72. Cin Suresi / 13.ayet

– Evet biz hidayet kaynağı Kuran’ı dinledik ve iman ettik. Her kim Rabbine inanır ve mümin olursa artık o, mükâfatının eksik olmasından veya haksızlığa uğramaktan asla endişe etmez.

Bknz: (3/193)(68/52)

Mustafa Çavdar Meali

Cin 13 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve gerçekten de doğru yolu gösteren Kur'an'ı duyunca inandık ona; kim Rabbine inanırsa artık ne mükafatın azalmasından korkar, ne de zulümden ve kötülükten.

(Cin 13)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Elbette biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) azalacağından ve ne de haksızlığa uğrayacağından korkmayacaktır."

(Cin 13)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve gerçektende biz doğru yolu gösteren Kur'ân'ı dinleyince, O'na inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, hiçbir zaman ziyana ve haksızlığa uğrama korkusu duymaz.”

(Cin 13)

Adem Uğur Meali:

Doğrusu biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (ecrinin) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar.

(Cin 13)

Ahmet Hulusi Meali:

"Biz hüdayı (Kuran'ı) işittiğimizde, Onun hakikat olduğuna iman ettik... Kim Rabbine hakikati olarak iman ederse, (artık o) ne hakkının eksik verilmesinden korkar ve ne de zillete düşürülmekten!"

(Cin 13)

Ahmet Tekin Meali:

“Biz hidayet rehberi olan Kur'ân'ı, peygamberi işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, amellerinin değerinin düşürülmesinden, mükâfatının eksik verilmesinden, haklarına tecavüzden, zulüm ve haksızlık edilmesinden korkmaz.”

(Cin 13)

Ahmet Varol Meali

Ve biz doğruluğa ileten (Kur'an)'ı duyunca ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse (sevabının) eksik verilmesinden de, haksızlığa uğratılmaktan da korkmaz.

(Cin 13)

Ali Bulaç Meali:

"Elbette biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."

(Cin 13)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Gerçekten biz, O Kur'an'ı dinlediğimiz zaman ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne mükâfatının azalacağından, ne de bir haksızlığa uğrıyacağından korkmaz.

(Cin 13)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Aslında, yol göstereni duyunca Ona inandık. Artık, Efendisine kim inanırsa, yitim ve haksızlığa uğramak korkusu duymaz!"

(Cin 13)

Ali Ünal Meali:

‘Ne zaman ki o dupduru hidayet kaynağını işittik, hemen ona inandık. Kim Rabbisine iman ederse, (imanının ve onun gerektirdiği amellerinin karşılığında) artık ne mükâfatını eksik almaktan endişesi olur, ne de bütün bütün mahrum bırakılmaktan.

(Cin 13)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Ve gerçekten biz hidayet mesajını işittiğimiz zaman O’na inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, o ne haksızlığa uğrar ne de azgınlığa.”

(Cin 13)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Biz o Kur'an'ı dinleyince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne bir ödül eksikliğine uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar."

(Cin 13)

Bekir Sadak Meali:

«Şuphesiz, dogruluk rehberi olan Kuran'i dinledigimizde ona inandik; kim Rabbine inanirsa, o, ecrinin eksiltileceginden ve kendisine haksizlik edileceginden korkmaz.»

(Cin 13)

Besim Atalay Meali:

Kur'anı işitince, O'na inandık, imdi, bir kimse, Tanrısına inanırsa, ne eksiklikten, ne de zulümden korkmalıdır o

(Cin 13)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur'ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (ecrinin) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz..

(Cin 13)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Hiç şüphesiz biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, o ne (mükâfatının) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.”

(Cin 13)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Şüphesiz, doğruluk rehberi olan Kuran'ı dinlediğimizde ona inandık; kim Rabbine inanırsa, o, ecrinin eksiltileceğinden ve kendisine haksızlık edileceğinden korkmaz."

(Cin 13)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur'an'ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar."

(Cin 13)

Diyanet Vakfı Meali:

Doğrusu biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (ecrinin) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar.

(Cin 13)

Edip Yüksel Meali:

'Biz, yol gösteren (Kuran)ı işitir işitmez ona inandık. Rabbine inanan hiçbir haksızlığa ve sıkıntıya uğramaz.'

(Cin 13)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iyman ettik, her kim o rabbına iyman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istiyla olunmak korkusu kalmaz

(Cin 13)

Elmalılı Yeni Meali:

Doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik. Her kim O Rabbine iman ederse artık ne hakkı yenmek ne de istila olunmak korkusu kalmaz.

(Cin 13)

Erhan Aktaş Meali:

"Yol gösteren rehberi[1] dinlediğimizde ona inandık. Artık kim Rabb'ine iman ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden veya haksızlığa uğramaktan endişe etmez."

1)Kur'an'ı.

(Cin 13)

Gültekin Onan Meali:

"Elbette biz, o yol gösterici (Kuran'ı) işitince, ona inandık. Artık kim rabbine inanırsa, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından."

(Cin 13)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve biz o kılavuzu/ Kur’ân'ı dinlediğimizde ona iman ettik. Onun için kim Rabbine inanırsa, o hakkının eksik verilmesinden ve haksızlığa uğramaktan/ aptal yerine konmaktan, kendisine aşırı yük yüklenilmesinden korkmaz.

(Cin 13)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Hiç şüphesiz, hidayeti (Kur’ân’ı) işittiğimizde ona iman ettik. Kim de Rabbine iman ederse o, (sevabının) eksiltilmesinden de (kendisine) zulmedilmesinden de korkmaz.”

(Cin 13)

Harun Yıldırım Meali:

“Gerçekten biz hidayeti işittiğimizde ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse o, eksiltilmesinden de kendisine zulmedilmesinden de korkmaz.”

(Cin 13)

Hasan Basri Çantay:

"Doğrusu, biz o hidayeti (Kur'anı) dinleyince ona iman etdik. Kim de Rabbine iman ederse o, ne bir (ecrinin) eksileceğinden, ne de bir haksızlığa uğrayacağından korkmaz".

(Cin 13)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Ve gerçekten biz, o hidâyeti (Kur'ân'ı) dinleyince ona îmân ettik. O hâlde kim Rabbisine îmân ederse, artık ne (alacağı sevabda) bir noksanlıktan, ne de bir haksızlığa uğramaktan korkar!”

(Cin 13)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Gerçekten biz, hidayeti [doğru yol rehberini] işittiğimizde, ona inandık. Artık, kim RAB'bine inanırsa, herhangi bir haksızlıktan ve herhangi bir kuşatmadan/musallat'tan korkmaz."

(Cin 13)

Hüseyin Atay Meali:

12-13 Ve doğrusu, yeryüzünde Allah'tan kurtulamayacağımızı, kaçsak da O'dan kurtulamayacağımızı anladık. Doğruluk göstergesini dinlediğimizde ona inandık. Kim Rabbine inanırsa o eksikliğe de haksızlığa da uğramaktan korkmaz.

(Cin 13)

İbni Kesir Meali:

Doğrusu biz, hidayeti işittiğimizde ona inandık. Kim Rabbına iman ederse; o, ecrinin eksiltilmesinden ve kendisine haksızlık edilmesinden korkmaz.

(Cin 13)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz her ne zaman Kur'an'ı işittiysek, Şüphesiz ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, yaptıklarının eksiltileceğinden ve (haksızlığa uğramaktan) korkmaz.

(Cin 13)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve gerçekten biz, hidayeti işittiğimiz zaman O’na îmân ettik. Artık kim Rabbine îmân ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden ve zulme uğrayacağından korkmaz.

(Cin 13)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten biz o yol gösterici Kur'an’ı dinleyince ona inandık. İşte herkim de çalabına inanırsa, artık o karşılığının eksileceğinden ne de kendisine kıyılacağından korkmasın.

(Cin 13)

Kadri Çelik Meali:

“Elbette biz, o hidayeti (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.”

(Cin 13)

Mahmut Kısa Meali:

“İşte siz de şâhit olun; biz bu yol gösterici Kur’an’ın dâvetini işittik, onun güzelliğine hayran kaldık ve tüm kalbimizle ona iman ettik. Çünkü biliyoruz ki, Rabb’ine iman eden kişi, hiçbir şekilde haksızlığa veya kötü âkıbete uğramaktan korkmaz.”

(Cin 13)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nakledileni ( Kur'an) işitince iman ettik, Kim ki; iman eder, Canı emindir! Ne haksızlıktan, ne de gadre düşmekten korkar.

(Cin 13)

Mehmet Türk Meali:

“Doğrusu biz Peygamberi dinler dinlemez, ona îman ettik. Artık kim, Rabbine îman ederse, o hakkının yenmesinden de haksızlığa uğramasından da korkmaz.”

(Cin 13)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Hidayet sözünü duyduğumuzda, ona inandık. O halde, kim Rabbine inanırsa, o ne bir kayıptan, ne (de) bir zulümden korkmayacaktır.”

(Cin 13)

Muhammed Esed Meali:

Bu nedenle, (Allah'ın) rehberliği(ne çağrıyı) duyar duymaz ona inanmaya başladık. Rabbine inanan kimse hiçbir zaman ziyana veya haksızlığa uğrama korkusu duymaz.

(Cin 13)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Biz ki, doğru yolu gösteren o Kur'an'ı işitir işitmez ona inandık. Rabbine inanan kimse ne ödülünün eksilmesinden korkar, ne de haksızlığa uğramaktan kaygı duyar."

(Cin 13)

Mustafa Çavdar Meali:

– Evet biz hidayet kaynağı Kuran’ı dinledik ve iman ettik. Her kim Rabbine inanır ve mümin olursa artık o, mükâfatının eksik olmasından veya haksızlığa uğramaktan asla endişe etmez.

Bknz: (3/193) - (68/52)

(Cin 13)

Mustafa Çevik Meali:

1-14 Ey Peygamber! De ki: Tanıyıp bilmediğimiz bir kısım kimselerin okunmakta olunan Kur’an’ı dinledikten sonra kendi toplumlarına gidip şöyle dedikleri bana vahyolundu. “Biz insanı doğruya, yaratılışının amacına davet eden olağanüstü güzellikte harikulade, bir Kur’an dinledik ve duyduklarımıza da iman ettik. Bundan böyle asla Rabbimize ortak koşmayacak ve O’ndan başkasını da ilah edinmeyeceğiz. İçimizdeki şeytan yandaşlarının uydurduğu gibi Rabbimiz ne bir eş ne de bir evlat edinmiştir. Rabbimizin şanı çok yücedir. Bizlere bundan önce bir kısım insanların yaratılışları farklı, görünmez yaratıklardan olan cinlerle temas halinde oldukları söylenmiş, onlardan gayba dair haberler alabilecekleri bildirilmiş ve yardımlarına sığınılabileceği öğretilmişti. Bizler, insanların ve cinlerin Allah hakkında yalanlar uydurup iftiralar atacaklarına da inanmazdık, ama şimdi dinlediğiniz Kur’an’dan öğrendik ki gerçek böyle değilmiş. Önceleri, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar dirilteceğine de inanmazdık. Şayet Allah, Hz. Muhammed’i peygamber olarak gönderip bu gerçekleri bildirmese yine de öğrenemeyecektik. Ayrıca daha önce inandırıldığımız gibi gökyüzünden medet umuyor, haberler bekliyorduk. Şimdi oralardan haberler alınmasının mümkün olmadığını, dahası buna inananların peşlerini cehennem ateşinin bırakmayacağını da öğrendik. İşte bu Kur’an’ın âyetleri böylesi asılsız, karanlık inançları ışığıyla yok ediyor. İçimizde doğrudan hayırdan yana yaşamak arzusunda olanlar olduğu gibi, dünyevi çıkarlarını her şeyin üstünde tutup doğru yanlış demeden ona uyan zalimler de var. Kur’an’ı dinleyinceye kadar yeryüzünde böyle yaşamakta olanlar için Rabbimizin neyi murad ettiğini, hükmünün ne olacağını da bilmiyorduk. Artık şunu çok iyi anladık ki Allah’ın belirlediği sınırların dışına çıkan hiç kimsenin, Allah’tan kaçıp kurtulması mümkün değildir. Biz, Kur’an’ı dinleyip gerçeği işitince duyduklarımıza iman ettik. Rabbine iman edip güvenen kimse, Allah’ın izni olmadan kendisine herhangi bir zarar verilmesinden ve haksızlığa uğratılmaktan korkmaz. İçimizde dinlediğimiz Kur’an ile davet edildiğine iman edip Rabbine teslim olanlar da, daveti kabul etmeyip müşrik kalmakta direnenler de var!”

(Cin 13)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşte tam da bu yüzden biz, ilahi rehberliği işitir işitmez ona inandık; artık kim Rabbine inanırsa, o ne bir ziyana uğrar, ne de gazaba.

(Cin 13)

Osman Okur Meali:

"Şüphesiz, doğruluk rehberi olan Kuran'ı dinlediğimizde ona (gereği gibi) iman ettik; kim Rabbine inanırsa, o, ecrinin eksiltileceğinden ve kendisine haksızlık edileceğinden korkmaz."

(Cin 13)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Doğrusu biz vaktâ ki, o rehber-i hidâyeti dinledik, O'na imân ettik. İmdi kim de Rabbine imân ederse artık ne noksaniyetten ve ne de bir zillete uğramadan korkmaz.»

(Cin 13)

Ömer Öngüt Meali:

"Biz hidayet rehberi olan Kur'an'ı dinlediğimizde, ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse; o artık ne mükâfatın azalacağından, ne de haksızlığa uğrayacağından korkmaz.

(Cin 13)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Biz, doğru yola eriştiren Kur’an’ı işitince ona inandık. Rabbine inanan kişi, artık ne hakkının yenmesinden korkar ne de kazancının azaltılmasından.

(Cin 13)

Sadık Türkmen Meali:

Hidayeti işitince O’na iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, (hak ettiği konuda) eksik verilmesinden ve zillete düşmekten korkmaz artık.

(Cin 13)

Seyyid Kutub Meali:

Biz doğru yola ileten Kur'ân'ı işitir işitmez ona inandık. Kim Rabbine inanırsa ne haksızlığa uğramaktan ve ne zora koşulmaktan korkar.

(Cin 13)

Suat Yıldırım Meali:

Biz hidayet Rehberini dinleyince onu tasdik ettik. Kim Rabbine iman ederse, ne hakkının eksik verilmesinden, ne de gadre uğramaktan asla endişesi kalmaz."

(Cin 13)

Süleyman Ateş Meali:

Biz, yol gösteren (Kur'an)ı işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa (ne hakkının) eksik verilmesinden, ne de kendisine kötülük edilmesinden korkar.

(Cin 13)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O Rehberi (Kur'an'ı) dinleyince biz ona inandık. Artık iyice anladık ki kim Rabbine inanıp güvenirse ne zarar etme ne de haksızlığa uğrama korkusu içine girer.

(Cin 13)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

'Bu yüzden doğru yola çağıran mesajı duyar duymaz ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, ne ödülünün azalacağından korkar, ne de zulme uğramaktan.'

(Cin 13)

Şaban Piriş Meali:

Biz, yol göstericiyi işittiğimiz zaman ona inandık. Kim Rabbine iman ederse, (ecrinin) eksilmesinden ve haksızlık edilmesinden korkmaz.

(Cin 13)

Talat Koçyiğit Meali:

"Doğruluk rehberi Kur'an'ı dinlediğimiz zaman, ona îman ettik. Kim Rabbına îman ederse, artık o, sevabının azalacağından ve bir haksızlığa uğrayacağından korkmaz."

(Cin 13)

Tefhimul Kuran Meali:

«Elbette biz, o yol gösterici (Kur'an'ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.»

(Cin 13)

Ümit Şimşek Meali:

“Doğru yolu gösteren Kur'ân'ı işitir işitmez biz ona iman ettik. Rabbine iman eden kimse ne ecrinin eksilmesinden korkar, ne zulme uğramaktan.

(Cin 13)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp kuşatılmaktan."

(Cin 13)