4. Nisa Suresi / 143.ayet

(İman ile küfür) arasında bocalayıp dururlar; onlar ne müminler tarafındadırlar ne de kâfirler tarafında. Allah, kimin sapıklığını onaylarsa artık onun için bir çıkış yolu bulamazsın.

Bknz: (4/150)(58/14)

Mustafa Çavdar Meali

Nisa 143 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Onlar, imanla küfür arasında bocalayıp dururlar, ne onlara mal olurlar, ne bunlara ve Allah, kimi doğru yolundan saptırdıysa onu yola getiremezsin artık.

(Nisa 143)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Münafıklar (kâfirlerle Müslümanlar) arasında bocalayıp-yalpalayıp durmaktadırlar. Ne o tarafa (bâtıla tam bağlanırlar) ne de bu tarafa (İslam’a yaranırlar) . Allah’ın (kötü niyetleri ve bozuk tıynetleri sebebiyle) şaşırttığı kimselere (çıkar bir) yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Abdullah Parlıyan Meali:

İman ile küfür arasında yalpalıyorlar. Ne müslümanlara bağlı kalırlar, ne de kâfirlere. Allah'ın saptırdıkları için, asla bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Adem Uğur Meali:

Bunların arasında bocalayıp durmaktalar, ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ahmet Hulusi Meali:

(İkiyüzlüler) iki arada yalpalayıp dururlar! Ne bunlara (iman ehli) ne de onlara (inkarcılar)! Allah'ın (bozuk inanca) saptırdıkları için çıkış yolu bulamazsın!

(Nisa 143)

Ahmet Tekin Meali:

Küfür ile iman arasında bocalamaktadırlar. Ne mü'minlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere. Allah kimin haktan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, sen ona bir kurtuluş yolu, bir çıkış yolu bulamazsın.*

(Nisa 143)

Ahmet Varol Meali

Arada bocalayıp dururlar. Ne onların ne de bunların tarafına geçerler. Allah kimi saptırırsa onun için bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ali Bulaç Meali:

Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O münafıklar küfürle iman arasında tereddütdedirler: Ne mü'minlere, ne de kâfirlere bağlıdırlar. Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol (kurtuluş) bulamazsın.

(Nisa 143)

Ali Rıza Sefa Meali:

Arada bocalayıp dururlar; ne onlarla ne de bunlarla. Allah, kimi saptırırsa, artık, onun için asla bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ali Ünal Meali:

(Mü’minlerle kâfirler) arasında bocalayıp dururlar; ne bunlara katılırlar, ne de onlara. Öyle ya, Allah her kimi saptırırsa, artık onun için (üzerinde gideceği) hiçbir sağlam yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Bahaeddin Sağlam Meali:

142, 143. Şüphesiz münafıklar, (zanlarınca) Allah’ı aldatmaya çalışıyorlar. Hâlbuki Allah, onları (bu yaptıklarından dolayı) aldatır. Namaza kalktıkları zaman, üşene üşene kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı çok az anarlar. İman ile küfür arasında yalpalıyorlar. Ne Müslümanlara bağlanırlar ne kâfirlere. Artık Allah’ın saptırdıklarına sen bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bunların arasında bocalayıp durmaktadırlar; ne onlara bağlanıyorlar, ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir çıkar yol bulamazsın!

(Nisa 143)

Bekir Sadak Meali:

(142-143) Dogrusu munafiklar Allah'i aldatmaga calisirlar, oysa O, onlara aldatmanin ne oldugunu gosterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gosteris yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasinda bocalayarak Allah'i pek az anarlar. Allah'in saptirdigi kimseye yol bulamayacaksin.

(Nisa 143)

Besim Atalay Meali:

Kararsızlık içindeler, ne onlardan yana, ne de bunlardan, Allah kimi saptırırsa, ona hiçbir yol bulamazsın

(Nisa 143)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar (küfürle İmân) arasında bocalayıp dururlar; ne bunlara, ne onlara (bağlanırlar). Allah kimi doğru yoldan saptırıp şaşırtırsa, artık sen ona elbette bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar (mü'minlerle kafirler) arasında yalpalarlar (durumu idare etmeye çalışırlar). Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yaranırlar. Allah'ın (kötü niyet ve eyleminden dolayı) sapıklıkta bıraktığı kimseye sen çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Diyanet İşleri Eski Meali:

142,143. Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın.

(Nisa 143)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü'minlere) ne de şunlara (kafirlere) bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Diyanet Vakfı Meali:

Bunların arasında bocalayıp durmaktalar; ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Edip Yüksel Meali:

Arada bocalayıp dururlar; ne bunlara ne de onlara katılırlar. ALLAH'ın şaşırttığına bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Elmalılı Orjinal Meali:

Arada müzebzeb bir haldedirler: ne onlara, ne onlara, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen yol bulamazsın

(Nisa 143)

Elmalılı Yeni Meali:

Arada (iman ile küfür arasında) bocalayıp duruyorlar; ne onlardan yana oluyorlar, ne de bunlardan. Kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Erhan Aktaş Meali:

Ne onlara, ne bunlara, arada bocalayıp dururlar. Allah, kimi saptırırsa[1], sen ona asla bir yol bulamazsın.

1)Allah, sapkınlığı gerektiren şeyleri yaptığından dolayı kimi saptırırsa.

(Nisa 143)

Gültekin Onan Meali:

Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Tanrı kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Hakkı Yılmaz Meali:

(142,143) Şüphesiz ki münâfıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki O, onların aldatıcısıdır. Ve onlar, salâta [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmaya; toplumu aydınlatmaya] kalktıkları/toplum içine çıktıkları zaman, ikisi arasında gidip gelen kararsızlar olarak, tembel tembel kalkarlar, mü’minlerle ve kâfirlerle olmazlar, insanlara gösteriş yaparlar. Ve Allah'ı ancak, pek az olarak anarlar. Ve Allah, kimi saptırırsa, sen artık ona bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(İman ve küfür) arasında tereddüt içindelerdir. Ne (tam olarak) bunlardan (müminlerden) ne de onlardandır (kâfirlerden). Kimi de Allah saptırmışsa sen ona bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Harun Yıldırım Meali:

Bunların arasında bocalamışlardır ki bunlara da onlara da. Her kimi de Allah saptırırsa sen onun için asla bir yol bulamazsın!

(Nisa 143)

Hasan Basri Çantay:

Onlar (küfr ile iman) arasında bucalayan bir süre kararsızlardır. Ne onlara, ne bunlara (mal olurlar). Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol bulamazsın, asla.

(Nisa 143)

Hayrat Neşriyat Meali:

(O münâfıklar) bunun (îmanla küfrün) arasında bocalayıp duranlardır. Ne onlara(mü'minlere), ne de bunlara (kâfirlere mensubdurlar)! Artık Allah kimi (kendi küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, o takdirde onun (kurtulması) için aslâ bir yol bulamazsın!

(Nisa 143)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İşte bunların [inançlıların ve kafirlerin] arasında gidip gelir-kararsız bir haldedirler. Bunlara (inançlılara) da, şunlara (kafirlere) de [dahil değiller]. Allah, kime yolu kaybettirdi ise, ona asla bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Hüseyin Atay Meali:

Bu arada bocalayıp durmaktadırlar, ne bunlarla ne de onlarla. Allah'ın şaşırttığı kimseye sen yol bulamazsın.

(Nisa 143)

İbni Kesir Meali:

Ne onlarladırlar, ne de bunlarla. İkisi arasında bocalayıp dururlar. Allah' ın saptırdığı kimseye yol bulamazsın.

(Nisa 143)

İlyas Yorulmaz Meali:

Böylece, acaba öylemi yapsak (inananlara mı yanaşsak), yoksa böylemi yapsak (inkar edenlere mi yanaşsak) diye bocalar dururlar. Allah kimi sapıklık içerisinde bırakırsa, onun için bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar, bunların (küfürle îmânın) arasında bocalayıp duranlardır. Ne bunlarla ve ne de onlarla olurlar. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa, artık sen onun için asla bir yol bulamazsın (onları asla Allah'a ulaştıracak olan Sıratı Mustakîm'e ulaştıramazsın).

(Nisa 143)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar tanımamakla tanımak arasında bocalayıp duranlardır. Ne onlardandırlar ne de bunlardan. Allah bir kimseyi saptırdı mı artık sen ona yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Kadri Çelik Meali:

Ne onlarla, ne de bunlarla, ikisi (imanla küfür) arasında bocalayıp durmaktalar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Mahmut Kısa Meali:

İç dünyaları karmakarışıktır; menfaat, kibir ve inatçılık, onları inkâra sürüklerken vicdanları, Kur’an’ın apaçık mûcize olduğunu haykırır durur!İman mı etsinler, inkâr mı; bu ikisi arasında sürekli bocalayıp dururlar; bu yüzden, Müslümanlarla kâfirler arasında tercih yapmakta zorlanırlar, ne onlara, ne de bunlara! Ne Müslümanlara yar olurlar, ne de kâfirlere! Allah, yaptıkları kötülükler yüzünden onları saptırmıştır. Allah kimi saptırmışsa, ona asla bir çıkış yolu bulamazsın! O hâlde:

(Nisa 143)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İmanla küfür arasında bocalayıp dururlar. Kısacası onlara da yar olamazlar Sapıtanlara da yar olmazlar. Allah kimi sapıtırsa, sen onu yola getiremezsin.

(Nisa 143)

Mehmet Türk Meali:

O münâfıklar, iki taraf arasında yalpalar dururlar ve ne bu tarafa ne de öteki tarafa yâr olurlar.1 (Ey Muhammed!) Allah’ın saptırdığına, sen (bile) asla bir çıkış yolu bulamayacaksın.*

(Nisa 143)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bunlar, (ibadetle gaflet) arasında bocalayıp dururlar. Ne bu (müminlerden,) ne (de) o (kâfirlerden) yanadırlar. Allah’ın sapık olduğuna karar verdiği biri için, asla hidayet yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Muhammed Esed Meali:

bu taraftakilerle diğerleri arasında bocalayıp dururlar, ne o tarafa ne de bu tarafa (sadık) kalırlar. Allahın saptırdıkları için asla bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar ki, iki taraf arasında yalpalarlar. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa bağlanırlar. Elbette ki, Allah'ın şaşırttığı kimse için sen bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Mustafa Çavdar Meali:

(İman ile küfür) arasında bocalayıp dururlar; onlar ne müminler tarafındadırlar ne de kâfirler tarafında. Allah, kimin sapıklığını onaylarsa artık onun için bir çıkış yolu bulamazsın.

Bknz: (4/150) - (58/14)

(Nisa 143)

Mustafa Çevik Meali:

142-143 Münafıklar akılları sıra Allah’ı aldatmaya çalışıyorlar, oysa Allah onların tuzaklarını boşa çıkararak gerçek yüzlerini gösterecektir. Onlar namaza da isteksizce, ayak sürüyerek kalkarlar ve namazı gönülden iman ettikleri için değil, gösteriş için kılarlar ve Allah’ı pek az akıllarına getirirler. Bu münafıklar, imanla küfür arasında yalpalayarak gider gelirler, ne o tarafa ne de bu tarafa ait olamazlar. Böyle bir sapıklığı inatla sürdürüp de vazgeçmeyenleri sen doğru olana döndüremezsin.

(Nisa 143)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İki arada bir derede kalmışlardır; ne o tarafa ne de bu tarafa aittirler. Nitekim Allah'ın sapıklığını tescil ettiği kimseler için asla bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Osman Okur Meali:

O (münafıklar) küfürle iman arasında tereddütdedirler: Ne mü’minlere, ne de kâfirlere bağlıdırlar. Allah'ın delalette saydığı kimseye (kendisi istemeden) asla bir (çıkar) yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onun arasında mütereddittirler. Ne onlara ne de bunlara mensup, ve her kimi ki, Allah Teâlâ saptırırsa artık ona elbette bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ömer Öngüt Meali:

Ne onlarla olurlar, ne de bunlarla olurlar. İkisinin arasında bocalayıp dururlar. Allah'ın saptırdığı kimseye aslâ bir yol bulamayacaksın.

(Nisa 143)

Ömer Sevinçgül Meali:

İkiyüzlüler ne onlarla olurlar, ne de bunlarla, arada bocalarlar. Allah bir kimseyi şaşırtırsa artık sen ona çıkar yol bulamazsın!

(Nisa 143)

Sadık Türkmen Meali:

Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (müminlere) ne de şunlara (kâfirlere verdikleri sözlere) bağlı kalırlar. Allah kimi (yanlış hayat tarzını seçenleri) sapıklığında bırakırsa, ona asla bir çıkar yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Seyyid Kutub Meali:

İki taraf arasında yalpalarlar. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yar olurlar. Allah'ın şaşırttığı kimseye sen çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar müminlerle kafirler arasında bocalayıp dururlar: Ne onlara bağlanırlar, ne de bunlara. Her kimi de Allah şaşırtırsa sen ona hiçbir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Süleyman Ateş Meali:

Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar), ne de onlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye bir (çıkar) yol bulamazsın!

(Nisa 143)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Onlar iki arada bir derede kalır; ne onlarla ne de bunlarla olabilirler. Sen Allah'ın sapık saydığı kişiye bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ne müminlerin, ne kâfirlerin yanında dururlar; iki taraf arasında gidip gelirler. Allah'ın saptırdığı kimseye bir çıkış yolu bulamazsın.

(Nisa 143)

Şaban Piriş Meali:

(İman ile küfür) arasında tereddüttedirler ne müminlere ne de kafirlere (bağlıdırlar.) Allah, kimi sapıklıkta bırakırsa artık ona bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Talat Koçyiğit Meali:

(Mü'minler île kâfirler arasında) mütereddittirler: Ne (tam olarak) onlara, ne de (tam olarak) bunlara temayül ederler. Allah, kimi doğru yoldan saptırmışsa artık onun için (hakka giden) bir yolu asla bulamazsın.

(Nisa 143)

Tefhimul Kuran Meali:

Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Ümit Şimşek Meali:

Arada bocalar dururlar. Ne onlara yâr olurlar, ne bunlara. Sen Allah'ın saptırdığı kimseyi kurtaracak bir yol bulamazsın.

(Nisa 143)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Arada bocalayıp dururlar. Ne şunlardan yanadırlar ne bunlardan yana. Allah'ın şaşırttığına sen asla yol sağlayamazsın.

(Nisa 143)