2. Bakara Suresi / 220.ayet

Dünyada ve ahirette… Sana yetimleri soruyorlar. De ki: “Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız artık onlar sizin kardeşlerinizdir.” Allah düzeltmeye çalışanı, bozguncudan ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi sizi sıkıntıya sokardı. Şüphesiz Allah mutlak üstün ve her hükmü doğru olandır.

Bknz: (4/2)(4/6)(49/10)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 220 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Dünyada da, ahirette de. Yetimleri de soruyorlar. De ki: Onların hallerini düzene koymak, işlerine karışmamaktan hayırlıdır. Onlara karışır, onlarla uzlaşırsanız sonucu onlar da kardeşlerinizdir sizin. Allah, onların işlerini bozanı, düzgün bir hale getirenden ayırt eder, bilir. Allah dileseydi işinizi sarpa sardırırdı sizin. Şüphe yok ki Allah pek üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hem dünya, hem ahiret (konusunda dikkatli hareket etmeniz, infakta da dengeyi gözetmeniz gerekir) . Ve Sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları ıslah etmek (ve topluma yararlı hale getirmek) hayırlı (bir görevdir) . Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgunculuk (fesat) çıkaranı ıslah ediciden (ayırt edip) bilir. Eğer Allah dileseydi size de zorluk çıkarıp (aciz ve çaresiz bırakabilirdi) . Şüphesiz Allah Güçlü ve Üstün olandır, Hüküm ve Hikmet sahibidir."

(Bakara 220)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu dünya ve ahiret hakkında fayda ve zararınızı düşünebilesiniz diye size ayetlerini böylece açıklıyor.  Yetimlere nasıl davranılacağı hakkında sana sorarlar. De ki: “Onların durumlarını düzeltmek en iyisidir.” Ve onların hayatlarını paylaşırsanız unutmayın ki, onlar sizin kardeşlerinizdir. Zira Allah bozgunculuk yapanları, düzeltmeye çalışanlardan ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi taşıyamayacağınız yükleri omuzlarınıza yüklerdi. Ama unutmayın ki, Allah daima üstündür ve herşeyi yerli yerince yapandır.

(Bakara 220)

Adem Uğur Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir.

(Bakara 220)

Ahmet Hulusi Meali:

Dünya ve sonsuz gelecek süreci hakkında (düşünün)! Sana yetimlerden sorarlar. De ki: "Onların şartlarını düzeltmek en hayırlısıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız sizin kardeşlerinizdir onlar. " Allah fesat çıkaranı da düzeltici olanı da bilir. Allah eğer dileseydi sizi zora sokardı. Muhakkak Allah, Aziyz ve Hakiym'dir.

(Bakara 220)

Ahmet Tekin Meali:

Dünyadaki davranışlarınızı, iyi muhakeme ederek, âhirette hesaba çekileceğinizi düşünerek hayatınıza yön verin. Sana yetimlerle, dullarla ilgili sualler de soruyorlar. “Onları iyi yetiştirmek onlarla iyi ilişkiler kurmak, durumlarını düzeltmelerine, geliştirmelerine vesile olmak, yüzüstü bırakmaktan daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, mallarını kendi mallarınızla müştereken idare ederseniz unutmayın ki, onlar sizin kardeşlerinizdir, kendinize imtiyazlı muamele yapmayın. Allah bozguncu ile ıslah ediciyi, din ve dünya işlerinde, sosyal ilişkilerinde düzgün yaşayanı bilir, birbirinden ayırt eder. Allah'ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı sizi de güç durumda bırakabilirdi. Allah kudretli, hikmet sahibi ve hükümrandır." de.*

(Bakara 220)

Ahmet Varol Meali

Hem dünya ve hem de ahiret üzerinde (düşünesiniz diye)! Sana bir de yetimlerden soruyorlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek iyidir. Eğer onları aranıza alırsanız, artık sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgunculuk edeni de, düzeltme yapanı da bilir. Allah dileseydi sizin önünüze zorluk çıkarırdı. Şüphesiz Allah yücedir, hikmet sahibidir.*

(Bakara 220)

Ali Bulaç Meali:

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

(Bakara 220)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de dünya ve âhiret işi hususunda hakkınızda en iyi olan şeyi alasınız. (Ayrıca) sana, yetimlerin malından soruyorlar. De ki: “-Onların malını korumak ve durumlarını düzeltmek, sizin için, işlerine karışmamaktan daha hayırlıdır. Eğer onları koruyarak kendileri ile bir arada yaşarsanız, artık onlar kardeşlerinizdir. Allah, onların hallerini düzeltenlerle mal ve durumlarını perişan edenleri bilir. Eğer Allah Tealâ dileseydi, sizi muhakkak zahmete sokardı da yetimlerle bir arada yaşama kolaylığını ihsan buyurmazdı. Allah, şüphesiz ki bütün emirlerinde gâlip ve yaptıklarında hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sana, dünya ve sonsuz yaşam hakkında ve yetimleri soruyorlar; şunu söyle: "Onların durumlarını düzeltmek iyidir. Onları aranıza katarsanız, artık sizin kardeşlerinizdir!" Allah, bozgunculuk yapanı, düzeni sağlayandan ayırt etmeyi bilir. Oysa Allah dileseydi, kesinlikle size zorluk çıkarırdı. Kuşkusuz, Allah, Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.

(Bakara 220)

Ali Ünal Meali:

Dünya ve Âhiret (hayatı ve gerçekleri) hakkında. Sana yetimler konusunda (nasıl davranacaklarını) da soruyorlar. De ki: “(Mallarını kullanmada haksızlık yaparım endişesiyle onları sahiplenmeyi bırakmaktansa,) onların iyiliği neyi gerektiriyorsa onu yapmak daha hayırlıdır. Eğer onları içinize alır ve onlarla birlikte olursanız, onlar zaten dinde kardeşlerinizdir; (kardeşliğin gereği de, kardeşlerin ıslah ve faydası için çalışmaktır). Allah, kimin bozguncu ve karıştırıcı, kimin de ıslah edici olduğunu bilir. Eğer Allah dilemiş olsaydı işinizi sarpa sardırır, onu altından kalkamayacağınız yükümlülüklerle zorlaştırırdı. Şüphesiz Allah, izzet ve ululuk sahibi, her işte üstün ve mutlak galiptir; her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

(Bakara 220)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Dünyayı da, ahireti de… (İçki ve kumarın dünyada eğlenmek, gerçekleri düşünmemek için olduğunu, ahirete hiç yararları olmadığı gibi, zararları olduğunu düşünesiniz.) Ve senden yetimleri soruyorlar. De ki: “Onlara yardımcı olmak sevaptır. Eğer onlara karışırsanız, onlar kardeşlerinizdir.” Hiç şüphesiz Allah, zarar vermek isteyenle yararlı olmak isteyeni bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Muhakkak Allah, güçlüdür ve her şeyi yerli yerinde yapar.*

(Bakara 220)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Dünya ve ahiret hakkında düşünün. Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek en hayırlı olanıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah işleri bozanı da düzelteni de bilir. Eğer Allah dileseydi sizi sıkıntıda bırakırdı. Çünkü Allah güçlüdür; hakimdir."

(Bakara 220)

Bekir Sadak Meali:

Sana yetimleri sorarlar, de ki: «Onlarin islerini duzeltmek hayirlidir". Eger onlarla bir arada yasarsaniz, artik onlar sizin kardeslerinizdir. Allah duzeltenden bozani ayirdetmesini bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardi. Allah suphesiz gucludur, Hakim'dir.

(Bakara 220)

Besim Atalay Meali:

Sana öksüzlerden sormaktadırlar, diyesin ki : «Yararlı bir hale koymak onları, sizinçin hayırlıdır, onlarla birlikte bulunursanız, imdi onlar kardeşlerinizdir, Allah bilir fesatçılarla, onatları, eğer Allah dileseydi, size güçlük çıkarırdı, Allah aziz, Allah bilge»

(Bakara 220)

Celal Yıldırım Meali:

Hem sana yetimlerden soruyorlar, de ki: Onlardan yana işleri düzeltmek (onların yararına hayırlı teşebbüslerde bulunmak) daha hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, artık onlar kardeşlerinizdir. Allah (işlerini düzenleyip yetimleri yetiştirmeyi, faydalı birer insan yapmayı) bozanı düzeltenden ayırd edip bilir. Allah dileseydi sizi (bu hususta daha ağır bir sorumluluk altına sokup) sıkıntıya uğratabilirdi. Şüphesiz ki, Allah yegâne üstün ve sonsuz hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (sizin için faydalı olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Bir de sana yetimlere nasıl davranılacağı konusunu sana soruyorlar. De ki: “Onların (mallarını muhafaza ederek ve haklarını koruyarak) durumlarını düzeltmek en doğru olandır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız (doğru olanı yaparsınız. Çünkü) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, (yetimler için) bozgunculuk yapanla yararlı iş yapanı bilir. Eğer Allah dileseydi sizi (de onlar gibi) zor durumda bırakırdı. Şüphesiz ki, Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.”*

(Bakara 220)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sana yetimleri sorarlar, de ki: "Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır". Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah düzeltenden bozanı ayırdetmesini bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Allah şüphesiz güçlüdür, Hakim'dir.

(Bakara 220)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz, diye böyle yapıyor. Bir de sana yetimleri soruyorlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışıp (birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. Allah, dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Diyanet Vakfı Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (lehinize olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: Onları iyi yetiştirmek (yüz üstü bırakmaktan) daha hayırlıdır. Eğer onlarla birlikte yaşarsanız, (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, işleri bozanla düzelteni bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi de zahmet ve meşakkate sokardı. Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir.*

(Bakara 220)

Edip Yüksel Meali:

bu dünya ve ahiret hakkında... Sana bir de öksüzler hakkında sorarlar: De ki, 'Onları erdemli kişiler olarak yetiştirmeniz en büyük iyiliktir. Mallarını mallarınıza katarsanız aile bireyiniz olurlar.' ALLAH bozanı düzeltenden ayırdetmesini bilir. ALLAH dileseydi sizi zora sokardı. ALLAH Güçlüdür, Bilgedir.

(Bakara 220)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dünya ve Ahıret hakkında; bir de sana yetimlerinden soruyorlar, de ki: Onlar hakkında bir ıslah karışmamaktan daha hayırlıdır, kendilerine de karışırsanız ıhvanınızdırlar, Allah muslihi müfsidden ayırır, eğer Allah dilese idi sizi mutlak sarpa sardırırdı, şüphesiz ki Allah azizdir, hakimdir

(Bakara 220)

Elmalılı Yeni Meali:

O ayetler, dünya ve ahiret hakkındadır. Bir de sana öksüzlerden soruyorlar. De ki: "Onların işlerini düzene koymak, karışmamaktan daha hayırlıdır. Kendilerine karışırsanız kardeşlerinizdirler. Allah, yararlı iş yapanı bozguncudan ayırır. Eğer Allah dileseydi sizi kesinkes sarpa sarardı. Şüphesiz ki, Allah çok güçlü ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Erhan Aktaş Meali:

Dünya ve ahiret hakkında… Bir de sana öksüzleri soruyorlar. De ki: "Onların hayatlarını düzene sokmak, sahipsiz bırakmaktan daha hayırlıdır.". Eğer birlikte yaşayacak olursanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncu olanla yapıcı olanı ayırt etmesini bilir. Eğer, Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Zira Allah, Çok Güçlü ve Her Şeye Egemen'dir.

(Bakara 220)

Gültekin Onan Meali:

Hem dünya (konusun)da, hem ahiret (konusunda). Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları islah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Tanrı bozgun çıkaranı islah ediciden bilir (ayırdeder). Eğer Tanrı dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Tanrı üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir."

(Bakara 220)

Hakkı Yılmaz Meali:

(219,220) Sana aklı karıştıran/örten şeylerden ve şans oyunlarından soruyorlar. De ki: “Bu ikisinde büyük bir günah, bir de insanlar için bazı menfaatler vardır. Fakat dünya ve âhirette günahları, menfaatlerinden daha büyüktür.” Yine sana neyi Allah yolunda harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan fazlasını harcayın.” Allah, iyiden iyiye düşünürsünüz diye âyetlerini işte böyle sizin için ortaya koyuyor. Sana yetimlerden de soruyorlar. De ki: Onlar için, “iyileştirme”, en iyisidir. Eğer onlara karışırsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyla iyileştiriciyi birbirinden ayırt eder. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Şüphesiz Allah, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandır, en iyi yasa koyan, bozulmayı iyi engelleyen/sağlam yapandır.

(Bakara 220)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Allah, düşünesiniz diye) dünya ve ahirete dair hükümlerini size açıklıyor. Sana (velayetlerini üstlendikleri, evlerinde onlarla beraber yaşayan ve mallarını kullandıkları) yetimlerden soruyorlar. De ki: “Onların (mallarını) ıslah etmeniz (koruyup, çoğaltmanız) onlar için daha hayırlıdır.” Şayet mallarını mallarınıza karıştırırsanız onlar sizin kardeşlerinizdir. (Bunda bir sakınca yoktur.) Allah (sizden) bozguncu olanla ıslah edeni bilir. Şayet Allah dileseydi (onların mallarına dokunmamanızı, şayet dokunursanız bozulandan mesul olacağınızı söyleyerek) sizi zora sokabilirdi. Şüphesiz ki Allah, (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Bakara 220)

Harun Yıldırım Meali:

Dünya ve ahiret hakkında… Sana yetimlerden de soruyorlar. De ki: “Onlar için ıslah etmek daha hayırlıdır. Eğer onlarla birarada olursanız artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah fesat yapanı ıslah edenden ayırır. Eğer Allah dileseydi elbette sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah Aziz’dir, Hakim’dir.”

(Bakara 220)

Hasan Basri Çantay:

(219-220) Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: "Onlarda hem büyük günah, hem insanlar için faideler vardır. Günahları ise faidelerinden daha büyükdür." (Yine) sana hangi şey'i nafaka vereceklerini sorarlar. De ki: "İhtiyacınızdan artanı (verin)". Allah size böylece ayetlerini (pek güzel) açıklar. Olur ki dünya hususunda da, ahiret işinde de iyice düşünürsünüz. Bir de sana yetimleri sorarlar. De ki: "Onları yarar ve iyi bir haale getirmek hayırlıdır. Şayet kendileriyle bir arada yaşarsanız onlar sizin kardeşierinizdir. Allah, (yetimlerin) salahına çalışanlarla (onların mal ve haalinde) fesad (ve fenalık) yapanları bilir. Eğer Allah dileseydi sizi muhakkak zahmete sokardı. Şübhesiz Allah mutlak gaalibdir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.

(Bakara 220)

Hayrat Neşriyat Meali:

Dünya ve âhiret hakkında (lehinize olanı düşünün)! Hem sana yetimlerden soruyorlar. De ki: “Onlar hakkında ıslahta bulunmak (onları yüzüstü bırakmaktan) daha hayırlıdır.” O hâlde (nafakalarınızı birleştirerek) onlarla bir arada yaşarsanız, artık (onlar sizin) kardeşlerinizdir.(1) Allah, (onlar hakkında) bozgunculuk edeni, ıslâh edenden ayırır. Hâlbuki Allah dileseydi elbette sizi zora koşardı. Şübhe yok ki Allah, Azîz (dâimâ üstün gelen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.*

(Bakara 220)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Dünya [ilk] ve ahiret [son] hakkında [kavramaya çalışmanız beklenir]. Yetimler hakkında sana soruyorlar. "Onları düzeltilmesi [terbiye edilmesi] sizin için daha iyidir. Eğer onlarla içli dışlı olursanız, artık kardeşlerinizler." de. Allah, bozguncuları, düzeltici olanlardan (ayırıp) biliyor. Allah tercih etseydi, sizi sıkıntı verirdi. Kesinlikle Allah, azizdir, hakimdir/hikmetlidir.

(Bakara 220)

Hüseyin Atay Meali:

Şimdikinde ve sonrakinde. Ve sana öksüzleri sorarlar, de ki: "Onların işlerini düzeltmek çok iyidir." Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, sizin kardeşlerinizdirler. Allah bozguncuyu düzelticiden ayırmasını bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Doğrusu, Allah yücedir, bilgedir.

(Bakara 220)

İbni Kesir Meali:

Dünya ve ahiret konusunda. Ve sana yetimlerden soruyorlar. De ki: Onlar için islahta bulunmak hayırlıdır. Eğer kendileriyle bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah; bozguncularla islahçı olanları bilir. Eğer Allah dileseydi; sizi muhakkak zahmete sokardı. Şüphe yok ki Allah, Aziz'dir. Hakim'dir.

(Bakara 220)

İlyas Yorulmaz Meali:

Dünya ve ahirette yetimlerin durumu hakkında sana soruyorlar. Deki “Onların ihtiyaçlarını karşılamak daha hayırlıdır. Eğer aranıza alırsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, düzeltmeye gayret edenler (muhlisler)'in içindeki bozguncuları bilir. Allah dileseydi size zorluk çıkarırdı. Allah güçlü ve hüküm verme yetkisine sahip olandır.

(Bakara 220)

İskender Ali Mihr Meali:

Dünya ve ahiret hakkında ve yetimlerden sana soruyorlar. De ki: “Onları ıslah etmek (durumlarını düzeltmek) hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız (birarada yaşarsanız), artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Ve Allah, fesat çıkaranı,ıslâh edenden (ayırıp) bilir. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi sıkıntıya sokardı. Muhakkak ki Allah, Azîz’dir (üstündür), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

(Bakara 220)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bu dünyada da, öbür dünyada da. Sana öksüzleri de sorarlar. De ki: «Doğru olan, onların durumunu düzeltmektir.» Onlarla birlikte yaşıyacak olursanız, artık onlar sizin kardeşleriniz olurlar. Allah karıştırıcıları düzelticilerden ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi size ne de olsa güçlük çıkarırdı. Allah erklidir, doğruyu bildirendir.

(Bakara 220)

Kadri Çelik Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (düşünürsünüz diye size ayetleri böylece açıklar). Ve sana yetimler hakkında sorarlar. De ki: “Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah kimin işleri bozucu ve kimin düzeltici olduğunu bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Allah şüphesiz üstün güç sahibidir, hikmet sahibidir.”

(Bakara 220)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Sana yetimlere karşı nasıl davranmaları gerektiğini soruyorlar. De ki: “Onların durumunu düzeltmek, günaha girme endişesiyle onlardan uzak durmaktan çok daha iyidir. Eğer onlarla birlikte yaşıyorsanız, hiç unutmayın ki, onlar sizin din kardeşlerinizdir. Onların mallarıyla ticâret yapıp kazancını birlikte yiyebilirsiniz. Fakat sakın haksızlığa yeltenmeyin! Unutmayın, Allah kimin bozguncu, kimin iyiliksever olduğunu bilmektedir. Dolayısıyla, herkese hak ettiği karşılığı mutlaka verecektir. Ayrıca, Allah’ın size gösterdiği bu kolaylıkların kıymetini bilin. Çünkü Allah dileseydi, hiçbir şekilde mallarından faydalanmanıza müsaade etmeksizin yetimlere bakmanızı emrederek omzunuza ağır bir görev yükleyebilirdi, fakat öyle yapmadı. Kuşkusuz Allah, sonsuz kudret ve hikmet sahibidir. Mutlak yetki ve egemenlik O’nun elindedir. O, her konuda en güzel hükmü verir, her işi yerli yerince yapar.” İşte sonsuz ilim ve hikmetiyle, size şu kanunları uygun görüyor:

(Bakara 220)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bu dünya ve ahirette yetimler hakkında soruyorlar. De ki: "Onları iyi haller, Ahlaklı kılıp, durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Onları aranıza katarsanız eğer, Kardeşlerinizdir artık onlar. Allah fesat çıkaranları ıslah edenden ayırt eder, bilir. Allah dileseydi işlerinizi sarpa sardırırdı. Şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir.

(Bakara 220)

Mehmet Türk Meali:

(O âyetler,) hem dünya hakkında, hem de âhiret hakkındadır. Ve sana yetimler1 hakkında soruyorlar. Sen onlara: “Onların durumlarını düzeltmek çok hayırlıdır. Eğer kendileriyle bir arada yaşıyorsanız artık onlar, sizin kardeşlerinizdir. Allah, kimin işleri bozucu ve kimin de düzeltici olduğunu iyi bilir. Eğer Allah dileseydi sizi zora koşardı. Şüphesiz Allah çok şerefli, hüküm (ve hikmet) sahibidir.2*

(Bakara 220)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bu dünya ile ahiret hakkında sana (sorarlar.) Sana (yetim ve) öksüzler hakkında (da) sorarlar. De ki: “Onların (durumlarını) düzeltmek, hayırlı bir iştir. Onlarla bir arada yaşarsanız, (bunda hiç bir sakınca yoktur, çünkü) onlar sizin kardeşlerinizdir.” Allah, fesat çıkaranı (da) ve ona mukabil iyilik için çalışanı (da) bilir. Eğer Allah isteseydi, sizi zahmete sokardı. Şüphesiz Allah, her şeyden üstündür, hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Muhammed Esed Meali:

Bu dünya ve ahiret hakkında, yetimler(e nasıl davranılacağı) hakkında sana sorarlar. De ki: "Onların durumlarını düzeltmek en hayırlı durumdur." Ve onların hayatlarını paylaşırsanız (unutmayın ki) onlar sizin kardeşlerinizdir. Zira Allah, bozgunculuk yapanları, düzeltmeye çalışanlardan ayırt etmesini bilir. Ve Allah dileseydi, taşıyamayacağınız yükleri omuzlarınıza yüklerdi: (Ama) unutmayın ki Allah kudret sahibidir, hikmet sahibidir!

(Bakara 220)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki; "Onların durumlarını düzeltmek kendileri için en iyi davranıştır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız onları kardeşiniz belleyin." Elbette ki Allah, bozguncuyu, düzelticiden ayırt etmesini bilmektedir. Eğer Allah isteseydi size güçlük çıkarırdı. Hiç kuşku yok ki, Allah, en büyük gücün ve erdemli bilginin kaynağıdır.

(Bakara 220)

Mustafa Çavdar Meali:

Dünyada ve ahirette... Sana yetimleri soruyorlar. De ki: “Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız artık onlar sizin kardeşlerinizdir.” Allah düzeltmeye çalışanı, bozguncudan ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi sizi sıkıntıya sokardı. Şüphesiz Allah mutlak üstün ve her hükmü doğru olandır.

Bknz: (4/2) - (4/6) - (49/10)

(Bakara 220)

Mustafa Çevik Meali:

219-220 Sana sarhoşluk veren şeylerle, kumar ve şans oyunları hakkında soruyorlar onlara de ki: “Onlarda insanlar için büyük zararlar vardır. Bununla birlikte aldatıcı bazı faydalar da vardır fakat zararları faydalarından çoktur.” Ayrıca sana Allah yolunda neyin ne kadar harcanması gerektiğini soruyorlar. Onlara de ki: “Zaruri ihtiyaçlarınızdan fazla olan her şeyinizi!” İyiden iyiye düşünüp de öğüt alasınız diye Allah âyetlerini böylece açıklıyor ki, dünya ve âhiret hayatınıza dair faydanıza olanla zararınıza olanı bilerek yaşayasınız. Bir de yetim çocuklara nasıl davranılacağını soruyorlar. De ki: “Onlara sahip çıkın, ihtiyaçlarını karşılayın, öğüt verip, doğru olana davet edin. Onlarla birlikte yaşarsanız bilin ki onlar sizin kardeşlerinizdir, Allah onlara iyi davrananlarla kötü davrananları bilir. Şayet Allah dileseydi size bu konuda daha ağır sorumluluklar yüklerdi.” En mükemmel hükümleri koyan yalnızca Allah’tır. O, üstün kudret, merhamet ve şefkat sahibidir.

(Bakara 220)

Mustafa İslamoğlu Meali:

bu dünya ve ahiret hakkında... Bir de sana yetimler hakkında soruyorlar. De ki: "Onların lehine olan her tür iyileştirme (yüzüstü bırakmakdan) daha hayırlıdır. Onlarla (hayatı) paylaşırsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşinizdir. Kaldı ki Allah fesatçılık yapanı ıslah edenden ayırmasını bilir. Ve eğer Allah dileseydi sizi zora koşardı; ne var ki Allah her işinde mükemmeldir, her hükmünde tam isabet sahibidir.

(Bakara 220)

Osman Okur Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (sizin için faydalı olan davranışları düşünün ve ona göre hareket edin). Bir de sana yetimlere nasıl davranılacağı konusunu sana soruyorlar. De ki: “Onların (mallarını muhafaza ederek ve haklarını koruyarak) durumlarını düzeltmek en doğru olandır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız (doğru olanı yaparsınız. Çünkü) onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, (yetimler için) bozgunculuk yapanla yararlı iş yapanı bilir. Eğer (bozgunculuk yaparsanız) uygun bulursa , Allah sizi de zahmet ve meşakkate sokabilir. Çünkü Allah güçlüdür, hakîmdir.

(Bakara 220)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dünya ve ahiret hakkında. Ve sana yetimlerden soruyorlar. De ki: «Onlar için ıslahta bulunmak hayırlıdır. Onlar ile ihtilât ederseniz onlar sizin kardeşlerinizdir» Allah Teâlâ ise müfsid ile muslih olanı bilir. Ve Allah Teâlâ dilese idi sizleri elbette meşakkate uğratırdı. Şüphe yok ki Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.

(Bakara 220)

Ömer Öngüt Meali:

Dünya ve ahiret hakkında (düşünesiniz diye). Resulüm! Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki: “Onları ıslah edip yetiştirmek daha hayırlıdır. ” Eğer onları aranıza alır, birlikte yaşarsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu ve ıslah ediciyi bilir. Eğer Allah dileseydi sizi zahmete sokardı. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Ömer Sevinçgül Meali:

Dünya ve ahiret hakkında ‘insanları aydınlatıyor’. Sana, yetimler konusunda ne yapmaları gerektiğini sorarlar. “Hayırlı olan, onların işlerini yoluna koymaktır” de. Bir arada yaşarsanız, onlar kardeşlerinizdirler. Allah, bozanı da bilir, düzelteni de. Allah dileseydi, sizi zora sokardı. Onun üstün gücü vardır, her işini nice gayeler gözeterek hikmetle yapar.

(Bakara 220)

Sadık Türkmen Meali:

Dünya ve ahiret hakkında düşünesiniz, diye böyle yapıyor. BİR DE sana yetimleri soruyorlar. De ki: “Onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışır(birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu yapıcı olandan ayırır. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, doğru hüküm/karar verendir.

(Bakara 220)

Seyyid Kutub Meali:

Sana yetimler hakkında soru sorarlar. De ki; Onların durumlarını düzeltmek hayırlı bir iştir. Eğer kendileriyle birarada yaşıyorsanız, onlar artık kardeşlerinizdir. Allah kimin işleri bozucu ve kimin düzeltici olduğunu iyi bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Hiç şüphesiz Allah üstündür ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Suat Yıldırım Meali:

Sana yetimler hakkında da soru sorarlar. De ki: Onların gerek kendilerini, gerek mallarını iyileştirip geliştirmek, elbette hayırlı bir iştir. Eğer onlara sahip çıkmak için kendileriyle beraber oturmak isterseniz bu da mümkündür; Zira onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah kimin iyileştirme gayesi güttüğünü, kimin de işi bozmayı düşündüğünü pek iyi bilir. Şayet Allah dileseydi sizi zora koşardı. Muhakkak ki Allah üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Süleyman Ateş Meali:

Dünya ve ahiret hakkında(ki işleri düşünesiniz). Ve sana öksüzlerden soruyarlar. De ki: "Onları(n durumlarını) düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışır(onlarla bir arada yaşar)sanız (onlar) sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozanı düzeltenden ayırır. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah daima üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Âyetler hem dünya hem ahiret ile ilgilidir. Sana yetimleri de soruyorlar. De ki: "En iyisi onlar için faydalı olanı yapmaktır." Eğer aranıza alırsanız, zaten kardeşlerinizdir. Allah kötü niyetle yaklaşanı, iyilik yapandan ayırmasını bilir. Allah sizi sıkıntıya düşürmeyi tercih etseydi düşürürdü.[1] Üstün olan, doğru kararlar veren Allah'tır.

1) Allah, "Yetimlerin mallarına dokunmayın" deseydi sıkıntı olurdu ama öyle demedi. (Bkz. Nisa 4/6)

(Bakara 220)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Dünya ve âhiret üzerinde... Sana, yetimlere nasıl davranılacağını soruyorlar. De ki: "Onların işini düzene koymak gerekir." Eğer onlarla beraber yaşarsanız, onlar sizin kardeşinizdir. Allah, düzeltenle fesat çıkaranı bir tutmaz. Allah dileseydi sizi zora koşardı. Çünkü O, kudret ve hikmet sahibidir.

(Bakara 220)

Şaban Piriş Meali:

Sana yetimleri soruyorlar. De ki: -Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah düzeltenden, bozanı ayırt etmesini bilir. Allah dileseydi sizi zora sokardı. Şüphesiz Allah güçlüdür, hakimdir.

(Bakara 220)

Talat Koçyiğit Meali:

Keza sana yetimleri soruyorlar. De ki: Onların işlerini düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada olursanız, onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyla düzelticiyi ebette bilir. Eğer Allah dleseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah, Azîz'dir, Hakim'dir.

(Bakara 220)

Tefhimul Kuran Meali:

Hem dünya (konusun) da, hem ahiret (konusunda) . Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: «Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozgun (fesad) çıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder) . Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı. Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.»

(Bakara 220)

Ümit Şimşek Meali:

Dünyada da, âhirette de.(109) Sana yetimlerden soruyorlar. De ki: Onların durumlarını düzeltmek,(110) en hayırlısıdır. Onlarla bir arada yaşayacak olursanız, zaten onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah ise bozguncuyu ıslah için çalışandan ayırır. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşmasını da bilirdi. Gerçekten Allah'ın kudreti herşeye üstündür ve Onun her işinde sonsuz hikmetler vardır.*

(Bakara 220)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dünya ve ahıret hakkında... Sana yetimlerden de soruyorlar. De ki: "Onları, işe yarar hale getirmek kendileri için daha hayırlıdır. Eğer onlarla bir arada yaşarsanız, onlar sizin kardeşlerinizdir." Allah, bozguncuyu barışseverden ayırmasını bilir. Eğer Allah dileseydi, sizi zora sürerdi. Allah, tüm onurların sahibi, tüm hikmetlerin sahibidir.

(Bakara 220)