21. Enbiya Suresi / 110.ayet
- « Enbiya 109
- Enbiya 110
- Enbiya 111 »
Enbiya 110 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de.
(Enbiya 110)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
"Şüphesiz O (Allah), sözün açıkça konuşulanını da bilmekte, (gizleyip) saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."
(Enbiya 110)Abdullah Parlıyan Meali:
Doğrusu O Allah, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de.
(Enbiya 110)Ahmet Hulusi Meali:
"Muhakkak ki O, düşüncelerinizden açığa vurduğunuzu da gizlemekte olduğunuzu da bilir. "
(Enbiya 110)Ahmet Tekin Meali:
“Allah açığa vurduğunuz sözlerinizi ve fiillerinizi bilir, gizlediklerinizi de bilir.”
(Enbiya 110)Ahmet Varol Meali
Şüphesiz O, sözün açıktan söylenenini de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Ali Bulaç Meali:
"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."
(Enbiya 110)Ali Fikri Yavuz Meali:
Şüphe yok ki Allah, söylenen sözden açığa vurulanı da bilir, gizliliklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Ali Rıza Sefa Meali:
"Kuşkusuz, O, açıkça söylenen sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir!"
(Enbiya 110)Ali Ünal Meali:
“Şüphesiz ki Allah, sözün açıktan söylenenini (İslâm ve davetim aleyhinde açıktan söylediklerinizi) bildiği gibi, içinizde tuttuklarınızı, gizlediğiniz niyetlerinizi, (kurmaya niyetlendiğiniz tuzaklarınızı) da bilir.
(Enbiya 110)Bahaeddin Sağlam Meali:
Şüphesiz Allah, sizin açıkladığınız sözleri de gizlediğinizi de bilir.
(Enbiya 110)Bayraktar Bayraklı Meali:
Şüphesiz O, sözün açığını da bilir; gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Celal Yıldırım Meali:
Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.
(Enbiya 110)Cemal Külünkoğlu Meali:
“Şüphesiz O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.”
(Enbiya 110)Diyanet İşleri Eski Meali:
"Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir."
(Enbiya 110)Diyanet İşleri Yeni Meali:
"Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir."
(Enbiya 110)Diyanet Vakfı Meali:
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
(Enbiya 110)Elmalılı Orjinal Meali:
Şübhe yok ki o, söylenenden, açığa vurulanı da bilir gizlediğinizi de bilir
(Enbiya 110)Elmalılı Yeni Meali:
Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir.
(Enbiya 110)Gültekin Onan Meali:
"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir."
(Enbiya 110)Hakkı Yılmaz Meali:
(109-111) Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse: “Size dosdoğru/ eşit/tarafsız olarak açıkladım ve tehdit olunduğunuz şey yakın mı, uzak mı bilmiyorum. Şüphesiz Allah, sözden açığa vurulanı bilir, gizlediğiniz şeyleri de bilir. Ve ‘Belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar yararlandırmak içindir’ ben bilmiyorum” de.
(Enbiya 110)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
“Şüphesiz ki O, sözün açık olanını da gizlemekte olduğunuzu da bilir.”
(Enbiya 110)Harun Yıldırım Meali:
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.
(Enbiya 110)Hasan Basri Çantay:
"Hiç şübhesiz ki sözün açığını da O biliyor, gizlemekde olduğunuzu da O biliyor".
(Enbiya 110)Hayrat Neşriyat Meali:
“Muhakkak ki O, sözün açık olanını da bilir, gizlemekte olduğunuz şeyleri de bilir.”
(Enbiya 110)Hubeyb Öndeş Meali: /
(109-111) Artık yüz çevirdiler ise, "Size, bir eşitlik üzerine ilan ettim. Vaat olunduğunuz[şey] yakın mı yoksa uzak mı? Bilemiyorum. Gerçekten o, sözden açığını da biliyor, sizin sakladığınızı da... Bilemem, belki de o (tehdit) sizin için bir fitne [sınama] ve bir süreye kadar bir geçimdir." de.
(Enbiya 110)Hüseyin Atay Meali:
Doğrusu, O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)İbni Kesir Meali:
Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)İlyas Yorulmaz Meali:
“O Allah, sizin açıktan söylediklerinizi de bilir, içinizde sakladıklarınızı da bilir.”
(Enbiya 110)İskender Ali Mihr Meali:
Muhakkak ki O, sözün cehrî olanını (açıkça söylenenini) ve ketmettiklerinizi (gizlediklerinizi) bilir.
(Enbiya 110)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Gerçekten sözün açık olanını da bilen Odur, gizli tuttuğunuzu da bilen Odur.
(Enbiya 110)Kadri Çelik Meali:
“Doğrusu O, açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.”
(Enbiya 110)Mahmut Kısa Meali:
“Hiç kuşkusuz O, açıktan söylenen sözleri de bilir, içinizde gizlediğinizgizli niyet ve düşüncelerinizi de bilir.”
(Enbiya 110)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Nihayetinde gerçek şudur ki; "O açık konuşulanı da, sakladıklarınızı da bilmektedir."
(Enbiya 110)Mehmet Türk Meali:
(Onlara ayrıca): “Şüphesiz O (Allah) sözün açığa vurulanını da içinizde saklamakta olduklarınızı da bilir,”
(Enbiya 110)Muhammed Celal Şems Meali:
Şüphesiz O, sözün açığını (da, sizin) gizlediğinizi (de) bilir.
(Enbiya 110)Muhammed Esed Meali:
"Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, örtüp gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Kuşkusuz o, sözün açığa vurulanını da bilmektedir; gizlemekte olduklarınızı da bilmektedir.
(Enbiya 110)Mustafa Çavdar Meali:
Şüphesiz Allah, sözün açığa vurulanını nasıl bilirse gizleneni de öyle bilir.Bknz: (2/76)»(2/77) - (3/167) - (5/61) - (13/9)»(13/10) - (14/38)
(Enbiya 110)Mustafa Çevik Meali:
106-111 Şüphesiz bu Kur’an’la bildirilenlerden alınması gereken dersler vardır, bundan ancak Allah’ı layıkıyla tanıyıp, yaratılışının maksadını kavramak isteyenler dersler çıkarabilirler. Ey Peygamber! Biz seni ve seninle birlikte Kur’an’ı insanlara gerçekleri tekrar hatırlatasın diye bir rahmet olarak gönderdik. Sen insanlara de ki: “Bana ilahınızın yalnız Allah olduğu vahyedilmekte, O’na teslim olmak üzere aklınızı kullanmayacak mısınız?” Şayet buna rağmen yüz çevirip de, reddederlerse, o zaman onlara de ki: “Ben bu gerçeği size duyurdum, uyarıldığınız Kıyamet Günü’nün de uzak mı, yoksa yakın mı olduğunu da ben bilemem. Benim bildiğim şu ki, Allah insanların açıktan ve gizliden yaptıklarını ve niyetlerinin ne olduğunu en iyi bilendir. Ben ayrıca müşrik ve kâfirlere vaat edilen azabın neden hâlâ gelmediğini de bilemem. Allah bunu sizlere doğru yola yönelmeniz için süre tanımak maksadı ile mi yapıyor, o yüzden mi nimetlerinden yararlandırıp imtihan ediyor, O’nu da yalnız O bilir.”
(Enbiya 110)Mustafa İslamoğlu Meali:
Fakat (Allah) açıktan söyleneni nasıl bilirse, gizlediklerinizi de öylece bilir.
(Enbiya 110)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
«Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.»
(Enbiya 110)Ömer Öngüt Meali:
Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Sadık Türkmen Meali:
Şüphesiz O, açığa vurduğunuz sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.
(Enbiya 110)Seyyid Kutub Meali:
Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir.
(Enbiya 110)Suat Yıldırım Meali:
Şüphesiz ki Allah sözün açık olanını da, gizli olanını da bilir. Hem sizin gizlediğiniz, şeyleri de bilir.
(Enbiya 110)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
"Doğrusu Allah, açığa vurduğunuzu da, gizlediğinizi de bilir."
(Enbiya 110)Talat Koçyiğit Meali:
"Gerçek şudur ki. O, sözün açığını da bilir, gizlediğinizi de bilir".
(Enbiya 110)Tefhimul Kuran Meali:
«Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.»
(Enbiya 110)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarınızı da bilir.
(Enbiya 110)