21. Enbiya Suresi / 104.ayet

O gün biz gökyüzünü kitap sayfalarını rulo yapar gibi düreceğiz. İlk yaratmayı nasıl başlattıysak aynısını bir daha yapacağız. Bu bizim gerçekleştirmeyi üstlendiğimiz bir vaattir, biz bunu kesinlikle yapacağız.

Bknz: (39/67)(81/1)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 104 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Biz o gün göğü, kitap sahifelerini dürüp büker gibi dürüp bükeceğiz; önce nasıl yaratmaya başladıysak tekrar yaratacağız, bu, vaadimizdir bizim ve gerçekten de yapacağız bunu, gücümüz yeter yapmaya.

(Enbiya 104)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz bunu yapıvereceğiz. *

(Enbiya 104)

Abdullah Parlıyan Meali:

O gün gökleri, kitap sahifeleri dürer gibi dürüp bükeceğiz ve kâinâtı ilk kez nasıl yarattıysak, onu yeniden yine öyle tekrar yaratacağız. Gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu. Şüphesiz biz herşeyi yapabilecek güçteyiz.

(Enbiya 104)

Adem Uğur Meali:

(Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız.

(Enbiya 104)

Ahmet Hulusi Meali:

O gün, semayı yazılı sayfaları dürer gibi düreriz! İlk yaratmaya başladığımız gibi (yer - gök bitişik hale) onu iade ederiz! Bu vaadimizdir! Gerçekleştirecek olan Biziz!

(Enbiya 104)

Ahmet Tekin Meali:

Divan kâtiplerinin yazılı evrakıtomar haline getirdikleri gibi göğü toplayıp düreceğimiz günü hatırından çıkarma. Yoktan var etmeye başladığımız ilk gündekine benzer şekilde onu yeniden yaratacağız. Bu, üzerimize aldığımız bir vaattir. Biz va'dettiğimizi yaparız.

(Enbiya 104)

Ahmet Varol Meali

O gün gökleri, kitapların sayfalarını dürer gibi düreriz. İlk yaratmaya başladığımız gibi onu iade ederiz. Bu bizim üzerimize bir vaaddir. Doğrusu biz (istediğimizi) yaparız.

(Enbiya 104)

Ali Bulaç Meali:

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, biz yapıcılarız.

(Enbiya 104)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O gün ki, semayı, kitabların sahifesini dürer gibi düreceğiz. (Mahlukatı) ilk yaratışa başladığımız gibi, yine onu iade edeceğiz; üzerimize aldığımız bir vaaddır ki, muhakkak (öldükten sonra) dirilmeyi yapacağız.

(Enbiya 104)

Ali Rıza Sefa Meali:

O gün, kitapların sayfalarını dürer gibi gökleri düreriz ve ilk kez yaratmaya başladığımız gibi, onu yeniden yaparız. Bizim üstlendiğimiz bir sözdür; kesinlikle yaparız.

(Enbiya 104)

Ali Ünal Meali:

Gün gelir, göğü üzerine yazı yazılmış sayfaların dürüldüğü gibi dürüp kaldırırız (da, ondan ve ondaki cisimlerden eser kalmaz). Bütün varlığı baştan nasıl kolayca yaratmışsak, (yine aynı kolaylıkla Âhiret hayatı için) yeniden kurar (ve yine aynı kolaylıkla ölüleri diriltiriz). Üzerimize aldığımız bir va’ddir bu. Ve Biz, neyi va’detmişsek onu mutlaka yaparız.

(Enbiya 104)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O gün, kitap tomarlarını dürer gibi göğü düreriz. İlk sefer yarattığımız gibi, yeniden yaratırız. Bu, üzerimize aldığımız bir vaattir. Şüphesiz onu yerine getireceğiz.*

(Enbiya 104)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Göğü, kitap sayfalarını dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak yaratmayı tekrar edeceğiz. Biz bunu yapacağız.

(Enbiya 104)

Bekir Sadak Meali:

Gogu, kitap durer gibi durdugumuz zaman, yaratmaya ilk basladigimiz gibi katimizdan verilmis bir soz olarak onu tekrar var edecegiz. Dogrusu Biz yapariz.

(Enbiya 104)

Besim Atalay Meali:

Nice kitaplar tomar olup dürülürse, biz de o gün gökleri böylecene düreriz, va'dimiz gereğince, önce nice yarattıksa, diriltiriz öylecene; biz bunu yaparız!

(Enbiya 104)

Celal Yıldırım Meali:

O gün göğü, kitap (sahifelerini ya da formalarını) katladığımız gibi katlarız. İlk yaratmaya başladığımız gibi üzerimize gerekli bir va'd olarak tekrar (yaratıp) geri çevireceğiz. Şüphesiz ki biz (böyle) yaparız.

(Enbiya 104)

Cemal Külünkoğlu Meali:

O gün gökleri kitabın sayfalarını dürer gibi düreceğiz. (Sonra) ilkin başlayıp yarattığımız gibi, yeniden yaratacağız ki, bu bizim için verilmiş bir sözdür. Biz (bunu) mutlaka yapacağız.

(Enbiya 104)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu Biz yaparız.

(Enbiya 104)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yazılı kağıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız.

(Enbiya 104)

Diyanet Vakfı Meali:

(Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız.  *

(Enbiya 104)

Edip Yüksel Meali:

O gün göğü dosyaları dürer gibi katlar ve yaratılışın ilk durumunu nasıl başlatmışsak ona çeviririz.

(Enbiya 104)

Elmalılı Orjinal Meali:

O gün ki Semayı kitablar için defter dürer gibi düreceğiz evvel başladığımız gibi halkı iade edeceğiz, uhdemizde bir va'd, şübhe yok ki biz yaparız

(Enbiya 104)

Elmalılı Yeni Meali:

O gün ki, göğü kitaplar için defter dürer gibi düreceğiz, yaratmaya ilk başladığımız gibi yeniden yaratacağız, bu va'dimizdir. Doğrusu Biz bunları yaparız.

(Enbiya 104)

Erhan Aktaş Meali:

O gün, kitap sayfalarını dürer gibi göğü düreriz. Onu ilk yarattığımız gibi yeniden yaratacağız.[1] Bu Bizim katımızdan verilmiş bir sözdür. Kuşkusuz sözümüzü yerine getiririz.

1)Varlıkları yeniden yaratacağız.

(Enbiya 104)

Gültekin Onan Meali:

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, bizim üzerimizde bir vaaddir. Elbette, biz yapıcılarız.

(Enbiya 104)

Hakkı Yılmaz Meali:

Biz, göğü, kitapların dürüldüğü gibi dürdüğümüz zaman, oluşturmaya ilk başladığımız gibi –katımızdan verilmiş bir söz olarak– onu yeniden var edeceğiz. Şüphesiz Biz yapanlarız.

(Enbiya 104)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

O gün, gökyüzünü kitap sayfası dürer gibi düreriz. İlk başta nasıl yaratmışsak, (mahlukatı) ilk hâline döndürürüz. Bu, üzerimize aldığımız bir vaat/sözdür. Kesinlikle biz (bunu) yapacağız.

(Enbiya 104)

Harun Yıldırım Meali:

(Düşün o) günü ki, yazılı kâğıtların tomarını dürer gibi göğü toplayıp düreriz. Tıpkı ilk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar o hale getiririz. (Bu,) üzerimize aldığımız bir vaad oldu. Biz, (vâdettiğimizi) yaparız.

(Enbiya 104)

Hasan Basri Çantay:

(Yadet) o günü ki biz göğü, kitabların sahifesini dürüb büker gibi, düreceğiz. ilk yaratışa nasıl başladıksa, üzerimizde (hak) bir va'd olarak, yine onu iade edeceğiz. Hakıykatde faailler biziz.

(Enbiya 104)

Hayrat Neşriyat Meali:

O gün ki, göğü, kitabların sayfasını dürer gibi düreriz. İlk yaratmaya başladığımız gibi üzerimizde bir va'd olarak onu iâde ederiz (tekrar yaratırız). Şübhesiz ki biz, (bunu)yapacak olanlarız.

(Enbiya 104)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Kitaplar için sayfanın dürülmesi gibi göğü¹ düreceğimiz² günü [an]! Üzerimize [düşen] verilmiş bir söz olarak, tıpkı ilkin yaratmaya başlamamız gibi, onu tekrar başa döndürürüz³. Gerçekten, biz en başından beri yapanlardık.

(Enbiya 104)

Hüseyin Atay Meali:

Göğü, kitap sayfalarını dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak; yaratmayı tekrar edeceğiz. Doğrusu, Biz bunu yapacağız.

(Enbiya 104)

İbni Kesir Meali:

Göğü kitab dürer gibi düreceğimiz gün; yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir vaad olarak onu yeniden var edeceğiz. Doğrusu Biz, yapanlar olduk.

(Enbiya 104)

İlyas Yorulmaz Meali:

O kıyamet günü göğü, kitap sayfaları gibi düreceğiz ve tekrar ilk yarattığımız gibi o göğü yeniden inşa edeceğiz. Bunu yapmak bizim için vaattir ve biz bunu kesinlikle yapacağız.

(Enbiya 104)

İskender Ali Mihr Meali:

O gün, kitapların yazılı sayfalarını dürer gibi semayı düreceğiz. Onu ilk defa halketmeye başladığımız gibi (eski durumuna) iade edeceğiz (geri döndüreceğiz). Bizim üzerimizde bir vaaddir. Muhakkak ki (bunu) yapacak olan, Biziz.

(Enbiya 104)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün Biz gökyüzünü kitap tomarı büker gibi bükeceğiz. İlkin yaratmıya nasıl başladıksa öylece yeniden yaratacağız. Bu Bizim verdiğimiz bir sözdür. Çünkü bu işi yapacak olan Biziz.

(Enbiya 104)

Kadri Çelik Meali:

Göğü, kitap dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu Biz yapıcılarız.

(Enbiya 104)

Mahmut Kısa Meali:

O gün kâinâtı, kitap sayfalarını dürüp katlar gibi düreceğiz; onu başlangıçta nasıl yoktan var ettiysek, aynen öyle, fakat farklı özelliklerde yeniden yaratacağız. Yerine getirmeyi taahhüt ettiğimiz bir sözdür bu; biz elbette sözümüzde duracak, bunu mutlaka yapacağız!” Nitekim, daha öncekilere de aynı sözü vermiştik:

(Enbiya 104)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yazılı kağıtların sayfaları dürülüp katlanması gibi o gün gökleri düreceğiz. Aynen yaratmaya başladığımız gibi sonra yine onu eski haline döndüreceğiz. Elbette bunu böyle yapmaya gücümüz yeter. Bu üzerimize aldığımız bir vaaddir.

(Enbiya 104)

Mehmet Türk Meali:

Biz, göğü kitabın sahifelerini dürer gibi düreceğimiz gün, onu ilk defa yarattığımız gibi üzerimize bir borç olarak, yeniden yaratarak (eski durumuna) getireceğiz. Bunu da ancak Biz yaparız.

(Enbiya 104)

Muhammed Celal Şems Meali:

Kayıt defterinin yazıları dürdüğü gibi göğü düreceğimiz gün, (sizi) ilkin yarattığımız gibi, o (yaratılışı) tekrarlayacağız. Kendimize bu sözü gerekli (kıldık.) Şüphesiz onu yerine getirmeye kararlıyız.

(Enbiya 104)

Muhammed Esed Meali:

O Gün gökleri sayfaları dürer gibi düreceğiz; (ve) alemi ilk kez nasıl yarattıysak onu yeniden yine öyle yaratacağız; gerçekleştirilmesini kendi üzerimize aldığımız bir sözdür bu: şüphesiz, Biz (her şeyi) yapabilecek güçteyiz!

(Enbiya 104)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Göğü, kitap dürer gibi durduğumuz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları kesinlikle yapacak olanız.

(Enbiya 104)

Mustafa Çavdar Meali:

O gün biz gökyüzünü kitap sayfalarını rulo yapar gibi düreceğiz. İlk yaratmayı nasıl başlattıysak aynısını bir daha yapacağız. Bu bizim gerçekleştirmeyi üstlendiğimiz bir vaattir, biz bunu kesinlikle yapacağız.

Bknz: (39/67) - (81/1)

(Enbiya 104)

Mustafa Çevik Meali:

101-104 Allah’ı razı edecek bir hayat yaşamak uğrunda ellerinden gelen gayreti gösteren mü’minler ise, cehennemden uzak tutulacak, onlar cehennemin uğultusunu da, oradakilerin iniltisini de duymayacak, Allah’ın ikram ettiği cennette canlarının her istediği nimetlerle ödüllendirilerek ebedî olarak yaşayacaklar. Kıyamet Günü’nün dehşeti de onları kaygılandırmayacak, melekler onları karşılayıp, “Bugün size vaat edilen cennete ve oradaki nimetlere kavuşma günüdür.” diyecekler. O Gün, gökleri kitap sayfalarını dürer gibi düreceğiz ve daha sonra kâinatı ilk yarattığımız gibi, tekrar yaratacağız. Bu Bizim gerçekleştirmeyi vadettiğimiz sözümüzdür, kesinlikle de yerine getireceğiz.

(Enbiya 104)

Mustafa İslamoğlu Meali:

O gün Biz gökleri, kitap sayfalarını rulo yapar gibi dürüp katlayacağız; mahlukat (evrenini) ilk defa nasıl yaratmışsak, onu öylece tekrar yaratacağız. Bu üstlendiğimiz bir sözdür: zira Biz, evet Biz her istediğimizi hep gerçekleştirmişiz.

(Enbiya 104)

Osman Okur Meali:

Göğü, kitapları dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu Biz yaparız.

(Enbiya 104)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

(Düşününüz) O günü ki, kitaplar için sahifelerin dürülmesi gibi göğü düreceğiz. İlk yaratılışta başladığımız gibi onu iade edeceğiz. üzerimize bir va'addir ki, muhakkak yapıverecekleriz.

(Enbiya 104)

Ömer Öngüt Meali:

O gün göğü, kitap sayfalarını dürer gibi toplayıp düreriz. Sonra onu yaratmaya ilk başladığımız zamanki gibi yine iâde ederiz. Bu bizim vaadimizdir ve biz vaadimizi muhakkak yerine getiririz.

(Enbiya 104)

Ömer Sevinçgül Meali:

O gün göğü, yazılı sayfaları dürer gibi düreriz. İlkin nasıl yaratmaya başladıysak yine öyle yaratırız. Bizim verilmiş sözümüzdür bu! Sözümüzü muhakkak yerine getiririz!

(Enbiya 104)

Sadık Türkmen Meali:

O gün, gökyüzünü toplayıp katlarız; yazılı kâğıtların tomarlarını/kitabın sayfalarını dürer gibi! İlk yaratmaya başladığımız gibi onu (insanı) yeniden var ederiz. Bu üzerimize (aldığımız) bir vaattir. Şüphesiz Biz, söylediklerimizi/vaatlerimizi yapanlarız.

(Enbiya 104)

Seyyid Kutub Meali:

O gün göğü, yazılı sayfaların dürüldüğü gibi düreriz. Varlıkları ilk başta nasıl yarattıksa, onları aynı şekilde yeni baştan diriltiriz. Bu yerine getirmeyi üstlendiğimiz bir sözdür. Biz onu mutlaka yaparız.

(Enbiya 104)

Suat Yıldırım Meali:

Gün gelir, gök sahifesini, tıpkı katibin yazdığı kağıdı dürüp rulo yapması gibi düreriz. Biz ilkin yaratmaya nasıl başladıysak diriltmeyi de Biz gerçekleştiririz. Bu, üzerimize aldığımız bir vaaddir. Bunu gerçekleştirecek olan da Biz'iz.

(Enbiya 104)

Süleyman Ateş Meali:

O gün göğü yazı tomarlarını dürer gibi toplarız. İlk yaratmaya başladığımız gibi onu iade ederiz. Üzerimize sözdür; biz bunu mutlaka yapacağız.

(Enbiya 104)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunu, göğü yazı tomarı dürer gibi düreceğimiz gün yapacağız. Yaratılışı da ilk başlattığımız hale çevireceğiz. Bu bizim sözümüzdür, onu mutlaka yapacağız.

(Enbiya 104)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

O Gün gökleri kitap gibi düreceğiz ve her şeyi ilk kez yarattığımız gibi, yeniden yaratacağız. Çünkü bu sözü Biz verdik. Biz sözümüzü mutlaka yerine getiririz.

(Enbiya 104)

Şaban Piriş Meali:

Göğü kitap dürer gibi düreceğimiz gün, ilk defa yaratmaya başladığımız gibi yine onu tekrar ederiz. Söz veriyoruz, elbette bunu yapacağız.

(Enbiya 104)

Talat Koçyiğit Meali:

İşte o gün, göğü kitap sahîfesini dürer gibi düreriz. Onu ilk yaratmaya başladığımız gibi (hesab için) yeniden yaratırız. Üzerimize bir vad olarak bunu mutlaka yapacağız.

(Enbiya 104)

Tefhimul Kuran Meali:

Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, bizim üzerimizde bir vaidtir. Hiç tartışmasız, biz yapıcılarız.

(Enbiya 104)

Ümit Şimşek Meali:

O gün kitap sayfalarını dürer gibi semâyı düreriz. Sonra da, ilk yaratışa başladığımız gibi mahlûkatı tekrar yaratırız. (20) Bu Bizim sözümüzdür; mutlaka yerine getireceğiz.*

(Enbiya 104)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Gün olur göğü, yazı tomarlarını dürer gibi düreriz. İlk yaratılışta başladığımız gibi onu baştan yaparız. Üzerimizde bir vaat olarak biz bunu mutlaka yapacağız.

(Enbiya 104)