72. Cin Suresi / 2.ayet

– Bu Kuran dosdoğru yolu gösterdiği için biz ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak ederek şirk koşmayacağız.

Bknz: (6/130)(51/56)

Mustafa Çavdar Meali

Cin 2 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Doğru yolu göstermede, derken inandık ona ve kesin olarak hiçbir kimseyi, Rabbimize ortak saymayacağız.

(Cin 2)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip-iletmektedir. Bu yüzden Ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız" (diye söz vermişlerdir).

(Cin 2)

Abdullah Parlıyan Meali:

Doğru ile eğriyi ayırt etme bilincine ulaştıran bir Kur'ân ve böylece O'na iman ettik ve artık Rabbimizden başka kimseye ilahlık yakıştırmayacağız.

(Cin 2)

Adem Uğur Meali:

Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Ahmet Hulusi Meali:

"(O,) rüşde (olgunluğa) yönlendiriyor. Bu sebeple iman ettik Ona! Rabbimize hiç kimseyi asla ortak tutmayacağız. "

(Cin 2)

Ahmet Tekin Meali:

“Doğru, huzurlu ve aydınlık yola ileten bir kitap. Biz o kitaba, Kur'ân'a iman ettik. Hiç kimseyi, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rabbimize asla ortak koşmayacağız.”

(Cin 2)

Ahmet Varol Meali

O (Kur'an) doğruluğa iletiyor. Biz de ona iman ettik. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Ali Bulaç Meali:

"O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize asla hiç kimseyi ortak koşmıyacağız.

(Cin 2)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Doğruya eriştiriyor; Ona inandık. Artık, hiç kimseyi, asla Efendimize ortak koşmayacağız!"

(Cin 2)

Ali Ünal Meali:

‘Her hususta doğru yolu gösteriyor, dolayısıyla ona iman ettik. Artık bundan böyle Rabbimize hiçbir şekilde şirk koşmayacağız.

(Cin 2)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“O Kur’an, doğru kararlara iletir. Biz ona inandık ve Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız”

(Cin 2)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- De ki: Cinlerden bir grubun, Kur'an'ı dinleyip toplumlarına şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Biz, doğru yola ileten eşsiz bir Kur'an dinledik. Bu yüzden ona inandık. Artık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Bekir Sadak Meali:

(1-2) De ki: «Cinlerden bir toplulugun Kuran'i dinledigi bana vahyolundu; onlar soyle demislerdir.» «Dogrusu biz, dogru yola goturen, hayrete dusuren bir Kuran dinledik de ona inandik; biz, Rabbimize hicbir seyi ortak kosmayacagiz.»

(Cin 2)

Besim Atalay Meali:

1,2. Diyesin ki: «Bana vahiy olundu, cinlerden bir bölük, kulak tutarak dediler ki: «Doğru yola götüren, ne güzel bir Kur'anı dinledik bizler, biz ona inanmışız, kimseyi, Tanrımıza hiç de eş tutamayız

(Cin 2)

Celal Yıldırım Meali:

Öyle bir Kur'ân ki, doğruya götürür. Biz ona inandık. Artık hiçbir şeyi Rabbımıza ortak koşmayız.

(Cin 2)

Cemal Külünkoğlu Meali:

1,2. (Ey Resulüm!) De ki: “Cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri bana vahyedildi: ‘Şüphesiz biz doğru yola ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.'”

(Cin 2)

Diyanet İşleri Eski Meali:

1,2. De ki: "Cinlerden bir topluluğun Kuran'ı dinlediği bana vahyolundu; onlar şöyle demişlerdir;" "Doğrusu biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kuran dinledik de ona inandık; biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(1-2) (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Diyanet Vakfı Meali:

1, 2. (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur'an'ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, doğru yola ileten hârikulâde güzel bir Kur'an dinledik de ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.  *

(Cin 2)

Edip Yüksel Meali:

'O doğruya iletiyor ve biz ona inandık; bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.'

(Cin 2)

Elmalılı Orjinal Meali:

Rüşde irdiriyor, biz de ona iyman eyledik, rabbımıza hiç kimseyi şerik koşmıyacağız

(Cin 2)

Elmalılı Yeni Meali:

Doğru yola iletiyor. Biz de ona iman ettik, Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Erhan Aktaş Meali:

"Ona iman ettik, artık kesinlikle Rabb'imize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Gültekin Onan Meali:

"O (Kuran), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden ona inandık. Bundan böyle rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Hakkı Yılmaz Meali:

1-2 De ki: Bana vahyedildi ki, şüphesiz yabancılardan bir grup Kur’ân dinleyip de: “Şüphesiz biz, rüşde kılavuzluk eden hayret verici bir Kur’ân dinledik. Bundan dolayı, biz ona iman ettik ve Rabbimize hiçbir şeyi asla ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“O, en doğru olana hidayet ediyor. Biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayız.”

(Cin 2)

Harun Yıldırım Meali:

“Doğruya götürüyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiçbir kimseyi şirk koşmayacağız.”

(Cin 2)

Hasan Basri Çantay:

"ki o, Hakka ve doğruya götürüyor. Bundan dolayı biz de ona iman etdik. Rabbimize (bundan sonra) hiçbir (şey') i asla ortak tutmayacağız".

(Cin 2)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ve demişler ki:) “(O Kur'ân) doğru yola götürüyor; artık (biz de) ona îmân ettik. Ve Rabbimize hiçbir şeyi aslâ ortak koşmayacağız!”

(Cin 2)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(1-2) "Bana, cinlerden bir bölüğün kulak verip 'Gerçekten biz, olgunluğa (doğruya) doğru yol gösteren hoş bir kur'an işittik. Ardından, ona inandık. RAB'bimize hiçbir kimseyi asla şirk [ortak] koşmayacağız.' dedikleri vahiy edildi." de.

(Cin 2)

Hüseyin Atay Meali:

1-2 De ki: "Cinlerden bir takımının dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: "Doğrusu, biz, doğru yolu gösteren, olağanüstü bir okuma dinledik de, ona inandık. Biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

İbni Kesir Meali:

O, doğru yola iletiyor. Biz de ona iman ettik. Ve Rabbımıza hiç bir şeyi şirk koşmayacağız.

(Cin 2)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Doğru ile yanlış olanı ayıran bir anlayışa iletiyor. Bizde ona inandık ve Rabbimize hiçbir kimseyi ortak koşmayacağız.”

(Cin 2)

İskender Ali Mihr Meali:

“O (Kur’ân), irşada ulaştırır, artık biz, O’na îmân ettik ve artık kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayız.”

(Cin 2)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O, doğru yolu gösteriyor, olgunluğa eriştiriyor. Artık biz ona inandık, bundan böyle de çalabımıza hiçbir kimseyi ne olursa olsun eş koşmıyacağız.

(Cin 2)

Kadri Çelik Meali:

(O cinler dediler ki:) “O (Kur'an), kemale hidayet eder. Bu yüzden biz ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.”

(Cin 2)

Mahmut Kısa Meali:

“Ve derhal ona iman ettik! O hâlde söz veriyoruz: Artık Allah’tan başka hiçbir varlığı ilâhî niteliklerle yüceltmeyecek, O’ndan başka hiçbir güce kayıtsız şartsız boyun eğmeyecek; hiç kimseyi ve hiçbir şeyi Rabb’imize ortak koşmayacağız!”

(Cin 2)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nadide hidayete iletiyor. İman ettik, ortak koşmayacağız Rab'be.

(Cin 2)

Mehmet Türk Meali:

1,2. (Ey Muhammed!): “Gerçekten bana, cinlerden1 bir grubun2 beni dinleyip de: ‘Doğrusu biz benzeri görülmedik güzellikte ve en doğru yola ileten bir Kur’an dinledik ve biz ona îman ettik. (Artık) Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.’ dedikleri, vahyolundu.” de.*

(Cin 2)

Muhammed Celal Şems Meali:

“O, doğru yola iletir. Böylece biz (de) ona inandık. Rabbimize (artık) kimseyi, asla ortak koşmayacağız.”

(Cin 2)

Muhammed Esed Meali:

doğru ile eğriyi ayırd etme bilincine bizi ulaştıran (bir hitabe); ve böylece ona iman ettik. Ve artık Rabbimizden başka kimseye asla ilahlık yakıştırmayacağız,

(Cin 2)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"O, doğru yolu gösteriyor. Biz ona inandık. Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."

(Cin 2)

Mustafa Çavdar Meali:

– Bu Kuran dosdoğru yolu gösterdiği için biz ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak ederek şirk koşmayacağız.

Bknz: (6/130) - (51/56)

(Cin 2)

Mustafa Çevik Meali:

1-14 Ey Peygamber! De ki: Tanıyıp bilmediğimiz bir kısım kimselerin okunmakta olunan Kur’an’ı dinledikten sonra kendi toplumlarına gidip şöyle dedikleri bana vahyolundu. “Biz insanı doğruya, yaratılışının amacına davet eden olağanüstü güzellikte harikulade, bir Kur’an dinledik ve duyduklarımıza da iman ettik. Bundan böyle asla Rabbimize ortak koşmayacak ve O’ndan başkasını da ilah edinmeyeceğiz. İçimizdeki şeytan yandaşlarının uydurduğu gibi Rabbimiz ne bir eş ne de bir evlat edinmiştir. Rabbimizin şanı çok yücedir. Bizlere bundan önce bir kısım insanların yaratılışları farklı, görünmez yaratıklardan olan cinlerle temas halinde oldukları söylenmiş, onlardan gayba dair haberler alabilecekleri bildirilmiş ve yardımlarına sığınılabileceği öğretilmişti. Bizler, insanların ve cinlerin Allah hakkında yalanlar uydurup iftiralar atacaklarına da inanmazdık, ama şimdi dinlediğiniz Kur’an’dan öğrendik ki gerçek böyle değilmiş. Önceleri, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar dirilteceğine de inanmazdık. Şayet Allah, Hz. Muhammed’i peygamber olarak gönderip bu gerçekleri bildirmese yine de öğrenemeyecektik. Ayrıca daha önce inandırıldığımız gibi gökyüzünden medet umuyor, haberler bekliyorduk. Şimdi oralardan haberler alınmasının mümkün olmadığını, dahası buna inananların peşlerini cehennem ateşinin bırakmayacağını da öğrendik. İşte bu Kur’an’ın âyetleri böylesi asılsız, karanlık inançları ışığıyla yok ediyor. İçimizde doğrudan hayırdan yana yaşamak arzusunda olanlar olduğu gibi, dünyevi çıkarlarını her şeyin üstünde tutup doğru yanlış demeden ona uyan zalimler de var. Kur’an’ı dinleyinceye kadar yeryüzünde böyle yaşamakta olanlar için Rabbimizin neyi murad ettiğini, hükmünün ne olacağını da bilmiyorduk. Artık şunu çok iyi anladık ki Allah’ın belirlediği sınırların dışına çıkan hiç kimsenin, Allah’tan kaçıp kurtulması mümkün değildir. Biz, Kur’an’ı dinleyip gerçeği işitince duyduklarımıza iman ettik. Rabbine iman edip güvenen kimse, Allah’ın izni olmadan kendisine herhangi bir zarar verilmesinden ve haksızlığa uğratılmaktan korkmaz. İçimizde dinlediğimiz Kur’an ile davet edildiğine iman edip Rabbine teslim olanlar da, daveti kabul etmeyip müşrik kalmakta direnenler de var!”

(Cin 2)

Mustafa İslamoğlu Meali:

doğru bir bilinç inşa eden (bir hitab)... Böylece ona iman ettik: artık asla Rabbimizden başkasına ilahlık yakıştırmayacağız;

(Cin 2)

Osman Okur Meali:

O doğruya iletiyor, bizde ona inandık. Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Doğru yola rehberlik ediyor, artık biz ona imân ettik ve Rabbimize hiç bir kimseyi ortak tutmayacağız.»

(Cin 2)

Ömer Öngüt Meali:

"O, hakka ve doğru yola götürüyor. Bundan dolayı biz de ona iman ettik. Biz Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız. "

(Cin 2)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Doğru yola eriştiriyor. Biz ona inandık, artık Rabbimizden başkasına tanrı deyip tapınmayız.

(Cin 2)

Sadık Türkmen Meali:

“O, doğruya iletiyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Seyyid Kutub Meali:

O doğru yola iletiyor. Hemen inandık ona. Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Suat Yıldırım Meali:

(1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur'an'ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur'an dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah'ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.

(Cin 2)

Süleyman Ateş Meali:

Doğru yola iletiyor, ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Olgunlaşmanın[1] yolunu gösteriyor. Ona inanıp güvendik; artık kimseyi Rabbimize[2] ortak sayamayız.

1)Rüşd: Olgunluk, erişkinlik, reşit olma hali
2)Sahibimize  

(Cin 2)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(1-2) De ki: "Bana, tanınmayan bir topluluğun bu ilahi kelamı dinlediği ve şöyle dediği vahyedildi: 'Doğrusu biz, doğru yolu gösteren etkileyici bir mesaj dinledik ve ona inandık. Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız.'

(Cin 2)

Şaban Piriş Meali:

Doğru yolu gösteriyor. Biz ona iman ettik. Rabbimiz'e hiç kimseyi ortak tutmayacağız.

(Cin 2)

Talat Koçyiğit Meali:

1-2 (Ey Muhammed!) De ki: "Cinlerden bir gurup benden Kur'an dinlemiş ve şöyle demişlerdi: Biz, doğru yola ileten hayret verici bir Kur'an dinledik ve ona îman ettik. Artık Rabbımıza hiç kimseyi ortak koşmayacağız.*

(Cin 2)

Tefhimul Kuran Meali:

«O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden biz ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.»

(Cin 2)

Ümit Şimşek Meali:

“O doğru yola iletiyor; biz de ona iman ettik. Artık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.

(Cin 2)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."

(Cin 2)