6. Enam Suresi / 78.ayet

Sonra İbrahim doğmakta olan güneşi görünce: “İşte budur benim Rabbim, zira bu daha büyük ve daha parlak.” demiş, o da batınca: “Ey kavmim, ben sizin şirk/ortak koştuklarınızdan uzağım.”

Bknz: (26/75)

Mustafa Çavdar Meali

Enam 78 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken güneşin ışıklar saçarak doğduğunu görmüş, Rabbim bu demişti, bu daha büyük. Fakat güneş de batıp gidince ey kavim demişti, benim, sizin şirk koştuğunuz şeylerle hiçbir ilgim yok.

(Enam 78)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ve sabahleyin) Güneş'i doğarken görünce: “(Öyle ise;belki de) Rabbim budur, bu hepsinden büyük” demişti. O da batınca: “Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. (Sonradan yaratılan ve batıp kaybolan şeylerden ilah olmayacağını anladım ve Âlemlerin Rabbine sığındım) ” diye (uyarıp imanını ilan etmişti).

(Enam 78)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra güneşin doğduğunu görünce: “Bu mu imiş benim Rabbim, bu hepsinden de büyük” diye haykırdı. Ama o da kaybolunca “Ey halkım! Ben sizin gibi, Allah'tan başka şeylere ilahlık yakıştırmaktan uzağım.

(Enam 78)

Adem Uğur Meali:

Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.

(Enam 78)

Ahmet Hulusi Meali:

Güneş'i (Hakikati yaşatır umuduyla aklını) doğarken gördü... "İşte bu Rabbim, bu daha büyük" dedi... Batınca (aklın Allah'ı kavramada yetersizliğini fark edince) şöyle dedi: "Ey halkım, doğrusu ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden beriyim. "

(Enam 78)

Ahmet Tekin Meali:

Güneşi doğarken görünce de: “Bu mudur benim Rabbim? Bu daha mı büyük?" dedi. O da batınca: “Ey kavmim, ben sizin, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım" dedi.

(Enam 78)

Ahmet Varol Meali

Güneşi doğarken görünce: "Benim Rabbim bu. Bu daha büyük!" dedi. O da batınca şöyle dedi: "Ey kavmim! Ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım.

(Enam 78)

Ali Bulaç Meali:

Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: "İşte bu benim rabbim, bu en büyük" demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: "Ey kavmim, doğrusu ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım."

(Enam 78)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Daha sonra, güneşi doğar halde görünce: “- Rabbim bu mudur?” “Bu, gördüklerimden daha büyük ve parlak!” demiş ve batınca da; “-Ey kavmim, bu gördükleriniz, hep yok olan varlıklardır, ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden kat'iyyen berîyim.” diye söylemişti.

(Enam 78)

Ali Rıza Sefa Meali:

Güneş doğarken gördüğünde; "Benim Efendim, işte bu; en büyüğü bu!" dedi. Fakat görünmez olunca, şöyle dedi: "Ey toplumum! Kuşkusuz, ben, ortaklar koştuklarınızdan uzağım!"

(Enam 78)

Ali Ünal Meali:

Bir gün de, doğarken bütün parlaklığı ve güzelliğiyle güneşi gördü ve hemen “İşte Rabbim bu; bu hepsinden büyük!” dedi. Ama güneş de batınca, nihayet asıl gerçeği ortaya koydu: “Ey benim halkım! Ben, sizin Allah’a ortak tanıdığınız bütün bu şeylerden uzağım.

(Enam 78)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra güneşin doğmakta olduğunu görünce; “İşte Rabbim budur, bu daha büyüktür” dedi. Sonra o da batınca: “Ey kavmim! Ben sizin eş koştuklarınızdan beriyim.”

(Enam 78)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Güneşi doğarken görünce: "Budur rabbim, bu daha büyük" dedi. O da batınca dedi ki: "Ey kavmim!Ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."

(Enam 78)

Bekir Sadak Meali:

Gunesi dogarken gorunce «iste bu benim Rabbim, bu daha buyuk» dedi; batinca, «Ey milletim! Dogrusu ben ortak kostuklarinizdan uzagim» dedi.

(Enam 78)

Besim Atalay Meali:

Güneşin doğduğunu görünce dedi: «İşte Tanrım bu, bu çok büyüktür!», o da indiğinde: «Ey ulusum! Ben ırağım sizin eş koşmanızdan

(Enam 78)

Celal Yıldırım Meali:

Ne vakit ki Güneş'i doğarken gördü, «bu imiş benim Rabbim, bu daha büyükmüş!» dedi. Güneş batınca, O, «Ey kavmim ! Şüphesiz ki sizin ortak koştuklarınızdan beriyim» diyerek (onlara hak ile bâtıl ilâhlar arasında bir mukayese yapma, aklın ışığında araştırmada bulunma düşünce ve duygusunu vermeğe çalıştı).

(Enam 78)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Nihayet güneşi doğarken görünce de: “(Demek) Rabbim budur, zira bu (hepsinden) daha büyüktür” dedi. O da batınca, dedi ki: “Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”

(Enam 78)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Güneşi doğarken görünce "işte bu benim Rabbim, bu daha büyük!" dedi; batınca, "Ey milletim! Doğrusu ben ortak koştuklarınızdan uzağım" dedi.

(Enam 78)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Güneşi doğarken görünce de, "İşte benim Rabbim! Bu daha büyük" dedi. O da batınca (kavmine dönüp), "Ey kavmim! Ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz şeylerden uzağım" dedi.

(Enam 78)

Diyanet Vakfı Meali:

Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.

(Enam 78)

Edip Yüksel Meali:

Güneşi doğarken görünce, 'Budur benim Rabbim. Bu, daha büyük!,' dedi. O da batınca: 'Ey halkım, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım,' dedi.

(Enam 78)

Elmalılı Orjinal Meali:

vaktaki güneş doğmak üzere iken gördü "bu imiş rabbim, bu hepsinden büyük" dedi, o da batınca "ey kavmim, dedi: haberiniz olsun ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden beriim."

(Enam 78)

Elmalılı Yeni Meali:

Güneşi doğmak üzere görünce: "Bu imiş Rabbim, bu hepsinden büyük!" dedi. O da batınca: "Ey kavmim, haberiniz olsun, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!"

(Enam 78)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra Güneş'i doğarken görünce, "Bu daha büyük, Rabb'im budur." dedi. Ama o batınca, "Ey halkım, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım!" dedi.[1]

1)76, 77, 78. ayetlerde Allah'ın nebisi İbrahim'in, aklını kullanarak, muhakeme ve mukayese yaparak Allah'ı idrak ettiği şeklindeki" yorumlar doğru değildir. Bu ayetlerde, İbrahim Nebi'nin kendi kavminin inanç sisteminde çok önemsenen, tapınma nesneleri olarak görülen ve bunlar üzerinden gizemli bir inanç sistemi oluşturulmuş olan yapıyı; yıldızlara, Ay'a ve Güneş'e tapınmayı, ironik bir dille eleştirisi ifade edilmektedir. Yoksa önce yıldızlara, sonra Ay'a ve ardından da Güneş'e; bunlar yok olunca da, bunlardan hareketle Allah'ı bulması söz konusu değildir. Burada ironi olarak, neden aklınızı kullanmıyorsunuz, yok olup gidenlerden Rabb olur mu denmekte; insanlar, doğru düşünmeye yönlendirilmek istenmektedir.

(Enam 78)

Gültekin Onan Meali:

Sonra güneşi doğarken görünce: "Budur benim rabbim. Bu en büyük" dedi. O da kayboluverince kavmine demişti ki: "Ey kavmim, doğrusu ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım."

(Enam 78)

Hakkı Yılmaz Meali:

(78,79) Sonra güneşi doğarken görünce de, “Bu benim rabbimdir, bu daha büyük!” dedi. Sonra o da batınca, “Ey toplumum! Şüphesiz ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Kesinlikle ben hanif; bâtıl inançlardan dönmüş biri olarak yüzümü, gökleri ve yeri yoktan var edene/yok edecek olana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim” dedi.

(Enam 78)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Sonra) Güneş’in doğduğunu görmüş ve: “Bu benim Rabbim olsa gerek; bu en büyüktür.” demişti. Güneş batınca: “Ey kavmim! Şüphesiz ki ben, sizin şirk koştuklarınızdan berîyim/uzağım.” demişti.

(Enam 78)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra güneşi doğarken görünce: “Bu daha büyük olduğu için bu imiş benim Rabbim!?” demişti. O da batınca: “Ey kavmim! Ben sizin şirk koştuğunuzdan uzağım.” demişti.

(Enam 78)

Hasan Basri Çantay:

Sonra güneşi doğar vaz'iyyetde görünce de: "Bu mu imiş benim Rabbim?! Bu, hepsinden de büyük!" demiş, batınca da (şöyle) söylemişdi: "Ey kavmim, (Gördünüz ya, bunların hepsi fani ve mahlukdur) Ben sizin (Allaha) eş katageldiğiniz nesnelerden kat'iyyen uzağım".

(Enam 78)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet doğmakta olan güneşi görünce: “Bu rabbimdir; (öyle mi?) bu daha büyüktür!” dedi. Fakat (o da) batınca: “Ey kavmim! (Bilin ki) doğrusu ben, (sizin Allah'a)ortak koşmakta olduğunuz şeylerden uzağım!” dedi.

(Enam 78)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(78-79) Ardından Güneşi ışığını saçarak doğucu bir halde görünce "RAB'bim budur, bu daha büyüktür!" demişti. [Güneş] kaybolunca "Ey milletim! Kesinlikle ben, sizin şirkinizden [Allah'a ortak kabul etmenizden] beriyim" dedi. "kesinlikle ben, Hanif [doğruya yönelmiş] olarak, yüzümü sadece, göklerin ve yerin [tüm evrenin] ilk yaratıcısı olana çevirdim. Ben, müşriklerden [Allah'a ortak kabul edenlerden] değilim." dedi.

(Enam 78)

Hüseyin Atay Meali:

Güneşi doğarken görünce, "İşte, Rabbim bu, bu daha büyük" dedi. O da batınca, "Ey ulusum! Doğrusu, ortak koşmanızdan ben uzağım" dedi.

(Enam 78)

İbni Kesir Meali:

Sonra güneşi doğarken görünce: Bu mu benim Rabbım? Bu daha büyük demiş. Ama batınca: Ey kavmim, ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım, demişti.

(Enam 78)

İlyas Yorulmaz Meali:

Bu defa güneşi doğmuş bir halde görünce, “Bu benim Rabbim dir. Çünkü bu daha büyük” dedi. Güneş batınca, “Ey kavmim! Ben sizin Allah'a koştuğunuz ortaklardan uzağım.”

(Enam 78)

İskender Ali Mihr Meali:

Güneşi doğarken görünce: “Bu benim Rabbim, bu daha büyük.” dedi. Fakat kaybolup gidince: “Ey kavmim ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.” dedi.

(Enam 78)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Doğmakta olan güneşi görünce dedi: «İşte benim çalabım! Bu, hepsinden de büyük.» Güneş batınca da dedi: «Ey ulusum! Gerçekten ben bütün eş koştuklarınızdan uzağım.

(Enam 78)

Kadri Çelik Meali:

Güneşi doğarken görünce, “İşte bu benim Rabbim, bu daha büyük” dedi. Batınca, “Ey kavmim! Doğrusu ben ortak koştuklarınızdan uzağım” dedi.

(Enam 78)

Mahmut Kısa Meali:

Bir sabah vakti güneşi doğarken görünce, “Sizin iddianıza göre, benim Rabb’im bu öyle mi!? Çünkü içlerinde en büyüğü bu!” dedi. Fakat o da batınca, “Ey halkım!” diye seslendi, “Bakın; ben, sizin Allah’aortak koştuğunuz her şeyden uzak olduğumu ilan ediyorum!”

(Enam 78)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mükemmel ışıklarıyla doğan güneşi gördü birden ve "Rabbim budur"dedi.: Eh vakti gelip o da batıp gidiverince, kavmine dedi ki : "Ey kavmim!" der Nitekim ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım. Benim ilgim yoktur.

(Enam 78)

Mehmet Türk Meali:

78,79. (Daha sonra da) Güneş’i doğarken görünce: “Bu mu benim Rabb’im? (Bakın) bu daha büyük.” dedi. O da batınca: “Ey kavmim! Ben kesinlikle sizin (Allah’a) ortak koştuklarınızdan uzağım ve ben, bütün varlığımla yüzümü, gökleri ve yeri yoktan yaratan (Allah’a) çevirdim ve ben asla Ona ortak koşanlardan değilim.” dedi.

(Enam 78)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonra parıldayan güneşi görünce, “Bu benim Rabbim olabilir mi? Bu (onların) en büyüğüdür,” dedi. O (da) kaybolunca dedi ki: “Ey benim kavmim! Şüphesiz Allah’a ortak koştuklarınızdan bıkıp usandım.”

(Enam 78)

Muhammed Esed Meali:

Sonra, güneşin doğduğunu görünce, "İşte benim Rabbim bu! Bu (hepsinin) en büyüğü!" diye haykırdı. Ama o (da) kaybolunca: "Ey halkım!" diye seslendi, "Bakın, sizin yaptığınız gibi, Allahtan başkasına ilahlık yakıştırmak benden uzak olsun!"

(Enam 78)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Daha sonra güneşi doğarken görünce; "Rabbim budur, bu daha büyüktür," dedi. Fakat o da batınca; "Ey halkım, ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz putlardan uzağım."

(Enam 78)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonra İbrahim doğmakta olan güneşi görünce: “İşte budur benim Rabbim, zira bu daha büyük ve daha parlak.” demiş, o da batınca: “Ey kavmim, ben sizin şirk/ortak koştuklarınızdan uzağım.”

Bknz: (26/75)

(Enam 78)

Mustafa Çevik Meali:

76-79 Gece karanlık basıp da gökyüzünde yıldızlar ortaya çıkınca İbrahim, çevresindeki yıldızlara bakarak onların görüntülerinden, hareketlerinden anlamlar çıkarıp yıldızları kutsayanlara dedi ki: “Demek benim Rabbim (Sahibim) bunlar öyle mi? Dolayısıyla neyi nasıl yapacağımı onlara bakarak karar vereceğim, davranışlarımı ona göre mi düzenleyeceğim?” Gündüz yıldızlar kaybolunca da, çevresindekilere: “Ben kaybolup, yok olan şeyleri sevmem. Bunlardan Rab olmaz.” dedi. Sonra gökyüzünde ay çıkınca yıldızı, ayı, güneşi kutsayıp, onlardan medet uman kimselere bu anlayışın saçmalığını anlatıp açıklamak için, “Bu ay, yıldızdan daha büyük olduğuna göre asıl Rabbimiz bu olsa gerek.” dedi ve çevresinde bulunanlara dönüp “Rabbim bana gerçeği gösterip, doğru olanı bildirmeseydi ben de sizler gibi yanlışın içinde debelenip bunları Rab edinecektim.” dedi. Sonra da çevresindekilere güneşi göstererek, “Bu, diğerlerinden daha büyük ve daha da parlak! Ne yani, şimdi kalkıp da Rabbimiz onlar değil de bu mu diyeceğiz? Gördüğünüz gibi bu da batıp gözden kaybolacak.” diyerek kavmini akıllarını kullanıp düşünmeye davet ederek, “Ey kavmim! Ben sizin Allah’tan başka kendisine ilahlık yakıştırıp da O’na ortak koştuklarınızdan tamamen uzağım. Ben yüzümü böylesi batıl olan şeylerden Allah’a çevirdim, yeri ve gökleri yaratan Allah’tan başka gerçek Rab ve ilah yoktur.” dedi.

(Enam 78)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Nihayet güneşin doğuşunu gördü ve "Benim Rabbim bu; (zira) bu en büyüğü!" dedi. Fakat o da kaybolunca "Ey kavmim!" diye seslendi, "Ben sizin şirk koştuğunuz şeylerde yokum!"

(Enam 78)

Osman Okur Meali:

Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira bu daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki: Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.

(Enam 78)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, güneşi doğmaya başlar gördü. Dedi ki: «Budur Rabbim, bu daha büyük.» Nihâyet o da batınca dedi ki: «Ey kavmim! Ben muhakkak sizin Allah Teâlâ'ya şerik koştuğunuz şeylerden berîyim.

(Enam 78)

Ömer Öngüt Meali:

Güneşi doğarken görünce: “İşte benim Rabbim budur, bu daha büyük!” dedi. O da batınca dedi ki: “Ey kavmim! Ben sizin şirk koştuğunuz şeylerden uzağım. ”

(Enam 78)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra, doğan güneşi gördü, “İşte bu benim Rabbim! Bu daha büyük!” dedi. O da batıp gidince, “Ey halkım!” dedi, “Ben sizin, Allah’ın yanı sıra edindiğiniz uydurma tanrılarınızdan uzağım.

(Enam 78)

Sadık Türkmen Meali:

Güneş’i doğarken görünce dedi ki: “Rabbim buymuş ha, bu daha büyükmüş!” O da batınca: “Ey kavmim!” dedi. “Şüphesiz ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.”

(Enam 78)

Seyyid Kutub Meali:

Daha sonra güneşi doğarken görünce «Rabbim budur, bu daha büyüktür» dedi. Fakat o da batınca «Ey kavmim, ben sizin Allah'a ortak koştuğunuz putlardan uzağım.»

(Enam 78)

Suat Yıldırım Meali:

(78-79) Daha sonra güneşi doğarken görünce (iddianıza göre) "Rabbim, her halde budur, bu hepsinden daha büyük!" Batıp kaybolunca da: "Ey halkım, ben sizin Allah'a şerik koştuğunuz şeylerden beriyim." "Ben batıl dinlerden uzaklaşarak, yüzümü, gökleri ve yeri yaratan Rabbülalemin'e yönelttim, ben asla sizin gibi müşrik değilim!" dedi.

(Enam 78)

Süleyman Ateş Meali:

Güneşi doğarken görünce: "Budur Rabbim, bu daha büyük!" dedi. (O da) batınca dedi ki: "Ey kavmim, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."

(Enam 78)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Işıklarını saçarak doğan güneşi görünce "(Tamam) İşte benim rabbim (beni yöneten) budur; bu daha büyük" dedi; onun ışığı da kaybolunca dedi ki "Ey halkım! Sizin ortak saydığınız ne varsa ben onların hepsinden uzağım.

(Enam 78)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(78-79) Güneşi doğarken görünce: "İşte rabbim budur, çünkü bu daha büyük" dedi. O da batınca: "Ey kavmim! Ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım. Bâtıl olan her şeyden yüz çevirerek, gökleri ve yeri yaratana yöneldim. O'na ortak koşan biri değilim" dedi.

(Enam 78)

Şaban Piriş Meali:

Sonra güneşi doğarken görünce: -Bu, Rabbimdir, bu daha büyük, demiş, o da batınca: -Ey kavmim, ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım, demişti.

(Enam 78)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra güneşi doğarken görünce, "bu, benim Rabbım ha, bu daha büyük?" demiş, o da batınca, "ey kavmim, ben, sizin ortak koştuklarınızdan uzağım";

(Enam 78)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra güneşi (etrafa ışıklar saçarak) doğar görünce: «İşte bu benim rabbim, bu en büyük» demişti. Ama o da kayboluverince, kavmine demişti ki: «Ey kavmim, tartışmasız ben sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.»

(Enam 78)

Ümit Şimşek Meali:

Güneşi doğarken gördüğünde “İşte rabbim; en büyük bu” dedi. O da batınca “Ey kavmim,” dedi. “Ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım.

(Enam 78)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nihayet Güneş'in doğmakta olduğunu gördüğünde, "Benim Rabbim bu, bu daha büyük!" dedi. O da batıp gidince şöyle seslendi: "Ortak koştuğunuz şeylerden uzağım ben."

(Enam 78)