2. Bakara Suresi / 121.ayet

Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu kitabı/Kuran’ı hakkıyla okuyup iletirlerse, işte onlar bu kitaba iman etmiş olurlar. Kim de bu kitaba inanmazsa işte onlar kaybedenlerdir.

Bknz: (29/45)(35/29)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 121 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onu hakkıyla okurlar. İşte onlar kitaba inanırlar. Ona inanmayanlarsa ziyankarların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar (ayetleri anlamaya ve uygulamaya çalışanlar var ya), Ona (gerçekten) iman edenler işte bu kimselerdir. Kim de Onu (Kur’an’ı) inkâr (ve itiraz) ederse, artık işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onun manasını anlamaya gayret ederek okurlar. İşte onlardır gerçekten iman edenler. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kâfirlere gelince, asıl kaybedenler onlardır.

(Bakara 121)

Adem Uğur Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler (den bazısı) onu, hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar, ona iman ederler. Onu inkâr edenlere gelince, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.

(Bakara 121)

Ahmet Hulusi Meali:

Kendilerine Kitap (Sünnetullah bilgisi) verilmiş olanlar onu hakkıyla okuyup değerlendirirler... İşte bunlar Ona iman edenlerdir. Her kim de Onu inkar ederse, hüsrana uğrayanlardan olur (hakikatini inkar ettiği için).

(Bakara 121)

Ahmet Tekin Meali:

Kendilerine kitabı, Kur'ân'ı verdiklerimiz, Kur'ân'ı, tilâvetinin hakkını vererek okurlar, manasına bihakkın vâkıf olurlar, bütün icaplarıyla uygularlar. İşte bunlar Kur'ân'a iman etmiş olurlar. Kimler de, Kur'ân'ı inkâr ederse onlar, işte onlar hüsrana uğrayanlardır.*

(Bakara 121)

Ahmet Varol Meali

Kendilerine vermiş olduğumuz Kitab'ı hakkıyla okuyanlar, işte onlar ona iman ederler. Kim de bunu inkar ederse kesin zarara uğrayanlar işte onlardır.

(Bakara 121)

Ali Bulaç Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, o kitabı, hak olduğunu bilerek okurlar. İşte onlar, tahrif yapmaksızın kitablarına iman edenlerdir. Her kim de kitabı inkâr eder ve değiştirirse, onlar dinlerinde ziyan edenlerdir.

(Bakara 121)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kitap verdiklerimiz, hakkını vererek Onu okurlar; işte onlar, inananlardır. Onu kim inkar ederse, yitime uğrayanlar, işte onlardır.

(Bakara 121)

Ali Ünal Meali:

Kendilerine Kitap verdiklerimiz (içinde öyleleri de var ki onlar), Kitabı nasıl okumak, anlamak ve uygulamak gerekiyorsa öyle okuyor, anlıyor ve uyguluyorlar. O zatlar, ona gerçekten ve sürekli tazelenip derinleşen bir imanla inanmaktadırlar. O Kitabı kim de inkâr eder ve içindeki gerçekleri bile bile gizler, tahrif ederse, böyleleri (mutlak manâda) kaybetmiş olanlardır.

(Bakara 121)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O kitap verdiklerimiz, hakkıyla bu Kur’anı okuyorlar. İşte onlar gerçekten ona inanıyorlar. Ve kim onu inkâr ederse, işte onlar esas zarar edenlerdir. [Bazı Yahudiler gibi..]

(Bakara 121)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kendilerine kitap verdiklerimizin bazısı, onu, hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar ona iman ederler. Onu inkar edenler var ya, gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.

(Bakara 121)

Bekir Sadak Meali:

Kendilerine verdigimiz Kitab'i geregince okuyanlar var ya, iste ona ancak onlar inanirlar. Onu inkar edenler ise kaybedenlerdir.*

(Bakara 121)

Besim Atalay Meali:

Kitap verilenler, onu hakkiyle okurlar, işte bunlar inananlardır, ona inanmıyanlar ziyandadırlar

(Bakara 121)

Celal Yıldırım Meali:

Kendilerine kitap verdiklerimizden bilgili ve yetkili) kimseler önce onu gerçek mânada (anlayarak) gönüllerine indirerek okurlar. İşte onlar, buna imân ederler. Her kim de onu inkâr ederse, onlar da zarara uğrayanların kendileridir.

(Bakara 121)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkâr ederse, işte (dünyada da ahirette de en büyük) zarara uğrayanlar onlardır. *

(Bakara 121)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereğince okuyanlar var ya, işte ona ancak onlar inanırlar. Onu inkar edenler ise kaybedenlerdir.*

(Bakara 121)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler, onu gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inanırlar. Onu inkar edenlere gelince, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Diyanet Vakfı Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler (den bazısı) onu, hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar, ona iman ederler. Ama her kim onu inkâr ederse, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.*

(Bakara 121)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi izleyenler buna inanır; inkar edenlerse kaybeder.

(Bakara 121)

Elmalılı Orjinal Meali:

kendilerine kitabı verdiğimiz ehliyetli kimseler onu tilavetinin hakkını vererek okurlar, İşte onlar ona iman ederler, her kim de onu inkar ederse işte onlar da husranda kalanlardır

(Bakara 121)

Elmalılı Yeni Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz liyakatlı kimseler onu, tilavetinin hakkını vererek okurlar. İşte onlar ona iman ederler. Kim de onu inkar ederse hüsrana uğrayanlar işte onlardır.

(Bakara 121)

Erhan Aktaş Meali:

Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, ona uymak için gereği gibi okurlar. İşte bunlar ona inananlardır. İnkar edenler ise, işte onlardır kaybedenler.

(Bakara 121)

Gültekin Onan Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona inananlar bunlardır. Kim de ona küfrederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Hakkı Yılmaz Meali:

Kendilerine kitabı verdiğimiz kimseler onu, okumasının-izlemesinin hakkını vererek okurlar-izlerler. İşte onlar, ona iman ederler. Her kim de Kitabı bilerek reddederse, işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendilerine verdiğimiz Kitab’ı hakkıyla (içindekilere inanıp, gereğiyle amel ederek) okuyanlar; işte bunlar Kitab’a hakkıyla iman ederler. Kim de ona karşı kâfir olursa, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Harun Yıldırım Meali:

Kendilerine kitap verdiklerimiz onu hakkıyla okurlar; Ona îmân edenler işte onlardır.Her kim de onu inkâr ederse, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Hasan Basri Çantay:

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler onu tilavet hakkını tam gözeterek okurlar. İşte ona iman edenler bunlardır. Kim ona küfrederse onlar da (maddi ve manevi) en büyük zarara uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kendilerine Kitab verdiğimiz kimseler(den bazısı) onu, tilâvetinin (okunmasının)hakkını vererek okurlar. İşte bunlar, ona (Kitâb'a) îmân ederler.(2) Her kim de onu inkâr ederse, işte onlar zarara uğrayanların ta kendileridir.*

(Bakara 121)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kendilerine kitabı vermiş olduğumuz [kişiler] onu gerçek okunmasıyla okuyorlar[Takip ediyorlar]¹ işte, ona [o kitaba] inananlar onlardır. Kim onu görmezlikten gelirse/gerçeğini örterse, [bilsin ki] kaybedenlerin ta kendileri işte onlardır.

(Bakara 121)

Hüseyin Atay Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi okuyanlar, işte, onlar ona inanırlar. Kim onu inkâr ederse, işte kaybedenler onlardır.

(Bakara 121)

İbni Kesir Meali:

Kendilerine kitab verdiğimiz kimseler onu hakkıyla tilavet ederler. İşte buna onlar inanırlar. Kim ona küfrederse, hüsrana uğrayanlar da işte onlardır.

(Bakara 121)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, kitabı okunması gerektiği gibi (anlayarak) okurlar. İşte kitaba inananlar onlardır. Kim de Allah'ın kitabını inkar ederse, kendisine yazık eden kimseler de onlardır.

(Bakara 121)

İskender Ali Mihr Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler (nebîler), (ve resûller), onu hakiki bir tilâvet ile tilâvet ederler (okuyup açıklarlar). İşte onlar, ona (kitaba) îmân ederler. Ve kim O'nu inkâr ederse, işte onlar hüsranda olanlardır.

(Bakara 121)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki kendilerine Kitap verdik, Kitap'ı gerektiği gibi okurlar, Kitap'a inananlar işte bunlardır. Kitap'ı tanımıyana gelince, böyleleri de kendilerine yazık edenlerdir.

(Bakara 121)

Kadri Çelik Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı hakkıyla okuyanlar (var ya), işte ona ancak onlar iman ederler. Onu inkâr edenler ise hüsrana uğrayanlardır.

(Bakara 121)

Mahmut Kısa Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı ona yaraşır biçimde,yani manasını anlayıp idrâk ederek okuyan ve onu kendilerine bir hayat programı yapanlar var ya, işte ona gerçekten inananlar bunlardır. Allah’ın kitabını açıkça reddederek veya onunla ilgisini tamamen kopararak onu inkâr edenlere gelince, bunlar da zarara uğrayanların ta kendileridir. İşte bu feci âkıbete uğramamak için:

(Bakara 121)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Ruhani) Kitabı kendilerine verdiğimiz kimseler onu hakkıyla okurlar. (Anlamaya çalışır) iman ederler. İnanmayanlar ise hüsrana uğrayanlardır.

(Bakara 121)

Mehmet Türk Meali:

Bizim kendilerine verdiğimiz Kitaba gerçekten îman edenler, onu gereği gibi1 okurlar.2 Kim de onu inkâr ederse, onlar da gerçekten hüsrana uğrayanlardır. *

(Bakara 121)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kitap verdiğimiz kimseler gerektiği gibi ona uyarlar. Buna (gönülden) inananlar (da,) işte onlardır. Ancak onu inkâr edenler zarara uğrayanlardır.

(Bakara 121)

Muhammed Esed Meali:

Kendilerine ilahi kelamı emanet ettiklerimiz (ve) ona gereği gibi uyanlar -işte onlardır (gerçekten) iman edenler; hakikati inkara kalkışanlara gelince- işte onlardır asıl kaybedenler!

(Bakara 121)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu gereğince okurlar. İşte bunlar, ona inananlardır. Onu inkar edenlere gelince, gerçek şu ki, onlar, ziyana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Mustafa Çavdar Meali:

Kendilerine kitap verdiklerimiz, bu kitabı/Kuran’ı hakkıyla okuyup iletirlerse, işte onlar bu kitaba iman etmiş olurlar. Kim de bu kitaba inanmazsa işte onlar kaybedenlerdir.

Bknz: (29/45) - (35/29)

(Bakara 121)

Mustafa Çevik Meali:

Kendilerine gönderdiğimiz ilahi kitabı hakkıyla okuyup da davetine uyanlar var ya, işte onlar gerçekten iman etmiş kimselerdir. Kim de iman etmez ise hüsrana uğrayanlardan olacaktır.

(Bakara 121)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendilerine ilahi mesaj (verilip) de onu tilavet etmenin hakkını verenler var ya: işte onlardır ona hakkıyla inananlar, kim de bu mesajı inkar ederse, işte kaybedenler de onlardır.

(Bakara 121)

Osman Okur Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler ki, onu hakkıyla tilâvet ederler (hakkıyla okurlar). İşte onlar ona imân ederler. Ve kimler onu inkâr ederlerse işte hüsrâna uğramış olanlar da onlardır

(Bakara 121)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler ki, onu bihakkın tilâvetle tilâvette bulunurlar. İşte onlar ona imân ederler. Ve kimler ki onu inkâr ederlerse işte hüsrâna uğramış olanlar da onlardır.

(Bakara 121)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onu hakkını gözeterek okurlar. Çünkü onlar ona iman ederler. Onu inkâr edenlere gelince, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.

(Bakara 121)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı büyük bir titizlikle okuyanlar var ya, işte onlardır ona inananlar. Onu inkâr edenlere gelince, işte onlar zarara düşenlerdir.

(Bakara 121)

Sadık Türkmen Meali:

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler var ya; ancak onlar onu gereği gibi/(Allah’ın öğrettiği şekilde) okurlar. Ve işte yine onlardır ona (Kitab’a) gerçekten inananlar! Onu inkâr edenlere (görmezlikten gelenlere) gelince; işte onlar, zararda olanların/kaybedenlerin ta kendileridir.

(Bakara 121)

Seyyid Kutub Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereğince okuyanlar var ya, işte onlar ona inananlardır. Onu inkâr edenler ise hüsrana uğrayanlardır.

(Bakara 121)

Suat Yıldırım Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı, layık olduğu şekilde okuyup izleyenler var ya, işte onu tasdik edenler onlardır. Kim onu inkar ederse, işte onlar hüsrana uğrayacakların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Süleyman Ateş Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı, gereğince okuyanlar var ya, işte onlar, ona inanırlar. Onu inkar edenler ise ziyana uğrarlar.

(Bakara 121)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitaba hakkıyla uyanlar[1] bu Kitaba inanırlar. Kaybedenler, bunu görmezlikten gelenlerdir.

1)Bu cümle önceki cümlenin bedel-i ba'zı sayılmıştır.

(Bakara 121)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitab'ı okuyup gereğini yapanlar var ya, işte onlar ona iman ederler. Onu inkar edenler ise hüsrana uğrayacaklardır.

(Bakara 121)

Şaban Piriş Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı hakkıyla okuyanlar, işte bunlar O'na iman eden kimselerdir. Onu tanımayanlar ise işte asıl hüsrana uğrayacaklar da onlardır.

(Bakara 121)

Talat Koçyiğit Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı hakkıyla okuyanlar; işte bunlar, ona îman ederler. Ona küfredenler ise, işte asıl hüsrana uğrayacak olanlar da bunlardır.

(Bakara 121)

Tefhimul Kuran Meali:

Kendilerine verdiğimiz Kitabı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkâr ederse, artık onlar kayba uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)

Ümit Şimşek Meali:

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi okuyanlar, ona iman ederler. Kim onu inkâr ederse, işte onlar da hüsrana düşenlerdir.

(Bakara 121)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendilerine Kitap'ı verdiklerimiz onu, okunuşunun hakkını vererek okurlar. İşte onlar ona inanırlar. Onu inkar edenlere gelince, onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

(Bakara 121)