44. Duhan Suresi / 50.ayet

İşte bu, sizin ta baştan beri bir türlü inanmadığınız azabın ta kendisi.

Bknz: (22/5)(22/55)

Mustafa Çavdar Meali

Duhan 50 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Gerçekten de buydu şüphe ettiğiniz.

(Duhan 50)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Gerçekten bu (hesap ve azap), sizin kuşkuya kapıldığınız (olacağını pek hesaba katmadığınız) şeydir."

(Duhan 50)

Abdullah Parlıyan Meali:

İşte sizin şüphe edip durduğunuz gerçekten de bu idi.

(Duhan 50)

Adem Uğur Meali:

İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

Ahmet Hulusi Meali:

"İşte bu, şüpheyle karşıladığınız (iman etmediğiniz) şeydir!"

(Duhan 50)

Ahmet Tekin Meali:

İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur.*

(Duhan 50)

Ahmet Varol Meali

"İşte bu hakkında şüpheye düştüğünüz şeydir.

(Duhan 50)

Ali Bulaç Meali:

"Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir."

(Duhan 50)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İşte bu azab, sizin (dünyada) şübhe edip durduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kuşkulanıp durduğunuz şey, işte budur!"

(Duhan 50)

Ali Ünal Meali:

“İşte, hakkında şüphe edip durduğunuz, tartışma konusu yaptığınız gerçek!”

(Duhan 50)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İşte hakkında şüphe ettiğiniz azap budur!” (denilir.)

(Duhan 50)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İşte şüphe ettiğiniz azap budur.

(Duhan 50)

Bekir Sadak Meali:

(47-50) «Sucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir.

(Duhan 50)

Besim Atalay Meali:

İşte şüphe ettiğiniz şey budur

(Duhan 50)

Celal Yıldırım Meali:

Elbette bu, hakkında şüphe edip durduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

Cemal Külünkoğlu Meali:

49,50. (Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin! İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.”

(Duhan 50)

Diyanet İşleri Eski Meali:

47,48,49,50. "Suçluyu yakalayın, cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün" denir, sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.

(Duhan 50)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir!"

(Duhan 50)

Diyanet Vakfı Meali:

47, 48, 49, 50. (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

Edip Yüksel Meali:

'Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir.'

(Duhan 50)

Elmalılı Orjinal Meali:

İşte o sizin şekk ve mücadele edip durduğunuz bu

(Duhan 50)

Elmalılı Yeni Meali:

İşte o sizin şüphe ve mücadele edip durduğunuz şey budur.

(Duhan 50)

Erhan Aktaş Meali:

Bu, sizin kendisinden kuşku duyduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

Gültekin Onan Meali:

Gerçekten bu sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.

(Duhan 50)

Hakkı Yılmaz Meali:

(49,50)–“Tat bakalım! Şüphesiz sen, çok güçlü ve çok üstün biri idin! Şüphesiz işte bu, sizin kendisine kuşku duyup durduğunuz şeydir.”–

(Duhan 50)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.

(Duhan 50)

Harun Yıldırım Meali:

“Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapıldığınız şeydir.”

(Duhan 50)

Hasan Basri Çantay:

"Şübhesiz ki bu, (hakkında) şübhe, ve mücadele edib durduğunuz şeydir".

(Duhan 50)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Şübhesiz bu (azab), hakkında şübhe edip durduğunuz şeydir!”

(Duhan 50)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(49-50) "Tat! Gerçekten sen üstünsün(!), değerlisin (!) ya! kendisi hakkında şüpheli tartışmada olduğun ne ise gerçekten bu o'dur."

(Duhan 50)

Hüseyin Atay Meali:

47-50 Suçluyu yakalayın, alevli ateşin ortasına sürükleyin, sonra başına azap olarak kaynar su dökün. "Tat! Doğrusu şerefli olan, değerli olan yalnız şendin! Doğrusu işte bu şüphelenip durduğunuz şeydir."

(Duhan 50)

İbni Kesir Meali:

İşte bu; doğrusu şüphelenip durduğunuz şeydir.

(Duhan 50)

İlyas Yorulmaz Meali:

İşte bu, sizin dünyada iken şüphe ile inkar ettiğiniz azap.

(Duhan 50)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki bu azap, sizin şüphe ettiğiniz şeydir.

(Duhan 50)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte bu, senin varlığından işkillenmiş olduğun azaptır.»

(Duhan 50)

Kadri Çelik Meali:

“Gerçekten bu (ateş), sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.”

(Duhan 50)

Mahmut Kısa Meali:

“İşte, vaktiyle tartışma konusu yaptığınız cehennem budur!”

(Duhan 50)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(49-50) Açıkça tat!, Çünkü sen üstün ve onurluydun. İşte bu; sizin kuşkuya düştüğünüz şeydir.

(Duhan 50)

Mehmet Türk Meali:

“İşte sizin inkâr edip durduğunuz (azap) budur.” (der.)

(Duhan 50)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Kesinlikle, şüphe ede geldiğiniz ancak budur!”

(Duhan 50)

Muhammed Esed Meali:

İşte siz (hakikat inkarcı)larının sorguladığı şey budur!"

(Duhan 50)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İşte sizin kendisinden kuşku duyduğunuz şey budur.

(Duhan 50)

Mustafa Çavdar Meali:

İşte bu, sizin ta baştan beri bir türlü inanmadığınız azabın ta kendisi.

Bknz: (22/5) - (22/55)

(Duhan 50)

Mustafa Çevik Meali:

43-50 Allah’ın davetinden yüz çevirip Hesap Günü’ne de inanmayan ve cehennemi hak eden müşrik ve kâfirlerin cehennemdeki yiyecekleri zakkum ağacının meyveleri olacak. Onun posası midelerinde tıpkı erimiş maden tortusu gibi fokur fokur kaynayacak; bununla birlikte başlarından aşağı kaynar sular dökülecek ve cehennem melekleri onları aldıkları emir gereği cehennemin harlı ateşinin ortasına atacaklar. Sonra da onlara şöyle seslenilecek: “Hani siz kendinizi çok güçlü ve değerli zannedip kibirlenerek, diriltilip hesap vermeyi inkâr ediyordunuz ya? İşte o inkâr ettiğiniz gün bu gündür.”

(Duhan 50)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşin gerçeği, bu, sizin baştan beri 'acaba' dediğiniz şeyin ta kendisidir."

(Duhan 50)

Osman Okur Meali:

(49-50) Sonra ona: "Tad bakalım, hani şerefli olan, Değerli olan yalnız sendin. İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir" denir.

(Duhan 50)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Şüphe yok ki, işte bu, kendisinde şekk eder olduğunuz şeydir.»

(Duhan 50)

Ömer Öngüt Meali:

"Bu, işte o şüphe edip durduğun şeydir. "

(Duhan 50)

Ömer Sevinçgül Meali:

İşte kuşku duyduğunuz şey budur!” denilir.

(Duhan 50)

Sadık Türkmen Meali:

“Şüphesiz kuşkulanıp durduğunuz şey işte budur!”

(Duhan 50)

Seyyid Kutub Meali:

İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!

(Duhan 50)

Suat Yıldırım Meali:

(47-50) Allah Zebanilere: "Tutun onu da" buyurur, "cehennemin ta ortasına sürükleyin. Sonra da başının üstünden kaynar su dökün!" ve deyin ki: "Tat bakalım! Hani üstündün, kudretliydin, asildin!" İşte hakkında şüphe ve mücadele ettiğiniz o gerçek budur.

(Duhan 50)

Süleyman Ateş Meali:

İşte o kuşkulanıp durduğunuz şey budur!"

(Duhan 50)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İşte bu ceza, dünyadayken bir türlü inanamadığınız şeydir."

(Duhan 50)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"İşte sürekli kuşku duyduğunuz azap bu" denir.

(Duhan 50)

Şaban Piriş Meali:

İşte bu sizin hakkında şüphe ettiğiniz şeydir.

(Duhan 50)

Talat Koçyiğit Meali:

47-50 Zebanilere şöyle denir: "Suçluyu tutun; sonra onu cehennemin ortasına doğru sürün; sonra da başının üstünden kaynar su azabını dökün. (Ve ona deyin ki:) Tad bakalım şu azabı. Hani azîz ve kerîm olan sendin? İşte bu, sizin şüphe edip durduğunuz şeydir".

(Duhan 50)

Tefhimul Kuran Meali:

«Gerçekten bu, sizin kuşkuya kapılmakta olduğunuz şeydir.»

(Duhan 50)

Ümit Şimşek Meali:

İşte şüpheyle karşıladığınız şey buydu.

(Duhan 50)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"İşte budur o kuşkulanıp durduğunuz şey."

(Duhan 50)