2. Bakara Suresi / 9.ayet

Bununla Allah’ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.

Bknz: (4/138)»(4/143)(5/105)(63/2)

Mustafa Çavdar Meali

Bakara 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Allah'ı ve inanları kandırırlar sanki Halbuki haberleri yok, ancak kendilerini kandırırlar.

(Bakara 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onlar (münafıklar, sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldattıklarını (zannetmektedirler) oysa onlar, sadece kendilerini aldatmaktadırlar ve (ama bunun) şuurunda değillerdir. (Çünkü Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışanlar, ancak kendilerini kandıran kimselerdir.)

(Bakara 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Aslında onlar, böylece Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendilerinden başka kimseyi aldatamazlar, bunun da farkına varamazlar.

(Bakara 9)

Adem Uğur Meali:

Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Ahmet Hulusi Meali:

(Lafta "'B' anlamı kapsamınca iman ettik" diyerek) hakikatleri olan Allah'ı ve iman etmişleri aldatmaya çalışırlar; halbuki kendilerini aldatırlar da bunun şuurunda değiller!

(Bakara 9)

Ahmet Tekin Meali:

Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki yalnızca kendilerini ve birbirlerini aldatıyorlar. Bunun farkında değiller.*

(Bakara 9)

Ahmet Varol Meali

Bunlar Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekte yalnız kendilerini aldatıyorlar ama bunun bilincinde değillerdir.

(Bakara 9)

Ali Bulaç Meali:

(Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.

(Bakara 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Kanaatlarınca, kalblerinde olan küfrü örtmekle) Cenâb'ı Allah'ı ve müminleri (sahabeyi) aldatırlar. Bilmezler ki, ancak kendi nefislerini aldatırlar.

(Bakara 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

Allah'ı ve inanca çağırılanları aldatmak için uğraşırlar. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar; üstelik ayırdında değiller.

(Bakara 9)

Ali Ünal Meali:

Kendilerince Allah’a ve iman etmiş olanlara hile edip güya onları kandırmakla meşguller. Halbuki sadece kendilerini kandırıp durmalarına rağmen (neyin faydalarına, neyin zararlarına olduğunu anlayacak derecede bir hisse bile sahip bulunmadıklarından), ne yaptıklarının farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Allah’ı ve inananları aldatmaya çalışıyorlar. Gerçekte ise ancak kendilerini aldatıyorlar. Fakat bunun bilincinde değiller.

(Bakara 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki onlar kendilerini aldatıyorlar da bunun farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Bekir Sadak Meali:

Bunlar Allah'i ve inananlari aldatmaya calisirlar, oysa sadece kendilerini aldatirlar da farkinda degildirler.

(Bakara 9)

Besim Atalay Meali:

Bunlar Allahı da, inanmış bulunan kimseleri de aldatmak isterler, onlar ancak, bilmeden kendilerin aldatırlar

(Bakara 9)

Celal Yıldırım Meali:

(Zanlarınca) Allah'ı ve imân edenleri aldatırlar. Halbuki ancak kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar.

(Bakara 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar, (böylece) Allah'ı ve inananları kandırmaya çalışırlar. Hâlbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar ve bunun farkında bile olmazlar.

(Bakara 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.

(Bakara 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.

(Bakara 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Allahı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varamazlar

(Bakara 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sadece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

(Bakara 9)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatıyorlar da farkında değiller.

(Bakara 9)

Gültekin Onan Meali:

Tanrı'yı ve inananları aldatmak isterler / aldatırlar. Halbuki kendi kendilerini (nefslerini) aldatıyorlar. Bilincinde (şuurunda) bile değiller.

(Bakara 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

(8,9) İnsanlardan bir kısmı da, –inanan kişiler olmamalarına rağmen– “Allah'a ve âhiret gününe inandık” derler. Allah'ı ve inanmış kimseleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki onlar, sadece kendilerini aldatırlar da bilincine ermezler.

(Bakara 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Allah’ı ve iman edenleri aldattıklarını sanırlar. (Hakikatte) sadece kendilerini aldatmaktalardır. Farkında da değillerdir.

(Bakara 9)

Harun Yıldırım Meali:

Allah’ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar; oysa onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar.Bunun farkında da değillerdir.

(Bakara 9)

Hasan Basri Çantay:

Allahı da, iman edenleri de (guya) aldatırlar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını aldatmazlar da yine farkına varmazlar.

(Bakara 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

Allah'ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sâdece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.

(Bakara 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Allahı('ın elçisini¹) ve inanmış olanları oyuna getirmeye çalışırlar. Ancak kendi canlarını oyuna getiriyorlar ve farkında değiller.

(Bakara 9)

Hüseyin Atay Meali:

Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar. Ama farkına varmadan kendilerini aldatırlar.

(Bakara 9)

İbni Kesir Meali:

Allah'ı da, iman edenleri de aldatmaya çalışırlar. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar da, bunun farkında değiller.

(Bakara 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

(Güya) Allah'ı ve iman edenleri aldatıyorlar. Bilmiyorlar ki, ancak kendilerini aldatıyorlar.

(Bakara 9)

İskender Ali Mihr Meali:

(Zannederler ki) Allah’ı ve âmenû olanları aldatırlar. Ve onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında da olmazlar.

(Bakara 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar, Allah'ı da, Allah'a inananları da sanki aldatırlar. Oysaki onlar yalnız kendilerini aldatmış olurlar. Ancak, onlar bunu bilmezler.

(Bakara 9)

Kadri Çelik Meali:

Bunlar Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece,Allah’ı ve inananları güya kandırmaya çalışırlar. Oysa yalnızca kendilerini kandırırlar, fakat farkında değiller.

(Bakara 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Rahatça Allah'ı ve iman eden kimseleri aldattıklarını sanırlar. Ama yalnızca kendilerini aldatıyorlar. Bunun farkında değiller.

(Bakara 9)

Mehmet Türk Meali:

(Akıllarınca) onlar, (böyle yaparak) Allah’ı ve îman edenleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar, farkına varmadan sadece kendilerini aldatmaktadırlar.

(Bakara 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar, Allah’ı ve inananları aldatmak isterler. Hâlbuki kendilerinden başkasını aldatamazlar ve bunun farkında değildirler.

(Bakara 9)

Muhammed Esed Meali:

(Aslında) onlar, (böylece) Allah'ı ve iman etmiş olanları kandırmak isterler. Halbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar; ve bunu da fark etmezler.

(Bakara 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar. Oysa aldanan onlardır. Ne var ki, farkında değildirler.

(Bakara 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Bununla Allah'ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.

Bknz: (4/138)»(4/143) - (5/105) - (63/2)

(Bakara 9)

Mustafa Çevik Meali:

8-16 Öyle kimseler de vardır ki, gerçekten inanmadıkları halde Allah’a, Rab ve ilah olarak inanıp Âhiret Günü’ne de iman ettiklerini söylerler. Böylece hem Allah’ı hem de mü’minleri aldattıklarını zannederler. Oysa onlar sadece kendilerini aldatırlar fakat bunun farkında değiller. Onların ikiyüzlülükleri sebebi ile kalplerine fitne ve nifak hastalığı yerleşmiştir. Yürekten inanıp teslim olmadıkları için Allah da onların o hastalıklarını artırmıştır. Cehennem azabı onları beklemektedir. Böyle kimselere “Yeryüzünde yozlaşmaya, çürümeye, bozgunculuğa sebep olacak işler yapmayın”, denildiğinde, “Biz bozguncu, yozlaştırıcı değil yapıcı, iyileştirici, ıslah edici kimseleriz.” derler. Hâlbuki onlar kesinlikle fesat çıkarmanın, insanları Allah’ın daveti olan hayat nizamını yaşamaktan uzaklaştırmanın peşindeler fakat yaptıklarının da doğru olduğuna inanırlar. Onlara: “Gelin siz de yürekten iman eden mü’minler gibi dosdoğru kimselerden olun, ikiyüzlü tavırlarınızdan vazgeçin.” denildiğinde ise; “Ne yani, biz de şu beyinsizlerin inandığı gibi mi inanalım?” derler. Fakat gerçek şu ki asıl ahmak ve beyinsiz olan kendileridir ama bunun farkında değiller. Bunlar dünyevi çıkarlarının söz konusu olduğu yerlerde, mü’minlerle karşı karşıya geldiklerinde, “Biz de sizin gibi inanıyoruz.” demekten de geri durmazlar. Fakat işleri bitip de kendileri gibi olan şeytanın dostlarıyla bir araya gelince de, “Aslında bizim sizden olduğumuzu biliyorsunuz, biz onlarla alay etmek, işimizi gördürmek için bir araya geliyoruz.” derler. Allah şimdilik onların ikiyüzlü tavırları ve azgınlıkları için de bir süre daha bataklıklarında debelenmelerine izin vermekte. Günü gelince de hak ettikleri azap ile cezalandıracaktır. İşte bunlar Allah’ın daveti olan hidayete karşı, delaleti satın alanlardır ve bu ticaretin onlara hiçbir kârı olmamıştır. Zira bunlar fıtratlarına tek uygun olan hayat nizamının değerini kavramaya yanaşmadılar.

(Bakara 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Allah'ı ve iman etmiş kimseleri aldatmak isterler; halbuki onlar yalnızca kendilerini aldatırlar; ama bunu (Allah'ın ifşa edeceğinin) farkında bile değiller.

(Bakara 9)

Osman Okur Meali:

Onlar güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Aslında onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun şuurunda / farkında da değillerdir.

(Bakara 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onlar Allah'ı ve imân etmiş zâtları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendi nefislerinden başkasını aldatamazlar da bunun farkında olamazlar.

(Bakara 9)

Ömer Öngüt Meali:

Bunlar güya Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar sadece kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.

(Bakara 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

Hem Allah’ı, hem de inananları aldatmak isterler. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar. Fakat bunun da farkına varamıyorlar.

(Bakara 9)

Sadık Türkmen Meali:

Bunlar Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa yalnızca kendilerini aldatırlar ama farkında değiller.

(Bakara 9)

Seyyid Kutub Meali:

Bunlar Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatıyorlar, ama bunun farkında değildirler.

(Bakara 9)

Suat Yıldırım Meali:

Akılları sıra Allah'ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar. Kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında değiller.

(Bakara 9)

Süleyman Ateş Meali:

Allah'ı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.

(Bakara 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Allah'a ve müminlere karşı oyun kurarlar,[1] fakat farkında olmadan oyunu kendilerine karşı kurarlar.

1)Âyette geçen hıda' (الخداع); planlı bir şekilde yanıltma ve aldatma demektir (Müfredat). 

(Bakara 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(8-9) İnanmadıkları halde, "Biz de Allah'a ve Âhiret Günü'ne inanıyoruz" diyerek Allah'ı ve iman edenleri kandırmak isteyen kimseler var. Oysa onlar ancak kendilerini kandırırlar da farkında olmazlar.

(Bakara 9)

Şaban Piriş Meali:

Allah'ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.

(Bakara 9)

Talat Koçyiğit Meali:

Allah'ı da iman edenleri da (güya) aldatırlar. Hâlbuki onlar, kendilerinden başkasını aldatamazlar; (bunun da) farkına varmazlar.

(Bakara 9)

Tefhimul Kuran Meali:

(Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar da şuurunda değildirler.

(Bakara 9)

Ümit Şimşek Meali:

Güya Allah'ı ve inananları aldatmaktadırlar. Oysa kendilerini aldatırlar da farkına bile varmazlar.

(Bakara 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.

(Bakara 9)