2. Bakara Suresi / 87.ayet

Andolsun Musa‟ya kitap verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca elçiler
gönderdik. Meryem oğlu İsa‟ya da belgeler verdik ve onu kutsal ruhla
destekledik. Size ne zaman bir elçi, hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelse, büyüklük
taslayarak bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz.

Bknz: (2/91)(5/110)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 87 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki Musa'ya Tevrat'ı verdik, ardından birtakım peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verip onu RuhülKudüs'le kuvvetlendirdik. Nefsinizin hoşlanmadığı bir emirle peygamber geldi mi demek ululanmak isteyeceksiniz, kiminiz onları yalanlayacak, kiminiz öldürecek ha.*

(Bakara 87)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Andolsun, Biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peş peşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik (Cebrail’le destekledik) . Demek size ne zaman bir elçi; nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldüreceksiniz, öyle mi?

(Bakara 87)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz Musa'ya, ilâhî kelamı verdik ve birbiri ardınca O'nu izleyen elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler, mucizeler verdik ve O'nu Cebrail veya kutsal ilham ile güçlendirdik. Ama siz, ey israiloğulları! Ne zaman gönlünüzün arzulamadığı şeyleri söyleyen bir elçi gelmişse, ona karşı büyüklük taslayıp bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da yalanlıyordunuz.

(Bakara 87)

Adem Uğur Meali:

Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da mucizeler verdik. Ve onu, Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. (Ne var ki) gönlünüzün arzulamadığı şeyleri söyleyen bir elçi geldikçe ona karşı büyüklük tasladınız. (Size gelen) peygamberlerden bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz.

(Bakara 87)

Ahmet Hulusi Meali:

Andolsun ki Musa'ya (Kitap) hakikat bilgisi verdik; ondan sonra da birbiri ardınca içinizden Rasullerle takviye ettik. Meryemoğlu İsa'ya da beyyineler (hakikat bilgisinin apaçık tasdiki olan haller) verdik. Onu Ruh-ül Kuds (Onda açığa çıkardığımız kuvve) ile teyit ettik. Nefsinizi yüceltmek uğruna, ne zaman hevanıza uymayan gerçekleri dillendiren Rasuller gelse, onların bir kısmını yalanlayıp, bir kısmını da öldürdünüz.

(Bakara 87)

Ahmet Tekin Meali:

Andolsun ki, Mûsâ'ya kutsal kitabı verdik. Ondan sonra, ardarda rasuller, peygamberler görevlendirerek gönderdik. Meryem oğlu Îsâ'ya da apaçık mûcizeler verdik. Onu, kâinattaki tabiî, dinî, sosyal, siyasî ve ekonomik düzeni içeren, ihya eden, insanları ve toplumları pislikten arındıran kitabı getiren elçi Cebrâil ile destekledik. Size, hoşunuza gitmeyen emirleri, hükümleri getiren Rasuller geldikçe, davetlerini kabullenmeyip büyüklük taslayarak zorbalığa mı başvurdunuz? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyordunuz.*

(Bakara 87)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz biz Musa'ya Kitab'ı verdik ve onun ardından peşpeşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık deliller verdik ve kendisini Ruhu'l-Kudüs ile destekledik. Size her ne zaman bir peygamber nefislerinizin hoşlanmayacağı bir şey (ilahi hüküm) getirse siz büyüklük taslayacak; (gelen peygamberlerin) bir kısmını yalanlayacak bir kısmını da öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Ali Bulaç Meali:

Andolsun, biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Celâlim hakkı için: Biz Mûsâ'ya Tevrat'ı verdik ve Mûsâ'dan sonra birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem'in oğlu Îsa'ya ölüleri diriltmek gibi, açık mûcizeler verdik ve onu Cebraîl Aleyhisselâm ile kuvvetlendirdik. Artık size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle bir peygamber geldikçe kibirlendiniz ve inad ettiniz. Peygamberlerden bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürdünüz (Zekeriyyâ ve Yahyâ gibi).

(Bakara 87)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ayrıca, gerçek şu ki, Musa'ya, Kitap verdik. Üstelik ardından, art arda elçiler gönderdik. Meryem Oğlu İsa'ya da açık kanıtlar verdik ve Kutsal Ruh ile Onu destekledik. Ne zaman bir elçi hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak, bir bölümünü yalanlayıp, bir bölümünü de öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Ali Ünal Meali:

(Bu azap onların tam hakkıdır. Çünkü) şurası bir gerçek ki, Musa’ya o (hidayet kaynağı, kendisinde nur ve her meselenin çözümü bulunan) Kitabı verdik ve arkasından (Musa’nın izinde ve aynı Kitabı esas alıp uygulamakla birlikte, zamana ve şartlara göre içtihadlarda bulunan, ayrıca kendilerine dua ve münacat mahiyetinde sahifeler verilen) daha başka rasûller gönderdik (ve böylece onları ışıksız, rehbersiz bırakmadık). Bilhassa en son olarak Meryem oğlu İsa’ya, (risaletini gün gibi gösteren ve hiçbir şüpheye yer bırakmayacak derecede ispat eden) o apaçık delilleri verdik ve onu Ruhu’l Kudüs’le destekledik. Hal böyle iken, ne zaman size nefislerinizin hoşlanmayacağı, heva ve hevesinize hizmet etmeyecek mesaj ve hükümlerle bir rasûl gelse, hep böyle büyüklük taslayıp kafa tutacak, kibrinize dokunuyor diye kimisini yalanlayıp kimisini öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hâlbuki biz Musa’ya, kitap (yasa, hidayet, bilgi) verdik. Peşinden nice peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa’ya da mucizeler verdik. Onu Ruhul-Kudüs ile teyid ettik. Hoşunuza gitmeyen mesajlarla yüklü her bir elçi size geldikçe kibirlendiniz. Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yemin olsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik. Ondan sonra peşpeşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da mucizeler verdik ve onu Ruhulkudüs/Cebrail ile destekledik. Nefsinizin arzulamadığı şeyleri söyleyen bir peygamber geldikçe ona karşı kibirlendiniz, bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz.

(Bakara 87)

Bekir Sadak Meali:

And olsun ki, Musa'ya kitap verdik, ondan sonra ard arda peygamberler gonderdik. Meryem oglu Isa'ya belgeler verdik, onu Ruhul Kudus ile destekledik. Size bir peygamber nefsinizin hoslanmadigi bir sey getirdikce, buyukluk taslayarak, bir kismini yalanci sayip, bir kismini oldurur musunuz?

(Bakara 87)

Besim Atalay Meali:

Biz Musa'ya kitap verdik, ardınca da, peygamberler gönderdik, Meryem oğlu İsa'ya nice belgeler verdik, İsa'yı pekittik kutsal ruh ile, her ne zaman size, bir peygamber gelip de, hoşunuza gitmiyen bir şey getirmiş ise, büyüklük tasladınız, onlardan bir nicesin, yalanladınız, bir nicesin öldürdünüz

(Bakara 87)

Celal Yıldırım Meali:

And olsun ki, Musa'ya o kitabı verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da beyyineler (açık belgeler ve mu'cizeler) verdik ve O' nu Ruhu'l-Kuds (Melek Cebrail) ile de destekledik. (Bütün bu peygamberler aynı esas ve çoğu aynı şeriat üzerine birbirini takip edip İsrail oğullarına gönderildiği halde) Size (Ey Yahudiler!) Ne kadar peygamber, nefslerinizin hoşlanmayacağı bir buyrukla geldiyse, büyüklük tasladınız. Öyle ki, bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz (ve öldürmeye devam etmek istiyorsunuz!).

(Bakara 87)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Andolsun ki, Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik, arkasından bir takım peygamberler de gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya açık deliller (mucizeler) verdik ve O'nu Cebrail ile de destekledik. Demek, bir peygamber size ne zaman gönüllerinizin hoşlanmadığı bir şeyi getirirse, kibirlenmek isteyeceksiniz de; kimini yalanlayacak, kimini de öldüreceksiniz öyle mi? *

(Bakara 87)

Diyanet İşleri Eski Meali:

And olsun ki, Musa'ya kitap verdik, ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya belgeler verdik, onu Ruhul Kudüs ile destekledik. Size bir peygamber nefsinizin hoşlanmadığı bir şey getirdikçe, büyüklük taslayarak, bir kısmını yalancı sayıp, bir kısmını öldürür müsünüz?

(Bakara 87)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Andolsun, Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik. Ondan sonra ard arda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya mucizeler verdik. Onu Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Size herhangi bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirdikçe, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Diyanet Vakfı Meali:

Andolsun biz Musa'ya Kitab'ı verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da deliller verdik. Ve onu, Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Ama ne zaman size bir peygamber nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiyse büyüklük taslayarak kimini yalanladığınız kimini de öldürdüğünüz doğru değil mi!*

(Bakara 87)

Edip Yüksel Meali:

Musa'ya kitabı verdik ve ondan sonra ard arda elçiler gönderdik. Meryemoğlu İsa'ya da apaçık deliller verdik ve onu Kutsal Ruh ile destekledik. Hoşunuza gitmeyen bir şeyle ne zaman size bir elçi geldiyse büyüklük taslayarak onu yalanlamadınız mı veya öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Elmalılı Orjinal Meali:

Celalim hakkı için: Musaya o kitabı verdik arkasından bir takım Peygamberlerle de takib ettik, hele Meryemin oğlu İsaya beyyineler verdik ve onu ruhülkudüs ile te'yit eyledik, ya artık size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emr ile bir Peygamber geldikçe her def'asında kafa tutarsınız kibrinize dokunduğu için kimine yalan der kimini öldürür müsünüz?

(Bakara 87)

Elmalılı Yeni Meali:

Andolsun ki, Musa'ya o kitabı verdik, arkasından bir takım peygamberler de gönderdik. Hele Meryem oğlu İsa'ya deliller verdik ve O'nu Cebrail ile de destekledik. Demek ki, size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle bir peygamber geldikçe her defasında kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için kimine yalan diyecek, kimini de öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Erhan Aktaş Meali:

Ant olsun ki Musa'ya Kitap'ı verdik. Ardı sıra rasuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da Beyyinat'ı[1] verdik ve O'nu Ruhu'l Kudus[2] ile destekledik. Elçiler, ne zaman hoşunuza gitmeyen bir şey getirdiyse, büyüklük taslayarak kimini yalanlayıp, kimini de öldürmediniz mi?

1)Kanıt içeren açıklayıcı, açığa çıkarıcı olanı.
2)"Toplumları arındırıp dirilten, onlara hayat ve canlılık veren vahiyle. Ruhu'l Kudus; sıfat tamlaması değil, isim tamlamasıdır. O nedenle, sıfat tamlaması olan "kutsal ruh" anlamı doğru değildir. Doğru tanım, isim tamlaması şekliyle, "Kutsal'ın ruhu" tanımıdır. Kudus, Allah demektir. Ruh ise canlılık ve hayat veren şey demektir. Bu iki ismin bir araya getirilmesi ile oluşan isim tamlaması, "Allah'ın ruhu, Allah'ın vahyi, Allah'tan gelen bilgi" demektir. Yani, "Allah'ın toplumları dirilten, onlara hayat veren vahyi" anlamındadır. Ruh sözcüğü, Kur'an'da mecazen "vahiy" anlamında kullanılmaktadır. (59 Haşr 23)

(Bakara 87)

Gültekin Onan Meali:

Andolsun (lekad) Musa'ya kitabı verdik ve ardından peşpeşe elçiler gönderdik / ardından elçileri sıraladık. Meryemoğlu İsa'ya da apaçık (deliller) (beyyinati) verdik ve onu Kutsal Ruh (ruhılkudüs) ile destekledik (eyyednahü). Ne zaman bir elçi hoşunuza gitmeyen bir şeyle size gelse büyüklük taslayarak bir bölümünüz onu yalanlayacak, bir bölümünüz de onu öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve andolsun ki Mûsâ'ya Kitab'ı verdik. Ve o'ndan sonra birbiri ardı sıra elçiler gönderdik. Meryem oğlu Îsâ'ya da açık açık deliller verdik ve kendisini Allah'ın vahyi ile güçlendirdik. Peki siz, bir elçinin size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük tasladınız mı?! Sonra da bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Andolsun ki Musa’ya Kitab’ı verdik ve onun ardından peş peşe resûller gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık deliller verdik ve onu Ruhu’l Kudüs’le (Cibril’le) destekledik. Resûl, hevanıza uygun olmayan bir şey getirdiğinde, her seferinde büyüklenecek (o resûllerin) bir kısmını yalanlayıp, bir kısmını öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Harun Yıldırım Meali:

Andolsun Musa’ya o kitabı verdik ve ondan sonra da birbiri ardınca rasuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık deliller verdik ve onu Ruhu'lKudüs ile destekledik. Size ne zaman bir rasul hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmını yalanlayacak, bir kısmını da öldüreceksiniz, öyle mi?!

(Bakara 87)

Hasan Basri Çantay:

Andolsun, Musaya o Kitabı verdik, ondan (Musadan) sonra da birbiri ardınca (ayni şeriatle memur) peygamberler gönderdik. Meryemin oğlu İsaye de beyyineler (gaayet açık burhanlar, mu'cizeler) verdik ve onu Ruuh-ül kuds ile destekledik. Demek, size ne vakit bir peygamber gönüllerinizin hoşlanmadığı bir şey'i getirirse kibirlenmek isteyeceksiniz de kiminiz yalanlayacak, kiminiz de öldüreceksiniz, öyle mi.

(Bakara 87)

Hayrat Neşriyat Meali:

And olsun ki, Mûsâ'ya Kitâb'ı (Tevrât'ı) verdik ve ondan sonra ard arda peygamberler gönderdik. Meryemoğlu Îsâ'ya da mu'cizeler verdik ve Rûhü'l-Kudüs(Cebrâîl) ile ona kuvvet verdik. Buna rağmen, ne zaman bir peygamber nefislerinizin hoşlanmadığı bir şeyi size getirdi ise, büyüklük taslamadınız mı? Bu yüzden bir kısmını yalanladınız, (Zekeriyyâ ve Yahyâ'ya yaptığınız gibi) bir kısmını da öldürüyordunuz.

(Bakara 87)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Elbetteki, Musa'ya (o) kitabı vermiştik ve onun ardından peş peşe elçiler yolladık. Meryemin oğlu İsa'ya açık deliller verdik ve onu kutsal Ruh ile güçlendirdik. Artık, ne zaman Nefsinizin keyif almadığı [şeyler] ile bir elçi gelirse büyüklük tasladınız. Ardından bir grubu yalanladınız ve bir grubu da öldürüyorsunuz, öyle mi?

(Bakara 87)

Hüseyin Atay Meali:

Andolsun, Musa'ya kitabı Biz verdik ve sonra ardı ardına peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa'ya açık belgeler verdik ve onu kutsal ruhla destekledik. Ama, her ne zaman bir peygamber size hoşlanmadığınız bir şey getirdiğinde, büyüklük taslamadınız mı? Kimini yalanlayıp kimini öldürüyordunuz.

(Bakara 87)

İbni Kesir Meali:

Andolsun ki, biz Musa'ya kitab verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da beyyineler verdik. Ve onu ruh'ül-Kudüs ile destekledik. Demek, bir peygamber size ne zaman gönüllerinizin hoşlanmadığı bir şeyi getirirse, kibirlenmek isteyeceksiniz de; kimini yalanlayarak, kimini de öldüreceksiniz öyle mi?

(Bakara 87)

İlyas Yorulmaz Meali:

Elbetteki Musa'ya kitabı biz verdik ve ondan sonra da elçiler gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'ya güçlü deliller verdik ve Kutsal Ruh (Cebrail) ile destekledik. Ne zaman ki elçiler, nefislerinizin onaylamadığı şeyleri getirdiklerinde, hemen kibirlendiniz, bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürdünüz.

(Bakara 87)

İskender Ali Mihr Meali:

Andolsun ki, Biz, Musa’ya kitap verdik ve ondan sonra ardarda resûller gönderdik. Ve Meryem’in oğlu İsa’ya beyyineler (açık deliller) verdik ve onu Ruh’ûl Kudüs ile destekledik. Öyle ki, nefslerinizin hoşlanmadığı bir şeyle gelen resûle karşı, her defasında kibirlendiniz. Bu sebeple bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğrusu Biz Musa'ya Kitap'ı verdik, kendinden sonra da biribiri ardından elçiler gönderdik. Hem de Meryem oğlu İsa'ya açıklayıcı belgeler verdik. Onu Cebrail'le de pekittik. Ancak ne vakit bir peygamber size benliğinizi okşamıyan bir nesne getirmişse siz ona karşı büyüklük tasladınız, o elçilerin bir takımını yalancı saydınız, bir takımını da öldürdünüz, öyle değil mi?

(Bakara 87)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz Musa'ya Kitab verdik, ondan sonra da ardı ardına peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verdik, onu Ruh'ul Kudüs (Cebrail) ile güçlendirdik. O halde neden size bir peygamber nefsinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiğinde, büyüklük taslayarak bir kısmını yalancı sayıp bir kısmını da öldürdünüz?

(Bakara 87)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçekten Biz, Mûsâ’ya sonradan Tevrat adıyla anılan Kitabı verdik ve ondan sonra da, insanlığı doğru yola iletmek için birbiri ardınca Peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da apaçık mûcizeler verdik ve onu, Kutsal Ruh Cebrail’in vahiy ve ilham gücü ile destekledik. Ama ne zaman bir Peygamber, size hoşunuza gitmeyecek bir emir getirdiyse, her defasında büyüklük taslayıp kafa tutmadınız mı? Sonra da kimilerini yalanlayıp, kimilerini öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Resul olarak) Musa'ya Tevrat'ı verdik ardından da peş peşe gönderdik elçiler. Apaçık belgeler verdik Meryem oğlu İsa'ya. O'nu Ruh'ul Kudüs ile güçlendirdik. Beğenmediğiniz bir emirle ne zaman bir elçimiz size gelse, bir kısmınız büyüklenir Ardından bir kısmınız yalanlayacak. Diğer bir kısmınız da onu öldürecek öyle mi?

(Bakara 87)

Mehmet Türk Meali:

Yemin olsun ki Mûsa’ya Kitabı Biz, verdik ve onun izinden giden1 çok sayıda Peygamber, gönderdik. Meryem’in oğlu İsa’ya da apaçık hükümler2 verdik ve kendisini Rûh’ül3-Kudüs4 (olan Cebrâîl) ile destekledik. (Ey İsrâil oğulları!) Size ne zaman bir Peygamber, canınızın istemediği bir şey getirse hep büyüklük taslayarak, onlardan kimini yalanlayıp, kimini de öldürecek misiniz?5*

(Bakara 87)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, Musa’ya Kitap verdik. Arkasından birbiri ardınca (bildiğiniz) peygamberleri gönderdik. Meryem’in oğlu İsa’ya apaçık ayetler verdik. Ona Ruh-ül Kudüs ile güç ihsan ettik. (Siz, hepsine karşı çıktınız. Söyleyin bakalım,) bir peygamber hoşunuza gitmeyen (talimatı) getirince, kibirlenmeniz (hoş bir şey mi?) Nitekim bir kısmını yalanlayacak, bir kısmını (da) öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Muhammed Esed Meali:

Biz Musa'ya ilahi kelamı bahşettik ve birbiri ardınca O'nu izleyen elçiler gönderdik: Meryem oğlu İsa'ya da hakikatin tüm kanıtlarını vahy ettik ve O'nu kutsal ilham ile güçlendirdik. (Ama) ne zaman bir elçi hoşunuza gitmeyen bir şey getirdiyse küstahlıkla haddi aşarak bir kısmını öldürdünüz ve diğerlerini yalanladınız, öyle değil mi?

(Bakara 87)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Andolsun ki, biz Musa'ya kitabı verdik ve ardından peş peşe elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu kutsal ruhla güçlendirdik. Oysa siz, ne zaman elçiler size, hoşunuza gitmeyen bir ileti getirse her seferinde büyüklük taslayarak bir kısmını yalanlayıp bir kısmını da öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Mustafa Çavdar Meali:

Andolsun Musa‟ya kitap verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa‟ya da belgeler verdik ve onu kutsal ruhla destekledik. Size ne zaman bir elçi, hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz.

Bknz: (2/91) - (5/110)

(Bakara 87)

Mustafa Çevik Meali:

87-91 Ey İsrailoğulları! Biz Musa’ya da kitap verdik ve ondan sonra da birbiri ardına peygamberler gönderdik. Meryemoğlu İsa’yı da apaçık âyetler ve gerçeğin delili mucizelerle destekleyerek gönderdik. Fakat ne zaman peygamberler hoşunuza gitmeyecek hükümlerle geldilerse, onları küstahça reddedip yalancılıkla suçladınız, bir kısmını da alçakça öldürdünüz. Şimdi siz de kalkmış, elinizde bulunan kitapta kalmış olan ilahi mesajları doğrulayan peygamberin, Kur’an ile davet ettiklerine karşı, “Bizim kalplerimiz, kafalarımız bize yetecek bilgilerle dolu, senin söylediklerine karşı kalplerimiz kapalı ve ihtiyacımız da yok.” diyorsunuz. Allah böylelerini bu tutumları yüzünden lanetlemiştir. Hâlbuki onlar kendilerinden olmayan müşrik ve kâfirlere üstünlük kurmak için, “Rabbimiz! Bize rehberlik edip, yol gösterecek bir peygamber gönder.” diye yalvarmaktaydılar. Fakat Allah’ın gönderdiği peygamber kendi kavimlerinden olmayınca, peygamber olduğunu çok iyi bilmelerine rağmen, onun ilettiği daveti reddettiler. Allah’ın laneti böylesi kâfirlerin üzerine olsun. Bunlar, Allah’ın dilediğine peygamberliği lütfetmesini kıskanmakla birlikte, onunla gönderilmiş olan Kur’an’ı da yalan saydılar ve Allah’ın azabını hak ettiler. Böylece kendilerine çok büyük kötülük ederek cehennem ateşine müstahak oldular. Onlara: “Gelin, Allah’ın indirdiği Kur’an’ın davetine yönelin.” denildiğinde, “Biz yalnızca atalarımıza indirilene iman edip, ona uyarız.” diyerek, atalarının ve kendilerinin arzularına göre yazdıkları muharref kitaplarına uyar, Kur’an ile bildirilen gerçeği reddederler. De ki: “Şayet atalarınız Musa ile gönderilene iman eden mü’minler olsaydı, Allah’ın davetini getiren peygamberlerden bir kısmını öldürmezlerdi.”

(Bakara 87)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Musa'ya ilahi kelamı vermiş ve birbiri ardınca onu izleyen peygamberler göndermiştik. Meryem oğlu İsa'ya da gerçeğin açık belgelerini vermiş ve onu kutsal ruh ile güçlendirmiştik. Fakat her ne zaman bir elçi hoşunuza gitmeyen bir mesaj getirmişse, küstahça ona başkaldırdınız: kimini yalanladınız, kimini öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)

Osman Okur Meali:

Musa'ya ilahi kelamı vermiş ve birbiri ardınca onu izleyen elçiler göndermiştik. Meryem oğlu İsa'ya da gerçeğin açık belgelerini vermiş yani onu kutsal ruh(vahiy) ile güçlendirmiştik. Fakat her ne zaman bir elçi hoşunuza gitmeyen bir mesaj getirmişse, küstahça ona baş kaldırdınız: kimini yalanladınız, kimini öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Zât-ı Akdesime yemin olsun ki muhakkak Biz Mûsa'ya kitap verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem'in oğlu İsâ'ya da beyyineler verdik. Ve onu Rûhu'lKudüs ile teyid ettik. Sizler ise her ne vakit nefislerinizin hoşlanmadığı bir emir ile peygamber gelince tekehhürde bulunarak bir kısmını tekzîp etmiş olacak, bir kısmını da öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Ömer Öngüt Meali:

Andolsun ki biz Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsâ'ya da mucizeler verdik ve biz onu kudsî ruhla destekledik. Size bir peygamber canınızın istemediği, nefsinizin hoşlanmadığı bir şey getirdikçe, ona karşı büyüklük tasladınız. Size gelen peygamberlerden bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürdünüz.

(Bakara 87)

Ömer Sevinçgül Meali:

Andolsun! Biz, Musa’ya kitap verdik! Ondan sonra da birbiri ardınca peygamber gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da belgeler verdik. Onu kutsal ruhla destekledik. Demek, size ne zaman hoşunuza gitmeyen bir şeyle ‘yasayla, buyrukla, yasakla’ bir peygamber gelecek olsa, büyüklük taslayacak, onların kimini yalanlayıp, kimini öldüreceksiniz, öyle mi!

(Bakara 87)

Sadık Türkmen Meali:

ANDOLSUN, Musa’ya Kitabı verdik. Ondan sonra birbiri ardınca rasûller/elçiler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya mucizeler verdik. Onu Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Sizin atalarınıza her ne zaman bir elçi/rasûl, hoşlarına gitmeyen bir şey getirdiğinde, kibirlenip (onların) bir kısmını yalanlayıp, bir kısmını da öldürmediler mi?

(Bakara 87)

Seyyid Kutub Meali:

Andolsun ki biz Musa’ya kitap verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa’ya da beyyineler verdik. Ve onu Ruh-ul-Kudüs ile te’yid ettik. Demek bir peygamber ne vakit size gönüllerinizin hoşlanmadığı bir şeyi getirirse, kibirlenmek isteyeceksiniz de kiminiz tekzip edecek, kiminiz de öldüreceksiniz öyle mi?..

(Bakara 87)

Suat Yıldırım Meali:

Biz Musa'ya kitap verdik. Ondan sonra peş peşe peygamberler gönderdik. Meryem'in oğlu İsa'ya da mucizeler, açık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Demek size her ne zaman bir peygamber gelip de nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirirse kafa tutacak, onların kimine yalancı deyip kimini öldüreceksiniz ha!

(Bakara 87)

Süleyman Ateş Meali:

Andolsun, Musa'ya Kitabı verdik, arkasından peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık deliller verdik ve onu Ruh'ül-Kudüs (Cebrail) ile destekledik. Ne zaman ki, bir peygamber, size canınızın istemediği bir şey getirdiyse büyüklük taslamadınız mı? Kimini yalanladınız, kimini de öldürüyordunuz?

(Bakara 87)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa'ya o kitabı vermiş, ardından da onun izinden giden elçiler göndermiştik. Meryem oğlu İsa'ya da açık belgeler (mucizeler) vermiş, onu Kutsal Ruh (Cebrail) ile güçlendirmiştik. Hoşunuza gitmeyen bir şeyle gelen her elçiye kafa mı tutmalıydınız? Kimini yalancı sayıp, kimini de öldürmeli miydiniz?

(Bakara 87)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Musa'ya Kitap vermiş ve ardı sıra elçiler göndermiştik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık deliller vermiş ve onu kutsal ruh ile desteklemiştik. Allah'ın elçileri size hoşlanmadığınız şeyler getirdiğinde büyüklük taslayarak kimini yalanladınız, kimini de öldürdünüz.

(Bakara 87)

Şaban Piriş Meali:

Andolsun Musa'ya kitap verdik. O'ndan sonra da birbiri ardınca peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da belgeler verdik ve O'nu Ruhul Kudüs'le destekledik size ne zaman bir peygamber, hoşunuza gitmeyen bir şey getirse, büyüklük taslayarak, bir kısmını yalancı sayıp bir kısmını da öldüreceksiniz, öyle mi?!

(Bakara 87)

Talat Koçyiğit Meali:

Mûsâ' ya Kitabı vermiş, ondan sonra da birbiri arkasına peygamberler göndermiştik: Meryem oğlu İsa'ya da apaçık deliller vermiş, Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) ile onu teyit etmiştik. (Buna rağmen siz), ne zaman bir peygamber size gönlünüzün hoşlanmadığı bir şey getirdiyse, Kibirlenip bir kısmın: yalanladınız, bir kısmını da öldürmediniz mi?

(Bakara 87)

Tefhimul Kuran Meali:

Andolsun, biz Musa'ya Kitap verdik ve ardından peşpeşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık belgeler verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs'le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir peygamber nefsinizin hoşlanmayacağı bir şeyle gelse, büyüklük taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek misiniz?

(Bakara 87)

Ümit Şimşek Meali:

And olsun ki, biz Musa'ya kitap verdik; ondan sonra da peş peşe peygamberler gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da apaçık deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kudüs(45) ile güçlendirdik. Yoksa siz, canınızın istemediği bir peygamber size geldiğinde büyüklük taslayacak ve kimini yalanlayıp kimini de öldürecek misiniz?*

(Bakara 87)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yemin olsun ki, Musa'ya Kitap'ı verdik. Ve arkasından da resuller gönderdik. Meryem oğlu İsa'ya da açık-seçik deliller verdik ve kendisini Ruhulkudüs'le güçlendirdik. Bir resulün size, nefislerinizin hoşlanmadığı bir şey getirdiği her seferinde büyüklük taslamadınız mı? Bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da öldürüyorsunuz.

(Bakara 87)