istiyor ve bu bakımdan size öğüt veriyorum!” diye yemin üstüne yemin etti.

(Araf 21)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve onlara yemin etti ki: “Ben size samimiyetle öğüt verenlerdenim.”

(Araf 21)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlara, "Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim" diye yemin etti.

(Araf 21)

Bekir Sadak Meali:

«Dogrusu ben size ogut verenlerdenim» diye ikisine yemin etti.

(Araf 21)

Besim Atalay Meali:

«Size öğüt veriyorum» diye ant içti

(Araf 21)

Celal Yıldırım Meali:

Ve «herhalde ben size öğüt verenlerdenim» diyerek onlara yemin etti.

(Araf 21)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bir de onlara: “Muhakkak ki, ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diye yemin etti.

(Araf 21)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim" diye ikisine yemin etti.

(Araf 21)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim" diye de onlara yemin etti.

(Araf 21)

Diyanet Vakfı Meali:

Ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti.

(Araf 21)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine yemin de etti: 'Ben size öğüt veriyorum.'

(Araf 21)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve her halde ben sizin hayrınızı istiyenlerdenim diye ikisine de yemin etti

(Araf 21)

Elmalılı Yeni Meali:

Ve: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim." diye ikisine de yemin etti.

(Araf 21)

Erhan Aktaş Meali:

Ve ikisine: "Ben gerçekten ikinizin de iyiliğini istemekteyim." diye yemin etti.

(Araf 21)

Gültekin Onan Meali:

Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.

(Araf 21)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve “Elbette ben, size öğüt verenlerdenim” diye onlara yemin etti/ kanıtlar ileri sürdü.

(Araf 21)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ve: “Şüphesiz ki ben, sizin iyiliğinizi istiyorum/size nasihat veriyorum.” diye o ikisine yemin etti.

(Araf 21)

Harun Yıldırım Meali:

Ayrıca: “Muhakkak ki ben size öğüt verenlerdenim!” diye ikisine de yemin etti.

(Araf 21)

Hasan Basri Çantay:

Bir de onlara: "Şübhesiz ki ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye yemin etdi.

(Araf 21)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve onlara: “Doğrusu ben size gerçekten (iyiliğiniz için) nasîhat edenlerdenim” diye de yemîn etti.

(Araf 21)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(20-21) Ardından şeytan, kendilerinden örtülmüş olan edep yerlerini kendilerine göstermek için kendilerine kötü düşünceler fısıldadı ve "RAB'biniz, sırf iki melek olursunuz veya kalıcılardan olursunuz diye sizi bu ağaçtan engelledi." dedi. O ikisiyle "Kesinlikle ben, ikiniz için mutlaka nasihat edenlerdenim." [diye] antlaştı.

(Araf 21)

Hüseyin Atay Meali:

"Doğrusu, ben size öğüt verenlerdenim" diye ikisine ant verdi.

(Araf 21)

İbni Kesir Meali:

Ve; doğrusu ben size öğüt verenlerdenim, diye ikisine yemin etti.

(Araf 21)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Ben size öğüt verenlerdenim” diyerek Adem'e ve eşine yemin etmişti.

(Araf 21)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve ikisine yemin etti: “Muhakkak ki ben, sizin ikinize nasihat edenlerdenim.”

(Araf 21)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten ben her ikinizin de iyiliğini istiyorum.» diye and içti.

(Araf 21)

Kadri Çelik Meali:

“Doğrusu ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diye ikisine yemin etti.

(Araf 21)

Mahmut Kısa Meali:

Ve “Allah şahidimdir ki, bunu sırf sizin iyiliğiniz için yapıyorum!” diye onlara yemin etti.

(Araf 21)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ayrıca onlara yemin ederek: "Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim" demiştir.

(Araf 21)

Mehmet Türk Meali:

20,21. Bunun üzerine şeytan o ikisinin, kendilerine örtülmüş olan avret yerlerini meydana çıkarmak için1 o ikisine2 de vesvese3 verdi ve: “Rabbiniz size bu ağacı, sadece sizin birer melek olmamanız ya da ebedî yaşayanlardan olmamanız için yasakladı.” dedi ve: “Doğrusu ben, sizin iyiliğinizi istiyorum.” diye yemin etti.*

(Araf 21)

Muhammed Celal Şems Meali:

İkisine (de) yeminler ederek, “Şüphesiz ben, iyiliğinizi isteyenlerdenim,” (dedi.)

(Araf 21)

Muhammed Esed Meali:

Ve onlara: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyen biriyim" diye de and verdi.

(Araf 21)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlara; "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi istiyorum," diye de yemin etti.

(Araf 21)

Mustafa Çavdar Meali:

Ve her ikisine de yemin ederek; Ben sizin, iyiliğiniz için öğüt veriyorum dedi.

Bknz: (14/22)

(Araf 21)

Mustafa Çevik Meali:

20-22 Şeytan, Âdem ve eşine yaklaşıp, “Rabbinizin bu ağaca yaklaşmanızı yasaklamasının sebebi, melekler gibi ölümsüz ve hep burada yaşayanlardan olmanızı istemeyişinden dolayıdır.” diyerek, söylediklerinin doğruluğuna ve onların hayrına olduğuna dair yeminler edip her ikisini de inandırdı ve böylece onları ağaca yaklaştırıp meyvesinden yedirdi. Bunun üzerine Âdem ve eşi hemen üzerlerindeki elbisenin sıyrılıp edep yerlerinin açıldığını fark ettiler, derhal cennetteki ağaç yapraklarından toplayıp örtünmeye çalıştılar. Bu sırada Rableri de onlara şöyle seslendi: “Ben size o ağaca yaklaşmayı yasaklamış ve şeytanın da sizin düşmanınız olduğunu söyleyerek uyarmamış mıydım?”

(Araf 21)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve her ikisine yeminler etti: "İnanın ki ben ikinizin de iyiliğini istiyorum."

(Araf 21)

Osman Okur Meali:

Ve onlara: "Ben gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim" diye yemin etti.

(Araf 21)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onlara, «Ben muhakkak sizin için elbette hayırhâh olanlardanım.» diye yemin etti.

(Araf 21)

Ömer Öngüt Meali:

Ve onlara: “Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim. ” diye yemin etti.

(Araf 21)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ben sizin iyiliğinizi isteyenlerdenim” diyerek onlara yeminler etti.

(Araf 21)

Sadık Türkmen Meali:

“Ben size nasihat edenlerdenim” diye de onlara yemin etti.

(Araf 21)

Seyyid Kutub Meali:

Onlara 'Ben gerçekten sizin iyiliğinizi istiyorum' diye yemin etti.

(Araf 21)

Suat Yıldırım Meali:

(20-21) Fakat şeytan onlara, gözlerinden gizlenmiş olan edep yerlerini açığa çıkarmak için vesvese verdi. Onlara şöyle telkinde bulundu: "Rabbinizin size bu ağacın meyvesini yasaklamasının tek sebebi, sizin meleklerden veya ölümsüz hayata kavuşanlardan olmanızı önlemektir" diyerek, kendisinin onların iyiliğini istediğine dair yemin üstüne yemin etti.

(Araf 21)

Süleyman Ateş Meali:

Ve onlara: "Elbette ben size öğüt verenlerdenim." diye de yemin etti.

(Araf 21)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlara yemin etti: "Ben ikinizin de iyiliğini istiyorum."

(Araf 21)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ayrıca: "Ben sizin iyiliğinizi istiyorum" diye yemin ederek ikisini de kandırdı.

(Araf 21)

Şaban Piriş Meali:

Ben sizin, iyiliğinizi isteyen, size öğüt verenlerdenim, diye onlara yemin etti.

(Araf 21)

Talat Koçyiğit Meali:

Bir de onlara "ben size nasihat edicilerdenim" diye yemin etmişti.

(Araf 21)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve: «Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim» diye yemin de etti.

(Araf 21)

Ümit Şimşek Meali:

Sonra da “Ben sizin iyiliğiniz için öğüt veriyorum” diye yemin etti.

(Araf 21)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ve onlara, "ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.

(Araf 21)