6. Enam Suresi / 50.ayet

De ki: “Ben size, Allah’ın (Sevap ve nimet) hazinelerinin benim elimde olduğunu söylemiyorum. Gaybı da (Gelecekte neler olup biteceğini de) bilemem, ben size, ben meleğim/kralım da demiyorum. Ben, ancak bana vahyedilen Kuran’a uyuyorum.” De ki: “Hiç gerçeğe karşı kör olan ile onu gören bir olur mu? Hâlâ düşünmeyecek misiniz?”

Bknz: (7/188)(11/31)(13/19)(25/8)(39/19)(10/15)(38/28)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 50 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri yanımda da demiyorum, gaibi bilirim, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, yalnız bana vahyedilen şeye uymadayım. De ki: Körle gözü açık kişi bir olur mu hiç? Ne diye hala düşünmezsiniz?

(Enam 50)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Resulüm, onlara) De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır diye (iddia etmiyorum), gaybı da bilmiyorum ve Ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, (sadece) bana vahyedilene uyuyorum (sizleri de uyarıyorum) ." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de tefekküre dalmayacak (ve gerçeği anlamayacak) mısınız?"

(Enam 50)

Abdullah Parlıyan Meali:

De ki: Ey peygamber! “Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum ne de akılla bilinemiyecek şeyleri bildiğimi de söylemiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum.” De ki: “Hiç gören ile görmeyen bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”

(Enam 50)

Adem Uğur Meali:

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?

(Enam 50)

Ahmet Hulusi Meali:

De ki: "Size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum... Gaybı da bilmem! Size 'Muhakkak ki ben bir meleğim' de demiyorum... Ben, sadece bana vahyolunana tabi olurum"... De ki: "Hiç ama ile gören eşit olur mu? Hala tefekkür etmiyor musunuz?"

(Enam 50)

Ahmet Tekin Meali:

Onlara: “Size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Fizik ve bilgi alanı ötesini, gayb âlemini de bilmiyorum. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahy olunana, Kur'ân'a tâbi oluyorum" de. Yine onlara: “Hiç önünü görmeyen kâfir ile doğruları ve ilerisini gören mü'min bir olur mu? Düşünmeyecek misiniz?" de.*

(Enam 50)

Ahmet Varol Meali

De ki: "Ben size 'Allah'ın hazineleri yanımdadır' demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size benim melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedilene uyuyorum." De ki: "Görmeyenle gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Ali Bulaç Meali:

De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?"

(Enam 50)

Ali Fikri Yavuz Meali:

De ki: “- Ben, Allah'ın hazineleri yanımdadır, diye size söylemiyorum, gaybı da bilmem. Size, “Melek'im” de demiyorum. Ben, ancak bana vahyolunan Kur'an'a uyarım. De ki:”- Gözü kör olanla gören, bir olur mu? Artık düşünmez misiniz?

(Enam 50)

Ali Rıza Sefa Meali:

De ki: "Allah'ın kaynaklarının benim yanımda olduğunu söylemiyorum. Gizli gerçekleri de bilmiyorum. Kuşkusuz, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben, yalnızca bana bildirilene bağlı kalırım!" De ki: "Görmeyen ile gören bir olur mu? Yine de düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Ali Ünal Meali:

De ki: “(Benden farklı farklı mucizeler istiyor, farklı beklentilere giriyorsunuz. Oysa) ben, hiçbir zaman size ‘Benim yanımda Allah’ın hazineleri var’ demiyorum; gaybı bilmediğim gibi, size ‘Ben, bir meleğim’ de demiyorum. Bana ne vahyediliyorsa ben ancak ona uyuyorum.” Yine de ki: “Körle gören bir olur mu? Hiç düşünmeyecek, zihninizi yormayacak mısınız?”

(Enam 50)

Bahaeddin Sağlam Meali:

De ki: “Ben size ‘Allah’ın hazineleri yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmiyorum, ‘Ben meleğim de’ demiyorum. Ben sadece, bana vahyolana tabi oluyorum.” De ki: “Hiç kör olan ile iyi gören bir olur mu? Neden düşünmüyorsunuz?”

(Enam 50)

Bayraktar Bayraklı Meali:

De ki: "Ben size,'Allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size 'ben bir meleğim' de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım." De ki: "Kör ile gören hiç bir olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Bekir Sadak Meali:

De ki: «Size Allah'in hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybi da bilmiyorum; size, ben melegim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.» De ki: «Gorenle gormeyen bir midir? Dusunmuyor musunuz?» *

(Enam 50)

Besim Atalay Meali:

De ki: «Ben size demem ki Allahın hâzineleri benim yanımdadır, ben kayıbı da bilemem, ben meleğim dahi demem, ancak, bana vahyolunan şeye uyarım», de ki: «Düşünmez misiz körle, gören bir midir?»

(Enam 50)

Celal Yıldırım Meali:

De ki: Ben size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, elbette ben bir meleğim de demiyorum. Ben ancak bana vahyedilene uyarım. De ki: Görmeyenle gören bir midir ? Artık düşünmez misiniz ?

(Enam 50)

Cemal Külünkoğlu Meali:

De ki: “Ben size Allah'ın hazineleri benimdir” demiyorum. Ben (kendiliğimden) insanın kavrayış alanının ötesindeki bilinmeyenleri de bilmem. Size: “Ben meleğim de demiyorum. Sadece bana indirilen vahye uyuyorum.” (Yine) de ki: “Görmeyenle gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

(Enam 50)

Diyanet İşleri Eski Meali:

De ki: "Size Allah'ın hazineleri elimdedir, demiyorum; gaybı da bilmiyorum; size, ben meleğim demiyorum, ben ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?"*

(Enam 50)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

De ki: "Ben size, 'Allah'ın hazineleri benim yanımdadır' demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size 'Ben bir meleğim' de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum." De ki: "Görmeyenle gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"

(Enam 50)

Diyanet Vakfı Meali:

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?  *

(Enam 50)

Edip Yüksel Meali:

De: 'ALLAH'ın hazineleri benim yanımda demiyorum size. Gizlilikleri de bilmiyorum. Size, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedileni izliyorum.' Şunu da söyle: 'Kör ile gören bir mi?'

(Enam 50)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki "ben size Allahın hazineleri benim yanımdadır demem gaybı da bilmem, size ben melekim de demem, ben ancak bana verilen vahye ittiba' ederim"; de ki: "Kör, görenle bir olur mu? Artık bir düşünmez misiniz?"

(Enam 50)

Elmalılı Yeni Meali:

De ki: "Ben size "Allah'ın hazineleri benim yanımdadır." demiyorum; gaybı da bilmem, size "Ben meleğim." de demiyorum; ben ancak bana verilen vahye uyarım." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Artık biraz düşünmez misiniz?

(Enam 50)

Erhan Aktaş Meali:

De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir olur mu? Niçin düşünmüyorsunuz?"

(Enam 50)

Gültekin Onan Meali:

De ki: "Size Tanrı'nın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam." De ki: "Kör olanla gören bir olur mu? Yine de düşünmüyor musunuz (tetefekkerun)?"

(Enam 50)

Hakkı Yılmaz Meali:

De ki: “Ben size ‘Allah'ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Görülmeyeni, duyulmayanı, geçmişi, geleceği de bilmem ben. Size ‘Ben bir meleğim’ de demiyorum. Ben yalnızca bana vahyedilene uyuyorum.” De ki: “Kör ile gören eşit olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?”

(Enam 50)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

De ki: “Size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır.’ demiyorum, ben gaybı da bilmem, melek olduğumu da söylemiyorum. Yalnızca bana vahyedilene uyuyorum.” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Düşünmeyecek misiniz?”

(Enam 50)

Harun Yıldırım Meali:

De ki: “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ben gerçekten bir meleğim de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım.” De ki: “Görmeyen ile gören bir olur mu? Hala düşünmez misiniz?”

(Enam 50)

Hasan Basri Çantay:

De ki: "Size benim yanımda Allahın hazineleri var demiyorum. Ben gaybı bilmem. Size hakıykat ben bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyolunmakda olan (Kur'an) dan başkasına uymam. De ki: "Görmeyenle gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz"?

(Enam 50)

Hayrat Neşriyat Meali:

De ki: “Size, 'Allah'ın hazîneleri benim yanımdadır!' demiyorum; gaybı da bilmem;(1) size, 'Şübhesiz ben bir meleğim' de demiyorum! (Ben) ancak bana vahyolunana tâbi' olurum.” De ki: “Kör ile gören (kâfir ile mü'min) bir olur mu?” Hiç düşünmez misiniz?*

(Enam 50)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"Size, " Yanımda Allah'ın hazineleri var." demiyorum, gaybı [gizliliği] bilmiyorum ve "kesinlikle ben bir meleğim" demiyorum. Ben ancak bana vahiy edilene bağlı oluyorum." de. "kör ve gören¹ denk olur mu? Artık düşünmüyor musunuz?" de.

(Enam 50)

Hüseyin Atay Meali:

De ki: "Size, Allah’ın hâzineleri elimdedir, demiyorum; görülmeyeni de bilmiyorum; size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, ancak bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Kör ile gören bir midir? Düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

İbni Kesir Meali:

De ki: Size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben, gaybı da bilmem. Ve size bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben; bana vahyolunandan başkasına uymam. De ki: Hiç görenle görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?

(Enam 50)

İlyas Yorulmaz Meali:

Deki “Allah'ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, ayrıca bilinmeyenleri (gaybı) da ben bilmem ve ben melek olduğumu da söylemiyorum ve ben, ancak bana vahy olunana uyuyorum.” Deki “Şimdi görenle görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

(Enam 50)

İskender Ali Mihr Meali:

De ki: “Ben size Allah’ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Ve gaybı bilmiyorum. Size, muhakkak ki ben bir meleğim demiyorum. Ancak bana vahyedilene tâbî olurum.” “Basiretle gören ve görmeyen bir olur mu, hâlâ tefekkür etmiyor musunuz?” de.

(Enam 50)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

De ki: «Ben size Allah'ın hâzineleri benim yanımdadır demiyorum. Ben görünmiyeni bilirim de demiyorum. Ben size, işte ben meleğim de demiyorum. Gerçekten ben ancak Allah'ın gönlüme bildirdiği ne ise yalnız ona uyarım.» De ki: «Gören ile görmiyen bir olur mu? Yine de aklınız yatmıyor mu?»

(Enam 50)

Kadri Çelik Meali:

De ki: “Size, “Allah'ın hazineleri yanımdadır” demiyorum ve gaybı da bilmiyorum. Size, “Ben meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.” De ki: “Görenle görmeyen bir midir? Düşünmüyor musunuz?”

(Enam 50)

Mahmut Kısa Meali:

Hâlâ senden mûcize göstermeni bekleyen o câhillere de ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır ve onları dilediğim şekilde kullanabilirim!’demiyorum; Allah’tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği bir âlem olan gaybı da bilemem. Size bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben ancak, bana Allah’ın vahyi ile Kur’an aracılığıyla bildirilen ilâhî emirlere uyarım.” İşte, bu zihinsel düzeye ulaşmış insanlara de ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? İlâhî vahyin ve aklın ışığında hakîkati keşfeden aydın insan ile; cehâlet, kibir, nankörlük ve bencillik zindanlarında bocalayan dar kafalı insan hiç aynı neticeye ulaşır, aynı karşılığı hak eder mi? Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” Aklınızı kullanın ki, ilâhî çağrının muhatapları olabilesiniz:

(Enam 50)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

(Ey Nebi) de ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımda ve gaybı bilirim demiyorum. Nitekim ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahydedilene uyarım." Aynen yine de ki: "Hiç görmeyenle, gören bir olur mu? Hiç idrak etmez misiniz?"

(Enam 50)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Onlara: “Ben size Allah’ın hazineleri1 benim yanımdadır demiyorum, ğaybı da bilmiyorum, ben meleğim de demiyorum ve ben ancak bana vahyolunana uyuyorum.” de. Bir de onlara: “görmeyenle gören hiç eşit olur mu? Siz, bunu hiç düşünmüyor musunuz?” de.*

(Enam 50)

Muhammed Celal Şems Meali:

De ki: “Ben size, Allah’ın hazineleri bendedir demiyorum. Gaybı (da) bilmem. Size meleğim (de) demiyorum. Ancak bana vahyolunana uyarım.” Hiç görmeyen ile gören bir olur mu? Yine (de) düşünmez misiniz?

(Enam 50)

Muhammed Esed Meali:

De ki (ey Peygamber:) "Ben size 'Allahın hazineleri bendedir! demiyorum; ne insan idrakini aşan şeyleri bildiğimi söylüyorum ve ne de size 'Ben bir meleğim! diyorum: Ben sadece bana vahyedileni yerine getiriyorum". De ki: "Hiç gören ile görmeyen bir olur mu? Siz düşünmez misiniz?"

(Enam 50)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

De ki; "Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gizli olanı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, yalnızca bana bildirilene uyarım." De ki; "Kör ile gören hiç bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?"

(Enam 50)

Mustafa Çavdar Meali:

De ki: “Ben size, Allah’ın (Sevap ve nimet) hazinelerinin benim elimde olduğunu söylemiyorum. Gaybı da (Gelecekte neler olup biteceğini de) bilemem, ben size, ben meleğim/kralım da demiyorum. Ben, ancak bana vahyedilen Kuran’a uyuyorum.” De ki: “Hiç gerçeğe karşı kör olan ile onu gören bir olur mu? Hâlâ düşünmeyecek misiniz?”

Bknz: (7/188) - (11/31) - (13/19) - (25/8) - (39/19) - (10/15) - (38/28)

(Enam 50)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Sen onlara de ki: “Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, ayrıca ben gaybı bildiğimi de söylemiyorum, kalkıp bir meleğim de demiyorum, ben yalnızca bana vahyedilene uymaktayım ve sizi de ona uymaya davet ediyorum.” De ki: “Hiç görenle görmeyen bir olur mu, hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?”

(Enam 50)

Mustafa İslamoğlu Meali:

De ki: "Size ben ne 'Allah'ın hazineleri bana aittir', ne de 'Gaybı ben bilirim' diyorum; yine size, 'Ben bir meleğim' de demiyorum: Benim görevim, sadece bana bildirilene uymaktır!" De ki: "Hiç görmeyenle gören bir olur mu? Siz hala düşünmeyecek misiniz?

(Enam 50)

Osman Okur Meali:

De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz/tefekkür etmez misiniz?

(Enam 50)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

De ki: «Ben size demiyorum ki, benim yanımda Allah Teâlâ'nın hazineleri vardır. Ve ben gaybı da bilmem ve size 'Ben hakikaten meleğim' de demiyorum. Ben bana vahyolunandan başkasına tâbi olmam.» De ki: «Kör ile görür kimse müsavî olur mu? Hiç düşünmez misiniz?»

(Enam 50)

Ömer Öngüt Meali:

De ki: “Ben size 'Allah'ın hazineleri benim yanımdadır. ' demiyorum. Gaybı da bilmem. Ve size bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben sadece bana vahyedilene uyarım. ” De ki: “Hiç kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?”

(Enam 50)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Size, Allah’ın hazineleri elimdedir, demiyorum. Dış duyularla kavranamayan şeyleri bildiğimi söylemiyorum. Ben meleğim de demiyorum. Ben ancak, bana bildirilene uyarım” de. “Görmeyenle gören bir olur mu! Hiç düşünmüyor musunuz!” de.

(Enam 50)

Sadık Türkmen Meali:

De ki: “Size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum ve ben gaybı da bilmem! Ben size, bir meleğim de demiyorum. Ben ancak, bana vahyolunana uyuyorum.” De ki: “Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?”

(Enam 50)

Seyyid Kutub Meali:

De ki; «Ben size Allah'ın hazineleri elimin altındadır» demiyorum. Size meleğim de demiyorum. Sadece bana indirilen vahye uyuyorum. Hiç kör ile gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?»

(Enam 50)

Suat Yıldırım Meali:

De ki: "Ben, size Allah'ın hazineleri benim yanımdadır" demiyorum. Yok, "Ben gaybı bilirim." Yok, "Ben meleğim." de demiyorum. Bana ne vahyediliyorsa, ben ancak ona tabi olurum" De ki: "Kör, görenle bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Süleyman Ateş Meali:

De ki: "Ben size, Allah'ın hazineleri yanımdadır, demiyorum. Gaybı da bilmem. Size 'Ben meleğim' de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." De ki: "Körle, gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Süleymaniye Vakfı Meali:

De ki "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gizli bilgileri (gaybı) de bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Bana ne vahyedilirse ben ona uyarım." De ki "Gören ile görmeyen bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?"

(Enam 50)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

De ki: "Size, Allah'ın hazineleri yanımdadır" demiyorum. "Gaybı da bilmem. Size melek olduğumu da söylemiyorum. Ben ancak bana vahyedilene uymaktayım." De ki: "Körle gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)

Şaban Piriş Meali:

De ki: -Size, yanımda Allah'ın hazinelerinin olduğunu söylemiyorum. Gaybı bilmem; size, bir melek olduğumu da söylemiyorum. Ben, ancak bana vahyedilene tabi oluyorum. De ki: "Hiç görmeyen ile gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?

(Enam 50)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed! Onlara) de ki: 'Size, yanımda Allah'ın hazineleri olduğunu söylemiyorum; gaybı bilmem: size bir melek olduğumu da söylemiyorum; ben, ancak bana vahyolunana tâbi oluyorum." (Ve yine) de ki: "Hiç görmeyen (âmâ) ile gören bir olur mu? Hiç düşünmüyor musunuz?

(Enam 50)

Tefhimul Kuran Meali:

De ki: «Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam.» De ki: «Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?»

(Enam 50)

Ümit Şimşek Meali:

De ki: Ben size “Allah'ın hazineleri benim yanımda” veya “Ben gaybı bilirim” demiyorum. “Ben bir meleğim” de demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. “Kör ile gören bir olur mu?” de. Hiç düşünmüyor musunuz?

(Enam 50)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vahyedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?"

(Enam 50)