7. Araf Suresi / 64.ayet

Sonunda onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları boğulmaktan kurtardık. Ayetlerimiz karşısında yalana sarılanları da suda boğduk. Zira onlar (uyarı ve öğütlerimi görmek istemeyen) kör bir toplum idi.

Bknz: (11/40)»(11/41)

Mustafa Çavdar Meali

Araf 64 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat onlar, onu inkar ettiler, yalancı saydılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık ve ayetlerimizi yalanlayanları suya boğduk. Şüphe yok ki onlar kör bir kavimdi.

(Araf 64)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Buna rağmen) Onu yalanladılar. Biz de onu ve (inanıp) gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar (gerçeklere) kör (akılsız ve vicdansız) bir kavimdi.

(Araf 64)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve bu uyarıya rağmen onu yalanladılar ve bunun üzerine biz de, onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlıyanları ise suda boğduk; gerçekten kör bir topluluktu onlar.

(Araf 64)

Adem Uğur Meali:

Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Ahmet Hulusi Meali:

Onu yalanladılar... (Biz de) Onu ve onunla beraber olanları gemide kurtardık... (Esma'nın açığa çıkışı olan) işaretlerimizi yalanlayanları ise boğduk... Muhakkak ki onlar basiretsiz bir toplumdu!

(Araf 64)

Ahmet Tekin Meali:

Onu yalanladılar. Biz onu ve onunla birlikte olanları gemilere alarak kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da tufanda boğduk. Onlar önlerini göremeyecek kadar kör, basiretleri bağlı düşüncesiz bir kavim idiler.*

(Araf 64)

Ahmet Varol Meali

Onlar onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları da (suda) boğduk. Şüphesiz onlar görmeyen bir topluluk idiler.

(Araf 64)

Ali Bulaç Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.

(Araf 64)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunun üzerine Nûh'u tekzip ettiler. Biz de Nûh'u ve kendisiyle bareber gemide bulunanları kurtardık; ve âyetlerimizi yalanlıyanları (tufan ile) boğduk. Çünkü onlar, basiretleri körleşmiş bir kavim idiler.

(Araf 64)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yine de Onu yalanladılar. Sonunda, Onu ve Onunla birlikte gemide olanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanları da boğduk. Aslında, onlar, kör bir toplumdu.

(Araf 64)

Ali Ünal Meali:

Fakat Nuh’un ikazlarına kulak asmayıp O’nu yalanladılar. Biz de, O’nu ve o gemide yanında bulunanları kurtardık; buna mukabil, âyetlerimizi yalanlayanları ise (tufanda) boğduk. Doğrusu onlar, kör bir topluluktu.

(Araf 64)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat onlar, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ve ayetlerimizi yalanlayanları suda boğduk. Şüphesiz onlar kör bir toplum idiler.

(Araf 64)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar manen kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Bekir Sadak Meali:

Onu yalanladilar; biz de onu ve gemide beraberinde olanlari kurtardik, ayetlerimizi yalan sayanlari suda bogduk, cunku onlar kor bir milletti.*

(Araf 64)

Besim Atalay Meali:

Onu yalanladılar, biz hem onu, hem de onunla gemide olanları hemen kurtarıp, bizim âyetlerimizi yalanlamış olanları suda boğdurduk, onlar kör bir ulustular,

(Araf 64)

Celal Yıldırım Meali:

Buna rağmen Onu yalanladılar. Biz de Onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık ve bizim âyetlerimizi yalanlayanları (tufanda) boğduk. Çünkü onlar kör bir topluluktu.

(Araf 64)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Bunun üzerine) onu (tekrar) yalanladılar. Biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar, gerçekten kör (hakkı görmeyen) bir toplum idiler.

(Araf 64)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onu yalanladılar; biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda boğduk, çünkü onlar kör bir milletti.*

(Araf 64)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Derken kavmi onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar (vicdanları hakka kapalı) kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Diyanet Vakfı Meali:

Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Edip Yüksel Meali:

Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Onlar kör bir halktı.

(Araf 64)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunun üzerine onu tekzib ettiler, biz de kendisini ve ma'iyyetinde iyman edenleri gemide necata erdirdik de ayetlerimizi tekzib edenleri garkeyledik, çünkü bunlar basıyretleri körelmiş bir kavm idiler

(Araf 64)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun üzerine ona yalan söylüyorsun, dediler. Biz de onu ve beraberinde iman edenleri gemide kurtuluşa erdirdik ve ayetlerimize yalan diyenleri suda boğduk. Çünkü onlar basiretleri körelmiş bir toplum idiler.

(Araf 64)

Erhan Aktaş Meali:

Derken, halkı onu yalanladı. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da boğduk. Onlar gerçeği görmeyen bir kavimdi.

(Araf 64)

Gültekin Onan Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide beraberinde bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.

(Araf 64)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bunun üzerine o'nu yalanladılar, Biz de Nûh'u ve o'nunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da boğduk! Gerçekten onlar, kör bir topluluk idiler.

(Araf 64)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. (Çünkü) onlar (hakikatleri görmeyen) kör bir kavimdi.

(Araf 64)

Harun Yıldırım Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Çünkü onlar görmeyen bir topluluktu.

(Araf 64)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine onu yalanladılar. Biz de kendisini ve beraberinde gemide bulunanları selamete erdirdik, ayetlerimizi yalan sayanları (tuufan ile) doğduk. Çünkü onlar (kalb gözleri) kör (olan) bir kavm idiler.

(Araf 64)

Hayrat Neşriyat Meali:

Buna rağmen onu yalanladılar; bunun üzerine (biz de) onu ve onunla berâbergemide bulunanları kurtardık; âyetlerimizi yalanlayanları ise suda boğduk. Çünki onlar(basîret cihetiyle) kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onlar onu [Nuh'u] yalanladılar. Ardından onu [Nuh'u] ve onunla birlikte (o) Gemide olan kimseleri kurtardık; ayetlerimizi yalanlamış olanları boğduk. Kesinlikle onlar, bir körler milletiydi.

(Araf 64)

Hüseyin Atay Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide olanları kurtardık. İlkelerimizi yalan sayanları suda boğduk. Doğrusu, onlar kör bir ulustu.

(Araf 64)

İbni Kesir Meali:

Bunun üzerine onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar, gerçekten kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

İlyas Yorulmaz Meali:

Nuh'u yalanladılar ve bizde onu ve onunla beraber olanları bir gemi ile kurtardık. Sonra ayetlerimizi yalanlayanları da (suların içinde) boğduk. Çünkü onlar (elçinin getirdiklerine) körleşmiş bir toplumdu.

(Araf 64)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat onu yalanladılar, bu yüzden onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ve âyetlerimizi yalanlayanları boğduk. Muhakkak ki; onlar âmâ (kör) bir kavim oldular.

(Araf 64)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine onu yalancı yerine koydular. Biz de onu, onunla birlikte bulunanları gemiyle kurtardık. Belgelerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar doğruyu görmiyen kimseler idiler.

(Araf 64)

Kadri Çelik Meali:

Onu yalanladılar; biz de onu ve gemide beraberinde olanları kurtardık ve ayetlerimizi yalan sayanları suda boğduk. Şüphesiz onlar basiretleri körelmiş bir topluluk idiler.

(Araf 64)

Mahmut Kısa Meali:

Ama bunca öğüt ve uyarılara rağmen, onu yalancılıkla suçladılar. Bunun üzerine,tüm ülkeyi sular altında bırakan büyük bir tufan gönderdik ve hem onu, hem de onunla birlikte gemiye binen müminleri boğulmaktan kurtardık, ayetlerimizi inkâr edenleri ise sulara gömerek boğduk! Çünkü onlar, gerçekten kalpleri katılaşmış, gönül gözleri kör olmuş inatçı, zalim ve azgın bir toplum idiler! Ve aradan yıllar geçti, yeni nesiller geldi. İsimler ve şekiller değişti, fakat değişmeyen tek şey vardı; hak ile bâtılın amansız mücâdelesi:

(Araf 64)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Reddedip inkar ettiler onu, yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber Arkadaşlarını kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da hep beraber Fırtınalı suda boğduk gitti. Şüphesiz onlar görmeyen kör bir toplum idiler.

(Araf 64)

Mehmet Türk Meali:

Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları, kurtardık. Âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar gerçekleri görmeyen bir toplum idiler.

(Araf 64)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Fakat gene de) onu yalanladılar. Biz onu ve onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık. Ancak ayetlerimizi yalanlayanları (suda) boğduk. Şüphesiz onlar kör bir kavimdiler.

(Araf 64)

Muhammed Esed Meali:

Ve (bu uyarıya rağmen) onu yalanladılar! Ve bunun üzerine Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanları ise (suda) boğduk gerçekten kör bir topluluktu onlar!

(Araf 64)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Fakat, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar, kör bir toplumdu.

(Araf 64)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonunda onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları boğulmaktan kurtardık. Ayetlerimiz karşısında yalana sarılanları da suda boğduk. Zira onlar (uyarı ve öğütlerimi görmek istemeyen) kör bir toplum idi.

Bknz: (11/40)»(11/41)

(Araf 64)

Mustafa Çevik Meali:

Kavmi, bütün bu uyarılara rağmen Nûh’u yalancılıkla suçlayıp, söylediklerinden yüz çevirdi. Bunun üzerine Biz de Nûh ve onunla birlikteki mü’minleri gemiye bindirip kurtardık, Nûh’un Allah adına yaptığı daveti reddedip, Allah’la birlikte başka ilahlar da edinmiş olan kavmini suda boğup helak ettik. Onlar gerçekleri görmek istemeyen körleşmiş bir topluluktu.

(Araf 64)

Mustafa İslamoğlu Meali:

En sonunda onu yalanladılar. Bunun üzerine Biz de onu ve onunla birlikte gemide bulunanları kurtardık; ayetlerimizi yalanlayanları ise boğulmaya terk ettik: Onlar gerçekten de kör bir topluluk idiler.

(Araf 64)

Osman Okur Meali:

Onu yalanladılar, biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bunun üzerine O'nu tekzîp ettiler. Biz de O'nu ve O'nunla beraber gemide olanları kurtardık. Âyetlerimizi tekzîp edenleri de garkettik. Çünkü onlar bir kör kavim olmuşlardı.

(Araf 64)

Ömer Öngüt Meali:

Nuh'u yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber gemide bulunanları kurtardık. Âyetlerimizi yalan sayanları suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Bu uyarıların hiçbirini dinlemeyip’ onu yalanladılar. Biz de onu ve onunla beraber ‘Nuh tarafından bizim emrimizle yapılan’ gemide bulunanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları sulara gömdük. Çünkü onlar, ‘gerçekleri görebilme yetisi’ körelmiş kimselerdi!

(Araf 64)

Sadık Türkmen Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ve ayetlerimizi yalanlayanları boğduk. Çünkü onlar, görüp düşünmeyen bir kavim idiler.

(Araf 64)

Seyyid Kutub Meali:

Onu yalanladılar. Bunun üzerine onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Kuşkusuz onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar Nuh'u yalancı saydılar. Biz de onu ve yanında olanları gemide kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları ise boğduk. Çünkü onlar, basiretleri körelmiş kimselerdi.

(Araf 64)

Süleyman Ateş Meali:

O'nu yalanladılar, biz de O'nunla berebar gemide bulunanları kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk! Çünkü onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra onu yalancı yerine koydular. Biz de onu ve onunla birlikte olanları gemiyle kurtardık. Ayetlerimiz karşısında yalan yanlış şeylere sarılanları da suda boğduk. Çünkü onlar körlük eden bir topluluktu.

(Araf 64)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Buna rağmen onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide bulunanları kurtardık, âyetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir toplum idiler.

(Araf 64)

Şaban Piriş Meali:

Fakat, onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ayetlerimizi yalanlayanları da suda boğduk. Onlar, kör bir toplumdu.

(Araf 64)

Talat Koçyiğit Meali:

(Buna rağmen yine de)onu yalanlamışlardı. Bunun üzerine biz de onu ve onunla birlikte gemide olanları kurtarmış, âyetlerimizi yalanlayanları ise, (suda) boğmuştuk. Zira onlar kör bir kavim idiler.

(Araf 64)

Tefhimul Kuran Meali:

Onu yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları da suda boğduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi.

(Araf 64)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar Nuh'u yalanladılar. Biz de onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık; âyetlerimizi yalanlayanları ise boğduk. Çünkü onlar, bir körler güruhu idi.

(Araf 64)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onu yalanladılar. Bunun üzerine biz onu beraberindekileri gemi içinde kurtardık, ayetlerimizi yalanlayanları boğduk. Gözleri görmez bir topluluktu onlar.

(Araf 64)