Bu kitabın/Kuran’ın indirilişi, her işi mükemmel ve her hükmü doğru olan Allah katındandır.
Hiç şüphesiz, göklerde ve yerde inanacak bir toplum için nice ayetler/deliller vardır.
Gerek sizin yaratılışınızda gerekse yeryüzünde yaydığı diğer canlılarda gönülden inanacak bir toplum için nice ayetler/deliller vardır.
Gece ile gündüzün birbirini izlemesinde, Allah’ın, rızık sebebi olan yağmuru gökten indirerek ölü toprağa hayat vermesinde ve ona hayat veren rüzgârları farklı şekillerde estirmesinde de aklını kullanabilen bir toplum için nice ayetler/deliller vardır.
İşte bunlar, sana hak olarak indirdiğimiz Allah’ın ayetleridir. Peki, onlar Allah’a ve ayetlerine inanmayacaklar da hangi hadise inanacaklar?
Allah hakkında yalan uydurup günaha batanların tümüne yazıklar olsun!
Onlar kendilerine okunan Allah’ın ayetlerini işitir de sonra onu hiç işitmemiş gibi ayetlere karşı küstahça bir direniş sürdürür. İşte ona acı veren azabı haber ver!
Yine onlar ayetlerimizden bir şeyler öğrendiklerinde hemen onu hafife alıp alay konusu yaparlar. İşte onlar için de alçaltıcı bir azap vardır.
Arkalarından cehennem! Onlara, ne kazandıkları mal mülk, ne de Allah ile aralarına koydukları evliya hiçbir fayda vermeyecek. İşte onlar için de korkunç bir azap vardır.
İşte bu kitap/Kuran bir doğru yol kılavuzudur. Rabblerinin ayetlerini örtbas eden kâfirler var ya! Onlara en kötüsünden acıklı bir azap vardır.
O, Allah ki onun lütuf ve kereminden payınıza düşeni alabilesiniz ve böylece nimetlerin hakkını veresiniz diye koyduğu yasalar uyarınca içinde gemilerin yüzüp gittiği denizleri sizin istifadenize sunmuştur.
Evet göklerde ve yerde bulunan şeyleri de, hepsini sizin istifadenize O sunmuştur. İşte bunda derinlemesine düşünebilen bir toplum için nice mesajlar vardır.
İman edenlere, söyle! Her toplum kendi yaptığının cezasını çekmesi için, Allah’ın cezalandırma günlerinin geleceğini ummayanların yaptıklarını şimdilik bağışlasınlar!
Zira kim iyi ve yararlı bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötü bir iş yaparsa o da kendi aleyhinedir. En sonunda Rabbinizin huzuruna çıkarılacaksınız.
Andolsun ki biz İsrailoğullarına kitap, hüküm ve nebilik vermiş, Onlara güzel ve temiz rızıklar bahşetmiş ve onları dönemin tüm toplumlarına üstün kılmıştık.
Yine onlara din ve dünya işleri ile ilgili gerekli bilgileri öğretmiştik. Fakat onlar kendilerine ilahi bilgiler geldikten sonra sırf hırs ve kıskançlık yüzünden kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Şüphesiz Rabbin aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda kıyamet günü kesin hükmünü verecektir.
Sonra sana emrimizden din ve dünya işleriyle ilgili konularda bir yol/şeriat gösterdik. Artık sen bu yolu izle sakın hak ve hukuk bilmeyenlerin yoluna uyma!
Zira onların Allah’tan gelecek azaba karşı sana hiçbir faydaları dokunmaz. Unutma ki bu zalimler birbirlerinin evliyasıdır. Olsun Allah da kendisine karşı gelmekten sakınan muttakilerin velisidir.
Bu Kuran, insanlık için bir basiret, gönülden inananlar için de kılavuz ve rahmettir.
Yoksa kötülükler peşinde koşanlar, gerek hayatlarında gerekse ölümlerinde iman edip, iyi ve güzel işler yapanlarla kendilerini bir tutacağımızı mı zannediyorlar! Ne berbat bir hüküm veriyorlar öyle!
Allah, gökleri ve yeri, hiçbir haksızlığa uğramadan herkes kazandığının karşılığını tastamam alsın diye gerçek bir amaç için yarattı.
Kendi heva ve hevesini ilah edinen ve hakikati bilmesine rağmen yüz çeviren böylece Allah’ın mesajlarına kulaklarını ve kalbini kapatan gözlerine de perde çeken ve sapıklığı tercih eden şu kimseyi görüyor musun? Böyle bir kimseyi Allah’tan başka kim doğru yola iletebilir? Hala düşünüp ibret almayacak mısınız?
Onlar; “Hayat şu yaşadığımız dünya hayatından ibarettir, kimimiz ölür kimimiz doğar, bizi yok edecek olan şey sadece zamandır,” derler. Oysa onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur zira onlar hayal ürünü şeyler konuşuyorlar.
Ama ne zaman onlara ayetlerimiz apaçık bir şekilde iletilse: – Eğer doğru söylüyorsanız ölüp gitmiş atalarımızı geri getirin, demekten başka bir delil ortaya koyamıyorlar.
De ki: - Sizi yaşatan da öldürecek olan da, geleceğinden hiç şüphe olmayan kıyamet gününde hepinizi bir araya getirecek olan da Allah’tır. Fakat insanların çoğu bu gerçeği bilmiyorlar.
Zira göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’a aittir. O saat dünyanın sonunun geldiği gün, işte o gün Allah’ın ayetlerini etkisiz ve geçersiz kılmak isteyenler kesinlikle kaybedecekler.
Ve o gün, her toplumu korkudan diz üstü çökmüş göreceksin. Her toplum kendi kitabı/amel defteriyle yüzleşmeye çağrılacak ve işte o gün hepiniz yaptıklarınızın karşılığını tastamam alacaksınız.
İşte bu size gerçekleri anlatacak olan kayıt defterimiz. Çünkü biz yapıp ettiğiniz her şeyi ona kaydettik.
İman edip iyi ve güzel işler yapanlara gelince; Rableri onları rahmetine gark edecek. İşte apaçık kurtuluş budur.
Allah’ın ayetlerini örtbas eden kâfirlere denir ki: – Ayetlerim size okunduğunda onlara karşı küstahça böbürlenip suçlu bir toplum haline gelen kimseler siz değil miydiniz?
Zira “Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir ve o saat dünyanın sonunun geleceğinde kuşku yoktur,” denildiğinde, siz: – O saat de neymiş? Biz böyle bir şey bilmiyoruz. Bu sadece bir evhamdan ibarettir böyle bir şeyin gerçekleşeceğine de kesinlikle inanmıyoruz, diyordunuz.
Nihayet işledikleri günahların kötü sonuçları ortaya çıkacak ve hafife alıp alay ede geldikleri o gerçek kendilerini çepeçevre kuşatacaktır.
- Bugün, sizin bu gününüzü unuttuğunuz gibi biz de sizi unuturuz. Artık sizin barınağınız ateştir ve size yardım edebilecek kimse de yoktur.
Bu hale düşmenizin sebebi, Allah’ın ayetlerini hafife almanız ve dünya hayatının sizi aldatmış olmasıdır. İşte bugün, onlar, oradan çıkarılmayacak ve özürleri de dinlenmeyecektir.
Tüm övgüler, göklerin Rabbi, yeryüzünün Rabbi ve tüm âlemlerin Rabbi/sahibi olan Allah’a mahsustur.
Zira göklerde ve yerde büyüklük yalnızca Allah’ındır. O’dur mutlak üstün ve yüce olan ve her hükmü doğru olan.