7. Araf Suresi / 93.ayet
Araf 93 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Şuayb, onlardan yüz çevirdi de ey kavmim dedi, andolsun ki ben size Rabbimin bildirdiği haberleri tebliğ ettim ve öğüt verdim. Artık kafir bir kavme nasıl acıklanabilirim?
(Araf 93)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim! Andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Şimdi ben, (bile bile) inkâra sapan (ve İslam’la savaşan) bir topluluğa nasıl üzülebilirim?" (Çünkü herkesin hak ettiği akıbete uğraması gerekir.)
(Araf 93)Abdullah Parlıyan Meali:
Sonunda Şuayb onların yanından dönüp giderken: “Ey kavmim!” dedi “Gerçek şu ki, ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim ve güzelce öğüt verdim. Artık ben sizin gibi gerçekleri örtbas eden kâfir bir topluluk için üzülmem nasıl olabilir?” dedi.
(Araf 93)Adem Uğur Meali:
(Şuayb), onlardan yüz çevirdi ve (içinden) dedi ki: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!"
(Araf 93)Ahmet Hulusi Meali:
(Bunun üzerine Şuayb) onlardan yüz çevirdi ve: "Ey kavmim!. . Andolsun ki Rabbimin risaletlerini size tebliğ ettim... Size öğüt verdim... Hakikat bilgisini inkar eden bir topluluğa (artık) nasıl üzülebilirim?"
(Araf 93)Ahmet Tekin Meali:
Bu durumda, Şuayb onlardan uzaklaştı. Ve : “Ey kavmim, ben, Rabbimin bana vahyettiklerini size tebliğ ettim. Size öğüt verdim. Artık bundan sonra, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas eden inkârcı, küfre saplanmış bir kavme, nankör bir topluma nasıl acırım." dedi.
(Araf 93)Ahmet Varol Meali
(Şu'ayb da) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin bildirdiklerini ulaştırdım ve size öğüt verdim. Artık inkarcılar topluluğuna nasıl üzülürüm?"
(Araf 93)Ali Bulaç Meali:
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Şimdi ben, inkara sapan bir topluluğa nasıl üzülebilirim?"
(Araf 93)Ali Fikri Yavuz Meali:
Şuayb helâk olan kavminden yüz çevirip dedi ki; “- Ey kavmim, doğrusu ben size Rabbimin gönderdiği emirleri tebliğ ettim ve iyiliğinizi istedim. Şimdi kâfir olan bir topluluğa nasıl acırım?”
(Araf 93)Ali Rıza Sefa Meali:
Sonunda onlardan uzaklaştı ve şöyle dedi: "Ey toplumum! Gerçek şu ki, Efendimin gönderdiklerini size bildirdim ve size öğüt verdim. Nankörlük eden bir toplum için, artık nasıl üzülürüm?"
(Araf 93)Ali Ünal Meali:
Bu tecelli karşısında Şuayb oradan uzaklaşırken şöyle diyordu: “Zavallı halkım! Ben size ancak Rabbimin mesajını tebliğ ettim ve size samimi nasihatlerde bulundum. Şimdi böyle nankör, küfürde böylesine ısrarlı bir topluluk için ne diye gam çekeyim ki!?”
(Araf 93)Bahaeddin Sağlam Meali:
Şuayb, onları öyle bıraktı. Ve: “Ey kavmim! Şüphesiz ben Rabbimin mesajlarını size ilettim, size samimiyetle öğüt verdim. Artık kâfir olan bir topluma nasıl üzüleyim.” dedi.
(Araf 93)Bayraktar Bayraklı Meali:
Şu'ayb, onlardan ayrıldı ve "Ey kavmim!" dedi, "Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim, artık kafir bir kavme nasıl acırım?"
(Araf 93)Bekir Sadak Meali:
suayb onlardan dondu de, «Ey milletim! And olsun ki, Rabbimin sozlerini size bildirdim, ogut verdim; inkarci millet icin nicin uzuleyim?» dedi. *
(Araf 93)Besim Atalay Meali:
O, onlardan yüz çevirdi, de.di ki: «Ey ulusum! Ben sizlere Tanrının buyrumların eriştirdim, size öğüt de verdim, kâfir olan bir ulusa ben nice acıyayım?»
(Araf 93)Celal Yıldırım Meali:
Ve artık Şuâyb onlardan yüzçevirip uzaklaşırken ey kavmim, dedi, yemin ederim ki, size Rabbimin buyruklarını teblîğ ettim ve size (gereken uyarı ve) öğütte bulundum. Bu durumda küfürde (ısrar edip kalan) bir kavim için ne diye tasalanayım.
(Araf 93)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ve nihayet Şuayb onların düştüğü bu felaketi görünce) onlardan yüz çevirip şöyle dedi: “Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim ve size nasihat de ettim. Nankörlük etmiş bir kavme ne diye acıyayım?”
(Araf 93)Diyanet İşleri Eski Meali:
Şuayb onlardan döndü de, "Ey milletim! And olsun ki, Rabbimin sözlerini size bildirdim, öğüt verdim; inkarcı millet için niçin üzüleyim?" dedi.*
(Araf 93)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(Şu'ayb) onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: "Ey kavmim! Andolsun, ben size Rabbimin vahyettiklerini ulaştırdım. Size nasihat de ettim. Şimdi ben, inkarcı bir topluluğa nasıl üzülürüm?"
(Araf 93)Diyanet Vakfı Meali:
(Şuayb), onlardan yüz çevirdi ve (içinden) dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!»
(Araf 93)Edip Yüksel Meali:
Onlardan yüz çevirdi ve 'Ey halkım, size Rabbimin mesajını ilettim, öğüt verdim. İnkarcı bir topluluğa nasıl acırım?'
(Araf 93)Elmalılı Orjinal Meali:
Döndü de onlardan, ey kavmim! dedi: Alim Allah size rabbımın risaletlerini iblağ eyledim, size nasihatte ettim, şimdi kafir bir kavme nasıl acırım
(Araf 93)Elmalılı Yeni Meali:
Şuayb onlardan öteye döndü ve: "Ey kavmim, Allah biliyor ki, size Rabbimin mesajlarını ilettim, size öğüt de verdim; şimdi kafir kavme nasıl acırım?" dedi.
(Araf 93)Erhan Aktaş Meali:
Onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım." dedi: "Ben, size Rabb'imin mesajını tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Artık gerçeği yalanlayan nankör bir topluma nasıl olur da üzülebilirim?"
(Araf 93)Gültekin Onan Meali:
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: "Ey kavmim, andolsun size rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Şimdi ben kafir bir kavme nasıl üzülebilirim?"
(Araf 93)Hakkı Yılmaz Meali:
Bunun üzerine Şu‘ayb, onlara sırt çevirdi ve: “Ey toplumum! Ben size Rabbimin gönderilerini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, durum böyleyken kâfirler toplumuna; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden bir topluma nasıl tasalanayım?” dedi.
(Araf 93)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onlardan yüz çevirmiş ve demişti ki: “Ey kavmim! Andolsun ki, size Rabbimin mesajlarını ilettim ve size nasihat ettim. Kâfir bir toplum için nasıl üzülebilirim ki?”
(Araf 93)Harun Yıldırım Meali:
O da onlardan yüz çevirerek dedi ki: “Ey kavmim, andolsun ben size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim, artık ben kâfir bir topluluğa nasıl acırım.?!”
(Araf 93)Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine (Şuayb) onlardan yüz çevirib (kendi kendine) dedi ki: "Andolsun, ey kavmim, ben size Rabbimin gönderdiği (hükümleri) ulaşdırdım, sizin iyiliğinizi istedim. Şimdi ben o kafirler güruhuna karşı nasıl tasalanırım"?
(Araf 93)Hayrat Neşriyat Meali:
(Şuayb) artık onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: “Ey kavmim! Yemîn olsun ki size Rabbimin (vahiy ile) gönderdiklerini teblîğ ettim ve size nasîhat ettim. Artık (sizin gibi)kâfirler gürûhuna nasıl üzülürüm?”(1)*
(Araf 93)Hubeyb Öndeş Meali: /
Ardından [Şuayb] onlardan yüz çevirdi ve "Ey milletim! Elbetteki ben RAB'bimin mesajlarını size duyurmuştum ve size nasihat etmiştim. O halde kafir [gerçeği örten] bir millete nasıl üzüleyim?" dedi.
(Araf 93)Hüseyin Atay Meali:
Onlara sırt çevirdi ve "Ey ulusum! Elbette Rabbimin gönderdiklerini size ulaştırdım ve size öğüt verdim. Artık inkarcı bir topluluğa nasıl üzüleyim?" dedi.
(Araf 93)İbni Kesir Meali:
Bunun üzerine onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: Ey kavmim; andolsun ki ben, Rabbımın bana vahyettiklerini size bildirdim. Ve öğüt verdim. Öyleyse ben, küfredenler kavmine nasıl tasalanırım?
(Araf 93)İlyas Yorulmaz Meali:
Şuayb onlardan vaz geçip ayrılırken “Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ ettim ve öğüt verdim. Ben gerçekleri kabul etmeyen bir topluluğa niçin üzüleyim” dedi.
(Araf 93)İskender Ali Mihr Meali:
(Şuayb A.S) böylece onlardan yüz çevirdi (döndü) ve şöyle dedi: “Andolsun ki; Rabbimin risalelerini (gönderdiklerini) size tebliğ ettim (ulaştırdım). Ve size nasihat ettim. Artık kâfir bir kavme nasıl (niçin) üzüleyim?”
(Araf 93)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bunun üzerine Şuayb onlardan ayrıldı da dedi ki: «Ey ulusum! Doğrusu, ben size çalabımın gönderdiklerini eriştirdim. Size öğüt de verdim. Artık ben sizin gibi tanımazlar takımı için ne diye üzüntü çekeyim?»
(Araf 93)Kadri Çelik Meali:
Şuayb (azap indikten sonra cansız bedenlerini görünce) onlardan yüz çevirdi ve “Ey kavmim! Hiç şüphesiz Rabbimin sözlerini size bildirdim ve iyiliğinizi dileyerek sizlere öğüt verdim. Kâfir topluluk için niçin üzüleyim?” dedi.
(Araf 93)Mahmut Kısa Meali:
Bunun üzerine Şuayb, yüzünü öteye çevirerek, “Ey benim isyankâr halkım!” dedi, “Ne olurdu, sözümü dinleyip zulmünüzden vazgeçseydiniz! Oysa ben size Rabb’imin mesajını iletmiş ve bu korkunç âkıbetten kurtarmak için içtenlikleöğüt vermiştim! Fakat böylesine azgın ve inkârcı bir toplum için artık nasıl üzülebilirim?”
(Araf 93)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Reddedenlerden yüz çevirdi ve: " Ey kavmim! Rabbime ait olan haberler Andolsun ki; tarafımdan size bildirilmiştir, ilaveten size verdim öğütler. Fakat inkar eden topluluk için üzülmem nasıl olabilir ki?" demiştir.
(Araf 93)Mehmet Türk Meali:
(Şu’ayb) da: “Ey kavmim! And olsun ki ben, size Rabbimin gönderdiği (gerçekleri) duyurdum ve öğüt verdim, artık kâfir bir kavme nasıl acırım?”1 diyerek, dönüp gitti.*
(Araf 93)Muhammed Celal Şems Meali:
O, onlardan yüz çevirerek dedi ki: “Ey kavmim! Şüphesiz ben size Rabbimin mesajlarını ulaştırdım ve size nasihat ettim. İnkâr eden bir kavime, ben nasıl üzüleyim?”
(Araf 93)Muhammed Esed Meali:
Ve sonunda Şuayb, onların yanından dönüp giderken: "Ey kavmim!" dedi, "gerçek şu ki, ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ ettim ve güzelce öğüt verdim: artık ben nasıl (sizin gibi) hakkı inkar eden bir topluluk için yas tutup kederleneyim?"
(Araf 93)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Şuayb onlardan yüzünü döndürdü de şöyle dedi; "Andolsun ki, ben size rabbimin iletilerini ulaştırdım. Size öğüt verdim. Artık inkarcılığa batmış bir topluluğa nasıl acırım?"
(Araf 93)Mustafa Çavdar Meali:
Ve (Şuayb) onları ardına bırakıp giderken dedi ki: - Ey kavmim ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ etmiş ve size öğüt vermiştim. Şimdi ben kâfir bir toplumun akıbetine nasıl üzüleyim. (Araf 93)Mustafa Çevik Meali:
Şuayb da onların arkalarından bakıp, “Ey kavmim! Rabbimin âyetleriyle öğütler vererek sizi uyardım. Şu halde ben nasıl (sizin gibi) hakkı ve hakikati inkar eden bir topluluk için yas tutup kederleneyim?” dedi.
(Araf 93)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ve (Şuayb) onları ardında bırakırken "Ey kavmim!" diye mırıldanmıştı, "Doğrusu ben size Rabbimin mesajlarını tebliğ etmiştim ve size öğüt vermiştim. Şu halde ben (sizin gibi) nankör bir kavim için nasıl gam çekeyim!?"
(Araf 93)Osman Okur Meali:
(Şuayb), onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: «Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!»
(Araf 93)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
İmdi, onlardan döndü de dedi ki: «Ey kavmim! Ben Rabbimin risâletlerini muhakkak ki size ulaştırdım ve sizin için nasihatta bulundum. Artık kâfirler olan bir kavme karşı nasıl fazlaca mahzun olurum?»
(Araf 93)Ömer Öngüt Meali:
Şuayb onlardan yüz çevirdi. “Ey kavmim! Ben size Rabbimin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım?” dedi.
(Araf 93)Ömer Sevinçgül Meali:
O da onlardan yüz çevirdi, “Ey halkım! Rabbimin sözlerini size ilettim. Öğütler de verdim. Şimdi ben inkârcı bir halka nasıl acırım!” dedi.
(Araf 93)Sadık Türkmen Meali:
(Şuayb) onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: “Ey kavmim! Rabbimin gönderdiklerini size ilettim ve size nasihat ettim. Artık inanmayan bir topluluğa nasıl acırım!”
(Araf 93)Seyyid Kutub Meali:
Bunun üzerine Şuayb onlara sırt çevirdi ve 'Ey soydaşlarım, size Rabbimin mesajlarını ilettim, öğüt verdim, şimdi kâfir bir topluma nasıl acıyabilirim?' dedi.
(Araf 93)Suat Yıldırım Meali:
Gördüğü müthiş manzara karşısında Şuayb, yüzünü üzüntü ile öteye çevirip:"Zavallı halkım!" dedi, "ben size Rabbimin buyruklarını tebliğ etmiştim, sizin iyiliğinize çalışmıştım, size öğütler vermiştim! Artık böyle nankör, böyle kafir bir toplum için ne diye üzülüp kendimi harap edeyim!"
(Araf 93)Süleyman Ateş Meali:
(Şu'ayb), onlardan öteye döndü de: "Ey kavmim dedi, ben size Rabbimin mesajlarını duyurdum ve size öğüt verdim, artık kafir bir kavme nasıl acırım?"
(Araf 93)Süleymaniye Vakfı Meali:
Şuayb onlardan ayrıldı ve şöyle dedi: "Ey halkım! Rabbimin sözlerini size ulaştırmış ve iyiliğiniz için çaba göstermiştim. Şimdi ayetleri görmezden gelenler (kafirler) topluluğunun etkisiz hale getirilmesine nasıl üzüleyim!"
(Araf 93)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Şuayb onlardan yüz çevirdi ve: "Ey kavmim! Ben size Rabbimin mesajlarını ulaştırdım ve öğüt verdim. Kafirler için neden üzüleyim?" dedi.
(Araf 93)Şaban Piriş Meali:
Şuayb ise, onlardan yüz çevirip: -Ey kavmim, size Rabbimin gönderdiklerini açıklamış ve size öğüt vermiştim. Şimdi kafir bir kavme karşı nasıl üzülebilirim.
(Araf 93)Talat Koçyiğit Meali:
Şu'ayb ise, onlardan ayrılmış ve şöyle demişti: "Ey kavmim! Ben size Rabbımın risaletini teblîğ etmiş ve size nasihatta bulunmuştum. Şimdi ben, kâfir bir kavme nasıl üzülürüm?!.."
(Araf 93)Tefhimul Kuran Meali:
O da onlardan yüz çevirdi ve (şöyle) dedi: «Ey kavmim andolsun, size Rabbimin risaletini tebliğ ettim ve size öğüt verdim. Şimdi ben, küfre sapan bir topluluğa karşı nasıl üzülebilirim?»
(Araf 93)Ümit Şimşek Meali:
Şuayb yüzünü onlardan çevirdi, “Ey kavmim, ben size Rabbimin gönderdiklerini tebliğ ettim ve size nasihat de ettim,” dedi. “Nankörlük etmiş bir kavme ne diye acıyayım?”
(Araf 93)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şuayb onlardan yüzünü döndürdü de şöyle dedi: "Yemin olsun, ben size Rabbimin mesajlarını ilettim. Size öğüt verdim. Artık küfre batmış bir topluluğa nasıl acırım?"
(Araf 93)