45. Casiye Suresi / 24.ayet

Onlar; “Hayat şu yaşadığımız dünya hayatından ibarettir, kimimiz ölür kimimiz doğar, bizi yok edecek olan şey sadece zamandır,” derler. Oysa onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur zira onlar hayal ürünü şeyler konuşuyorlar.

Bknz: (13/5)(17/98)

Mustafa Çavdar Meali

Casiye 24 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve dediler ki: Yaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret, ölürüz ve diriliriz ve bizi zamandan başka bir şey öldürmez ve bu hususta bir bilgileri yoktur onların, yalnız zanna kapılmışlardır onlar.

(Casiye 24)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Kâfirler: Bütün olup biten) “Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, (kimimiz) ölür (gideriz) ve (kimimiz doğup) hayat süreriz; bizi ‘kesintisi olmayan zaman’ (dehrin akışın) dan başkası yıkıma (helake) uğratıp bitirmez” demektedirler. Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; (onlar) sadece zann ve tahminlerin (peşinden sürüklenmektedirler).

(Casiye 24)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ahirete inanmayanlar hâlâ: “Bu dünyadaki hayatımızdan başka birşey yoktur, yaşarız, ölürüz. Bizi ancak zaman yok eder” derler. Fakat onların bu hususta gerçek bir bilgileri yoktur, onlar sadece zanna kapılmışlardır.

(Casiye 24)

Adem Uğur Meali:

Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.

(Casiye 24)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Yaşam dünya hayatından ibarettir! Ölüm, yaşam; hepsi buradadır! Bizi sadece zaman yok eder!" Bu konuda onların hiçbir delilleri yoktur! Onlar sadece zan içindeler!

(Casiye 24)

Ahmet Tekin Meali:

“Hayat, ölümümüzle sonuçlanan, yalnızca yaşamakta olduğumuz dünya hayatından ibarettir. Bizi ancak, geçen zaman yokluğa sürükler.” dediler. Onların bu konuda ilmî verilere dayanan bir bilgileri yok. Onlar sadece böyle zannediyorlar.*

(Casiye 24)

Ahmet Varol Meali

Dediler ki: "Bu (hayat), dünya hayatımızdan başka bir şey değildir. Ölür ve yaşarız. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Oysa onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.*

(Casiye 24)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi 'kesintisi olmayan zaman' (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.

(Casiye 24)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hem (kıyameti inkar eden Mekke kâfirleri) şöyle dediler: Hayat ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak dehir (zaman) helak eder. Halbuki onların buna dair, (kâinatın hareket ve hadiseleri hakkında) bir ilimleri de yoktur. Onlar sade zan peşinde koşarlar.

(Casiye 24)

Ali Rıza Sefa Meali:

Şöyle dediler: "Dünyadaki yaşamımızdan başkası yoktur; yaşarız ve ölürüz. Bizi, ancak zaman yok eder!" Oysa bu konuda bilgileri yoktur; yalnızca yakıştırıyorlar.

(Casiye 24)

Ali Ünal Meali:

(Âhiret’i inkâr eden o inkârcılar, bir de) şöyle diyorlar: “Hayat, sadece yaşadığımız şu dünya hayatıdır. Kimimiz ölür, kimimiz yaşamaya devam eder, kimimiz dünyaya gelir ve bizi tabiî süreci içinde ancak zamanın akışı yok eder.” Oysa bu konuda onların dayandığı kesin hiçbir bilgi yoktur. Onlar sadece delilsiz varsayımda bulunmaktadırlar.

(Casiye 24)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve: “Bu dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Bir nesil ölür, yeni bir nesil doğar. Zamandan başka bizi helak eden bir şey yoktur.” dediler. Hâlbuki bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Onlar ancak zannediyorlar.

(Casiye 24)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Onlar, "Bizim dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur. Dünyaya geldiğimiz gibi ölürüz. Bizi ancak zaman yok eder" derler. Fakat onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece öyle zannediyorlar.

(Casiye 24)

Bekir Sadak Meali:

«Hayat, ancak bu dunyadaki hayatimizdir. Oluruz ve yasariz; bizi ancak zamanin gecisi yokluga surukler» derler. Onlarin bu hususta bir bilgisi yoktur, sadece boyle sanirlar.

(Casiye 24)

Besim Atalay Meali:

Derler ki: «Dirliğimiz, ancak dünya dirliğidir, ölürüz, yaşarız, bizleri yalnız zaman öldürür!», bu yolda onların bir bilgisi yok, ancak onlar sanılarıdır

(Casiye 24)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar dediler ki: «Bizim ancak dünya hayatımızdır; ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman (aşındırıp) yok eder.» Onların bu hususta bir bilgisi yoktur; onlar sadece öyle sanırlar.

(Casiye 24)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ve dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz de yaşarız da. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece tahmin yürütüyorlar.

(Casiye 24)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zamanın geçişi yokluğa sürükler" derler. Onların bu hususta bir bilgisi yoktur, sadece böyle sanırlar.

(Casiye 24)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Dediler ki: "Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder." Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.

(Casiye 24)

Diyanet Vakfı Meali:

Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. Bu hususta onların hiçbir bilgisi de yoktur. Onlar sadece zanna göre hüküm veriyorlar.  *

(Casiye 24)

Edip Yüksel Meali:

Onlar derler ki, 'Biz sadece dünya hayatında yaşarız. Yaşarız, ölürüz ve bizi zamandan başkası yok etmez.' Onların bu konuda bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.

(Casiye 24)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem dediler ki o hayat sırf bizim Dünya hayatımızdan ıbarettir ölürüz ve yaşarız ve bizi ancak dehir helak eder, halbuki buna dair bir ılimleri yoktur, onlar sade zannederler

(Casiye 24)

Elmalılı Yeni Meali:

Hem dediler ki: "O hayat ancak bizim şu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder." Halbuki bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannederler.

(Casiye 24)

Erhan Aktaş Meali:

Onlar, "Hayat, ancak bu dünya hayatından ibarettir. Birilerimiz ölürken, birilerimiz doğar. Bizi ancak zaman yok eder." dediler. Oysaki bu konuda gerçeğe dayalı hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zanda bulunuyorlar.

(Casiye 24)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi 'kesintisi olmayan zaman' (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.

(Casiye 24)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yine onlar, “Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen uzun zaman değişime/ yıkıma uğratır” dediler. Hâlbuki onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece zan yürütüyorlar.

(Casiye 24)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dediler ki: “(Her şey) yalnızca dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve diriliriz. Bizi, ancak zaman helak etmektedir.” Onların buna dair hiçbir bilgileri yoktur. Yalnızca zannetmektelerdir.

(Casiye 24)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: “Bu, dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz. Bizi kesintisi olmayan zamandan başkası helak etmiyor.” Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar.

(Casiye 24)

Hasan Basri Çantay:

Dediler ki: "Bu (hayat) dünya hayatımızdan başka (bir şey) değildir. Ölüyoruz, yaşıyoruz. Bizi o sürekli zamandan başkası helak etmez". Halbuki onların buna dair de hiçbir bilgisi yokdur. Onlar (başka değil) sade (öyle) sanıyorlar.

(Casiye 24)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki (onlar): “O (hayat), ancak bizim bu dünya hayâtımızdır; (burada) ölürüz ve(burada) yaşarız; hem bizi ancak zaman helâk eder!” dediler. Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Doğrusu onlar ancak zanda bulunuyorlar.(1)*

(Casiye 24)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"[Başkası] değil, ancak dünya [ilk] hayatımız vardır. Ölüyoruz ve yaşıyoruz, bizi [başkası] değil, ancak zaman helak ediyor." dediler. İşte bu konularda kendileri için hiçbir bilgi yoktur. Onlar, ancak zannediyorlar.

(Casiye 24)

Hüseyin Atay Meali:

"Hayatımız ancak dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız, bizi ancak zaman yok eder" derler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur, sadece böyle sanırlar.

(Casiye 24)

İbni Kesir Meali:

Hayat; ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak Dehr helak eder, dediler. Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur. Başka değil, onlar sadece zannediyorlar.

(Casiye 24)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar “Bizim için yalnızca dünya hayatı vardır. Dünyada ölür, dünyada yaşarız. Bizi yok edecek olan, yalnızca zamandır” derler. Onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yok, yalnızca öyle zannediyorlar.

(Casiye 24)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve: “O (hayat), dünya hayatımızdan başka birşey değildir, ölürüz ve diriliriz. Ve bizi dehrden (zamandan) başka birşey helâk edemez.” dediler. Ve onların bu konuda ilimden (nasipleri) yoktur. Onlar sadece zanda bulunurlar.

(Casiye 24)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Derler: «Bu dünya yaşayışından başka yaşayış yoktur. Ölmek de, yaşamak da bu dünyada olur. Bizi öldüren, ancak zamandır.» Onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur, onlar öyle sanıyorlar, okadar.

(Casiye 24)

Kadri Çelik Meali:

Dediler ki: “(Bütün her şey) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir. (kimimiz) Ölürüz ve (kimimiz de) diriliriz, bizi zamanın geçişinden başkası yıkıma uğratmaz.” Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur, onlar yalnızca zannediyorlar.

(Casiye 24)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu tür insanlar, “Bu dünyada yaşadığımız hayattan başka bir hayat yoktur! Tamamen fiziksel şartlar ve sebepler çerçevesinde doğar, yaşar ve ölürüz ve bizi öldüren, zamanın akışından başka bir şey değildir! Yoksa Tanrının adâleti veya cezalandırması diye bir şey yoktur!” derler. Hayır; aslında onlar, bu konuda herhangi bir delile veya güvenilir bilgiye sahip değiller; tek dayanakları, hiçbir değer taşımayan sözleri ve asılsız kuruntularıdır. Nitekim;

(Casiye 24)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İnanmayanlar ahirete, dediler ki: "Hayat sadece burada yaşadığımızdan ibarettir: Yaşarız, ölürüz. Bizi yalnız bu ikisi arasındaki, zamanın akıp gitmesi helak eder." Esasında, buna ait hiçbir kesin bilgi yoktur. Onlar sadece zanlarıyla böyle söylüyorlar.

(Casiye 24)

Mehmet Türk Meali:

(Bir de onlar): “(Bizim için) dünya hayatımızdan başka (gerçek) yoktur. (Kimimiz) ölürüz (kimimiz) yaşarız ve bizi ancak zaman1 yok eder.” dediler. Oysa onların bu konuda bildikleri bir şey yoktur ve onlar, sadece kanaatlerine göre hüküm veriyorlar.*

(Casiye 24)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar derler ki: “Bu (hayat,) dünya hayatımızdan başka bir şey değildir. Biz (hem) öleceğiz, (hem de) dirileceğiz. Zaman dışında bizi helâk eden (de) yoktur.” Oysa bu hususta hiç bilgileri yok. Onlar, ancak varsayımda bulunurlar.

(Casiye 24)

Muhammed Esed Meali:

Onlar hala: "Bu dünyadaki hayatımızdan başka bir şey yok!" derler, "Dünyaya geldiğimiz gibi ölürüz ve bizi ancak zaman yok eder". Fakat onların bu konuda hiçbir bilgileri yok, onlar sadece zannederler.

(Casiye 24)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Dediler ki; "Bir tek dünya yaşamımız var. Yaşarız ve ölürüz. Bizi yok eden de zamandır." Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur; sadece tahmin yürütüyorlar.

(Casiye 24)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar; “Hayat şu yaşadığımız dünya hayatından ibarettir, kimimiz ölür kimimiz doğar, bizi yok edecek olan şey sadece zamandır,” derler. Oysa onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur zira onlar hayal ürünü şeyler konuşuyorlar.

Bknz: (13/5) - (17/98)

(Casiye 24)

Mustafa Çevik Meali:

24-26 Allah’ın davetini reddetmeyi tabiatları haline getirip buna kendilerini şartlandırmış olanlar, bir de kalkıp şöyle diyorlar: “Hayat bu dünyada yaşadığımızdan ibarettir; doğar, yaşar ve ölürüz. Bizi sadece zaman öldürüp yok eder, öldükten sonra tekrar diriltilecek de değiliz.” Onlar bu söylediklerini çevresinde olup bitenlere bakıp, akıllarını kullanıp, düşünüp de söylemiyorlar; sadece zanna dayalı, temelsiz hayaller kurup ona göre konuşuyorlar. Bu kimselere öldükten sonra diriltilip hesaba çekileceğimiz söylenince de hemen, “O halde ölüp gitmiş atalarımızı geri getirin de görelim, şayet söyledikleriniz doğru ise.” diyorlar. Ey Peygamber! Sen de onlara de ki: “Size bu hayatınızı bahşeden, ölümünüze karar veren ve Kıyamet’le birlikte diriltip huzurunda toplayacak olan da Allah’tır.” Fakat insanların çoğu bu gerçeği kabullenmek istemiyorlar.

(Casiye 24)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bir de kalkıp dediler ki: "Hayat sadece dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz, zira (bir kez) hayata gelmiş bulunuruz; ve bizi sadece zaman yok eder. Ama onlar bu hususta hiçbir bilgiye sahip değiller, onlar sadece (önyargıya dayalı bir) zanna sahiptirler.

(Casiye 24)

Osman Okur Meali:

"Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zamanın geçişi yokluğa sürükler" derler. Onların bu hususta bir bilgisi yoktur, sadece böyle zannederler.

(Casiye 24)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve dediler ki: «Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz ve bizi dehrden başkası helâk etmez.» Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.

(Casiye 24)

Ömer Öngüt Meali:

Ve dediler ki: "Hayat ancak bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. " Halbuki onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar ancak zanda bulunuyorlar.

(Casiye 24)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Hayat bu dünyada yaşadığımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi sadece zaman yok eder” derler. Oysa onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur, sadece zannediyorlar!

(Casiye 24)

Sadık Türkmen Meali:

Dediler ki: “Hayat, sadece bu dünya hayatımızdır! Ölürüz ve yaşarız. Bizi zamandan başkası yok etmiyor!” Oysa bu konuda onların hiçbir ilimleri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar/tahmin yürütüyorlar.

(Casiye 24)

Seyyid Kutub Meali:

«Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak zaman yok eder» derler. Onların bu hususta bir bilgisi yoktur; sadece böyle zannederler.

(Casiye 24)

Suat Yıldırım Meali:

Ahireti inkar eden kafirler bir de şöyle dediler: "Hayat, sadece bu dünyada yaşadığımız hayattan ibarettir: Ölürüz, yaşarız. Bizi yalnız zamanın akışı helak eder." Aslında, buna dair hiçbir kesin bilgileri yoktur, onlar sadece zanlarıyla böyle söylüyorlar.

(Casiye 24)

Süleyman Ateş Meali:

Dediler ki: "Ne varsa dünya hayatımızdır, başka bir şey yoktur. Ölürüz, yaşarız. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Fakat onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.

(Casiye 24)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Şöyle derler: "Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölür, yeniden hayat buluruz[1]. Bizi bitiren zamandır." Bu konuda bildikleri bir şey yoktur. Onlar sadece tahminde bulunuyorlar.

1)Reenkarnasyon olarak bilinen,ölüp başka bir bedende tekrar hayat bulma inancında olduklarını bildirmektedirler. Allah ise onlara bu inançlarının sadece tahmin ve kurgu olduğunu bidirmektedir.

(Casiye 24)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Bu dünyadaki hayatımızdan başka hayat yok. Doğar, ölürüz. Bizi ancak zaman yok eder" derler. Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Onlar sadece öyle olduğunu zannederler.

(Casiye 24)

Şaban Piriş Meali:

-Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi zamandan başka bir şey yok etmez, derler. Onların bu konuda bir bilgileri yoktur. Onlar, yalnızca zannederler.

(Casiye 24)

Talat Koçyiğit Meali:

Müşrikler demişlerdir ki: "Dünya hayatımızdan başka hiçbir şey yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yokluğa sürükler". Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece böyle zannediyorlar.

(Casiye 24)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «(Bütün olup biten,) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir, ölürüz ve diriliriz; bizi 'kesintisi olmayan zaman' (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor.» Oysa onların bununla ilgili hiçbir bilgileri yoktur; onlar, yalnızca zannediyorlar.

(Casiye 24)

Ümit Şimşek Meali:

Dediler ki: “Birtek dünya hayatımız var. Yaşarız ve ölürüz. Bizi helâk eden de zamandır.” Oysa onların bu konuda bilgileri yoktur; sadece tahmin yürütüyorlar.

(Casiye 24)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.

(Casiye 24)