22. Hac Suresi / 5.ayet

– Ey insanlar! Eğer, tekrar diriltileceğinizden bir şüpheniz varsa unutmayın ki, biz sizi ilkin topraktan, sonra bir damla sudan/spermden, sonra rahim duvarına yapışan döllenmiş yumurtadan, sonra yaratılışı kısmen tamamlanmış, kısmen de tamamlanmamış bir et parçasından yarattık. İşte size yaratılışınızın aşamalarını böylece açıklıyoruz. Derken dünyaya gelmesini dilediğimizi belirli bir süreye kadar rahimlerde tutar ve sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız, sonra da gelişip büyümenize imkân sağlarız, içinizden kiminiz erken vefat ettirilir, kiminiz de ömrünün en düşkün çağı bunaklık dönemine kadar ertelenir de bildiği şeyleri bilemez hale gelir. Tıpkı kupkuru toprağı gördüğün gibi, biz oraya yağmur yağdırdığımız zaman o toprak kabarır ve canlanır ve her türden güzel bitkilerle donanır.

Bknz: (4/1)(4/133)(4/170)(4/174)(7/158)(33/45)(35/3)(23/12)»(23/16)(32/7)»(32/15)(40/67)(16/70)(36/68)(7/57)(26/7)

Mustafa Çavdar Meali

Hac 5 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey insanlar, ölümden sonra dirilme hakkında şüphedeyseniz bilin ki hiç şüphe yok, sizi topraktan yarattık biz, sonra bir katre sudan, sonra donmuş bir parça kandan, sonra yaratılışı tamamlanmış, tamamlanmamış bir et parçasından size apaçık gösterelim kudretimizi diye. Ve sizi, dilediğimiz muayyen bir zamana dek rahimlerde kararlaştırırız, sonra çocuk olarak çıkarırız sizi, sonra da ergenlik çağına getiririz ve sizden ölen olur, gene sizden, bilgisinden sonra hiçbir şey bilmez bir hale gelen ve ömrün en aşağılık devresine sürüklenen olur. Ve yeryüzünü kupkuru görürsün, fakat ona yağmur yağdırdığımız zaman harekete gelir, kabarır ve çeşitli, çifterçifter güzelim nebatlar bitirir.

(Hac 5)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Ey insanlar, eğer tekrar diriltileceğinizden bir şüpheniz varsa, size açıkça gösterelim diye sizi topraktan yarattık, sonra spermden, sonra embriyodan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Dilediğimizi adı konmuş bir süreye kadar rahimlerde tutar ve sizi bebek olarak çıkarırız. Sonra siz yetişip, erginlik çağına gelirsiniz. Kiminizin (erkenden) canı alınır, kiminiz de bildiği şeyleri unutacak derecede ömrünün en düşkün (ihtiyarlık) dönemine ulaştırılır. Yeryüzünü kupkuru vaziyette (ölü gibi) gördüğün halde, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman (nasıl) titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitiririz (ya, işte insanları da aynen böyle diriltiriz.)

(Hac 5)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey insanlar! Ölümden sonraki dirilme hakkında, şüphede iseniz o zaman hatırlayın ki, biz gerçekten her birinizi topraktan yarattık. Sonra bir damla meniden, sonra döllenmiş yumurtadan, sonra temel unsurları itibariyle tamamlanmış, fakat bütün hususiyetleriyle henüz tamamlanmamış bir et parçasından yarattık, size apaçık kudretimizi gösterelim diye. Ve doğmasını dilediğimizin, anasının karnında bizce belirlenmiş bir süre için kalmasını sağlarız, sonra sizi çocuk olarak dünyaya getirir ve büyümenize imkan veririz de, böylece bir kısmınız olgunluk çağına erişir. Öyle ki, kiminize daha çocukluk çağında ölüm tattırılırken, kiminiz de yaşlılığın öyle düşkün çağlarına eriştirilir ki, bildiğini bilmez olur. Ve sen ey insanoğlu! Ölümden sonra tekrar kalkıştan şüphe ediyorsan düşün ki, bir bakıyorsun yeryüzü kupkuru, ama ona su indirdiğimizde bir de bakarsın canlanıp kabarmış ve her türden iç açıcı bitkiler vermiş!

(Hac 5)

Adem Uğur Meali:

Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.

(Hac 5)

Ahmet Hulusi Meali:

Ey insanlar... Eğer ba'stan (yeni bir yapıyla yaşama devamdan) şüphe içinde iseniz; (düşünün ki önceden) sizi bir topraktan, sonra spermden, sonra bir genetik yapı, embriyodan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık; açık seçik bildirelim! Dilediğimizi muayyen bir süre rahimlerde tutarız, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız, sonra kemale erme çağınıza ulaşmanız için (gerekeni sağlarız)... Sizden kiminiz (erken yaşta) vefat ettirilir, kiminiz de bildiklerini unutmuş halde ömrün rezil çağına bırakılır... Arzı ölü olarak görürsün; ama biz onun üzerine o suyu inzal ettiğimizde, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebat bitirir (ölü arza hayat veren, sana da verir ölümün sonrasında)!

(Hac 5)

Ahmet Tekin Meali:

Ey insanlar, eğer öldükten sonra diriltilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, sizi, biz topraktan yarattık. Bir daha düşünün, size kudretimizi göstermek için, spermden, yumurtadan ana rahmiyle bağ kurarak rahim duvarına yerleşen döllenmiş yumurtaya, sonra döllenmiş yumurtayı kanunlarımıza uygun olarak insanın tam oluşturulacağı embriyoya ve insanın tam oluşturulmayacağı embriyoya dönüştürdük. Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olanları belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde tutarız, sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra olgunluk çağına, güçlü çağınıza ulaşırsınız. İçinizden kimi o çağlarda vefat eder. İçinizden kimi de ömrünün en verimsiz, en fena çağına götürülür. Bilgileri, aklî melekeleri sağlamken, hiçbir şey bilmez hale gelirler, zâfiyete düşerler. Sen ölümden sonraki dirilişten şüphede isen bir daha düşün: Yeryüzünü kupkuru ve ölü bir halde görürsün. Fakat biz üzerine su indirdiğimizde, o kıpırdar, kabarır, her çeşitten iç açıcı bitkiler bitirir.*

(Hac 5)

Ahmet Varol Meali

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra yeniden dirilişten şüphedeyseniz (bilin ki); biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (embriyodan), sonra yaratılış şekli belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık ki, size (gücümüzü) açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz. Sonra erginlik çağınıza ermeniz için (büyütüyoruz). Kiminiz öldürülür, kiminiz de bilgiden sonra bir şey bilmez hale gelsin diye hayatın en perişan haline döndürülür. Yeryüzünü kupkuru görürsün. Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimizde hareketlenir, kabarır ve her güzel çiftten bitirir.

(Hac 5)

Ali Bulaç Meali:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.

(Hac 5)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilme işinde şüphede iseniz (ilk yaratılışınızı düşünün), muhakkak ki biz, sizi (Âdem'den, Âdem'i de) topraktan yarattık; sonra bir nutfeden (meniden), sonra pıhtılaşmış bir kandan, sonra yaratılışı tam ve yaratılışı noksan bir et parçasından ki, size kudret ve hikmetimizi beyan edelim. Hem sizi dilediğimiz belirli bir vakte kadar rahimlerde durduruyoruz da, sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz. Sonra sizi, kemal ve kuvvet çağınıza erişmeniz için bırakırız. Bununla beraber, içinizden kimi öldürülüyor, kimi de önceki bilgisinden sonra, hiç bir şey bilmemek üzere, kuvvetten düşürülüp kocalma haline çevriliyor. Bir de arzı görürsün, ölmüş (kurumuş); fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebatlar bitirir.

(Hac 5)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ey insanlar! Yaratılış konusunda kuşku duyuyorsanız, size açıklayalım: Aslında, sizi topraktan, sonra bir damlacıktan, sonra asılarak tutunandan, sonra tamamlanmış ve tamamlanmamış bir et parçasından yarattık. Ve belirlenmiş bir süreye dek, dilediğimizin dölyatağında tutarız. Sonra, olgunluk çağına erişmeniz için, bir bebek olarak çıkarırız. Aranızdan bir bölümünün yaşamına son verilir; bir bölümünüz de bildiğini bilmez olsun diye, ömrünün en düşkün dönemlerine geri döndürülür. Ve yeryüzünü kurumuş görürsün. Fakat ona su indirdiğimizde titreşir ve kabarır; her göz alıcı bitkiden çift yetiştirir.[268]

268)İşte, bir bilgi ayeti: On dokuzuncu yüzyılda, bitkibilimci Robert Brown'ın, Brown Titremesi ismini verdiği kuramında, suyun toprağa düşmesiyle başlayan üç aşama vardır. Bunlar, toprağın yükünsel ögelerinin titreşmesi, toprağın kabarması ve bitkilerin erkek ve dişi biçiminde ürün vermesi olarak sıralanır. Bitkilerin, betonları çatlatacak denli güçlü basınç düzenleri, suyu metrelerce yukarıya çıkaracak güçte pompaları vardır. Evrim Kuramı'nı ortaya atan Darwin bile, şöyle demiştir: "Bitkilerin birdenbire gelişimlerinden daha olağanüstü bir olay yoktur."

(Hac 5)

Ali Ünal Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilme konusunda şüphe içinde iseniz, (bilin ve üzerinde düşünün ki), Biz sizi başlangıçta (yeryüzünde varlığınız adına hiçbir iz yokken) topraktan yarattık (ve her birinizin maddî yaratılış menşeiniz yine topraktır); sizi sonra (baba ve anneden gelip anne rahminde birleşen) birkaç damla sıvıdan, sonra rahim duvarına yapışan yapışkan bir maddeden, sonra dokuları kısmen belirmiş kısmen belirmemiş bir çiğnem et görünümündeki bir cisimden yarattık. İşte size (öldükten sonra dirilmenin de nasıl olabileceğini) böylece gösteriyoruz. Dünyaya gelmesini dilediğimiz cenini takdir buyurduğumuz belli bir süreye kadar rahimlere yerleşmiş halde tutar, sonra sizi bebek olarak dünyaya çıkarır, sonra da güçlükuvvetli erişkenlik çağına ulaşasınız diye (size imkân tanırız). İçinizden kimi bu arada ve sonrasında vefat ettirilir ve içinizden kimi de hayatının en düşkün çağına kadar yaşamaya bırakılır ki, böyle biri, daha önce bazı şeyler öğrenmişken artık hiçbir şey bilmez hale gelir. Yine, (öldükten sonra dirilmeye bir başka delil ve onu anlamaya bir işaret olarak) görürsün ki yer kupkurudur. Derken (bildiğiniz) o suyu ona indiririz de, yer hemen harekete geçmiş, kabarmış ve her türden göz alıcı, gönül açıcı bitkiyi erkeklidişili bitirivermiştir.

(Hac 5)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ey insanlar! Eğer diriliş konusunda töhmet ve şüphe içinde iseniz, işte Biz, sizi topraktan, sonra meniden, sonra rahme asılan bir zigottan, sonra şekillenmiş ve şekillenmemiş bir et parçasından yarattık. Nihayet sizi gül gibi açıp gösteriyoruz. (Yani) istediğimiz şeyi belli, bir zamana kadar rahimlerde yerleştiririz. Sonra sizi çocuk olarak çıkartırız. Sonra siz ergenlik ve kemale ulaşırsınız. Sizden bazıları (erken) vefat eder. Kimileri de ömrünün en alt basamağına geri döndürülür. (Yani çocuk gibi olur.) Nihayet, bilgiden sonra hiçbir şey bilmeyecek duruma gelir. Yeri de kupkuru sönük olarak görürsün. Fakat üzerine suyu indirdiğimiz zaman, titreşir, kabarır ve her güzel çiftten bitirir.

(Hac 5)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ey insanlar! Öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz; doğrusu, biz sizi topraktan, sonra nutfeden/meniden yani erlik suyundan, sonra yapışkandan/döllenmiş yumurta hücresinden, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir et parçasından yaratmış olduğumuzu size açıklıyoruz. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkarırız; böylece yetişip ergenlik çağına varırsınız. Kiminiz ölür, kiminiz de ömrünün en verimsiz çağına kadar götürülür de, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz ona su indirdiğimiz zaman yeryüzü kıpırdanır, kabarır, her çeşitten iç açıcı bitkiler verir.

(Hac 5)

Bekir Sadak Meali:

Ey insanlar! Oldukten sonra tekrar dirilmekten suphede iseniz bilin ki, ne oldugunuzu size aciklamak icin, Biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pihtilasmis kandan, sonra da yapisi belli belirsiz bir cignem etten yaratmisizdir. Diledigimizi belli bir sureye kadar rahimlerde tutariz; sonra sizi cocuk olarak cikartiriz, bylece yetisip erginlik cagina varirsiniz. Kiminiz ldurulur, kiminiz de mrunun en fena zamanina ulastirilir ki, bilirken birsey bilmez olur. Yeryuzunu grursun ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdigimiz zaman harekete gecer, kabarir, her guzel bitkiden cift cift yetistirir.

(Hac 5)

Besim Atalay Meali:

Ey insanlar! Yine dirilmekten şüphe ediyorsanız, biz sizleri topraktan, sonra belsuyundan, sonra pıhtıdan, sonra tamam biçimsiz bir çiğnemden yarattık ta ki, size belirtelim kudretimizi, adanan bir güne dek, rahimde tutarız, bir yavru olarak, sonra sizi çıkarırız, daha sonra da olgunluğa erersiniz; içinizden kimi ölür, kimisi de bunayıp, bildiğini bilmez olur; yeryüzünü sen kurumuş görürsün, biz oraya yağmur verince, kımıldanır, kabarır, bakanı sevindiren her çeşitten bitirir

(Hac 5)

Celal Yıldırım Meali:

Ey insanlar! Öldükten sonra dirilip kalkmaktan şüphede iseniz, gerçek odur ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra nutfe (sperma) dan, sonra pıhtılaşmış kan parçasından, sonra yaratış biçimi belirli belirsiz bir çiğnem etten yarattık ki, size (kudretimizin yüceliğini, sanatımızın eşsizliğini) açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde bekletiriz, sonra da sizi bir bebek olarak çıkarırız; sonra güçlenip kendinizi tanıyarak iyiyi kötüden ayırd edecek duruma getiririz. Sizden kimine ölüm gelip çatar, kiminiz de ömrün en rezil noktasına itilir de bildikten sonra bir şey bilmez duruma gelir, (yaşlılıktan bunayıp kalır). Yeryüzünü kupkuru ölgün görürsün. Üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer de kabarır ve her gönül çekici güzel bitkilerden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Ey insanlar! Şayet öldükten sonra tekrar dirilmek konusunda şüphede iseniz, (bilin ki) biz sizi topraktan (ilk insan olarak yarattıktan) sonra (sırasıyla) az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan (pıhtılaşmış kandan), sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan (etten) yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi (hayata getirmek için) belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz). İçinizden (erken) ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, (daha önce pek çok şey) bilirken (daha sonra bebek gibi) hiçbir şey bilmez hâle gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her güzel çiftten nice bitkiler bitirir.*

(Hac 5)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ey insanlar! Öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, Biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken birşey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz, onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.  *

(Hac 5)

Edip Yüksel Meali:

Ey insanlar, diriliş konusunda kuşku besliyorsanız, (hatırlayın ki) sizi topraktan, sonra bir damlacıktan, sonra asılı duran bir madde (embriyo) dan, sonra biçimi belli ve belirsiz bir dölütten yarattık. Böylece size bildiriyoruz. Neyi dilemişsek belli bir süreye kadar onu rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, ve ardından olgunlaşıp erginleşirsiniz. Kiminizin hayatına son verilir, kiminiz de en kötü yaşa kadar ulaştırılır. Böylece bir bilgiye sahip olduktan sonra bir şey bilemez olsun. Toprağı kuru ve ölü görürsün, ancak üzerine su yağdırdığımız zaman titreşip kabarır ve çeşit çeşit güzel bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey insanlar! Eğer ba'sten şübhede iseniz şu muhakkak ki biz sizi bir topraktan halketmekteyiz, sonra bir alekadan, sonra hılkati belli belirsiz bir mudgaden, ki size anlatalım diye hem müsemma bir ecele kadar dilediğimiz müddet rahimlerde durduruyoruz da sonra sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da kuvvetinize irmeniz için, bununla beraber içinizden kimisi vefat ettiriliyor, yine içinizden kimisi de biraz ılimden sonra bir şey bilmesin diye erzeli omre doğru giri itiliyor, Arzı da görürsün sönmüş kül halinde, derken üzerine suyu indirdiğimiz zaman ihtizaz eder kabarır da her dilber çiftten nebatlar bitirir

(Hac 5)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey insanlar, eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, şu muhakkak ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfe (sperma) den, sonra alaka (yapışkan bir madde)dan, sonra da uzuvları görünen ya da görünmeyen bir et parçasından yaratmaktayız ki, size (ne olduğunuzu) anlatalım. Dilediğimizi de belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız, sonra da olgunluk çağına gelmeniz için geliştiririz. Bununla beraber, içinizden kiminizin canı alınıyor, kiminiz de biraz bilgiden sonra birşey bilmemek üzere, ömrünün en kötü devresine getiriliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün; ama üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her dilber çiftten bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Erhan Aktaş Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra yeniden dirilmekten kuşkunuz varsa; bilin ki Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden[1], sonra bir alakadan[2], sonra yapısı belli belirsiz mudğadan[3] yarattık. Ne olduğunuzu bilin diye size açıklıyoruz. Ve Biz, dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Sonra kiminiz ergenlik çağına ulaşır. Ve sizden bir kısmınız vefat ettirilir. Kiminiz de ne dediğini bilmez yaşlı bir bunak oluncaya kadar yaşar. Kurumuş yeryüzü gibi; yeryüzünü kurumuş ölmüş görürsün, ama üzerine su indirdiğimiz zaman yeniden hareketlenir, kabarır ve her bitkiden göz alıcı çiftler bitirir.

1)Bir damla sıvıdan.
2)İlişip yapışan, rahim duvarında asılı durandan.
3)Belli belirsiz bir çiğnem et parçasından.

(Hac 5)

Gültekin Onan Meali:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alaktan, sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir ecele kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.

(Hac 5)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz, bilin ki ne olduğunuzu size ortaya koymak için, şüphesiz Biz, sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra bir embriyondan, sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından oluşturmuşuzdur. Ve Biz, dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak, sonra da olgunluk çağına erişmeniz için çıkartırız. Bununla beraber kiminiz geçmişte yaptıkları ve yapması gerekirken yapmadıklarını bir bir hatırlattırılır/öldürülür. Kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en rezil zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki sönmüştür; sonra Biz, onun üzerine su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ey insanlar! Şayet (öldükten sonra) dirilmeden yana şüphe içindeyseniz, şüphesiz ki sizi topraktan yarattık. Sonra bir damla meniden, sonra donmuş kan pıhtısından (embriyo) sonra da yaratılışı tamamlanmış, tamamlanmamış bir parça etten... (bunları yapanın yeniden diriltmeye kâdir olduğunu) sizlere açıklamak için. Dilediğimizi belirli bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizleri birer bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da yetişkinlik çağına ulaşmanız için (size ömür veriyoruz). Sizden kimi ölüyor, kimi de ömrün en kötü çağına döndürülüyor ki, bildikten sonra hiçbir şey bilemesin. Sen yeryüzünü kurumuş/hareketsizleşmiş görürsün. Üzerine su indirdiğimizde (önce) titreşir, (sonra) kabarır ve her göz alıcı çiftten bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Harun Yıldırım Meali:

Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.

(Hac 5)

Hasan Basri Çantay:

Ey insanlar, eğer siz öldükden sonra dirilmek hususunda herhangi bir şübhe içinde iseniz şu muhakkakdır ki biz sizi (n aslınızı) toprakdan, sonra (onun zürriyetini) insan suyundan, sonra pıhtılaşmış bir kandan, daha sonra da hilkati belli belirsiz bir çiğnem etden yaratdık (ve bunları) size (kemal-i kudretimizi) apaçık gösterelim diye (yapdık). Sizi dileyeceğimiz muayyen bir vakta kadar rahmlerde durduruyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz, daha sonra da kuvvetinize (yiğitlik çağına) ermeniz için (büyütüyoruz). Kiminiz öldürülüyor, kiminiz de (evvelki) bilgi (sin) den sonra (artık) hiç bir şey bilmemek üzere ömrün en fena (devresine) doğru gerisin geri itiliyor. Sen yer (yüzünü) kupkuru ve ölü görürsün. Fakat biz onun üstüne suyu (yağmuru) indirdiğimiz zaman o harekete gelir, kabarır, her güzel çiftden nice nebat bitirir.

(Hac 5)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten şübhe içinde iseniz, artık muhakkak ki biz, sizi bir topraktan, sonra bir nutfeden, sonra bir alakadan, sonra da (ne) yaratılmış (ne de) yaratılmamış (henüz kemâle ermemiş) bir mudgadan yarattık ki, size (kud reti mi zi)açıkça gösterelim.(1) Artık dilediğimizi muayyen bir vakte kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız; sonra da gücünüz kemâle ersin diye (sizi büyütürüz). İçinizden kimisi(yaşlanmadan) vefât ettirilir, kiminiz de ömrün en rezîline (bunaklık çağına) ulaştırılır ki, biraz bilgiden sonra bir şey bilmez olsun! Ve (sen) yeryüzünü kupkuru görürsün; fakat onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman, harekete geçer, kabarır ve her çift (her cins) güzel bitkiden yetiştirir.*

(Hac 5)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ey insanlar! Eğer, yeniden dirilmeden yana, bir şüphe içindeyseniz, [şunu düşünün] kesinlikle biz, size açıklamak için, sizi topraktan sonra bir saf sudan¹, sonra bir Alaka[asılı duran]dan, sonra biçimlenmiş ve biçimlenmemiş bir küçük etten sizi yarattık. Rahimlerde, tercih ettiğimizi isimlendirilmiş bir süre sonuna kadar barındırıyoruz, sonra sizi bir bebek olarak çıkarıyoruz, sonra şiddetinize [olgunluk çağınıza] ulaşmanız için [size ömür veriyoruz²]. Sizden, kimisi vefat ettiriliyor³, sizden kimisi de bilgiden sonra hiçbir şey bilmemesi için, ömrün en reziline(yaşlılığa) döndürülüyor. Yeri [dünyayı], kupkuru bir arazi halinde görürsün. O anda, onun [yerin] üzerine suyu indiririz, [yer] harekete geçip kabarır ve çekici her sınıftan yetiştirir.

(Hac 5)

Hüseyin Atay Meali:

Ey insanlar! Öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz, doğrusu, Biz, sizi topraktan, sonra oğulcuktan, sonra yapışkandan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmış olduğumuzu açıklıyoruz. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız; sonra sizi çocuk olarak çıkarırız, böylece yetişip ergenlik çağına varırsınız. Kiminiz ölür, kiminiz de ömrünün en güçsüz zamanına ulaştırılır ki, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki, kupkurudur, fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman yeryüzü kıpırdanır, kabarır, her göz alıcı şeyden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

İbni Kesir Meali:

Ey insanlar; eğer dirilişten yana bir şüphede iseniz; gerçek şu ki: Size açıkça gösterelim diye Biz sizi; topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış bir kandan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yarat tık. İstediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız. Böylece yetişip erginlik çağına gelirsiniz. Kiminiz öldürülür, kiminiz de bilirken hiç bir şey bilmez olsun diye ömrünün en fena zamanına geri itilir. Yeryüzünü kupkuru olarak görürsün. Ama Biz, ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkiden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

İlyas Yorulmaz Meali:

Ey İnsanlar! Eğer dirilme gününden şüphe içinde iseniz, şunu unutmayın ki, sizi topraktan biz yarattık. Sonra sizi atılmış meniden, sonra ana rahmine asılmış kan pıhtısından, ve belli belirsiz et parçasından meydana getirdik ki, size bunları açıklıyoruz. Ve bunların arkasından tespit edilmiş, bizim dilediğimiz bir zamana kadar rahimlerde sizi biz tutarız. Sonra sizi olgunluk çağına erişmeniz için çocuk olarak çıkartırız. Bu çağlarda sizden canlarını aldıklarımız olduğu gibi, aynı zamanda sizden ömrünün en düşkün çağına, bir şeyi bilirken, bilmez duruma (yaşlılığa) ulaşanlar olur. Sen yeryüzünü kupkuru görürsün ve biz gökten su indirdiğimizde yeryüzü canlanır, toprağı kabarır ve her türlü güzel bitkilerden çift çift ortaya çıkar.

(Hac 5)

İskender Ali Mihr Meali:

Ey insanlar! Eğer beas edilmekten (tekrar diriltilmekten) şüphe içinde iseniz... Oysa muhakkak ki Biz sizi, size beyan edelim (açıklayalım) diye (önce) topraktan (inorganik ve organik maddelerden), sonra bir nutfeden (bir damladan), sonra bir alakadan (rahim duvarına bir noktadan bağlı duran embriyodan), sonra şekillendirilmiş ve şekillendirilmemiş (bir çiğnemlik et görünümünde) mudgadan yarattık. Ve (sizi), dilediğimiz süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi, ergenlik çağına ulaşmak üzere bebek olarak çıkarırız. Ve sizden bir kısmınız vefat ettirilir. Ve sizden bir kısmınız, sonradan ilimden bir şey bilemez hale gelsin diye ömrünün ihtiyarlık çağına döndürülür. Ve arzı (yeryüzünü) kurumuş görürsün. Fakat ona su indirdiğimiz zaman hareketlenir ve kabarır ve bütün güzel çiftlerden bitkiler yetiştirir.

(Hac 5)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirileceğinizden şüphe ediyorsanız şurası gerçektir ki Biz sizi ilk önce topraktan, sonra bir atmık damlasından, sonra bir kan pıhtısından, sonra da canlı ile cansız arasında bir et parçasından yarattık. Bütün bunları size açıkça gösterelim diye yaptık. Sizleri dilediğimiz belirli bir sona kadar döl yataklarında bırakırız. Sonra sizi oradan çocuk olarak çıkarırız. En sonra da sizi erginlik çağına eriştiririz. İçinizden kiminiz ölüyor, kiminiz de bildiğini bilemez olduğu bir çağa, dirimin düşkünlük çağına ulaştırılıyor. Sen yeryüzünü kupkuru görürsün. Derken Biz onun üzerine suyu indirdik mi yeryüzü kımıldamaya başlar, kabarır, her türlü güzel bitkileri yetiştirir.

(Hac 5)

Kadri Çelik Meali:

Ey insanlar! Eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, şüphesiz size (kudretimizi) açıkça göstermek için biz sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra pıhtılaşmış kandan (embriyo), sonra yaratış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından yarattık. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde karar kılarız. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en rezil çağına geri çevrilmektedir. Yeryüzünü de kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her çiftten iç açıcı (bitkiler) bitirir.

(Hac 5)

Mahmut Kısa Meali:

Ey insanlar; eğer ölümden sonra yeniden diriliş konusunda herhangi bir şüpheniz varsa, kendi yaratılışınıza bir bakın: Hiç kuşkusuz biz sizi, ilk önce atanız Âdem’de olduğu gibi topraktan, sonra topraktan yetişen yiyeceklerle babanızın vücudunda oluşan nutfeden, sonra ana rahmine düşen bu nutfenin belli bir dönem sonunda kan pıhtısı görünümünde, rahmin duvarına yapışmasıyla oluşan alakadan, sonra temel unsurları bakımından yaratılışı kısmen tamamlanmış, fakat bütün organlarıyla henüz tamamlanmamış olan bir çiğnem et parçasındanyarattık ve bu yaratılışı size böyle ayrıntılarıyla anlattık ki, Kur’an’ın ilâhî bir kelam olduğunu, hiçbir şüpheye meydan vermeyecek biçimde size açıkça gösterelim. Cenin hâlinden sonraki aşamalara gelince: Bu ceninlerden, sağlıklı bir şekilde doğmasını dilediklerimizi belirli bir vakte kadar rahimlerde tutar, zamanı gelince de sizi bir bebek olarak dünyaya getiririz; sonra da ergenlik çağınıza erişinceye kadar sizi besleyip büyütürüz; içinizden bazıları daha genç yaşta hayata gözlerini yumarken, kimileriniz de bildiği şeyleri dahî bilemez hâle geleceği, ömrünün o en düşkün ve perişan çağına kadar yaşatılır. Gelelim, dış dünyanızdaki delillere: Kış mevsiminin sonunda, yeryüzünü, bitki örtüsü ölmüş, kupkuru bir hâlde görürsün; derken oraya bahar yağmurları halinde su indirdiğimizde, bir de bakarsın ki, düne kadar hayattan eser olmayan yerde, toprak birdenbire coşup harekete geçer, altındaki tohumların çatlamasıyla öbek öbek kabarır ve her güzel çiftten, renk renk, çeşit çeşit ürünlerverir.”

(Hac 5)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Canlılığınız gittikten sonra dirilme hakkında şüphedeyseniz bilin ki şüphe yoktur, Ey insanlar! Haliniz ilk önce topraktan sonra, bir nutfe, sonrası embriyo, sonrası bir çiğnem et parçasıdır. Açık seçik bir beyanda bulunalım ki, budur yaratılışınız. Sizi rahimlerde belli süre bekletir, Cismi olgunluk çağına getiririz. Sonra sizi çocuk olarak çıkarır, kuvvetlenene kadar büyütür. Canlanıp olgunlaşma süresinde kiminiz öldürülür. Kiminiz ömrün, düşkün haline kadar yaşar. Haliyle öyle ki, önceden bildiğini bilmez olur. Yeri, kup kuru görürsün, tarafımızdan su indirir Anında yada çok geçmeden canlanır, kabarır gözü gönlü açan her güzel çiftten nebat bitirir.

(Hac 5)

Mehmet Türk Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilişten bir şüphe içerisindeyseniz, (şunu iyi bilin ki) size (kudretimizi) göstermek için Biz, sizi (ilk önce) topraktan,1 (Âdem’den) sonra da bir damla sudan, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra (şekli) belli belirsiz bir çiğnemlik (et parçasın)dan yarattık.2 Sizden dilediğimizi, belirli bir süreye kadar ana karnında tutuyoruz, olgunluk çağına erişmeniz için sonra sizi bebek olarak (dünyaya) çıkarıyoruz. Ve sizden kiminiz vefat ettiriliyor, kiminiz de bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en rezil çağı (olan yaşlılığa) götürülüyor. (Bir de) yeryüzünü ölü (gibi) görürsün3 fakat Biz onun üzerine suyu indirince o, harekete geçer, kabarır ve her güzel bitkiden çifter çifter yetiştirir.*

(Hac 5)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ey insanlar, tekrar diriltilip kaldırılmaktan kuşku duyuyorsanız, (bilin ki) Biz, şüphesiz (ilkin sizi) topraktan, sonra azıcık sudan, sonra (da) pıhtılaşmış kandan (ve) sonunda biçimlenmiş ve biçimlenmemiş bir et parçasından yarattık. Bu, size (yaratılış sırlarını) açıklamamız içindir. Biz dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz. Ardından yetişkinlik çağına ulaşasınız diye, sonrasında sizi bir bebek olarak çıkarırız. Aranızdan bazılarına doğal bir şekilde ölüm verilir. Aranızdan bazıları (da) bilgiyi (elde ettikten) sonra, hiçbir şey bilmiyor olarak, ömrünün en düşkün çağına götürülür. Sen toprağı cansız görürsün. Ancak Biz onun üzerine su indirince, hareketlenir, kabarır ve her türlü yemyeşil ve güzel bitkiler verir.

(Hac 5)

Muhammed Esed Meali:

Ey İnsanlar! Ölümden sonra kalkış (olgusun)dan şüphedeyseniz, o zaman, (hatırlayın ki,) Biz, gerçekten de sizi(n her birinizi) topraktan, sonra bir döl suyu damlasından, sonra döllenmiş hücreden, sonra (temel unsurları ve istidatlarıyla) tamamlanmış ama (bütün ögeleriyle) henüz tamamlanmamış bir ceninden yarattık ki, size (menşeinizi böylece) açıklayalım. Ve (doğmasını) dilediğimizin, (annesinin) rahminde (Bizce) belirlenmiş bir süre için kalmasını sağlarız; sonra sizi çocuk olarak dünyaya getirir ve (yaşamanıza imkan veririz); böylece (bazılarınız) olgunluk çağına erişir; öyle ki, kiminize (daha çocukluk çağında) ölüm tattırılırken, kiminiz de yaşlılığın öyle düşkün çağlarına eriştirilir ki, bildiğini bilmez olur. Ve (sen, ey insanoğlu, ölümden sonra kalkıştan şüphe ediyorsan, düşün ki:) bir bakıyorsun yeryüzü kupkuru; ama ona su indirdiğimizde, (bir de bakıyorsun) canlanıp kabarmış ve her türden güzel ekinler ortaya koymuş!

(Hac 5)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Ey insanlar, eğer siz öldükten sonra dirileceğinizden şüphe ediyorsanız şurası gerçektir ki, biz sizi ilk önce topraktan, sonra bir su damlasından, sonra asılı duran bir nesneden, sonra da biçimi belli belirsiz bir dölütten yarattık. Bunları size gücümüzü gösterelim diye yaptık. Sizleri dilediğimiz belirli bir sona kadar döl yataklarında bırakırız. Sonra sizi oradan çocuk olarak çıkarırız. Daha sonra da tam gücünüze ulaşmanızı sağlarız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en kötü zamanına ulaştırılır ki, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki, kupkurudur; oysa biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her güzel bitkiden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

Mustafa Çavdar Meali:

– Ey insanlar! Eğer, tekrar diriltileceğinizden bir şüpheniz varsa unutmayın ki, biz sizi ilkin topraktan, sonra bir damla sudan/spermden, sonra rahim duvarına yapışan döllenmiş yumurtadan, sonra yaratılışı kısmen tamamlanmış, kısmen de tamamlanmamış bir et parçasından yarattık. İşte size yaratılışınızın aşamalarını böylece açıklıyoruz. Derken dünyaya gelmesini dilediğimizi belirli bir süreye kadar rahimlerde tutar ve sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız, sonra da gelişip büyümenize imkân sağlarız, içinizden kiminiz erken vefat ettirilir, kiminiz de ömrünün en düşkün çağı bunaklık dönemine kadar ertelenir de bildiği şeyleri bilemez hale gelir. Tıpkı kupkuru toprağı gördüğün gibi, biz oraya yağmur yağdırdığımız zaman o toprak kabarır ve canlanır ve her türden güzel bitkilerle donanır.

Bknz: (4/1) - (4/133) - (4/170) - (4/174) - (7/158) - (33/45) - (35/3) - (23/12)»(23/16) - (32/7)»(32/15) - (40/67) - (16/70) - (36/68) - (7/57) - (26/7)

(Hac 5)

Mustafa Çevik Meali:

5-6 Ey insanlar! Öldükten sonra tekrar diriltileceğiniz konusunda şüphe içindeyseniz, iyi bilin ki, Biz sizi önce topraktan sonra bir damla döl suyundan, sonra onu rahim duvarına yapıştırdığımız döllenmiş yumurtadan, daha sonra onu bir et parçasına dönüştürüp gelişimini süreç içinde olgunlaştırarak yarattık. Bununla size Allah’ın ilminin, kudretinin sınırsız yüceliğini bildiriyoruz ki, ölümünüzden sonra da sizi kolayca diriltmeye kâdir olduğumuzu anlayabilesiniz. Derken dünyaya gelmesini dilediğimizi belirlediğimiz bir süreye kadar ana rahminde tutarız, sonra onu bir bebek olarak dünyaya getiririz ve olgunluk çağına ulaştırırız. Kimilerinize ölüm erken yaşlarda tattırılır, kimilerinize ise düşkünlük çağı olan ihtiyarlıkta... İhtiyarlık çağına erişenler daha önce bildiklerini bilemez, hatırlayamaz duruma gelirler. Ölüm sonrasında nasıl diriltileceğinizle ilgili bir de dönüp yeryüzünü kupkuru haldeyken yağdırdığımız yağmurla nasıl canlandırıp kabarttığımıza, binbir çeşit bitkiyi orada nasıl yarattığımıza bakarak düşünün. Bütün bunlar Allah’ı layıkıyla kavramak isteyenlere, yaratmaya ve öldükten sonra diriltmeye de kâdir olanın, yalnız Allah olduğunu apaçık göstermektedir. Allah yaratan, yarattıklarının tek ve gerçek Rabbi (sahibi) nizamlarını kuran tek ilahtır.

(Hac 5)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ey insanlık! Eğer (ölümden sonra) diriliş konusunda kuşku içindeyseniz, unutmayın ki Biz sizi (ilkin) bir tür topraktan, sonra bir damlacık döl suyundan, sonra rahim cidarına asılıp tutunan döllenmiş yumurtadan, sonra (asli unsurları) olumuş fakat (tali unsurları) henüz oluşmamış bir ceninden yarattık: bu size (menşeinizi) açıklamak için yaptığımız (bir uyarıdır). Derken, (doğmasını) dilediğimizi belirlenmiş bir süreye kadar (annelerinin) rahimlerinde tutarız; sonra sizi bir bebek olarak dünyaya getiririz; nihayet sizler olgunluk çağına, (işte bütün bu süreçlerden geçerek) ulaşırsınız: ama içinizden kimilerine ölüm (erken yaşlarda) tattırılır, kimileri de ömrün en düşkün çağına kadar ertelenir; öyle ki, sonunda o, bilen biriyken hiçbir şey bilmez hale gelir. (Bu, şuna benzer) ki; önce yeryüzünü kupkuru bir halde görürsün; fakat ona indirdiğimiz suyun ardından canlanır, kabarır ve her türden gözalıcı bitkilerle yeşerir.

(Hac 5)

Osman Okur Meali:

Ey insanlar ! Öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz bilin ki, ne olduğunuzu size açıklamak için, Biz sizi topraktan sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra da yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. Belli bir süreye kadar rahimlerde kudretimizle tutarız ; sonra sizi çocuk olarak çıkartırız, böylece yetişip erginlik çağına varırsınız. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en düşkün zamanına ulaştırılır ki, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat Biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır, her güzel bitkiden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra tekrar dirilmekten bir şüphede iseniz (düşününüz ki) Biz sizi topraktan, sonra safi bir sudan, sonra kırmızı bir kan parçasından, sonra da tam yaratılmış veya tam yaratılmamış bir et parçasından yarattık, size açıkça anlatalım (diye) ve dilediğimizi rahimlerde muayyen bir vakte kadar durduruyoruz, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz, sonra da kemale eresiniz (diye yaşatıyoruz) ve sizden kimi vefat ettiriliyor, ve sizden kimi de ihtiyarlık çağına itiliverilir, tâ ki, bilgiden sonra birşey bilmez olsun. Ve yeryüzünü kurumuş bir halde görürsün. Vaktâ ki, onun üzerine suyu indiriveririz, harekete gelir ve kabarır ve her güzel çiftten otları bitirir.

(Hac 5)

Ömer Öngüt Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphede iseniz, gerçek şu ki; biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra pıhtılaşmış kandan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Ki, size kudret ve hikmetimizi açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durdururuz. Sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Daha sonra da güçlü kuvvetli bir çağa eriştiririz. Sizden kimine ölüm gelip çatar. Kiminiz ömrünün en kötü çağına, yaşlılık devresine ulaştırılır, bilirken bir şey bilmez olur. Yeryüzünü kurumuş ölmüş görürsünüz. Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkilerden çift çift yetişir.

(Hac 5)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilişten yana bir kuşkunuz varsa anlamak için şunu düşünün: Sizi topraktan yaratıyoruz, sonra pıhtılaşmış bir kandan, sonra da biçimi belli belirsiz bir parça etten. Hem belli bir zamana kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra, bir bebek olarak çıkartıyoruz. Sonra da, büyüyüp erginleşiyorsunuz. Kiminiz ölür, kiminiz ömrünün en düşkün evresine erdirilir, biraz bilirken bir şey bilmez olur. Bir bakarsınız yeryüzü kupkurudur. Derken, üzerine bir su indiririz. Deprenir, kabarır, her türden güzel ekinler bitirir.

(Hac 5)

Sadık Türkmen Meali:

EY İNSANLAR! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz Biz sizi topraktan, sonra az bir sudan/nutfeden/spermadan, sonra bir “alaka/embrio”dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz, bir çiğnemlik et parçası olan ceninden yarattık ki, size (kudretimizi) apaçık anlatalım/gösterelim. Dilediğimizi, belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir bebek/çocuk olarak çıkarıyor, sonra da tam gücünüze (erginlik çağınıza) ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden (çocukken) ölenler (de) olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına (ihtiyarlığa) ulaştırılır ki, bilirken (çocuk gibi) hiçbir şey bilmez hale gelir. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz onun üzerine, yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.

(Hac 5)

Seyyid Kutub Meali:

Ey insanlar, şayet öldükten sonra tekrar dirilmek konusunda şüphede iseniz, bilin ki ne olduğunuzu size açıklamak için biz sizi topraktan, sonra insan suyundan, sonra pıhtılaşmış bir kandan, sonra yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yaratmışızdır. İstediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi çocuk olarak çıkarırız. Böylece yetişip erginlik çağına gelirsiniz. Kiminiz öldürülür, kiminiz de ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki bildiği halde bir şey bilmez olur. Yeryüzünü kupkuru olarak görürsünüz ama biz ona su indirdiğimiz zaman harekete geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkiden çift çift yetiştirir.

(Hac 5)

Suat Yıldırım Meali:

Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız, bilin ki: Biz sizi ilkin topraktan, sonra bir nutfeden, sonra (rahim cidarına) yapışan bir hücreden, sonra esas unsurlarıyla hilkati tamamlanmış, ama bütün azalarıyla henüz tamamlanmamış bir çiğnem et görünümünde bir ceninden yarattık ki, kudretimizi size açıkça gösterelim. Dilediğimizi belli bir süreye kadar ana rahminde durdururuz. Sonra da sizi bir bebek olarak dünyaya çıkarırız. Sonra güç kuvvet kazanıncaya kadar sizi büyütürüz. İçinizden kimi henüz çocukken öldürülür, kimi de hayatın en düşkün biçimine götürülür. Öyle ki daha önce bildiği şeyleri bilmez hale gelir. Yeri de kupkuru görürsün, ama oraya Biz su indirince çok geçmeden kıpırdanır, kabarır da gözü gönlü açan her güzel çiftten nice nebat bitirir.

(Hac 5)

Süleyman Ateş Meali:

Ey insanlar eğer öldükten sonra dirilmekten kuşkuda iseniz (bilin ki) biz sizi (önce) topraktan, sonra nutfe(sperm)den, sonra alaka(embriyo)dan, sonra biçimlenen ve biçimlenmeyen bir çiğnem et parçasından yarattık ki, size (kudretimizi) açıkça gösterelim. Dilediğimizi belirtilmiş bir süreye kadar rahimlerde tutarız, sonra sizi bir bebek olarak çıkarırız. Sonra güç(ve kabiliyetler)inize ermeniz için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi (henüz çocukken) öldürülür, kimi de ömrün en kötü çağına(ihtiyarlığa) itilir ki, bilirken bir şey bilmez hale gelsin (çocukluğundaki gibi bedence ve akılca güçsüz bir duruma düşsün). Yeri de kurumuş, ölmüş görürsün. Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çifti bitirir.

(Hac 5)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ey insanlar! Kabirlerden kalkma konusunda şüpheniz varsa (düşünün): Sizi önce topraktan sonra döllenmiş yumurtadan, sonra alakadan[1], sonra da bir çiğnem[2] et parçasından belli belirsiz şekilde yarattık. Bu sözler, size olup biteni açıklamamız içindir. Yaşamasını tercih ettiğimizi belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde tutar, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız. Sonra da ergenlik çağına eresiniz (diye yaşatırız). Kiminiz ölür, kiminiz de ömrün en düşkün çağına[3] kadar yaşatılır ki bilirken bilemez hale gelsin. Toprağı da kupkuru görürsün ama üzerine suyu indirdik mi kıpırdar, kabarır ve her türlü güzel bitkinden bir eş bitirir.

1)Rahim duvarına yapışmış embriyodan.
2)Mugdatin(مضغة) kelimesine çiğnem adı verilmiştir. Isırılmış et parçası ve embriyo anlamına gelir. Isırılıp bırakılmış et parçasında dişler iz bırakır. Gelişmekte olan embriyonun omurga kemiklerinin oluşmaya başladığı bölgede de tıpkı buna benzer bir iz vardır.
3)Yaşlılık, düşkünlük çağı

(Hac 5)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ey insanlar! Öldükten sonra dirileceğinizden kuşku duyuyorsanız, size nasıl yaratıldığınızı açıklayalım: Hepinizi topraktan, sonra döl suyundan, sonra döllenmiş yumurtadan, sonra bütün organları yaratılmış, ama bütün yönleriyle tamamlanmamış bir ceninden yarattık. Dilediğimizi belli bir süre rahimlerde tutar, sonra doğmanızı sağlarız. Kiminiz olgunluk çağına erişir; kiminiz daha önce ölür; kiminiz de, yaşlanıp bunar. Yeryüzüne bir bakarsınız ki kupkuru. Ama ona su indirdiğimiz zaman canlanıp kabarır ve orada her türlü güzel bitki yetişir.

(Hac 5)

Şaban Piriş Meali:

-Ey insanlar, eğer, tekrar diriltileceğinizden bir şüpheniz varsa size açıkça gösterelim diye sizi topraktan yarattık, sonra spermden, sonra embriyodan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık. Dilediğimizi adı konmuş bir süreye kadar rahimlerde tutar ve sizi bebek olarak çıkarırız. Sonra siz yetişip, erginlik çağına gelirsiniz. Kiminizin canı alınır, kiminiz de bildiği şeyleri bilmez olsun diye ömrünün en düşkün dönemine ulaştırılır. Yeryüzünü kupkuru görürsün de biz ona su indirince harekete geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkiyi çift çift bitirir ya...

(Hac 5)

Talat Koçyiğit Meali:

Ey insanlar! Eğer öldükten sonra tekrar dirilmekten şüphe içinde iseniz, biliniz ki, (kudretimizi) size göstermek için, sizi önce topraktan, sonra nutfeden ve sonra asılı hücre kümesinden, sonra yaradılışı belli belirsiz bir parça etten yarattık. Sizi dilediğimiz belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi çocuk olarak çıkarırız. Sonra da siz bulûğ çağına ulaşırsınız, içinizden kimi ölür, kimi de her şeyi bilip öğrendikten sonra hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye, ömrün en düşkün dönemine ulaştırılır. Yeryüzünü kupkuru görürsün; fakat üzerine yağmur suyunu indirdiğimiz zaman, (toprak) harekete geçer; kabarır ve her çeşit güzel bitkilerden bitirir.

(Hac 5)

Tefhimul Kuran Meali:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (Embriyo), sonra yaratış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiç bir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir.

(Hac 5)

Ümit Şimşek Meali:

Ey insanlar! Kıyamet gününde diriltilmekten şüpheniz varsa, şu bir gerçek ki, Biz sizi önce topraktan, sonra bir nutfe'den,(1) sonra bir aleka'dan,(2) sonra kısmen şekillenmiş, kısmen şekillenmemiş bir çiğnem etten(3) yarattık—tâ ki size âyetlerimizi açıklayalım. Dilediğimizi belirlenmiş bir vakte kadar rahimlerde yerleştiririz. Sonra sizi bebek olarak çıkarır, sonra olgunluk çağınıza kadar büyütürüz. Sonra kiminiz öldürülür, kiminiz ise ömrün en düşkün çağına döndürülür de, evvelce bildiği şeyleri bilmez hale gelir. Yeri de kupkuru görürsün; fakat üzerine suyu indirdiğimizde kıpırdanır, kabarır ve her güzel çiftten(4) bitkiler bitirir.*

(Hac 5)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey insanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda kuşku içinde olabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki, biz sizi bir topraktan, sonra bir spermden, sonra bir embriyodan/döllenmiş bir karışımdan, sonra ne olduğu kısmen belirli, kısmen belirsiz bir et parçasından yarattık ki, size açık seçik beyanda bulunalım. Ve sizi rahimlerde, belirlenen bir süreye kadar dilediğimiz şekilde bekletiyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyoruz. Daha sonra da tam kuvvetinize ulaşmanızı sağlıyoruz. Bununla birlikte içinizden bir kısmı öldürülüyor, yine içinizden bir kısmı ilimden sonra bir şey bilmesin diye ömrün en basit ve düşük noktasına geri gönderiliyor. Yeryüzünü de sönmüş kül halinde görürsün. Nihayet onun üzerine suyu indirdiğimizde titrer, kabarır ve her güzel/bereketli çiftten bir şeyler bitirir.

(Hac 5)