2. Bakara Suresi / 6.ayet

Gerçeği örtbas eden kâfirlere gelince; onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, onlar artık inanmazlar.

Bknz: (6/111)(10/96)»(10/97)(36/10)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 6 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kafir olanlara gelince: İster korkut onları, ister korkutma, birdir; inanmazlar.

(Bakara 6)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şüphesiz, inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; (onlar asla) iman etmeyeceklerdir.

(Bakara 6)

Abdullah Parlıyan Meali:

Unutma ki Allah'tan gelen gerçekleri, örtbas edenleri uyarıp uyarmaman farketmez. Onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Adem Uğur Meali:

Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler.

(Bakara 6)

Ahmet Hulusi Meali:

Hakikati örten - inkar edenleri uyarsan da uyarmasan da fark etmez, iman etmezler!

(Bakara 6)

Ahmet Tekin Meali:

Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip, senin peygamberliğini, Kur'ân'ı, Allah'a imanın gerektirdiği esasları inkârda ısrar edenleri, kâfirleri, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyarmanla uyarmaman fark etmiyor. İman etmeyecekler.*

(Bakara 6)

Ahmet Varol Meali

Sen kâfirleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; iman etmezler.*

(Bakara 6)

Ali Bulaç Meali:

Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar.

(Bakara 6)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Muhakkak ki küfre varanlar, (yani iman nurunu şirk karanlığı ve inad yüzünden örtenleri) azâb ile korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; onlar iman etmezler.

(Bakara 6)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, nankörlük edenleri uyarsan da uyarmasan da değişmez; inanmazlar.

(Bakara 6)

Ali Ünal Meali:

(İman etmeleri için kendini helâk edecek derecede gösterdiğin hırs ve iştiyaka rağmen) şu küfürde diretenlere gelince: (âkıbetleri hususunda uyarmak vazifen olup, sen de bu vazifeni elbette yerine getirmektesin. Ne var ki,) onları ister uyarmışsın, ister uyarmamışsın, onlar için fark etmez, çünkü iman edecek değillerdir.

(Bakara 6)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bu gerçekleri inkâr eden küfrün elebaşlarına gelince, onları uyarsan da uyarmasan da birdir. Onlar inanmayacaklardır.

(Bakara 6)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnkar edenleri uyarsan da uyarmasan da, onlar için aynıdır; iman etmezler.

(Bakara 6)

Bekir Sadak Meali:

suphe yok ki, inkar edenleri, baslarina gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.

(Bakara 6)

Besim Atalay Meali:

Kâfir olanları ister kocundur, ister kocundurma, şüphesiz inanmazlar

(Bakara 6)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki (ey sânı yüce peygamber!) o küfre saplanıp kalanları (inkâr ve inadları yüzünden tuttukları yanlış yolun tehlikeli sonucundan) korkutsan da, korkutmasan da onlara göre birdir; inanmazlar, d).

(Bakara 6)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İnkarcılara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, (inanmamaya kararlı oldukları için) onlar iman etmezler.*

(Bakara 6)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şüphe yok ki, inkar edenleri, başlarına gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.

(Bakara 6)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir, inanmazlar.

(Bakara 6)

Diyanet Vakfı Meali:

Gerçek şu ki, kâfir olanları (azap ile) korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler.

(Bakara 6)

Edip Yüksel Meali:

İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Elmalılı Orjinal Meali:

Amma o küfre saplananlar, ha inzar etmişin bunları ha etmemişin onlarca müsavidir, imana gelmezler

(Bakara 6)

Elmalılı Yeni Meali:

Küfre saplananlara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da onlarca aynıdır. İman etmezler.

(Bakara 6)

Erhan Aktaş Meali:

Şu bir gerçektir ki: Gerçeği yalanlayan nankörleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar.

(Bakara 6)

Gültekin Onan Meali:

Şüphesiz, kafirleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir / aynıdır; onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz şu kâfirler; Allah'ın ilâhlığını, rabliğini bilerek reddetmiş şu kimseler; onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir: onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki o kâfirleri uyarsan da uyarmasan da fark etmez! Onlar iman etmezler.

(Bakara 6)

Harun Yıldırım Meali:

Muhakkak ki küfürlerinde bilinçli olarak ısrar eden kimseleri uyarsan da uyarmasan da kendileri için birdir; îmân etmezler.

(Bakara 6)

Hasan Basri Çantay:

Şu muhakkak ki küfr edenleri inzar etsen de onlarca bir, kendilerini inzar etmesen de inanmazlar.

(Bakara 6)

Hayrat Neşriyat Meali:

Şübhesiz ki inkâr edenler yok mu, onları korkutsan da korkutmasan da kendileri için birdir; îmân etmezler.(1)*

(Bakara 6)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçek şu ki, Gerçeği örtüp göz ardı etmiş olanlar[a gelince], onları uyardın mı? Yoksa, hiç uyarmadın mı? [fark etmez],onlara göre eşittir; İnanmıyorlar.

(Bakara 6)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, inkârcıları uyarsan da uyarmasan da onlara göre aynıdır, inanmazlar.

(Bakara 6)

İbni Kesir Meali:

Şüphesiz ki o küfretmiş olanları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.

(Bakara 6)

İlyas Yorulmaz Meali:

Hakkı kabul etmeyenlere gelince, sen onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için fark etmez, (Rablerinden gelen gerçeklere) asla inanmazlar.

(Bakara 6)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onları ikaz etsen de etmesen de onlar için eşittir (birdir), mü’min olmazlar.

(Bakara 6)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte o kimseler ki Allah'ı tanımazlar, sen onları uyarsan da bir, uyarmasan da. inanmazlar ki!

(Bakara 6)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz küfre sapanları uyarsan da uyarmasan da birdir; iman etmezler.

(Bakara 6)

Mahmut Kısa Meali:

Allah’tan gelen bu mesajı örtbas ederek, hakîkati bile bile inkâr edenlere gelince, sen onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Çünkü kibir, ihtirâs, bencillik, inatçılık gibi psikolojik saplantılar, kendileriyle hakîkat arasında aşılmaz bir engel olmuştur.

(Bakara 6)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bil ki; kafirleri korkutsan da korkutmasan da fark etmez; inanmazlar.

(Bakara 6)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Uyarmanın da uyarmamanın da kendileri için bir farkı olmayan o kâfirler, (sana) asla îman etmeyecekler.1*

(Bakara 6)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz kâfirleri uyarıp uyarmaman, onlar için birdir. Onlar (durumlarını değiştirmedikçe,) inanmazlar.

(Bakara 6)

Muhammed Esed Meali:

Unutma ki, hakikati inkara şartlanmış olanlar için kendilerini uyarıp uyarmaman fark etmez; onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bir de inkar edenler vardır ki, onları uyarsan da uyarmasan da birdir. Çünkü inanmazlar.

(Bakara 6)

Mustafa Çavdar Meali:

Gerçeği örtbas eden kâfirlere gelince; onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, onlar artık inanmazlar.

Bknz: (6/111) - (10/96)»(10/97) - (36/10)

(Bakara 6)

Mustafa Çevik Meali:

6-7 Allah’ın kâinatı ve insanları yaratmasındaki maksadını düşünmeyip, önemsemeyen kimseleri uyarıp gerçeğe davet etsen de etmesen de onlar için fark etmez, çünkü onlar gerçeğe gözlerini kapayıp, kulaklarını tıkamış ve kalplerini kilitlemişlerdir. Bu yüzden Allah onları çetin bir azap ile cezalandıracaktır.

(Bakara 6)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu bir gerçek ki, küfre şartlanmış o kimseleri ha uyarmışsın ha uyarmamışsın, onlar için (ikisi de) bir: iman etmezler.

(Bakara 6)

Osman Okur Meali:

İnkarcılara gelince, onları uyarsan da uyarmasan da fark etmez, (doğruları bildikleri halde inanmamaya kararlı oldukları için) onlar iman etmiyorlar (etmezler).

(Bakara 6)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Muhakkak o kimseler ki kâfir olmuşlardır, onları korkutsan da, korkutmasan da onlar için müsavîdir, onlar imâna gelmezler.

(Bakara 6)

Ömer Öngüt Meali:

Kâfirlere gelince, onları ikaz etsen de etmesen de onlar için birdir, onlar iman etmezler.

(Bakara 6)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnkârda direnenleri uyarsan da, uyarmasan da birdir, onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Sadık Türkmen Meali:

ŞÜPHESİZ Kİ o kâfirler (gerçekleri anladıkları halde gizleyenler), onları uyarsan da uyarmasan da kabul etmiyorlar.

(Bakara 6)

Seyyid Kutub Meali:

Kâfirlere gelince onları uyarsan da uyarmasan da farketmez; onlar iman etmezler.

(Bakara 6)

Suat Yıldırım Meali:

İnkara saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler.

(Bakara 6)

Süleyman Ateş Meali:

İnkar edenlere gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da, onlar için birdir; inanmazlar.

(Bakara 6)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kafirleri (ayetleri görmezlikten gelenleri)[1] uyarsan da uyarmasan da fark etmez; onlar inanıp güvenmezler.

1) Küfür, örtme; kafir, örten demektir (Müfredat). Kur'an'ın Allah'ın kitabı olduğunu anlayan bir kişi, ondaki ayetlerden birini bile görmek veya duymak istemeyince onun üstünü örtmüş ve kafir olmuş olur.

(Bakara 6)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kafirleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir; inanmazlar.

(Bakara 6)

Şaban Piriş Meali:

Kafirlere gelince, onları uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar.

(Bakara 6)

Talat Koçyiğit Meali:

Küfredenleri (başlarına gelecek tehlikeyi haber vererek) korkutsanda korkutmasan da (onlar için) birdir; (yine de) inanmazlar

(Bakara 6)

Tefhimul Kuran Meali:

Şüphesiz, küfredenleri uyarıp korkutsan da, uyarmayıp korkutmasan da, onlar için farketmez; iman etmezler.

(Bakara 6)

Ümit Şimşek Meali:

İnkâr etmiş olanlara gelince, sen onları uyarsan da onlar için birdir, uyarmasan da; onlar inanmazlar.

(Bakara 6)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şu bir gerçek ki, o küfre batmış olanları sen korkutsan da korkutmasan da onlar için aynıdır; iman etmezler.

(Bakara 6)