2. Bakara Suresi / 191.ayet

Sizinle savaşanları nerede yakalarsanız öldürün. Onları, sizi çıkardıkları yerden çıkarın. İnanca yapılan baskı ve zulüm, öldürmekten daha büyük bir vebaldir. Onlar, Mescid-i Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat onlar sizinle savaşırlarsa, onlarla savaşın. İşte kâfirlerin cezası budur.

Bknz: (2/217)(60/8)»(60/9)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 191 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onları Nerede yakalarsanız öldürün. Sizi yurdunuzdan çıkardıkları gibi siz de onları yurtlarından çıkarın. Fitne, adam öldürmeden beterdir. Yalnız onlar, Mescidi Haram yanında sizinle savaşa kalkışmazlarsa siz de onlarla Mescidi Haram yanında savaşmayın. Ama onlar, sizi orada öldürmeye kalkışırlarsa öldürün onları. Budur kafirlerin cezası işte.

(Bakara 191)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Size düşmanlık yapanları, birlik ve dirliğinizi bozmaya çalışanları, saldırıya ve isyana kalkışanları) Onları bulduğunuz yerde öldürün ve sizi (yurdunuzdan, huzur ve hürriyet ortamınızdan) çıkardıkları gibi siz de onları (etkili ve yetkili konumdan ve işgal ettikleri makam ve topraklardan) çıkarın! (Çünkü;) Fitne, katl’den eşeddir! (Yani zalimlere ve hainlere fitne ve fesatlık imkânı ve iktidarı vermek, hayırlı bir hizmet ve hareketi bölmek ve engellemek “Katl”den-öldürmek için savaşmaktan daha şiddetli-tehlikelisonuçlar doğuracaktır!..) Onlar, size karşı savaşıncaya kadar, siz Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. (Ama) Sizinle savaşırlarsa, siz de onlarla savaşın. Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Abdullah Parlıyan Meali:

Size karşı savaşanları, karşılaştığınız her yerde öldürün ve sizi sürdükleri yerden, siz de onları sürüp çıkarın. Mü'minleri dinlerinden döndürmek için yapılan baskı, kavga, zulüm ve bozgunculuk yani şirk düzeni öldürmekten daha kötüdür. Onlar size karşı savaş açmadıkça, Mescidi Haram civarında onlarla savaşmayın, ama sizinle savaşırlarsa onları öldürün. Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Adem Uğur Meali:

Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Ahmet Hulusi Meali:

Onları nerede yakalarsanız orada öldürün. Sizi sürdükleri yerden siz de onları sürün!. . Fitne (insan) öldürmekten daha şiddetlidir (suçtur)... Onlar sizle savaşmadıkları sürece, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Onlar sizi öldürmeye kalkarsa o zaman siz de onları öldürün. İşte kafirlerin yaptığının karşılığı budur.

(Bakara 191)

Ahmet Tekin Meali:

Onları, size savaş açanları, size düşmanca davrananları yakaladığınız yerde öldürün. Sizi hicrete mecbur ettikleri yerden, Mekke'den siz de onları çıkarıp sürün. Temel hak ve hürriyetlere yapılan tecavüz, baskı, zulüm ve işkence, fitne, cinayetten ve savaştan daha ağır sorumluluğu gerektirir. Mescid-i Haram civarında, onlar size saldırmadıkça, düşmanca davranmadıkça siz onlarla savaşmayın. Onlar sizinle savaşırlar, düşmanca davranırlar, sizi öldürmeye kastederlerse, onları öldürün. İşte kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin cezası böyledir.*

(Bakara 191)

Ahmet Varol Meali

Onları bulduğunuz yerde öldürün ve kendilerini sizi çıkardıkları yerden çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Orada sizinle savaşmadıkları sürece onlarla Mescidi Haram etrafında savaşmayın. Eğer savaşırlarsa o zaman onları öldürün. Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Ali Bulaç Meali:

Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmekten beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfirleri nerede bulursanız öldürün, onlar sizi Mekke'den çıkardıkları gibi, siz de onları oradan çıkarın. Onların şirk (Allah'a ortak koşma) fitneleri, katilden daha kötüdür. Onlar, Mescid-i Harâm'da sizinle döğüşmedikçe, siz de orada kendileriyle savaşmayın. Fakat, orada sizi öldürürlerse, siz de onları öldürün; kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yakaladığınız yerde onları etkisiz duruma getirin ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Ezinç vermek, öldürmekten kötüdür. Onlar sizinle savaşmadıkça, Kutsal Yakarış Evi yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa, onlarla savaşın. Nankörlük edenlerin cezası, işte böyledir.

(Bakara 191)

Ali Ünal Meali:

O (sizinle savaşa)nları (savaş halinde iken) bulduğunuz yerde öldürün ve onları sizi çıkardıkları yerden çıkarın (ülkenizi onlardan kurtarın). (Her ne kadar savaş sizin için istenmeyen bir şey ise de,) fitne (küfür ve şirkin hakimiyetinin meydana getirdiği zulüm, kaos ve baskı ortamı) savaştan, insan öldürmeden daha beter bir durumdur. Mescidi Haram çevresinde sizinle savaşmadıkları sürece siz de orada onlarla savaşmayın; eğer onlar orada size karşı savaşırlarsa bu takdirde öldürün onları. Böyledir (kural ve anlaşma tanımaz) kâfirlerin cezası.

(Bakara 191)

Bahaeddin Sağlam Meali:

(Sizi öldürenleri) nerde yakalarsanız öldürün. Onlar sizi memleketlerinizden çıkardıkları gibi, siz de onları çıkartın. Çünkü bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-ül Haram’da (Kâbe’de) onlarla dövüşmeyin ki, onlar da sizinle dövüşmesinler. Eğer orada sizinle dövüşürlerse, siz de onlarla dövüşün. Kâfirlerin cezası böyle olur.

(Bakara 191)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sizi öldürmeye teşebbüs edenlerikarşılaştığınız her yerde öldürünüz ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkartınız; zaten zulüm ve baskı, öldürmekten daha kötüdür. Onlar size savaş açmadıkça Mescid-i Haram civarında onlarla savaşmayınız, ama eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürünüz; kafirlerin cezası budur.

(Bakara 191)

Bekir Sadak Meali:

Onlari buldugunuz yerde oldurun. Sizi cikardiklari yerden siz de onlari cikarin. Fitne cikarmak, adam oldurmekten daha kotudur. Mescidi Haram'in yaninda, onlar savasmadikca siz de onlarla savasmayin. Sizinle savasirlarsa onlari oldurun. Inkar edenlerin cezasi boyledir.

(Bakara 191)

Besim Atalay Meali:

Onları nerede yakalarsanız, öldüresiniz, sizleri nereden çıkardılarsa, siz de çıkarın, fitne öldürmekten daha kötüdür, onlar sizinle çarpışmadıkça, Kâbede onlarla çarpışmayınız, sizi öldürürlerse, siz de öldürün, işte budur kâfirlerin cezası

(Bakara 191)

Celal Yıldırım Meali:

Size savaş açanları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. Fitne adam öldürmekten daha kötüdür. (Yalnız) Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın; ama orada sizi öldürmeye kalkışırlarsa, siz de onları öldürün. İnkarcıların cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O (size savaş açarak öldürmeye kalkan inkârcı)ları yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Onlar size savaş açmadıkça Mescid-i Haram civarında onlarla savaşmayın. (Ama eğer) sizi öldürmeye kalkarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin (yaptığının) cezası budur. *

(Bakara 191)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescidi Haram'ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İnkar edenlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı, adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa (siz de onlarla savaşın) onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Diyanet Vakfı Meali:

Onları (size karşı savaşanları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Edip Yüksel Meali:

Onları yakaladığınız yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın; zulüm ve işkence öldürmekten beterdir. Kutsal Mescid'in yanında sizinle savaşmadıkça onlarla savaşmayın. Size saldırırlarsa siz de onlara saldırın. İnkarcıların cezası böyledir.

(Bakara 191)

Elmalılı Orjinal Meali:

ve onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın, o fitne katilden eşeddir, yalnız Mescidi haram yanında onlar size kıtal etmedikçe siz de onlara kıtal etmeyin, fakat sizi öldürmeğe kalkışırlarsa hemen onları öldürün kafirlerin cezası böyledir

(Bakara 191)

Elmalılı Yeni Meali:

Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Yalnız Mescid-i Haram'ın yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın! Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Erhan Aktaş Meali:

Onları ele geçirdiğiniz yerde öldürün.[1] Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Zaten, fitne[2] öldürmekten daha kötüdür. Onlar, Mescid-i Haram çevresinde sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Eğer savaşırlarsa, siz de savaşın. İşte gerçeği yalanlayan nankörlere verilecek karşılık böyledir.

1)Ayetin, "Onları ele geçirdiğiniz yerde öldürün." cümlesi, İslam düşmanları ve art niyetli kimseler tarafından, bağlamından kopartılarak ve ayetin yalnızca bu cümlesi dikkate alınarak; "İslam dininin, Müslüman olmayanları öldürmeyi emrettiği" iddia edilmektedir. Oysaki bu cümlenin bağlamına bakıldığında, öldürülmeleri istenen kimselerin "Müslüman olamayanlar" değil; "Müslümanlarla savaşanlar; Müslümanlarla yaptıkları antlaşmayı bozarak, onlara ihanet edenler, onların düşmanlarıyla işbirliği ederek onları arkadan vuranlar" dır. Keza; 190, 191,192 ve 193'üncü ayetler birlikte ele alındığında; Müslümanlara, sizinle savaşmayanlarla savaşmayın; yalnızca sizinle savaşanlarla savaşın, savaşırken de sakın ileri gitmeyin, yani doğrudan savaşta yer almayanlara zarar vermeyin, savaş kurallarını çiğnemeyin, esirlere kötü davranmayın, eğer savaştan vazgeçerlerse siz de vazgeçin uyarısının yapıldığı açıkça görülmektedir.
2)Zulüm ve baskı.

(Bakara 191)

Gültekin Onan Meali:

Onları yakaladığınız / bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten beterdir. Onlar size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram'ın yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kafirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve onları nerede yakalarsanız öldürün, çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Ve insanları dinden çıkarmak; ortak koşmaya, Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmeye sürüklemek, öldürmeden daha şiddetlidir. Mescid-i Harâm; dokunulmaz ilâhiyat eğitim merkezi yanında onlar, orada sizinle savaşmadıkça da onlarla savaşmayın. Buna rağmen onlar, sizinle savaşırlarsa, hemen onları öldürün. kâfirlerin; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddedenlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi (yurtlarınızdan) çıkardıkları gibi onları yurtlarından çıkarın. Fitne/şirk öldürmekten daha beterdir. Sizinle orada savaşmadıkları sürece Mescid-i Haram’ın yanında onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Harun Yıldırım Meali:

Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Onlar orada sizinle savaşıncaya kadar onlarla Mescidi Haram yanında savaşmayın. Eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürün. Kafirlerin cezası işte böyledir!

(Bakara 191)

Hasan Basri Çantay:

Onları (size harb açanları) nerede yakalarsanız öldürün, onları sizi çıkardıkları yerden (Mekkeden) çıkarın. Fitne katilden beterdir. Onlar Mescid-i haram yanında, orada sizinle döğüşünceye kadar, (ya'ni döğüşmedikce) siz de orada kendileriyle döğüşmeyin. Fakat (Orada) sizi. öldürürlerse siz de onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ama onları yakaladığınız yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den, siz de) onları çıkarın! Çünki fitne (onların sizi küfre zorlamaları), öldürmekten daha kötüdür. Hem (onlar) orada sizinle savaşmadıkça, (siz de) onlarla Mescid-i Harâm yanında savaşmayın! Fakat sizinle savaşırlarsa, o takdirde onları öldürün! Kâfirlerin cezâsı işte böyledir.

(Bakara 191)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Size saldıranları¹ denk geldiğiniz yerde infaz edin ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. Fitne [işkence ve baskı]² öldürmekten daha şiddetlidir. Kutsal ibadethanenin (mescidi haramın) yanında, onlar size saldırıncaya kadar, onlarla savaşmayın. Artık, size saldırırlarsa onlarla savaşın. İşte, kafirlerin [gerçeği örtenlerin] karşılığı bunun gibidir.

(Bakara 191)

Hüseyin Atay Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Karışıklık çıkarmak öldürmekten daha kötüdür. Saygın Mescidin yanında sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürün. Nankörlük edenlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

İbni Kesir Meali:

Ve onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, katilden beterdir. Onlar sizinle savaşmadıkça, siz de Mescid-i Haram'da onlarla savaşmayın. Ancak onlar sizinle savaşırlarsa, siz de onları öldürün. İşte kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sizinle savaşanları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerlerden sizde onları çıkartın. Fitne insan öldürmekten daha ağır bir suçtur. Onlar sizinle, Mescidi Haram da savaşmadığı sürece, sizde orada onlarla savaşmayın. Eğer sizinle Mescidi Haram da savaşırlarsa, onları öldürün. Zira hakikati inkar edenlerin cezası budur.

(Bakara 191)

İskender Ali Mihr Meali:

Onları (size savaş açanları), bulduğunuz (yakaladığınız) yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Fitne (çıkarmak), (adam) öldürmekten daha şiddetlidir (kötüdür). Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat eğer (orada) sizinle savaşırlarsa (sizi öldürmeye kalkarlarsa), o taktirde (siz de) onlarla savaşın (onları öldürün). Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Ortalığı karıştırmak, cana kıymaktan dahâ kötüdür. Mescid-i Haram yanında onlar sizinle vuruşmadıkça siz de onlarla orada vuruşmayın. Yok eğer onlar sizi öldürecek olurlarsa, siz de onları öldürün. İşte Allah'ı tanımıyanların cezası böyle olur.

(Bakara 191)

Kadri Çelik Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Mahmut Kısa Meali:

Size saldıran düşmanlarla harp meydanında çarpışırken, onları gördüğünüz yerde öldürün. Anayurdunuz Mekke’den sizi sürgün ettikleri için, onlara hak ettikleri cezayı verin ve sizi zorla çıkardıkları yerden, siz de onları sürüp çıkarın. Gerçi savaşmak, ağır ve zor bir iştir ve aslında hoş olmayan bir davranıştır, fakat zalimlerin zulmünü engellemenin başka yolu kalmamışsa, savaşmak en asil, en erdemlice davranıştır. Çünkü, küfür ve şirk temeline dayanan ve yeryüzünde inkârcılığın, zulmün, bozgunculuğun yaygınlaşmasına sebep olan güçlerin dünyaya egemen olması, yani fitne, adam öldürmekten daha kötüdür. Bu arada, düşmanlarınız, Allah’ın kutsal ve güvenli bölge ilan ettiği Mescid-i Haram civarında size saldırmadıkları sürece, onlarla orada savaşmayın; ama eğer saldırırlarsa, onları yakaladığınız yerde öldürün! İşte yeryüzünde bozgunculuk çıkaran kâfirlerin cezası budur!

(Bakara 191)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rakip olan düşmanlarını bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden Aynen siz de onları çıkarın. Fitne adam öldürmekten çok daha beterdir. Bozgunculuk yapmayıp sizinle savaşa kalkışmazlarsa siz de onlarla savaşmayın Ayrıca Mescid-i Haram yanındakilerle savaşmayın. Ama savaşırlarsa eğer Kutsal mekanda öldürürlerse siz de öldürün onları. Kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Mehmet Türk Meali:

(Ey îman edenler!) O (kâfirleri) yakaladığınız yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkartın.1 Zîrâ fitne2 adam öldürmekten daha kötüdür.3 Onlar, Mescid-i Haram yanında size karşı savaş açmadıkça siz, onlarla savaşmayın. Yok, eğer onlar sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. İşte o kâfirlerin cezâsı, böyledir.*

(Bakara 191)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Haksız yere savaşanları,) bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden, siz (de) onları çıkarın. Fitne, adam öldürmekten daha korkunçtur. Onlar Mescid-i Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz (de) onlarla savaşmayın. Ancak (orada da) sizinle savaşırlarsa, (o zaman) siz (de) onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası budur.

(Bakara 191)

Muhammed Esed Meali:

Onları karşılaştığınız her yerde öldürün ve sizi sürdükleri yerden siz de onları sürün, zaten zulüm ve baskı, öldürmekten daha kötüdür. Onlar size savaş açmadıkça Mescid-i Haram civarında onlarla savaşmayın; ama eğer sizinle savaşırlarsa onları öldürün; hakikati inkar edenlerin cezası böyle verilecektir.

(Bakara 191)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onları yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Elbette ki, bozgunculuk yapmak cana kıymaktan daha kötüdür. Ve sakın Kutsal Secdelik'in yanında sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizi öldürmeye kalkarlarsa siz de onları öldürün. Çünkü inkarcıların cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Mustafa Çavdar Meali:

Sizinle savaşanları nerede yakalarsanız öldürün. Onları, sizi çıkardıkları yerden çıkarın. İnanca yapılan baskı ve zulüm, öldürmekten daha büyük bir vebaldir. Onlar, Mescid-i Haram’ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat onlar sizinle savaşırlarsa, onlarla savaşın. İşte kâfirlerin cezası budur.

Bknz: (2/217) - (60/8)»(60/9)

(Bakara 191)

Mustafa Çevik Meali:

190-192 Ey mü’minler! Allah’ın daveti hayat nizamına karşı savaş açanlarla siz de savaşın, fakat aşırı gidip saldırganlaşmayın, çocuklara, kadınlara, yaşlılara ilişmeyin, ekinlere ve bitkilere zarar vermeyin. Sizinle savaşanları, savaş sırasında yakaladığınız yerde öldürün ve onların sizi yurdunuzdan çıkardıkları gibi siz de onları yurtlarından çıkarın, imanınızdan dolayı size uyguladıkları fitne (baskı ve zulüm) insanı öldürmekten daha beterdir. Mescid-i Haram (Kâbe) yakınlarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın fakat savaşacak olurlarsa siz de geri durmayıp savaşın, karşılaştıklarınızı öldürün, bu onların yaptıklarının karşılığıdır. Şayet müşrik ve kâfir olanlardan sizinle savaşmaktan vazgeçip, davet olundukları hayat nizamını yaşamaya yönelenler olursa, siz de onlarla savaşmaktan vazgeçin. Şüphesiz Allah tevbe edenlere karşı çok merhametli ve bağışlayıcıdır.

(Bakara 191)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onları, (savaşta) gözünüze kestirdiğiniz her yerde öldürün. Sizi sürgün ettikleri yerden siz de onları sürgün edin. İnanca yönelik zulüm ve baskı ölümden beterdir. Mescid-i Haram civarında onlar size savaş açmadıkça siz de onlara savaş açmayın. Eğer onlar size savaş açarsa, onları öldürün! İşte kafirler böyle cezalandırılır.

(Bakara 191)

Osman Okur Meali:

Onları (size karşı savaşanları savaş esnasında) yakaladığınız yerde etkisiz hale getirin. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, zulüm ve baskı, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlar sizinle savaşmadıkça, sizde onlarla savaşmayın. Eğer onlar size karşı savaş açarlarsa sizde onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onları her nerede bulursanız öldürünüz. Ve sizi çıkarmış oldukları yerden siz de onları çıkarın. Fitne ise katilden daha şedîttir. Ve onlar sizinle savaşta bulunmadıkça siz de Mekke hareminde onlar ile savaşta bulunmayınız. Fakat onlar sizinle savaşta bulunurlarsa onları öldürünüz. Kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Ömer Öngüt Meali:

Onları yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Onlar sizinle savaşmadıkça Mescid-i haram'da sakın siz de onlarla savaşmayın. Eğer sizinle savaşırlarsa siz de onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir!

(Bakara 191)

Ömer Sevinçgül Meali:

Size saldıranları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi sürgün ettikleri yerlerden siz de onları sürün. Fitne adam öldürmekten daha beterdir. Kâbe’de onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Savaşırlarsa, onları öldürün. Saldırgan kâfirlerin cezası budur!

(Bakara 191)

Sadık Türkmen Meali:

Onları (size karşı savaş açanları sizinle savaş halinde iken) nerede yakalarsanız/bulursanız etkisiz hale getirin. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Fitne (insan hakları ihlalleri), adamı öldürmekten daha çok eziyet verir. Yalnız Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa, (siz de savaşıp) onları etkisiz hale getirin. Kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Seyyid Kutub Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları, sürdükleri yerden siz de onları çıkarın. Kargaşa çıkarmak, adam öldürmekten daha ağır bir suçtur. Mescid- i Haram çevresinde onlarla savaşmayın ki, onlar da orada size karşı savaşmasınlar. Fakat eğer onlar size savaş açarlarsa onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Suat Yıldırım Meali:

Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne (dinden döndürmek için işkence yapmak), adam öldürmekten beterdir. Yalnız, onlar, Mescid-i Haram'ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın, Fakat onlar size savaş açarlarsa siz de onlarla savaşın. İşte kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Süleyman Ateş Meali:

Onları nerede yakalarsanız öldürün, onların sizi çıkardıkları yer(Mekke)den siz de onları çıkarın! Fitne (baskı yapmak), adam öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da onlarla savaşmayın ki, onlar da sizinle orada savaşmasınlar. Fakat onlar sizinle savaşırlarsa, hemen onları öldürün; kafirlerin cezası böyledir.

(Bakara 191)

Süleymaniye Vakfı Meali:

(Savaşta onları) yakaladığınız yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden, siz de onları çıkarın. Bu fitne (savaş ateşi)[1] adam öldürmekten ağır bir suçtur. Mescid-i Haram[2] yanında onlarla savaşmayın, kendileri savaş açarlarsa başka. Eğer savaşırlarsa, onları öldürün. O kafirlerin[3] cezası işte böyledir.

1) Fitne için Bkz. (Bakara 2/102)'nin dipnotu.
2) Mescid-i haram, Mekke'de Kabe'nin bulunduğu yerin adıdır. 
3) Âyetleri görmezlikten gelenlerin.     

(Bakara 191)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Artık onları nerede bulursanız öldürün, sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Çünkü fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha ağır bir suçtur. Onlar size saldırmadıkça onlarla Mescid-i Haram'ın yanında savaşmayın. Eğer saldırırlarsa onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası budur.

(Bakara 191)

Şaban Piriş Meali:

Sizinle savaşanları nerede yakalarsanız öldürün. Onları, sizi çıkardıkları yerden çıkarın. Fitne; öldürmekten, daha kötüdür. Onlar, Mescid-i Haram'ın yanında sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla orada savaşmayın. Fakat, onlar sizinle orada savaşırlarsa, onlarla savaşın. İşte kafirlerin cezası budur.

(Bakara 191)

Talat Koçyiğit Meali:

Onları bulduğunuz yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden sizde onları çıkarın Fitne öldürmekten beterdir. Onlar Mescid-i Haram'da sizinle savaşmadıkça, siz de onlarla savaşmayın; eğer sizinle savaşırlarsa, onları öldürün. İşte kafirin cezası budur.

(Bakara 191)

Tefhimul Kuran Meali:

Onları, bulduğunuz yerde öldürün ve sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne, öldürmeden beterdir. Onlar, size karşı savaşıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa siz de onlarla savaşın. Kâfirlerin cezası işte böyledir.

(Bakara 191)

Ümit Şimşek Meali:

Onları(92) bulduğunuz yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden,(93) siz de onları çıkarın. Fitne(94) ise, adam öldürmekten daha kötüdür. Onlar sizinle orada savaşmadıkça, siz de onlarla Mescid-i Haram yanında savaşmayın. Ama savaşırlarsa siz de savaşın. Kâfirlerin cezası işte budur.*

(Bakara 191)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onları yakaladığınız yerde öldürün; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne/baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. İşte böyle verilir küfre sapanların cezası!

(Bakara 191)