2. Bakara Suresi / 262.ayet

Mallarını Allah yolunda harcayıp, peşinden verdiklerini başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Bknz: (6/48)(2/38)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 262 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Mallarını verip ardından da, verdiklerinin başlarına kakmayanların, onlara minnet yüklemeyen ve eziyette bulunmayanların ecri, Rableri katındadır. Onlara ne korku vardır, ne hüzün.

(Bakara 262)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeye kalkışmayanların ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Abdullah Parlıyan Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp, sonra başa kakmayan ve eziyet etmeyenler, mükafatlarını Rableri katında bulacaklardır, artık onlar için ne korku vardır, ne de üzüntü.

(Bakara 262)

Adem Uğur Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Ahmet Hulusi Meali:

Mallarını Allah'a imanları dolayısıyla insanlara karşılıksız bağışlayan, sonrasında da bu yaptıklarına başa kakma ya da eziyet gibi davranışlar eklemeyenlerin, Rableri indinde (nefslerinin hakikatini meydana getiren Esma bileşimlerinden kaynaklanan) özel ecirleri vardır. Onlara korkacakları bir şey yoktur, hüzün duyacakları bir şey de!

(Bakara 262)

Ahmet Tekin Meali:

Mallarını, servetlerini Allah yolunda, İslâm uğrunda karşılık beklemeden, gönüllü harcayıp da, sonradan başa kakmayan, fakirlerin gönlünü incitmeyenlerin mükâfatları Rableri katındadır. Onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar.

(Bakara 262)

Ahmet Varol Meali

Mallarını Allah yolunda verip de verdiklerinin arkasından başa kakmayıp eziyette bulunmayanların alacakları karşılık Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 262)

Ali Bulaç Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri katındadır, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mallarını, cihâd ve hayır işlerinde Allah için harcayanlar ve sonra harcadıklarının arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmiyenler (var ya!) İşte onların Rableri katında mükâfatları vardır. Onlara hiç bir korku yoktur ve mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'ın yolunda yardımlaşmak amacıyla mallarını paylaşan ve verdikleri şeyin arkasından başa kakmayan ve incitmeyenlerin ödülleri, Efendilerinin katındadır. Üstelik onlara korku yoktur ve onlar üzülmezler.

(Bakara 262)

Ali Ünal Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edip de, infaklarının ardından herhangi bir başa kakmada ve gönül incitici bir harekette bulunmayanlar yok mu: Onların, Rabbileri katında mükâfatları vardır. Onlar için (özellikle Âhiret’te) herhangi bir korku söz konusu olmayacak ve onlar asla üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 262)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah yolunda mallarını nafaka ve sadaka verenler, sonra o yaptıklarına minnet ve eziyet katmayanların, Rableri katında (ebedi âlemde) ücretleri vardır. Bir de onlara ne (geleceğin) korkusu ne de (geçmişin) üzüntüsü vardır. (Mal ve minnet çengelinden kurtuldukları için, Allah’ın yakınları demek olan veliler olmuşlardır. Çünkü veliler ne korkarlar ne de üzülürler.)

(Bakara 262)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Rabbleri katında has ödülleri vardır. Onlara hiç korku olmadığı gibi, onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 262)

Bekir Sadak Meali:

Mallarini Allah yolunda sarfedip sonra sarfettikleri seyin ardindan basa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katindadir. Onlara korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Besim Atalay Meali:

Allahın yolunda mallarını harcayan, sonra başa kakmayıp, incitmeyen kimselerin, Tanrıları katında sevapları bulunur; onlara ne korku var, ne de kaygılanırlar

(Bakara 262)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar ki mallarını Allah yolunda harcar sonra da harcadıklarının arkasından başa kakmaz, gönül incitmezler, onlar için Rabları katında ecir vardır; onlara bir korku da yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir..

(Bakara 262)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Mallarını, cihad ve hayır işlerinde Allah için harcayanlar ve sonra harcadıklarının arkasından başa kakmayı uygun görmeyenler (var ya!) İşte onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara hiç bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Mallarını Allah yolunda sarfedip sonra sarfettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin, Rab'leri katında mükafatları vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 262)

Diyanet Vakfı Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Edip Yüksel Meali:

Paralarını ALLAH yolunda harcadıktan sonra iyiliklerini başa kakıp eziyet etmeyenler için Rab'leri katında ödülleri vardır. Onlara korku ve üzüntü yok.

(Bakara 262)

Elmalılı Orjinal Meali:

Fisebilillah mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı gönül incitmeyi reva görmeyen kimseler, rabları indinde onların ecirleri vardır, onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun olmıyacaklardır.

(Bakara 262)

Elmalılı Yeni Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayan ve gönül incitmeyen kimselerin Rableri katında mükafatları vardır. Onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Erhan Aktaş Meali:

Mallarını Allah yolunda infak[1] edip de, ardından yaptığı iyiliği başa kakarak, yardımcı oldukları kimseleri incitmeyenlerin ödülleri Rabb'leri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.

1)Allah yolunda ve ihtiyaç sahipleri için harcayan.

(Bakara 262)

Gültekin Onan Meali:

Mallarını Tanrı yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Hakkı Yılmaz Meali:

Allah yolunda mallarını bağışlayan, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayan ve incitmeyen şu kimselerin mükâfâtları Rablerinin yanındadır. Onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Onlar ki mallarını Allah yolunda infak ederler, (infak ettikten) sonra infaklarını başa kakmaz ve kimseye eziyet vermezler. Onların Rableri katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Harun Yıldırım Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edip sonra infaklarını minnet ve eziyet kılmayanlar... Onlar için Rableri katında ecirler vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülecek değillerdir.

(Bakara 262)

Hasan Basri Çantay:

Mallarını (Allah yolunda) harcayıb da sonra o harcadıklarının arkasından bir başa kakış ve bir eziyyet takıb katmayanlar (yok mu?) Onların Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiç bir korku yokdur, mahzun da olacak değillerdir onlar.

(Bakara 262)

Hayrat Neşriyat Meali:

Mallarını Allah yolunda sarf etmekte olanlar, sonra sarf ettikleri şey(in arkasın)a başa kakma ve (gönül) incitme katmayanlar var ya, onların, Rableri katında mükâfâtları vardır. Hem onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.(2)*

(Bakara 262)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Malını, Allah yolunda harcayan sonra harcadığını başa kalkmak için peşine düşmeyen ve eziyet etmeyenler (evet!) İşte onların Efendileri katında ödülleri vardır. Kendileri üzülmez bir haldeyken, kendilerine herhangi bir korku yoktur.

(Bakara 262)

Hüseyin Atay Meali:

Mallarını Allah yolunda veren, sonra verdiklerinin ardından başa kakmayanların da incitmeyenlerin de ödülleri Rablerinin katindadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.

(Bakara 262)

İbni Kesir Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edip de, sonra infak ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin mükafaatı, Rabbları katındadır. Onlara korku yoktur. Ve mahzun da olacak değillerdir.

(Bakara 262)

İlyas Yorulmaz Meali:

Allah yolunda mallarını harcayanlar ve sonrada harcadıkları malları başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin karşılıkları Rableri katındadır. Onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

İskender Ali Mihr Meali:

Mallarını Allah yolunda infâk ettikten (verdikten) sonra verdikleri şeyin arkasından minnet ettirmeyenlerin (başa kakmayanların) ve onlara eza etmeyenlerin ecirleri (mükâfatları), Rab’lerinin katındadır. Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmazlar.

(Bakara 262)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki mallarını Allah uğrunda harcarlar, sonra da kendileri için mallarını harcadıkları kimselerin başına kakıp gönüllerini incitmezler, o kimselerin çalapları katında karşılıkları vardır. Artık onlar için korku yoktur, onlar kaygılanacak da değildirler.

(Bakara 262)

Kadri Çelik Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edip sonra infak ettikleri şeyin ardından başa kakmayan ve eza etmeyenlerin ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Mahmut Kısa Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan ve bu harcamalarının ardından, yaptığı iyilikleri başa kakmayan, gönül incitmeyen kimseler var ya, işte Rableri katında onlara nice ödüller vardır; Hesap Gününde onlar ne korkuya kapılacak, ne de üzüntüye uğrayacaklar!

(Bakara 262)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Allah yolunda mallarını infak edip de ardından başa kakmayıp eziyet etmeyenler Rableri katında ercileri olanlardır. Onlara ne korku, ne de mahzun olma vardır

(Bakara 262)

Mehmet Türk Meali:

(Ayrıca) Mallarını Allah yolunda harcadıktan sonra harcadıklarını başa kakmayanlar1 ve onu, onur kırma2 aracı olarak kullanmayanların mükâfatı, Rableri katındadır. Onlar için bir korku yoktur ve onlar, mahzun da olmayacaklardır.3*

(Bakara 262)

Muhammed Celal Şems Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp, harcadıklarının ardından başa kakmayan ve (gönül) incitmeyenlerin mükâfatları, Rablerinin Katındadır. Onlara ne korku, ne (de) kaygı vardır.

(Bakara 262)

Muhammed Esed Meali:

Allah yolunda mallarını harcayan ve sonra iyiliklerini başa kakıp (muhtaç kişinin duygularını) inciterek (bu) harcamalarının değerini düşürmeyenler mükafatlarını Rableri katında bulacaklar; onlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü.

(Bakara 262)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan, harcadığını da başa kakmayan kimselerin rableri katında ödülleri vardır. Artık onlar için hiçbir korku yoktur. Ve onlar hiçbir biçimde de üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Mustafa Çavdar Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp, peşinden verdiklerini başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin ödülleri Rableri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

Bknz: (6/48) - (2/38)

(Bakara 262)

Mustafa Çevik Meali:

261-263 Mallarını Allah’ın daveti hayat nizamını yaşamak ve yaşatmak uğrunda harcayan kimsenin durumu, tek tohumdan yedi başak çıkaran ve her başakta yüz danesi bulunan bitki gibidir. İşte böyledir, Allah bu uğurda infak edenlerin karşılığını kat kat fazlasıyla verir. Allah’ın lütfu çok geniştir, kimin neyi niçin yaptığını en iyi bilendir. Allah yolunda infak ettiklerini sonradan başa kakmayıp, gönül incitmeyen kimseleri Rableri âhirette cennetle ödüllendirecek, onlar Kıyamet ve Hesap Günü endişelenmeyip korkudan ve üzüntüden uzak olacaklar. Gerçeğe davet eden bir sözü, gönüle hoş gelen güzel bir biçimde söylemek, bir kusuru bağışlamak, arkasından başa kakılıp incitmenin yapılacağı bir yardımdan daha iyidir.

(Bakara 262)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edip de, sonra infak ettiklerini başa kakıp gönül incitmeye kalkışmayanlar, ödüllerini yalnızca Rableri katında bulacaklardır. Artık onlar gelecekten endişe duymayacaklar, geçmişten dolayı mahzun olmayacaklar.

(Bakara 262)

Osman Okur Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp/ bağışlayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O kimseler ki, mallarını Allah yolunda infak ederler. Sonra da o infak ettiklerine bir minnet, bir eza tahmil eylemezler. İşte onlar için Rabbileri nezdinde mükâfaat vardır. Ve onların üzerine bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Ömer Öngüt Meali:

Mallarını Allah yolunda hayra verip de sonra başa kakmayan, alanların gönlünü kırmayan kimselerin, Rabbleri katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Ömer Sevinçgül Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da yaptıklarını başa kakmayan, yoksulların duygularını incitmeyenler, Rableri katında ödüllendirilirler. Onlara ne korku vardır, ne de üzüntü.

(Bakara 262)

Sadık Türkmen Meali:

Mallarını Allah’ın tavsiye ettiği şekilde harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kakmayan ve gönül incitmeyenlerin Rableri katında ödülleri vardır. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Seyyid Kutub Meali:

Mallarını Allah yolunda harcadıktan sonra sadakalarını başa kakmayanlar, onur kırma aracı olarak kullanmayanlar, sadakalarının mükafatını Allah katında alacaklardır. Onlar için korku ve üzülmek de sözkonusu olmayacaktır.

(Bakara 262)

Suat Yıldırım Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da infaklarının ardından minnet etmeyenler, rahatsızlık vermeyenler yok mu, işte onların Rab'leri katında mükafatları vardır. Onlara hiçbir endişe yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Süleyman Ateş Meali:

Mallarını Allah yolunda verip de sonra verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rableri katında ödülleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan sonra da yaptıkları iyiliği başa kakmayan ve incitmeyenler var ya, onlara Rableri (Sahipleri) katında ödül vardır. Onlar ne bir korku duyar ne de üzülürler.

(Bakara 262)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayıp da yaptıkları iyiliği başa kakmayan ve yardım ettikleri kişileri incitmeyenlerin ödülünü Rableri verecektir. İşte onlar ne korkacak, ne de üzüleceklerdir.

(Bakara 262)

Şaban Piriş Meali:

Mallarını Allah yolunda harcama yapıp, sonra da verdiklerinin ardından başa kakmayan ve eziyet etmeyenlerin, Rab'leri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.

(Bakara 262)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah yolunda mallarını sarferfenler, sonra da sarfettiklerini minnet ve eziyet (vesilesi) kılmayanlar, işte onların, Rabları katında mükâfatları vardır. Onlara korku yoktur ve mahzun olacaklarda onlar değildir

(Bakara 262)

Tefhimul Kuran Meali:

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri şeyin peşinden başa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rabbleri katındadır, onlar için korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır.

(Bakara 262)

Ümit Şimşek Meali:

Mallarını Allah yolunda harcayan, harcadığını da başa kakmayan kimselerin Rableri katında ödülleri vardır. Artık onlar için hiçbir korku olmaz; onlar hiçbir şekilde de üzülmezler.

(Bakara 262)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mallarını Allah yolunda harcayıp sonra bu harcadıklarına bir eziyet ve başa kakma eklemeyenlerin, Rableri katında kendilerine has ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için, tasalanmayacaklardır onlar.

(Bakara 262)